Takip Edin

Sektörel Gündem

Satılık konut fiyatlarındaki artış hızı düşmeye devam ediyor

Satılık konut fiyatlarındaki yıllık artış oranı Türkiye genelinde düşüş gösterirken, kasımda yüzde 174,1 olan yıllık fiyat artışı aralık ayında yüzde 134,9’a geriledi. Geçen yılın aynı ayında 6.726 TL olan Türkiye geneli ortalama satılık konut ilan m2 fiyatı 15.802 TL’ye yükseldi.

Yayınlanma tarihi

-

sahibinden.com’un, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) işbirliğiyle hazırladığı “sahibindex Satılık ve Kiralık Konut Piyasası Görünümü” Ocak Raporu yayınlandı.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından sahibinden.com’un ilan verileri üzerinden hazırlanan ‘’sahibindex Satılık ve Kiralık Konut Piyasası Görünümü” raporunda, konut piyasasında yaşanan değişimler ele alındı. Raporda geçen yılın aralık ayına göre Türkiye genelinde ortalama satılık konut ilan m2 cari fiyatı yüzde 134,9 artarak 15.802 TL oldu. Satılık konut ilan m2 cari fiyatları aynı dönemde İstanbul’da yüzde 142, Ankara’da yüzde 139,6 ve İzmir’de yüzde 136,9 arttı. Ortalama satılık konut m2 fiyatları İstanbul’da 23.333 TL, Ankara’da 10.541 TL ve İzmir’de 17.925 TL oldu. Elde edilen verilere göre, son aylarda konut satış fiyatlarının yıllık artışlarında görülen gerileme aralık ayında da devam etti. Türkiye genelinde ortalama kiralık konut ilan m2 fiyatındaki yıllık artış oranı aralıkta yüzde 172,9 olurken ortalama kiralık konut ilan m2 fiyatı 71 TL’ye yükseldi. Raporda, İstanbul’un ilçelerindeki satılık ve kiralık konutlara da odaklanıldı.

Artış hızı 4. ayında da düşmeye devam ediyor

Satılık konut fiyatlarındaki yıllık artış oranı Türkiye genelinde düştü. Kasımda yüzde 174,1 olan yıllık fiyat artışı aralık ayında yüzde 134,9’a geriledi. Geçen yılın aynı ayında 6.726 TL olan Türkiye geneli ortalama satılık konut ilan m2 fiyatı 15.802 TL’ye yükseldi.

Satılık konut cari fiyatlarındaki yıllık artış oranı; İstanbul’da yüzde 190,5’ten yüzde 142’ye, Ankara’da yüzde 181,7’den yüze 139,6’ya, İzmir’de ise 169,1’den yüzde 136,9’a geriledi. Üç büyük ildeki düşüşe büyükşehirlerdeki fiyatlar da eşlik etti. En düşük artışların görüldüğü iller sırasıyla Erzurum (yüzde 108,8), Muğla (yüzde 102,8), Kayseri (yüzde 98,5), Şanlıurfa (yüzde 96,9) ve Diyarbakır (yüzde 91 olurken, yıllık fiyat artışının yaşandığı büyükşehirler sırasıyla; Kocaeli (yüzde 166,5), Mersin (yüzde 160), Trabzon (yüzde 154,3), Antalya (yüzde 150) ve İstanbul (yüzde 142) oldu.

Reklam

Konut arzı tüm Türkiye’de arttı

Satılık konut ilan sayısı ülke genelinde ve üç büyükşehirde arttı. Satılık konut arzı geçen aya kıyasla ülke genelinde yüzde 1 (785.015’ten 793.254’e), İstanbul’da yüzde 0,3 (217.189’dan 217.897’ye), Ankara’da yüzde 2,4 (75.622’den 77.438’e), İzmir’de ise yüzde 0,8 (54.824’ten 55.253’e) yükseldi.

