Takip Edin

Sektörel Gündem

Yabancıya konutta 10 milyar $ hedefi

Geçen yıl yabancıya yaklaşık 6 milyar dolarlık konut satıldı. Toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan satışın payı yüzde 4,5 oldu. Sektör bu yıl için hesaplarını bu oranın yüzde 10’a yaklaşmasına göre yapıyor.

Yayınlanma tarihi

-

Birol BOZKURT

Geçen yıl enflasyondaki artış ve Türk Lirası’ndaki zayıflamaya ek olarak yabancıların konut piyasasına yoğun ilgi göstermesi, konut fiyatlarının artışında Türkiye’yi dünyanın zirvesine yerleştirdi. Konut fiyatlarında yaşanan arz-talep dengesizliğinde vatandaş yüksek fiyattan, konut üreticisi ise artan maliyetlerden şikayet ediyor. Bu ortamda sektör tüm planlarını 2023’te yabancıya 10 milyar doların üzerinde konut satışı üzerine yapıyor.

2022 yılının tamamında yabancıya yaklaşık 6 milyar dolarlık konut satıldı. Toplam satışlarda yabancı payı yüzde 4.5 seviyesinde gerçekleşirken sektör bu yıl için kendine yüzde 10’luk pay ve 10 milyar dolarlık bir seviye koymuş durumda.

Yabancıya konut satışı artmalı

Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Portekiz ve İspanya’da ve Avrupa ortalamasında yabancıya konut satış oranı yüzde 10 seviyesinde. Türkiye’ye doğrudan yatırım olarak değerlendirildiğinde yabancıya satışın 2023’te gelir bazında Avrupa’ya yaklaşmasını umuyorum” diye konuştu.

Reklam

Talep iki-üç yıl daha sürecek

Türkiye gayrimenkul sektörüne yabancı ilgisinin 2022’de yüzde 15.2 arttığını söyleyen MARS İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak, 2023 yılında da bu trendin devam etmesini beklediğini söyledi. Bucak’ın verdiği bilgilere göre sektörün beklentisi, 2023’te yabancı yatırımcıya satılan konut adedinin 75 bin bandına çıkması. Bucak, “Bunun gerçekleşmesi halinde gayrimenkul kaynaklı döviz girişi 15 milyar doları bulabilir. Rus talebindeki artış eğiliminin de savaş nedeniyle iki, üç yıl daha süreceği görüşündeyiz” diye konuştu.

Nitelikli yabancı vurgusu

“İpotekli konut satışlarının ve birinci el konut satışlarının son 10 yılın en düşük seviyesine gerilemesi, hepimizin bir kez daha kenetlenmemiz gerektiğini göstermektedir” diyen İstanbul İnşaatçılar Derneği ( İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı ise güç birliği çağrısı yaptı. İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım şöyle konuştu: “Tarihi zirveye çıkan yabancı yatırımcıya konut satışının toplam satış içindeki payı, yüzde 4,5 seviyesine çıktı. Ancak ülkeye kazandırdığı döviz açısından daha büyük katma değer sağladığının altını çizmek gerekir. Yine 2023’de yabancı satışlarının nitelikli yatırımcılara yapılması yönünde çalışmalar olacağını umut ediyoruz.”

Yabancılara konut satışı yüzde 15,2 arttı

Reklam

Konutta yabancı ilgisi geçen yıl özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ardından arttı. Bunun sonucu olarak yabancılara yapılan konut satışları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15,2 artarak 67 bin 490 oldu. 2022 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4,5 oldu. 2022 yılında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 24 bin 953 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 21 bin 860 konut satışı ile Antalya, 4 bin 316 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancıya %10’u aşan 4 il var

TSKB Gayrimenkul Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, yabancı alımları tarafında yıl toplamında yüzde 10 baremini aşan 4 ilin olduğunu anlattı. Maya, “Toplam satışlar içinde yabancı alımların payının Antalya’da yüzde 27, Yalova’da yüzde 12, Mersin’de yüzde 11ve İstanbul’da yüzde 10 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu sıralamayı yüzde 8 ile Trabzon takip ediyor. Diğer illerdeki yabancı satışları ise yüzde 4’ün altında” dedi.

