Takip Edin

Proje Taşıma Lojistiği

Lojistik daha karmaşık ve rekabetçi bir yapıya evriliyor

BATI Innovative Logistics Uluslararası Satış Direktörü Kaan Aydın, lojistikte tedarik zinciri ve risk yönetiminin daha fazla önem kazanacağını belirterek, “Lojistikte veri güvenliği ve gizliliği konularında daha katı düzenlemeler gelebilir. Lojistik şirketlerinin veri güvenliğini daha fazla artırması gerekecek. Küresel tedarik zinciri karmaşıklığını unutmamak gerek” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Necmi ÇELİK

Batı Innovative Logistics Uluslararası Satış Direktörü Kaan Aydın Dünya’nın sorularını yanıtladı.

Şirketinizde inovatif yaklaşımlar ve çözümler nelerdir?

Batı Innovative Logistics olarak inovasyon ve teknolojik yeniliklere biz de oldukça önem veriyor ve bu alandaki gerekli yatırımları yapıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz MyBATI uygulamamız ile lojistik süreçlerini daha da optimize etmek ve müşterilere daha fazla kontrol sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Bu uygulama, müşterilerimize gönderi takibi, envanter yönetimi, raporlama ve işlem izleme gibi bir dizi önemli özelliği kolayca kullanma fırsatı sunuyor. MyBATI, lojistik deneyimini daha şeffaf, hızlı ve etkili hale getirerek müşterilerimize katma değer sağlıyor.

Lojistik sektörünün yolculuğu yakın gelecekte nasıl bir resim sunacak?

Reklam

Lojistik sektörü, dijitalleşme, otomasyon, yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojilerle büyük bir dönüşüm yaşayacak. Bu durum, verimliliği artırarak ve süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürecek. İklim değişikliği endişeleri ve çevresel düzenlemeler, lojistik sektörünün sürdürülebilirlik odaklı değişimini hızlandıracak.

Elektrikli taşıtlar, yeşil enerji kullanımı ve karbon ayak izi azaltma önlemleri daha yaygın hale gelecek.Küresel tedarik zinciri karmaşıklığını unutmamak gerek. Jeopolitik gelişmeler, tedarik zincirlerinin daha karmaşık ve hassas hale gelmesine yol açabilir. Tedarik zinciri yönetimi, tedarikçi çeşitlendirmesi ve risk yönetimi daha fazla önem kazanacak. E-ticaretin üyümesi ise son mil teslimatlarında ve hızlı lojistik hizmetlerinde artan talep anlamına gelir. Lojistik firmaları bu talebi karşılamak için daha hızlı ve verimli teslimat yöntemleri geliştirmek zorunda kalacaklar.

Veri güvenliği ve gizliliği, lojistik sektörü müşteri verilerinin güvenliği ve gizliliği konularında daha katı düzenlemelere tabi olabilir. Bu, lojistik şirketlerinin veri güvenliği önlemlerini artırmasını gerektirecektir.Küresel Krizler ve Pandemiler gibi küresel çapta meydana gelen durumlar da lojistik sektörünü ciddi şekilde etkileyebilir. Tüm bu faktörler, lojistik sektörünün yakın gelecekte daha karmaşık ve rekabetçi bir hale gelmesine yol açabilir. Türkiye ise lojistikte önemli bir oyuncu olarak öne çıkmaya devam ediyor.

BATI Innovative Logistics’in kurumsal ve ortaklık yapısı hakkında kısa bilgi verebilir misiniz?

BATI Innovative Logistics, küresel taşımacılık hizmetleri sunma misyonu ile 1992 yılında İstanbul’da kuruldu. Faaliyetlerimize küresel yenilikleri takip ederek, müşterilerimizin tercih ettiği çözüm ortağı olma vizyonumuzu koruyarak ve etik değerlerimizden ödün vermeyerek 30 yılı aşkın süredir devam ediyoruz. Denizyolu, Havayolu, Proje Kargo ve Gemi Kiralama, ISO Tank, Yat, Flexitank Konteyner Taşımacılığı, Karayolu ve Depolama, Hat Temsilciliği ve Liman Acenteliği, Bozulabilir Kargo Taşımacılığı alanlarında 200’den fazla çalışanımızla faaliyet gösteriyoruz.