Satılan konut sayısının toplam satılık ilan sayısına oranındaki aylık değişimlerin arka planına bakıldığında hem satılık ilan sayısının hem de satılan konut sayısının arttığı görüldü. Kasıma kıyasla, satılık ilan sayısı yüzde 1 (785.015’ten 793.254’e), satılan konut sayısı ise yüzde 9,5 (37.131’den 40.653’e) oranında yükseldi. Satılan konut sayısı aralıkta önemli ölçüde artsa da satılan konut sayısı mayıstaki düzeyine kıyasla yaklaşık 47 bin daha az olduğu görüldü.

Kira artış oranı üç büyükşehirde de yükseliş gösteriyor

Türkiye genelindeki kira fiyatlarındaki yıllık değişim geçen ay olduğu gibi aralıkta da arttı. Kasımda yüzde 168 olan yıllık kira fiyatlarının yıllık artış oranı aralıkta yüzde 172,9’a yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde 26 TL olan Türkiye geneli güncel ortalama m2 kira fiyatı 71 TL oldu. Kiralık ilan metrekare fiyatlarındaki yıllık artış oranları üç büyükşehirde yükseldi. Raporda yıllık kira fiyatı artış oranının kasımdan aralığa İstanbul’da yüzde 147,7’den yüzde 150’ye, Ankara’da yüzde 150’den yüzde 160,9’a, İzmir’de ise yüzde 160’tan yüzde 162,2’ye yükseldiği görüldü. Ortalama kiralık konut ilan m2 fiyatları İstanbul’da 100 TL, Ankara’da 47 TL, İzmir’de ise 68,2 TL oldu.

Reklam

Antalya’da kira fiyatları bir yılda 2 kat arttı

Aralıkta yıllık ortalama kira artışı ülke genelinde yüzde 172,9 oldu. Antalya en yüksek kira artış oranının (yüzde 292,2) gözlemlendiği il olurken, ortalama kira fiyatlarının bir yılda 2 katı artması dikkat çekti. Yıllık kira artışının yaşandığı büyük şehirler sırasıyla; Trabzon (yüzde 218,2), Denizli (yüzde 212,5), Mersin (yüzde 207,7) ve Adana (yüzde 181,3) oldu. En düşük fiyat artışı görülen iller ise Diyarbakır (yüzde 100,0), Kahramanmaraş (yüzde 108,3), Gaziantep (yüzde 111,1), Van (yüzde 119,8) oldu.

Kiralık konut ilan sayısı geçen aya kıyasla ülke genelinde yüzde 0,4 (215.260’tan 214.436’ya), Ankara’da yüzde 2,6 (17.565’ten 17.117’ye), İzmir’de yüzde 3,6 (15.974’ten 15.391’e) azalırken İstanbul’da yüzde 2,2 (68.408’den 69.913’e) arttı.

Kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı Ankara’da yükselirken İstanbul’da ve İzmir’de düştü. Bu oran aralık ayında İstanbul’da ve İzmir’de 1,5 puan azalırken Ankara’da 1,8 puan arttı. Son verilere göre kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı İstanbul’da yüzde 16,8, Ankara’da yüzde 17,8, İzmir’de ise yüzde 15,9 oldu.

En yüksek kira artışı Kağıthane ilçesinde gerçekleşti

Reklam

“sahibindex Satılık ve Kiralık Konut Piyasası Görünümü” Ocak Raporu, İstanbul’un ilçelerindeki satılık ve kiralık fiyatı artış oranlarına da odaklandı.

Son bir yılda en yüksek kira artışın gerçekleştiği ilçe Kağıthane (yüzde 257,8) olurken, Kağıthane’yi sırasıyla, Esenler (yüzde 190,8), Sultanbeyli (185,5), Maltepe (yüzde 183,3) ve Sultangazi (yüzde 180,4) takip etti. Öte yandan, en düşük satış fiyatı artışı Beykoz’da (yüzde 96,4) hesaplandı. Sırasıyla, Sarıyer (yüzde 108,9), Esenyurt (yüzde 110,1), Gaziosmanpaşa (yüzde 114,3) ve Avcılar (yüzde 114,3) en düşük satış fiyatı artışlarının gerçekleştiği ilçeler oldu. 2022 Aralık itibarıyla ortalama m2 kira fiyatının en yüksek olduğu üç ilçe sırasıyla Beşiktaş (257 TL), Sarıyer (238 TL) ve Beyoğlu (189 TL) oldu. En düşük m2 kira fiyatı ise Arnavutköy (58 TL), Sultanbeyli (57 TL) ve Silivri (50 TL) ilçelerinde gözlemlendi.

