Sektörel Gündem
Yapılar hem hızlı hem dayanıklı olsun
25 bin binanın kullanılamaz hale geldiği deprem sonrasında 10 ilde acilen inşa edilmesi gereken en az 300 bin konut ihtiyacı bulunuyor. Bu yapıların hızlı teslimi kadar dayanıklılığı da önem taşırken uzmanlar, konvansiyonel inşaat yerine prefabrik betonarme yapılara işaret ederek 1999 İzmit, 2003 Bingöl ve 2011 Van depremlerini hasarsız atlatan prefabrik yapıları hatırlatıyor.


Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Türkiye’yi yasa boğan ve 10 ilde binlerce insanın yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş depremleri sonrasında hayatta kalanların barınma sorunu acil çözüm bekliyor. 13.5 milyon insanın etkilendiği ve 15 binden fazla binanın enkaza döndüğü deprem sonrasında ağır hasarlılarla birlikte 30 bine yakın bina kullanılamaz hale geldi.
Bu da en az 300 bin konutun acilen yeniden inşası anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şehirlerimizin yeniden inşası için harekete geçtik. Rezerv alanların tespit edilerek süratle inşaatların başlatılması için TOKİ’ye talimatları verdik” dese de konutların yapımı kadar sağlamlığı da önem taşıyor.
Uzmanlar, yeni yapılacak konutların hızlı tesliminin yanında uygun zeminde uygun malzeme ve uygun mühendislikle yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu noktada ‘Yıkılan yerlere yeniden konut inşa edilebilir mi, buralara sağlam yapılar inşa etmek mümkün mü?’ sorusunu yönelttiğimiz uzmanlara göre, bazı yerlerde ‘yapıdan kaynaklı kusur ve eksiklikler varsa’ yeni teknoloji ile sağlam yapılar inşa edilebilir. Zeminden kaynaklı ve büyük tahribat yaratan bölgelerde ise aynı noktaya yapı inşa etmek çok da güvenli değil.
“Dönüşümde konvansiyonel inşaat terk edilsin”
Gerek yeniden inşada gerekse kentsel dönüşümde zamanının önemine vurgu yapan uzmanların işaret ettiği konulardan biri de gelenekselleşen konvansiyonel inşaat tekniklerinin terk edilmesi gerekliliği. Türkiye’de 20 milyon binadan yüzde 70’inin deprem riski altında olduğunu söyleyen Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, dönüşümde modüler inşaat olarak bilinen prefabrik yapılara dönülmesi gerektiğini belirtti. “Dünya bunu yapıyor” diyen Prof. Dr. Erdik, prefabrik yapıların hem deprem dayanıklılığı hem de hız anlamında çözüm olduğunu kaydetti. İTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Yüksel de depreme karşı dayanıklı yapılar inşa etmek için konvansiyonel inşaat tekniğinin terk edilmesi gerektiğini söyledi. Deprem sonrası dayanıklı konut açığının arttığını dile getiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İnşaat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mucip Tapan, tamamı mühendislik hizmeti gerektiren prefabrik yapıların hız ve dayanıklılık olarak öne çıktığını belirtti. Prefabrik yapıların 6-7 ay gibi kısa bir sürede teslim edildiğini aktaran Prof. Dr. Tapan, özellikle acil barınma ihtiyacı doğan deprem bölgelerinde bu tekniğin önemine dikkat çekti.
Üretim için tek çatıda birleşme çağrısı
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın hızlı olarak yeniden inşasında prefabrikasyonun tercih edildiğini kaydeden Prof. Dr. Mucip Tapan, şunları söyledi: “Deprem bölgesinde ağır hasarlıları da sayarsak 300 bin adet konut yenilenecek. Bugün bir-iki yılda 300 bin konutu yapabilmek devasa bir iş. Devlet, müteahhit, bilim insanları tüm bileşenlerin ortak bir akılda buluşup insanların barınma ihtiyacına acil çözüm üretmesi gerekiyor. Gerekirse tek çatı altında yeni bir fabrika kurulup büyük tonajlı üretim yapılmalı. Zaman ve maliyet verimliliği açısından prefabrikasyon gündeme alınmalı.” Beton prefabrikasyonu tüm sürecin endüstriyel bir disiplin içinde fabrikalarda yapıldığı için en rasyonel teknik olarak gösteren Türkiye Prefabrik Birliği Başkanı Mustafa Ateş, “Şu anda tüm dönüşüme üretim kapasitesi olarak yanıt vermek imkansız. Ancak bir program dahilinde pozisyon alınabilir” diye konuştu.