Reklam

Türkiye’de İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Bursa, İzmit, Gaziantep, İskenderun, İST Havalimanı, Ankara, Çanakkale Limanı, Derince ’de olmak üzere toplam 10 bin metrekare alanda 10 şube ve 3 depoya sahibiz. Uluslararası arenada ise Seul, Güney Kore & Köstence, Romanya’da 2 Yurtdışı İrtibat Ofisi; Almanya: Berlin (BATI Logistics GmbH), İtalya: Trieste (BATI Logistics SrL) ve Amerika: New York olmak üzere 3 yurtdışı ofisimizle Denizyolu Taşımacılığı, Havayolu Taşımacılığı, Proje Kargo Taşımacılığı ve Gemi Kiralama, ISO Tank Taşımacılığı, Yat Taşımacılığı, Flexitank Konteyner Taşımacılığı, Karayolu ve Depolama, Hat Temsilciliği ve Liman Acenteliği, Bozulabilir Kargo Taşımacılığı alanlarına dünyanın tüm noktalarına hizmet vermeye devam ediyoruz.

Proje ve yat taşımacılığında 2023 nasıl geçiyor?

Uzun yıllardır proje ve yat taşımacılığı alanlarında mühendis ekibimiz ve alanında uzman çalışma arkadaşlarımızla başarılı işlere imza atıyoruz. 2022 yılında tüm hedeflerini tamamlamış bir BATI olarak 2023 yılına güzel bir başlangıç yaptık. Geçtiğimiz yıl 150’den fazla projeyi taşırken, 100’den fazla yatın sahibi ile buluşmasını sağladık. 2023 yılına geldiğimizde ise yılın ilk yarısında hedeflediğimiz proje ve yat taşıma rakamlarının üzerine çıkarak yıl sonundaki hedeflerimizi tutturacağımızı şimdiden görebiliyoruz.

ISO tank taşımacılığı konusunda nasıl bir altyapıya sahipsiniz?

BATI Innovative Logistics olarak, ISO tank taşımacılığı konusunda uzmanlaşmış ekibimiz ve bu tür taşımacılık için gerekli olan tüm ekipman ve teknik bilgiye sahibiz. ISO tank taşımacılığı sırasında ürünlerin güvenliği ve kalitesi büyük önem taşır. Bu nedenle taşıma sırasında sıkı güvenlik protokolleri ve kalite kontrol önlemleri uygularız. Ayrıca, sıvı ve gaz ürünlerin belirli sıcaklık ve basınç koşullarında taşınması gerekebilir, bu nedenle bu gereksinimlere uygun ekipman ve teknik bilgiye sahibiz. ISO tank taşımacılığı, birçok farklı endüstri için kritik bir hizmettir.

Reklam

2023 yılı performansınız nasıl gidiyor, 2025’te veya gelecek 5 yılda Batı Innovative Logistics kendini nerede görmeyi hedefliyor?

2023 yılı performansımızı değerlendirirken, şirket olarak sürekli büyümeye odaklandık ve bu yıl içinde önemli adımlar attık. Amerika yeni ofis açılımı bu yıl attığımız en önemli adımlardan biri oldu. Takip eden yıllardaki hedeflerimiz arasında ise Avrupa’da yeni ofisler açmak, pazar payımızı büyütmek ve uluslararası alanda müşteri sayımızı artırmak ve yeni navlun servisleri eklemek için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Taşımacılık hizmetlerimizin kalitesini artıracak teknoloji odaklı yatırımlarımıza devam ediyoruz. Başta kendi yazılımımız olan My BATI Kargo takip uygulamamız olmak üzere teknoloji alanında kendimizi geliştirerek lojistik sektöründe teknolojik bir lojistik şirketi olarak anılmayı planlıyoruz. 2025 ve sonrası 5 yıl içinde BATI Innovative Logistics’i sürdürülebilir büyüme yaklaşımı içinde daha büyük ve daha güçlü bir lojistik şirketi olarak görmeyi hedefliyoruz.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Enerji Projeleri

TÜRKİYE RÜZGAR KURULU GÜCÜ 13 BİN MW’A DAYANDI!