Son bir yılda satılık konut fiyatı artışı Beyoğlu’nda 4 katına yaklaştı

Son bir yılda en yüksek satılık konut fiyatı artışının gerçekleştiği ilçe olan Beyoğlu’nda artış 4 katına yaklaşırken (yüzde 273,2), Beyoğlu’nu sırasıyla, Kağıthane (yüzde 185,6), Esenler (177,7), Eyüpsultan (yüzde 176,3) ve Fatih (yüzde 176) takip etti. Öte yandan, en düşük satış fiyatı artışı Başakşehir’de (yüzde 83,4) hesaplandı. Kadıköy (yüzde 95,3), Sarıyer (yüzde 95,6), Bakırköy (yüzde 95,9) ve Adalar (yüzde 106,4) ise sırasıyla, en düşük satış fiyatı artışlarının gerçekleştiği ilçeler oldu. 2022 Aralık itibarıyla ortalama m2 fiyatının en yüksek olduğu üç ilçe sırasıyla Sarıyer (60.533 TL), Beşiktaş (54.142 TL) ve Kadıköy (52.500 TL) oldu. En düşük m2 fiyat ise Sultangazi (15.000 TL), Arnavutköy (14.684 TL) ve Esenyurt (14.050 TL) ilçelerinde gözlemlendi.

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL ARSER ÜST YÖNETİMİNDE GÖREV DEĞİŞİMİ

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de sektörünün öncü ve en güvenilir markalarından biri olan STILL ARSER’in yönetiminde yeni bir dönem başladı. 2017’den beri Genel Müdürlük görevini sürdüren Mustafa Çiper bu görevi Turgut Kırış’a devrederken, 2019’dan bu yana sürdürdüğü yönetim kurulu üyeliği görevine ise devam edecek.

İç lojistik sektörünün global markası STILL ARSER’in üst düzey yönetiminde Mayıs 2024 itibarıyla görev değişimi yaşandı. Sektöründe Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 2’nci olan KION Group ile Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER iç lojistik alanında faaliyetlerini sürdürüyor.

STILL ARSER’de 2019 yılından bu yana Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’nü yürüten Turgut Kırış, Mayıs 2024 itibarıyla Genel Müdür olarak göreve başladı. Mustafa Çiper ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam edecek. Mustafa Çiper, 2017 yılından bu yana STILL ARSER genel müdürlük görevini yürütüyordu.

Mayıs 2024 itibarıyla Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam eden Mustafa Çiper,

“STILL ARSER olarak 11 yıldır Türkiye’de iç lojistik sektörünün global markası olarak, satış ve satış sonrası hizmetler, ikinci el satış ve kiralama, otomasyon çözümleri ve iş güvenliği alanlarında müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Lojistik, beyaz eşya, tekstil, gıda, kimya, perakende, cam sanayi, otomotiv ve otomotiv yan sanayi gibi sektörlerinin en büyük firmaları ile uzun süredir güvene dayalı iş birliğimiz devam etmekte. Bu iş birliklerinin verdiği güçle, sektörün en önemli oyuncularından biri ve lokomotif markası olmaya devam edeceğiz’’ değerlendirmesini yaptı.

Reklam

STILL ARSER Genel Müdürlüğü’nü Mayıs 2024 itibarıyla üstlenen Turgut Kırış da görev değişimine ilişkin yaptığı değerlendirmede; ” Yetkin çalışanlarımız ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. İstanbul, İzmir, Gölcük ve Çerkezköy ofislerimiz ve Türkiye’nin her yerindeki güçlü bayi ağımızla kesintisiz hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini profesyonel bir yaklaşım ile belirliyor, onların çözüm ortağı oluyoruz. Bu yaklaşımımızla, müşterilerimizin işlerini daha verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcıoluyor ve uzun vadeli iş birlikleri kurarak karşılıklı başarıyı hedefliyoruz. Amacımız birlikte daha da büyümek’’ dedi.