Bingöl ve 99 depremlerinde ayakta kalanlar
Türkiye’de daha çok endüstriyel yapılarda ve iş merkezlerinde tercih edilen prefabrik betonarme çözümlerin konut alanında da rahatlıkla uygulandığını ifade eden Mustafa Ateş, “Ülkemizde son 30 yılda olan depremlerde kaydedilmiş hasar görmüş, yıkılmış çok katlı monolitik bir prefabrike betonarme yapı örneği yok. O yüzden ‘yapıda güvence’ için tercih edilmesi elzem rasyonel bir sistem” dedi. Geçmişte yaşanan depremlerde birçok prefabrik yapının hasarsız ayakta kaldığını söyleyen Ateş, şöyle devam etti:
“17 Ağustos depreminde prefabrike betonarme panel sistemi ile yapılan İzmit Yuvacık Pirelli konutları, etrafındaki her şey yıkıldığı halde depremi hasarsız atlattı. Yine aynı depremde prefabrike betonarme yapılan Özdilek, Oyak gibi çok katlı pek çok alışveriş merkezi karkası depremi hasarsız atlattı. Yine Bingöl’de prefabrike betonarme olarak afet konutu şeklinde yapılan toplam 576 daire 8 aylık bir sürede teslim edildi ve bu konutlar 2003 Bingöl depreminden sıfır hasar ile çıktı.”
Bu alanda Türkiye’de teknik birikim ve teknolojik arzın olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mucip Tapan, ETE Beton tarafından yapılan yapıların 7 ay gibi kısa bir sürede teslim edildiğini ve Van Depremi dahil 2011 ve sonrasındaki depremlerde performansını kanıtladığını söyledi.
Prefabrik betonarme tekniği Türkiye’de özellikle çok katlı fabrika binaları, AVM’ler, terminal binaları, otoparklar gibi alanlarda yaygın olarak kullanılıyor. 8-10 milyon dolar civarında bir ön yatırım maliyeti gerektiren sistemin Türkiye’de konut sektöründe neden yaygın olmadığı noktasında öne çıkan iddialar şöyle:
“Kamu talep yaratmıyor. Konut üretimi Türkiye’de önemli bir müteahhitlik hizmeti ve bu konuda çok ciddi bir arz ve lobi var. Ayrıca prefabrikasyon hızlı bir üretim tekniği olduğu için finansmanın da bu hıza uyumu gerekiyor.”
Prefabrik yapı ne demek?
Kullanıma hazır binalar olarak bilinen prefabrik yapı, her ne kadar kamuoyunda hızlı modüler konteynerler ile karıştırılsa da normal betonarme yapılardan sadece yapım tekniği olarak ayrılıyor.
Prekast betonarme panel sistemi olarak uygulanan bu yöntemde, büyük betonarme paneller birbirine yatay ve düşey bağlanarak yapının istenen ölçüdeki odaları ve taşıyıcı sistemi oluşuyor.
Bu yapı sisteminde, döşeme panelleri düşey ve yatay yükleri duvar panellerine aktararak yükün temele aktarımı sağlanıyor. İstenen büyüklükte bina yapımına izin veriyor.
Üretim sürecinde duvar ve teras blokları, duvar panelleri, çelik çerçeveler ve alçı levhalar gibi malzemelerin kullanıldığı diğer grup prefabrik yapıların ömrü 30-50 yıl arasında. Prefabrik betonarme yapılar ise daha uzun ömürlü ve dayanıklı.
Sektörel Gündem
İkinci el araçta yeni işbirliği: Hedef, Otonet’e ortak oluyor
Getir’in Moov’a ortak olması, FDN Grubu’nun Goldcar’ı satın almasının ardından araç kiralamada yeni bir işlem hayata geçiyor. Hedef Filo, sektörün öncü firmalarından Otonet’e ortak oluyor.


Kerim ÜLKER
Araç kiralama sektöründe satın alma ve ortaklıklar hız kazandı.
Getir’in, Anadolu Grubu iştiraklerinden Çelik Motor ile araç kiralama platformu Moov’un yüzde 75 hissesini satın alması, Türk şirketi FDN Grubu’nun Goldcar İspanya’nın Türkiye’de bulunan şirketini 250 milyon TL karşılığında bünyesine katmasının ardından, sektörünün öncü firmalarından bir önemli işlem daha gerçekleşiyor.
Türkiye’nin en büyük araç kiralama şirketlerinden Hedef, Oto.net’e ortak oluyor. Anlaşma sağlanırsa, Hedef Araç Kiralama ve Servis AŞ, ve yöneticileri Ersan Öztürk ve Önder Erdem, Oto.net markasının sahibi Otonet Motorlu Taşıtlar’a ortak olacak. 2013 yılında faaliyete giren Oto.net, 6 bine yaklaşan kurumsal üye ve 1 milyona yakın kayıtlı bireysel üyesiyle her ay 1.500’den fazla aracın alınıp satıldığı ya da takas edildiği online bir platform olarak öne çıkıyor.
Silikon Vadisi’nde çalıştı
Kurulduğu günden bu yana 85 binden fazla aracın satışına aracılık eden Oto.net, 100 bine yakın da aracın ekspertizini gerçekleştirdi. Şirketin kurucusu ise Yonca Ulusoy Zaimoğlu.