1 milyon 485 bin konut satıldı

Yabancılara satış artarken Türkiye genelindeki satışlarda ise çok az da olsa düşüş var. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tarafından açıklanan verilere göre Türkiye genelinde konut satışları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,4 azalarak 1 milyon 485 bin 622 oldu. Aylık olarak bakıldığında ise konut satışları Aralık’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,2 azalarak 207 bin 963 oldu. Sektör temsilcileri, geçen yıl konut fiyat artışlarında yaşanan fahiş artışlara ve konut yapım maliyetlerinde yaşanan yükselişlere rağmen yaşanan satışların yatay seyretmesini olumlu buluyor.

Reklam

Türkiye’nin konut satış adetinde Avrupa’da birinci olduğuna dikkat çeken Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, başta Avrupa olmak üzere dünyadaki büyük ekonomilerde konut satışı yüzde 10 ile yüzde 30 arasında düşerken Türkiye’de satışların başa baş kapandığını söyledi. Timur, “Yatırım aracı olarak gayrimenkul en fazla Türkiye’de kazandırmaya devam ediyor. Bu sebeple talep sürekli dinamik olacak. İkincisi, Türkiye’de 200 alt sektörü de dinç tutması içinde önemli. Dolayısıyla burada arzın tekrar ivmelenmesi üreticilerin tekrar üretime geçmesi daha dikkat edilmesi gereken bir husus. Nitekim 5 yıl öncesine göre ikinci el satışın payı yüzde 50 -50’den yüzde 30-70’e yükseldi. Birinci el azaldı. 2023’te bu oranın tekrar dengelenmesi çok değerli olacaktır. Bu sebeple 0,69 faiz oranıyla başlayan sıfır konut kampanyasının 2023’te bu oranın dengelenmesine katkısı büyük olacaktır” diye konuştu.

Piyasa ağırlıklı ikinci elde

2020 yılı ikinci yarısından itibaren konutun enflasyona karşı korunma aracı olarak görülmeye başlandığının altını çizen TSKB Gayrimenkul Genel Müdürü Makbule Yönel Maya ise konut kredi kampanyalarının konut satışlarındaki artışlarda etkili olduğunu belirtti. Maya, “2022 yılı Mayıs ayında açıklanan Konut Finansmanı Projesi etkisini Mayıs ve Haziran ayı rakamlarında görmüştük. Yıl geneli için bir diğer önemli konunun ipotekli konut satışlarında olduğunu görüyoruz. Verilerin açıklandığı 2013 yılından beri ilk defa ipotekli konut satışlarının payı toplam satışlar içinde yüzde 20’nin altına düşerek yüzde 19 olarak gerçekleşti. İlk el alımların da azalan yapı ruhsatları ile son 3 yıldır yüzde 31 seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu oranın 2013-2018 yılları arasında yüzde 46- 47 seviyelerine kadar çıktığını dikkate aldığımızda son 3 yıldır konut piyasasının ağırlıklı olarak ikinci el alımlar tarafında olduğunu görüyoruz” dedi.

Fiyatlar yüzde 20 artabilir

MARS İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak, konuttaki yukarı yönlü sert fiyatlama hareketlerinde sona gelindiğini söyledi. Bucak, “Kamu ve özel sektör arz üretim faaliyetlerini arttırdı. Konut fiyatlarında geri çekilme beklememekle birlikte bu yıl yaşanacak artışın yüzde 20-25 bandında kalmasını öngörmekteyiz” değerlendirmesinde bulundu. Bucak 2023 yılı için konutta beklenen toplam satış adedini ise 1.7-1.8 milyon olarak öngördü.

Reklam

Fahiş fiyat artışlarına karşı soruşturma başlatıldı

2022’de konut fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş vatandaşın konuta erişimini sınırladı. Kira artışlarında fahiş fiyatların görülmesiyle birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı yaşanan fiyat artışlarına karşı harekete geçti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Risk Analiz Genel Müdürlüğü, ağustos ayında piyasayı olumsuz etkileyen kişi ve firmaların tespiti için çalışma başlattı. Ayrıca Eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 250 bin sosyal konut projesini duyurdu. projeye toplam 8 milyon vatandaş başvuru yaptı, geçerli başvuru sayısı ise 5 milyon 135 bin olarak kayıtlara geçti. 81 ilde dar gelirli vatandaşın konut sahibi olmasını amaçlayan proje ile konutta fiyat artışlarının önüne geçilmesi amaçlandı.