STILL ARSER’İN YENİ GENEL MÜDÜRÜ TURGUT KIRIŞ

Lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamlayan Turgut Kırış, Uludağ Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yaptı. Kariyerine 2002 yılında Atlas Copco’da başlayan Kırış, sonrasında Munters ve Konecranes’te çalıştı. 2019-2024 yılları arasında ise STILL ARSER Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KARE LOJİSTİK GENEL MÜDÜRÜ BERK YALÇINKAYA: YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE BEKLEMEYE SON VERİYOR, MÜŞTERİLERİMİZE ZAMAN KAZANDIRIYORUZ

Yayınlanma tarihi

-

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve İzinli Gönderici Belgeleri Türkiye’de 59 güncel lojistik firmasında bulunuyor. Bunlardan birinin de KRE Kare Lojistik olduğunu ifade eden firmanın genel müdürü Berk Yalçınkaya, “Etkili lojistik hizmeti, hız ve sürat demektir. Sahip olduğumuz YYS, İzinli Gönderici ve ETGB belgelerimiz ile hızlı ve kesintisiz hizmet sunuyoruz” dedi.

Kısa adı YYS olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği’nde yer alan koşulları taşıyan, gümrük mevzuatı uyarınca serbest bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesi’nde yerleşik sayılan kişilere gümrük ve dış ticaret mevzuatında öngörülen birtakım kolaylıklardan yararlanmak üzere verilen bir belgedir.

YYS’nin Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında bulunduğunu belirten KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “YYS, ihracatın ve ithalatın ülkemiz adına daha da hızlanması için belirli statüde bulunan firmalara verilen yetki belgeleridir. Şu anda Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında mevcut olan YYS’ye sahip lojistik firmalarından biri de biziz” dedi.

İÇ GÜMRÜKLERE ARAÇLARIMIZ GİRMİYOR, TESİSLERİMİZDE TÜM GÜMRÜK İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYORUZ

YYS’ye sahip lojistik firmalarının çok önemli avantajlar elde ettiğini belirten Yalçınkaya, “Bu belgelere sahip olunca iç gümrüklere araçlarımız girmeyip, kendi tesisimizde tüm gümrük işlemleri A’dan Z’ye bitirebiliyor ve araç çıkışını sağlayabiliyoruz. İç gümrüklerin yoğunluklarından dolayı bir araba 1 gün kaybederken bunun yerine biz, hızlı bir şekilde kendi tesisimizde işlemleri bitirip aracın çıkışını daha da hızlı sağlayabiliyoruz. Balkan ülkelerine çalıştığımız için iç gümrüklere gidişteki kaybedilen süre bile bizim için çok önemli. Yakın mesafede zaman ile yarıştığımız için hızlı teslimat yapmaya çalışıyoruz. Oradaki kaybedilecek 1 gün veya 6-8 saat bile bizim için çok kıymetli olduğu için YYS, bu avantajı sağlıyor. Bazen 1 saatlik bir kayıp, sınır kapısında 1 günlük hatta 2 günlük bir zaman kaybına neden olabiliyor. Aracın 1 saat geç çıkması sınır kapısında bizlere çok ciddi zaman kaybettirebiliyor. Sınır kapısına bir gidiyorsunuz, mesai saatine denk geliyorsunuz, sizden önce gidenler oluyor, kuyruklar oluyor vs. YYS ve İzinli Gönderici, bunun önüne geçen en önemli belgemizdir” dedi.

Reklam

YYS’Yİ ALMANIN ZORLUKLARI VAR, HERKESE VERİLMEMELİ!