1993 yılında Robert Kolej’den mezun olan, ardından Macalester College’da ekonomi ve psikoloji dallarında çift ihtisas yapan Yonca Ulusoy Zaimoğlu, bir dönem Silikon vadisi’nde çalıştı. Teknoloji ve internet sektörlerinde önde gelen yatırım bankası Piper Jaffray’nin Silikon Vadisi ofisinde üç yıl yatırım bankacısı olarak görev alan Zaimoğlu, Kellogg School of Management’da MBA yaptı. Mezun olduktan sonra Türkiye’ye dönen Zaimoğlu, yatırım bankacılığına Global Menkul Değerler’de devam etti. Ardından ABD menşeili Oliver Wyman’da altı yıl yönetim ve strateji danışmanlığı yaptı. 2011 yılında aile şirketi Projectz’de çalışmaya başlayan Zaimoğlu, ardından Oto.net’i kurdu.
Sektörel Gündem
Üç boyutlu baskı yöntemiyle üretilen ilk uzay roketi yörüngeye ulaşamadı
Dün ilk kez fırlatılan Relativity Space’in üç boyutlu yazıcı ile ürettiği roket, havalanma sırasında maruz kaldığı muazzam dirence karşı koyarak önemli bir eşiği atladı ancak yörüngeye ulaşamadığı için ikinci eşiği geçemedi.


Kaliforniya merkezli şirket tarafından başlatılan canlı yayında, %85’i üç boyutlu printer ile üretilmiş ve 34 metre uzunluğunda olan Terran 1 adlı roketin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Space Force Üssü’nden TSİ 0525’te fırlatıldığı görüldü.
Havalandıktan yaklaşık 80 saniye sonra Atlantik Okyanusu üzerinde 16 km irtifaya ulaşan roket, saatte 1,999 km hızla atmosferin yarattığı azami direnci aşarak uzaya çıktı ve deneme için hayati önem taşıyan atmosfer direncini aşma hedefini gerçekleştirmiş oldu.
Roket, uzayda kullanacağı ikinci aşama motoru ise arıza yaptığı için yörüngeye ulaşamadı.
“Yeterli veriyi topladık”
Relativity’nin test programı yöneticisi Arwa Tizani Kelly, canlı yayında, “Bugün tam hedefe ulaşamasak da üç boyutlu yazıcı ile üretilen bir roketin işlediğini kanıtlamak için yeterli veriyi topladık” dedi.
ABD’de pekçok yeni nesil roket şirketi, uzaya çıkmanın maliyetini düşürerek eskiye kıyasla çok daha küçük bütçelerle uzaya çıkılan bir pazar oluşturmak için çalışıyorlar.
SpaceX dahil olmak üzere bu şirketlerden çoğu maliyeti düşürmek için 1960’lardan bu yana kullanılan tek seferlik roketler yerine aynı roketi birden defa uzaya gidip dönmek için kullanarak maliyeti düşürüyor.
Relativity Space ise maliyeti düşürmek için roketlerin gövdelerini çok daha basit bir yöntem olan üç boyutlu yazıcılarla üretme yöntemini deniyor.
Sektörel Gündem
LG Energy Solution, ABD’de yaklaşık 5,5 milyar dolarlık batarya yatırımı yapacak
Güney Koreli batarya firması LG Energy Solution (LGES), ABD’de, elektrikli araçlar ve depolama sistemleri için batarya üretimine yönelik 7,2 trilyon won (yaklaşık 5,5 milyar dolar) tutarında yatırım yapacak.


Güney Koreli batarya firması LG Energy Solution (LGES), ABD’de, elektrikli araçlar ve depolama sistemleri için batarya üretimine yönelik 7,2 trilyon won (yaklaşık 5,5 milyar dolar) tutarında yatırım yapacak.
LGES yaptığı açıklamada, ABD’de geçen yıl küresel enflasyon kaynaklı maliyet artışları nedeniyle durdurduğu yatırımlarının devam edeceğini bildirdi.
Dünyanın önde gelen batarya üreticilerinden olan şirket, bu kapsamda, ABD’nin Arizona eyaletinde elektrikli araçlar için 2170 tipinde lityum-ion batarya hücresi üretecek bir tesis inşa edecek. 3,2 milyar dolarlık yatırımla kurulacak fabrikanın üretim kapasitesi 27 gigavatsaat olacak.
2025’te seri üretime geçmeyi planlıyor
LGES, ABD’de başta Tesla olmak üzere elektrikli araçlar için batarya üretecek tesisin inşasına bu yıl başlamayı ve 2025’te seri üretime geçmeyi planlıyor.
ABD’de bir de enerji depolama sistemleri için lityum-demir-fosfat (LFP) bataryalarının üretileceği bir tesis yatırımı yapma kararı alan LGES, üretim kapasitesini 16 gigavatsaat olarak planladığı tesis için 2,3 milyar dolar tutarında yatırım yapacak.
LGES, Mart 2022’de Arizona’da 1,7 trilyon won (1,3 milyar dolar) tutarında yatırım yapacağını duyurmuş, ancak küresel enflasyon kaynaklı artan maliyetler nedeniyle yatırımını durdurma kararı almıştı.
-
1 Konu 1 Konuk2 sene önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Ağır Yük Taşıma Araçları2 sene önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber2 sene önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika2 sene önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber2 sene önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika1 sene önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi
-
Son Dakika2 sene önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika2 sene önce
Hcm Cranes Yetkilisi : Anahtar teslimi projeler gerçekleştiriyoruz