Yayınlanma tarihi

-

  • Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, rüzgar sektörünün 2024 yılının ilk yarısını nasıl geçirdiği ve bundan sonraki döneme dair öngörüleri paylaştığı basın sohbet toplantısını 18 Temmuz 2024 Perşembe günü Novotel İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirdi.
  • TÜREB Başkanı İbrahim Erden, TÜREB Genel Sekreteri İskender Kökey, Başkan Yardımcıları Ebru Arıcı, Ufuk Yaman, Ali Aydın ve Uğur Işık ile yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda Türkiye’de 2024’ün ilk 6 ayında 450 MW’lık yeni rüzgar kurulu gücünün şebekeye katıldığını belirten TÜREB Başkanı İbrahim Erden, bunun, 2023’ün toplamında gerçekleşen ve son 13 yılın en düşük kurulu güç ilavesi olarak kayıtlara geçen yaklaşık 400 MW’lık rüzgar kurulu gücünden de fazla olduğunu söyledi. Türkiye rüzgar kurulu gücünün an itibarıyla 12 bin 933 MW’a eriştiğini ifade eden Erden, 13 bin MW sınırına dayanan rüzgarda 2026 itibarıyla önemli bir sıçrama görülmeye başlanacağını vurguladı.
  • Türkiye rüzgar sektörünün, Eylül ayı sonunda Hamburg’da yapılacak WindEnergy Hamburg Fuarı’na yine kamu ve özel sektörden oluşan geniş bir heyetle katılım göstereceğini de dile getiren Erden, bu tür etkinliklerin, Türkiye’nin Avrupa rüzgar sektörünün ‘en güvenilir partneri olduğunu vurgulama’ yönündeki çalışmaları adına ciddi faydalar sağladığını belirtti.

18 Temmuz’da İstanbul Novotel Bosphorus’ta yapılan toplantıya basın mensuplarının yanı sıra TÜREB YK üyelerinin bir bölümü de katıldı. Öğleden sonra ‘Yatırımcı Toplantısı’ ile devam eden programın sabah yapılan basın toplantısında konuşan İbrahim Erden, halen yaşanan enerji dönüşümünde en büyük payın rüzgar ve güneşe ait olduğunu hatırlatarak ve 2024 sonuna kadar 1.000 MW’lık yeni kurulu gücün gerçekleşmesini beklediklerini söyleyerek şunları kaydetti: “Türkiye’de 2026, 2027, 2028’de gerçekten çok hızlı bir ivmelenme bekliyoruz. Halen depolama rüzgar projelerinde 19 bin MW tahsis edildi. Ayrıca lisanssız projelere hariç olmak üzere 15 bin MW’a yakın da takriben güneş kapasitesi tahsis edilmiş durumda. Rüzgar tarafındaki 19 bin MW’lık proje portföyünün önemli bir kısmı büyük yatırımcıların elinde ve projenin geliştirme süreçlerinin hızla takip edildiği ile ilgili bir izlenimimiz var. Yatırımcılarımız projeleri en hızlı şekilde inşaat aşamasına getirmeye çalışıyor.”

Proje geliştirme ve izin süreçlerinde hızlanma ihtiyacı

TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar enerjisi sektöründe tahsis edilen projelerin yatırıma dönmesinde ve proje geliştirme süreçlerinde yaşanan sorunları da toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı. Hali hazırda geçen yıldan bu yıla aktarılan 3 bin MW seviyesinde kontratlanmış proje olduğuna işaret eden Erden, “3 bin MW’lık kontratlanmış proje havuzu var. Bu da önümüzdeki yıllarda geçmiş yıllara oranla büyük ve güçlü kurulumlar gelecek

anlamına geliyor. Bu önemli bir gösterge. Finansman sorunları ve tahsis edilen bu projelerin geliştirme süreçlerinde yaşanan önemli sorunlar var. 19 bin MW’lık uygun bulunan projenin yaklaşık 15 bin MW’lık kısmı ön lisans aldı. Yani top yatırımcının sahasında, projeyi alacak, proje geliştirme süreçlerini yürütecek. Bu süreçler Avrupa’da da yaşanıyor. Covid-19 sonrası dönemdeki zorluklar benzer şekilde şu anda da yaşanıyor” dedi.