“YYS’yi almanın ön koşulları zordur ve bana göre zor da olmalıdır. Herkese verilmemelidir. Özel güvenliğinden 7/24 güvenliğe, kamera kayıtlarına, sistemin Ticaret Bakanlığı’na bağlı olmasına, Ticaret Bakanlığı’na verilen teminatlardan yüklerin takibine, yüklerin içeriğine kadar tüm sorumluluğun firmada olduğu bir belgedir. YYS ve izinli göndericiye sahip olmak zordur. YYS almak için uzun süre belirli denetimlerden geçilir. Belirli denetimlerde tesisinizin A’dan Z’ye takibinden kamerasına, kamerasından arşivlenmesine, tüm dökümantasyonların bulut sisteminde, aynı zamanda serverde tutulmasına vb. birçok teknolojik altyapıyı içeren bir belgedir aslında” diyen Yalçınkaya, YYS’nin müşteriye sevkiyatların erken teslim edilmesini sağladığını belirtti ve müşterinin YYS sayesinde hızlı bir hizmet aldığını vurguladı.

RESMİ TATİLLER KABUSUMUZDU, YYS İLE RAHAT BİR NEFES ALDIK

Etkili lojistik hizmeti demenin biraz da hız ve sürat demek olduğunun altını çizen KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Parsiyel yükleme yoğunluklu çalışan bir firma olduğumuz için eskiden araçlarımız depomuzdan yüklendikten sonra Muratbey Gümrüğü’nde sıraya girerdi. Muratbey Gümrüğü’nde sıra zaten çok olurdu. Resmi tatiller öncesi 30 km uzunluğunda kuyruklar oluşurdu. İçeri girdiğinde de işlemlerin yoğunluğundan dolayı uzun süre kaybımız oluyordu. Resmi tatil günlerinde arabanın 2 günde gümrükten çıkamadığı oluyordu. Biz, buradan Balkan ülkelerine 2 günde teslimat yaparken 1.5 ya da 2 gün iç gümrükte kaybetmemiz hem bize, hem müşteriye, hem ithalatçıya hem de ihracatçıya kayıp demektir. YYS olunca depo yükleme yaparken gümrük işlemleri neredeyse tamamlanmış oluyor. Depo yüklemeyi bitirdiğinde gümrük işlemlerini de bitirip aynı hızla aracın çıkışını sağlayabiliyoruz” dedi.

YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE İŞLERİMİZİ EN HIZLI ŞEKİLDE YAPIYORUZ

Reklam

Şu anda tüm yetki belgelerinin tam olduğunu söyleyen Yalçınkaya, yeni çıkabilecek belgeleri almak için de hazır bir altyapılarının olduğunu söyledi. “Hem YYS hem de izinli gönderici yetki belgesinin ikisinin aynı anda olması gerekmektedir. Bunlar 2 ayrı yetki belgelerdir. Sadece YYS’nin olması demek, işin bir tık daha hızlanması demek; ama kendi tesisinden işlemleri bitirememesi demektir. Bizim bu yüzden hem YYS, hem de İzinli Gönderici Yetki Belgemiz bulunmaktadır. Ek olarak da yeni aldığımız ETGB (Elektronik Gümrük Ticaret Belgesi) iznimiz mevcuttur” diyen Yalçınkaya sözlerini şöyle tamamladı: “ETGB izni, e-ihracat lojistiği ile alakalıdır. Bizim hem YYS, hem izinli gönderici yetki belgelerimiz olduğu için ETGB ile iç gümrük işlemlerini kendi araçlarımıza yükleyip, kendi iç bünyemizde bitirebiliyoruz. ETGB, mikro ihracat sağlamaktadır. Mikro ihracatın avantajı şudur: Bir ihracatçının maksimim 300 kg. ve maksimim 15 bin euro sınırına kadar mikro ihracat yani ETGB beyannamesi açabiliyor. Bu, beyannamede de müşterinin maliyetini aşağı indirip aynı zamanda KDV iadesine kadar tüm normal ihracat beyannamesi avantajlarını kendi sağlayabilmektedir. Biz, bu çıkışı da gümrüğe girmeden, kendi tesisimizde, kendi depomuzda, kendi bünyemizde sağlayabiliyoruz.”

Devamını oku

Haber

ASİL TRANSPORT CO. BAŞKANI ARMAĞAN ŞAHİN: TİCARET ÇİFT TARAFLIDIR, VERİLMEYEN HER VİZE TÜRKİYE KADAR AB’YE DE KAYBETTİRİYOR!