Satışlarda lider İstanbul

Konut satışlarında İstanbul 259 bin 654 konut satışı ve yüzde 17,5 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 126 bin 166 konut satışı ve yüzde 8,5 pay ile Ankara, 83 bin 502 konut satışı ve yüzde 5,6 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 468 konut ile Ardahan, 910 konut ile Hakkari ve 956 konut ile Bayburt oldu.

Konut fiyatı artışında dünyada birinciyiz

Reklam

Türkiye’de 2022’deki konut kira fiyatlarındaki artış, dünyada 56 ülke arasında en üst sırada yer aldı. İngiltere merkezli emlak danışmanlık şirketi Knight Frank’ın yayınladığı Küresel Konut Fiyat Endeksi raporda, Türkiye’nin yüzde 160 artışla 56 ülke arasında ilk sırada olduğu belirtildi. Türkiye’de nominal artış yüzde 160,6 olurken enflasyondan arındırılmış artış da yüzde 45,9 oldu. Türkiye’den sonra ikinci sırada yer alan Slovakya’da nominal artış yüzde 25,5 olurken enflasyondan arındırılmış artış yüzde 10,8 olarak belirtildi. Raporda “Türkiye’nin yıllık %161’lik üç haneli büyümesi, enflasyonun %80’e ulaşması i ile büyük ölçüde göz ardı edilebilir ve bu rakam yine de artabilir.” ifadelerine yer verildi.

İkinci elde kampanya

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ikinci el konut kampanyası için çalışma yapıldığını kaydetti. Bankalarla görüştüklerini belirten Nebati, ikinci el konutta 0,69 oranlı bir faizin olmayacağını söyledi. Nebati, “İkinci el konutla ilgili talep var. Bankalarımızla bu konuda çalışma yapılıyor. Gerekirse konut kampanyasında da şartları yumuşatabiliriz” dedi.

Kampanyaya yoğun ilgi var

Orta gelirliyi konut sahibi yapacak ‘Yeni Evim’ kampanyasına başvurular başladı. Vatandaşlar kampanyaya yoğun ilgi gösteriyor.Yeni Evim ile orta gelir grubundaki vatandaşların ev sahibi olması amaçlanıyor. Bu kapsamda şartları sağlayan vatandaşlar, asgari yüzde 10 peşinat ve aylık yüzde 0,69’dan başlayan faiz oranlarıyla ev sahibi olabilecek.

Reklam

İpotekli konut satışı sert düştü

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,8 azalış göstererek 21 bin 796 oldu. 2022 yılında gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yıla göre yüzde 4,8 azalışla 280 bin 320 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı aralık ayında yüzde 10,5, 2022 yılında yüzde 18,9 oldu.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL ARSER ÜST YÖNETİMİNDE GÖREV DEĞİŞİMİ

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de sektörünün öncü ve en güvenilir markalarından biri olan STILL ARSER’in yönetiminde yeni bir dönem başladı. 2017’den beri Genel Müdürlük görevini sürdüren Mustafa Çiper bu görevi Turgut Kırış’a devrederken, 2019’dan bu yana sürdürdüğü yönetim kurulu üyeliği görevine ise devam edecek.

İç lojistik sektörünün global markası STILL ARSER’in üst düzey yönetiminde Mayıs 2024 itibarıyla görev değişimi yaşandı. Sektöründe Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 2’nci olan KION Group ile Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER iç lojistik alanında faaliyetlerini sürdürüyor.

STILL ARSER’de 2019 yılından bu yana Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’nü yürüten Turgut Kırış, Mayıs 2024 itibarıyla Genel Müdür olarak göreve başladı. Mustafa Çiper ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam edecek. Mustafa Çiper, 2017 yılından bu yana STILL ARSER genel müdürlük görevini yürütüyordu.