Rüzgar sektörü süper izin sürecinden umutlu

Enerji Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve yenilenebilir enerji proje süreçlerinde ciddi bir hızlanma sağlayacak ‘süper izin’ kanunu hakkında da değerlendirmelerde bulunan İbrahim Erden, son 3 yılda yapılan enerji yatırımlarının yüzde 75’ine yakınını sadece rüzgar ve güneşin oluşturduğunu anımsatarak ‘Dolayısıyla bu projelerin önünün açılmasını elzem buluyoruz. Çünkü baz yük yatırımı gelmediği zaman çok daha fazla rüzgar ve güneş yatırımı yapmak zorundasınız. Aynı zamanda şebeke yatırımlarının da yapılması gerekiyor. TEİAŞ’ın bu alanda özellikle 2035 sonrasına yönelik olmak üzere çok ciddi bir yatırım süreci için çalıştığını da biliyoruz. Şebeke tarafında sahada karşılaştıkları önemli bir sıkıntı müteahhitlik kısmı” dedi.

Reklam

“Sektörün kapasitesi yılda 3 bin MW yeni kurulu güç”

Toplantıda deniz üstü rüzgar santralleri alanındaki çalışmalar ve depolama konusunda sektörle bağlantılı son gelişmeler hakkında da bilgiler veren İbrahim Erden, Türkiye rüzgar sektörünün yılda 3 bin MW’lık yeni kurulu güç gerçekleştirme kapasitesine sahip olduğunu belirterek “Yeter ki biz bunu yapabilecek izin ve finans süreçlerini sağlayalım!” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Enerji Projeleri

AZKarbon, rüzgâr türbinleriyle temiz enerjiyi evlere taşıyor

Yayınlanma tarihi

-

Rüzgâr türbinlerinde geniş bir ürün yelpazesi sunan AZKarbon, “Ev Tipi Rüzgâr Türbini” kurulum hizmetiyle evlerde temiz enerji kullanımına öncülük ediyor.  Evlere “Akıllı Ev Sistemleri” de kuran platform, ev sahiplerinin konforunu en üst düzeye çıkarıyor.

Rüzgâr türbinlerinin teknolojik ilerlemesi ve sektördeki yatırımlar sayesinde, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi kapasitesi sürekli artıyor. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi payı, toplam elektrik üretiminde 11 seviyesine ulaşmış durumda. Bu potansiyel, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi üretiminin artarak devam edeceğini gösteriyor.

Türkiye’nin ilk dijital sürdürülebilirlik platformu AZKarbon, rüzgâr türbinleri ile ilgili geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. “Ev Tipi Rüzgâr Türbini” kurulum hizmetiyle de evlerde temiz enerji kullanımını teşvik ediyor.

AZKarbon Şirket Direktörü Orçun Ersayın, rüzgâr türbinlerinin rüzgâr enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren güçlü ve verimli cihazlar olduğunu belirterek, “Müşterilerimize farklı kapasite ve performanslarda rüzgâr türbini modelleri sunuyoruz.  Ürün yelpazemizde hem küçük ölçekli, bireysel kullanım için uygun rüzgâr türbinleri hem de büyük ölçekli, endüstriyel uygulamalar için ideal olan modeller bulunuyor. Uzman iş ortaklarımız, müşterilerimizin evlerinin konumuna ve enerji tüketim alışkanlıklarına göre en uygun rüzgâr türbini çözümünü belirlemek ve kurulum sürecinde onlara rehberlik etmek için hazır. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek için sürekli olarak kendimizi geliştiriyor ve yenilikçi çözümler sunuyoruz. Temiz enerjiye geçişlerini desteklemek ve çevre dostu bir yaşam tarzına katkıda için vatandaşlarımızı yeşil dönüşüme katılmaya davet ediyorum” diye konuştu.