Yayınlanma tarihi

-

Ticaretin çift taraflı bir işlem olduğunu aktaran Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Alınamayan her vize, Türkiye kadar AB ülkelerine de zarar vermektedir. Demode vize uygulamasının kalkması, yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde bunun yerine hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

 İhracat odaklı büyümeyi hedef edinen Türkiye’de sanayicinin en önemli paydaşı konumunda bulunan lojistik sektörünün en büyük sorunlarından birini vize konusu oluşturuyor. TIR sürücülerinin vize konusunda yaşadığı problemler, son yıllarda zirve yapmış durumda.

Vize konusunda şoförlerin randevu almak için bile uzun süreler beklemek zorunda bırakıldığını kaydeden Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Sektörde sürücülerimize yönelik kısa süreli vize veriliyor. Uzun süreli vizeler verilmemesini anlayabiliyorum. Kısa süreli verilen vizeler için hızlı vize almayı sağlayabilecek bir sistem oluşturulmalıdır. Hızlı vize alabilmemiz durumunda sektör olarak birçok sıkıntımızın önüne geçeceğiz. Çünkü şu anda vize alabilmek konusunda en az 1-2 aylık randevularla uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

ALINAMAYAN HER VİZE, ÜLKEMİZE EKONOMİK OLARAK KAYBETTİRİYOR

TIR sürücülerinin Avrupa Birliği (AB) bölgesine girebilmeleri için öncelikli olarak vize alabilmeleri gerektiğini aktaran Şahin, Schengen randevusunda sorunlar olduğunu, yeni sürücülerin vize başvurularının reddedildiğini, deneyimli sürücülere ise kısa süreli vize verildiğini belirtti. Vize konusundaki bu kaotik durum nedeniyle AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünlerin Türk lojistik firmaları ve Türk vatandaşı profesyonel TIR sürücülerince teslim edilemediğinin altını özenle çizen Şahin, bu durumda sadece Türkiye’nin değil, küresel yatırımcıların, üreticilerin, ticari işletmelerin ve tüketicilerin kısacası uluslararası ticaretin yara aldığını vurguladı.

Reklam

Alınamayan her vizenin ülkemize ekonomik açıdan kaybettirdiğine işaret eden Şahin, “Şoförlerimizin vize alamaması araçlarımızın işleyememesi demektir. Şoföre bağlı olarak kullanılamayan ve atıl durumda bekleyen TIRlarımız ülkemiz ekonomisine eksi yazılmasına neden olmaktadır. Yollarda Türk TIRlarının serbestçe dolaşması, vize engeline takılmadan kilometrelerce yol kat etmesi gerekmektedir. Dünya ticaretini vizelerle, kotalarla, geçiş engellemeleri ile zora sokan sistemin artık değişmesi gerekmektedir. Yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde daha hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini öngörüyoruz. Vize konusunda AB’nin kolaylık tanıması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turizm vizeleri ile ticari vizelerin birbirinden ayrı işlemlere tabi tutulması gerektiğini aktaran Şahin, özellikle tatil dönemlerinde kimseyi yormayacak şekilde yeni bir vize sistemini talep ettiklerini belirtti.

VİZE UYGULAMASI İLE EN ÇOK ZARARI AB ÜLKELERİ GÖRÜYOR!

Türkiye’de çok önemli AB sermayeli şirketlerin olduğunu belirten Şahin, bu demode vize uygulaması ile en çok zararı gören taraflardan birinin AB ülkeleri olduğunu belirtti. Türkiye-AB arasında çok ciddi bir ticaret yaşandığını kaydeden Şahin, AB’ye alınmayan Türkiye’nin aslında dolaylı olarak AB ülkesi olduğunu, çünkü Türkiye’de çok sayıda AB ülkesi yatırımcının fabrikası ve ürünleri ile ticarette başı çektiğini söyledi. Büyük potansiyeli olan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan vize probleminin faturasını Türkiye kadar AB’nin de ödediğini aktaran Şahin, ticaretin çok yönlü bir süreç olduğunu ve bu sürecin tıkanmaması gerektiğini son olarak özenle vurguladı.

Devamını oku

Trend olan