Mayıs 2024 itibarıyla Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam eden Mustafa Çiper,

“STILL ARSER olarak 11 yıldır Türkiye’de iç lojistik sektörünün global markası olarak, satış ve satış sonrası hizmetler, ikinci el satış ve kiralama, otomasyon çözümleri ve iş güvenliği alanlarında müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Lojistik, beyaz eşya, tekstil, gıda, kimya, perakende, cam sanayi, otomotiv ve otomotiv yan sanayi gibi sektörlerinin en büyük firmaları ile uzun süredir güvene dayalı iş birliğimiz devam etmekte. Bu iş birliklerinin verdiği güçle, sektörün en önemli oyuncularından biri ve lokomotif markası olmaya devam edeceğiz’’ değerlendirmesini yaptı.

Reklam

STILL ARSER Genel Müdürlüğü’nü Mayıs 2024 itibarıyla üstlenen Turgut Kırış da görev değişimine ilişkin yaptığı değerlendirmede; ” Yetkin çalışanlarımız ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. İstanbul, İzmir, Gölcük ve Çerkezköy ofislerimiz ve Türkiye’nin her yerindeki güçlü bayi ağımızla kesintisiz hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini profesyonel bir yaklaşım ile belirliyor, onların çözüm ortağı oluyoruz. Bu yaklaşımımızla, müşterilerimizin işlerini daha verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcıoluyor ve uzun vadeli iş birlikleri kurarak karşılıklı başarıyı hedefliyoruz. Amacımız birlikte daha da büyümek’’ dedi.

STILL ARSER’İN YENİ GENEL MÜDÜRÜ TURGUT KIRIŞ

Lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamlayan Turgut Kırış, Uludağ Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yaptı. Kariyerine 2002 yılında Atlas Copco’da başlayan Kırış, sonrasında Munters ve Konecranes’te çalıştı. 2019-2024 yılları arasında ise STILL ARSER Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KARE LOJİSTİK GENEL MÜDÜRÜ BERK YALÇINKAYA: YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE BEKLEMEYE SON VERİYOR, MÜŞTERİLERİMİZE ZAMAN KAZANDIRIYORUZ

Yayınlanma tarihi

-

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve İzinli Gönderici Belgeleri Türkiye’de 59 güncel lojistik firmasında bulunuyor. Bunlardan birinin de KRE Kare Lojistik olduğunu ifade eden firmanın genel müdürü Berk Yalçınkaya, “Etkili lojistik hizmeti, hız ve sürat demektir. Sahip olduğumuz YYS, İzinli Gönderici ve ETGB belgelerimiz ile hızlı ve kesintisiz hizmet sunuyoruz” dedi.

Kısa adı YYS olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği’nde yer alan koşulları taşıyan, gümrük mevzuatı uyarınca serbest bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesi’nde yerleşik sayılan kişilere gümrük ve dış ticaret mevzuatında öngörülen birtakım kolaylıklardan yararlanmak üzere verilen bir belgedir.

YYS’nin Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında bulunduğunu belirten KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “YYS, ihracatın ve ithalatın ülkemiz adına daha da hızlanması için belirli statüde bulunan firmalara verilen yetki belgeleridir. Şu anda Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında mevcut olan YYS’ye sahip lojistik firmalarından biri de biziz” dedi.

İÇ GÜMRÜKLERE ARAÇLARIMIZ GİRMİYOR, TESİSLERİMİZDE TÜM GÜMRÜK İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYORUZ

YYS’ye sahip lojistik firmalarının çok önemli avantajlar elde ettiğini belirten Yalçınkaya, “Bu belgelere sahip olunca iç gümrüklere araçlarımız girmeyip, kendi tesisimizde tüm gümrük işlemleri A’dan Z’ye bitirebiliyor ve araç çıkışını sağlayabiliyoruz. İç gümrüklerin yoğunluklarından dolayı bir araba 1 gün kaybederken bunun yerine biz, hızlı bir şekilde kendi tesisimizde işlemleri bitirip aracın çıkışını daha da hızlı sağlayabiliyoruz. Balkan ülkelerine çalıştığımız için iç gümrüklere gidişteki kaybedilen süre bile bizim için çok önemli. Yakın mesafede zaman ile yarıştığımız için hızlı teslimat yapmaya çalışıyoruz. Oradaki kaybedilecek 1 gün veya 6-8 saat bile bizim için çok kıymetli olduğu için YYS, bu avantajı sağlıyor. Bazen 1 saatlik bir kayıp, sınır kapısında 1 günlük hatta 2 günlük bir zaman kaybına neden olabiliyor. Aracın 1 saat geç çıkması sınır kapısında bizlere çok ciddi zaman kaybettirebiliyor. Sınır kapısına bir gidiyorsunuz, mesai saatine denk geliyorsunuz, sizden önce gidenler oluyor, kuyruklar oluyor vs. YYS ve İzinli Gönderici, bunun önüne geçen en önemli belgemizdir” dedi.