AZKarbon, rüzgâr türbini fiyatları konusunda da rekabetçi ve cazip seçenekler sunuyor. Müşterilerinin enerji projelerine maliyet etkin çözümler sağlıyor. Yüksek kalite ve dayanıklı rüzgâr türbinleri ile enerji üretimini sürdürülebilir ve verimli hale getiriy

Reklam
Devamını oku

Enerji Projeleri

Makineleşme atılımıyla üretime hız verdi, rotayı Çin’e çevirdi

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lideri konumunda olan Elektra Elektronik, 2024 yılının ilk yarısını hedeflerine ulaşarak tamamladı. Ar-Ge’den güç alan köklü bir üretici olmanın getirdiği hakimiyet ile birçok farklı sektöre çözüm ortaklığı yapan şirket, yeni yatırımları sonucunda 1500 kW olan üretim kapasitesini 3300 kW’a kadar çıkardı. İhracatta da ciddi atılımlar yapan Elektra Elektronik, marin sektörüne özel çözümleri doğrultusunda odağına aldığı Çin’de önemli ticari iş birliği adımları attı. İlk yarı sonuçlarında elde ettikleri başarıda yatırım ve ihracat planlarının çok önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Elektra Elektronik Genel Müdürü İlker Çınar, yılın başında uygulamaya başladıkları yalın üretim (Kaizen) stratejilerinin de bu tabloda kritik rol oynadığını belirtti.

 

Ülkemizdeki alçak gerilim trafo ve reaktör pazarındaki büyüme hızı, küresel trendlerle uyumlu olarak pozitif bir seyir izliyor. Yenilenebilir enerji entegrasyonu ve elektrik altyapısının modernizasyonu, büyümenin itici güçleri arasında yer alıyor. Bu büyümede önemli bir rol üstlenen Elektra Elektronik, yılın ilk yarısında önemli atılımlar gerçekleştirdi. 2024 yılının ilk yarı sonuçları ile ilgili değerlendirmede bulunan Elektra Elektronik Genel Müdürü İlker Çınar; “Yeni makine yatırımlarımız sayesinde 1500 kW olan üretim kapasitemizi 3300 kW’a yükselterek üretimimizi hızlandırdık ve hedeflerimiz doğrultusunda büyük ilerleme kaydettik. Yatırımlarımızla ivme kazanan bu başarının arkasında otomasyon çalışmalarımız, stratejik adımlarımız ve planlama gücümüz gibi bizi sektörümüzde bir adım öne taşıyan pek çok unsur var. Otomasyon hedeflerimiz doğrultusunda önemli adımlar attık ve bu da bize büyük trafoların üretiminde üç gün süren işleri yeni makineler sayesinde bir günde tamamlama imkânı sundu. Yurt içi pazarı domine ederken 6 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan bir şirket olarak global pazarlarda da büyümeye devam ettik ve ticari hacmimizi yüzde 50 iç pazar, yüzde 50 dış pazar dengesinde sürdürdük. Yalın üretim (Kaizen) anlayışını uygulamaya aldık ve bu stratejinin başarılı sonuçlarını izledikçe uygulama alanını genişlettik. Bizim için yılın son yarısına girerken en önemli gelişmelerden biri de marin sektörüne özel çözümlerimizle yeni ticari iş birlikleri için başta Çin olmak üzere küresel arenada önemli temaslar gerçekleştirmemiz oldu” diye konuştu.

 

Artan enerji talebi ve modernizasyon çalışmaları sektörün büyümesini destekleyecek

Reklam

Son yıllarda alçak gerilim trafo ve reaktör sektöründeki büyüme ve dönüşüm hızının arttığını belirten İlker Çınar; “Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de artan enerji talebi, elektrik altyapısının modernizasyonu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu gibi faktörler bu büyümeyi destekledi. Sürdürülebilir enerji projeleri ve teknolojik yenilikler de sektördeki ilerleyişin temel dinamikleri arasında yer alıyor. Aslında bu büyüme ekseni geçen yıldan beri sürüyor. Verileri incelediğimizde; küresel pazarın 2023 yılında 58,8 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını gözlemliyor ve 2024-2032 döneminde yüzde 7 bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) öngörüyoruz. Bu noktada 2032 yılında sektörün büyüklüğünün 109,5 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Biz de Elektra Elektronik olarak sektörün büyüme hızı ile paralel büyümek için gerekli yatırım ve planlamalarımızı hayata geçirmeye artan bir ivmeyle devam edeceğiz” dedi

Devamını oku

Trend olan