Reklam

YYS’Yİ ALMANIN ZORLUKLARI VAR, HERKESE VERİLMEMELİ!

“YYS’yi almanın ön koşulları zordur ve bana göre zor da olmalıdır. Herkese verilmemelidir. Özel güvenliğinden 7/24 güvenliğe, kamera kayıtlarına, sistemin Ticaret Bakanlığı’na bağlı olmasına, Ticaret Bakanlığı’na verilen teminatlardan yüklerin takibine, yüklerin içeriğine kadar tüm sorumluluğun firmada olduğu bir belgedir. YYS ve izinli göndericiye sahip olmak zordur. YYS almak için uzun süre belirli denetimlerden geçilir. Belirli denetimlerde tesisinizin A’dan Z’ye takibinden kamerasına, kamerasından arşivlenmesine, tüm dökümantasyonların bulut sisteminde, aynı zamanda serverde tutulmasına vb. birçok teknolojik altyapıyı içeren bir belgedir aslında” diyen Yalçınkaya, YYS’nin müşteriye sevkiyatların erken teslim edilmesini sağladığını belirtti ve müşterinin YYS sayesinde hızlı bir hizmet aldığını vurguladı.

RESMİ TATİLLER KABUSUMUZDU, YYS İLE RAHAT BİR NEFES ALDIK

Etkili lojistik hizmeti demenin biraz da hız ve sürat demek olduğunun altını çizen KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Parsiyel yükleme yoğunluklu çalışan bir firma olduğumuz için eskiden araçlarımız depomuzdan yüklendikten sonra Muratbey Gümrüğü’nde sıraya girerdi. Muratbey Gümrüğü’nde sıra zaten çok olurdu. Resmi tatiller öncesi 30 km uzunluğunda kuyruklar oluşurdu. İçeri girdiğinde de işlemlerin yoğunluğundan dolayı uzun süre kaybımız oluyordu. Resmi tatil günlerinde arabanın 2 günde gümrükten çıkamadığı oluyordu. Biz, buradan Balkan ülkelerine 2 günde teslimat yaparken 1.5 ya da 2 gün iç gümrükte kaybetmemiz hem bize, hem müşteriye, hem ithalatçıya hem de ihracatçıya kayıp demektir. YYS olunca depo yükleme yaparken gümrük işlemleri neredeyse tamamlanmış oluyor. Depo yüklemeyi bitirdiğinde gümrük işlemlerini de bitirip aynı hızla aracın çıkışını sağlayabiliyoruz” dedi.

YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE İŞLERİMİZİ EN HIZLI ŞEKİLDE YAPIYORUZ

Reklam

Şu anda tüm yetki belgelerinin tam olduğunu söyleyen Yalçınkaya, yeni çıkabilecek belgeleri almak için de hazır bir altyapılarının olduğunu söyledi. “Hem YYS hem de izinli gönderici yetki belgesinin ikisinin aynı anda olması gerekmektedir. Bunlar 2 ayrı yetki belgelerdir. Sadece YYS’nin olması demek, işin bir tık daha hızlanması demek; ama kendi tesisinden işlemleri bitirememesi demektir. Bizim bu yüzden hem YYS, hem de İzinli Gönderici Yetki Belgemiz bulunmaktadır. Ek olarak da yeni aldığımız ETGB (Elektronik Gümrük Ticaret Belgesi) iznimiz mevcuttur” diyen Yalçınkaya sözlerini şöyle tamamladı: “ETGB izni, e-ihracat lojistiği ile alakalıdır. Bizim hem YYS, hem izinli gönderici yetki belgelerimiz olduğu için ETGB ile iç gümrük işlemlerini kendi araçlarımıza yükleyip, kendi iç bünyemizde bitirebiliyoruz. ETGB, mikro ihracat sağlamaktadır. Mikro ihracatın avantajı şudur: Bir ihracatçının maksimim 300 kg. ve maksimim 15 bin euro sınırına kadar mikro ihracat yani ETGB beyannamesi açabiliyor. Bu, beyannamede de müşterinin maliyetini aşağı indirip aynı zamanda KDV iadesine kadar tüm normal ihracat beyannamesi avantajlarını kendi sağlayabilmektedir. Biz, bu çıkışı da gümrüğe girmeden, kendi tesisimizde, kendi depomuzda, kendi bünyemizde sağlayabiliyoruz.”

Devamını oku

Haber

ASİL TRANSPORT CO. BAŞKANI ARMAĞAN ŞAHİN: TİCARET ÇİFT TARAFLIDIR, VERİLMEYEN HER VİZE TÜRKİYE KADAR AB’YE DE KAYBETTİRİYOR!

Yayınlanma tarihi

-

Ticaretin çift taraflı bir işlem olduğunu aktaran Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Alınamayan her vize, Türkiye kadar AB ülkelerine de zarar vermektedir. Demode vize uygulamasının kalkması, yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde bunun yerine hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

 İhracat odaklı büyümeyi hedef edinen Türkiye’de sanayicinin en önemli paydaşı konumunda bulunan lojistik sektörünün en büyük sorunlarından birini vize konusu oluşturuyor. TIR sürücülerinin vize konusunda yaşadığı problemler, son yıllarda zirve yapmış durumda.

Vize konusunda şoförlerin randevu almak için bile uzun süreler beklemek zorunda bırakıldığını kaydeden Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Sektörde sürücülerimize yönelik kısa süreli vize veriliyor. Uzun süreli vizeler verilmemesini anlayabiliyorum. Kısa süreli verilen vizeler için hızlı vize almayı sağlayabilecek bir sistem oluşturulmalıdır. Hızlı vize alabilmemiz durumunda sektör olarak birçok sıkıntımızın önüne geçeceğiz. Çünkü şu anda vize alabilmek konusunda en az 1-2 aylık randevularla uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

ALINAMAYAN HER VİZE, ÜLKEMİZE EKONOMİK OLARAK KAYBETTİRİYOR

TIR sürücülerinin Avrupa Birliği (AB) bölgesine girebilmeleri için öncelikli olarak vize alabilmeleri gerektiğini aktaran Şahin, Schengen randevusunda sorunlar olduğunu, yeni sürücülerin vize başvurularının reddedildiğini, deneyimli sürücülere ise kısa süreli vize verildiğini belirtti. Vize konusundaki bu kaotik durum nedeniyle AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünlerin Türk lojistik firmaları ve Türk vatandaşı profesyonel TIR sürücülerince teslim edilemediğinin altını özenle çizen Şahin, bu durumda sadece Türkiye’nin değil, küresel yatırımcıların, üreticilerin, ticari işletmelerin ve tüketicilerin kısacası uluslararası ticaretin yara aldığını vurguladı.

Reklam

Alınamayan her vizenin ülkemize ekonomik açıdan kaybettirdiğine işaret eden Şahin, “Şoförlerimizin vize alamaması araçlarımızın işleyememesi demektir. Şoföre bağlı olarak kullanılamayan ve atıl durumda bekleyen TIRlarımız ülkemiz ekonomisine eksi yazılmasına neden olmaktadır. Yollarda Türk TIRlarının serbestçe dolaşması, vize engeline takılmadan kilometrelerce yol kat etmesi gerekmektedir. Dünya ticaretini vizelerle, kotalarla, geçiş engellemeleri ile zora sokan sistemin artık değişmesi gerekmektedir. Yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde daha hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini öngörüyoruz. Vize konusunda AB’nin kolaylık tanıması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turizm vizeleri ile ticari vizelerin birbirinden ayrı işlemlere tabi tutulması gerektiğini aktaran Şahin, özellikle tatil dönemlerinde kimseyi yormayacak şekilde yeni bir vize sistemini talep ettiklerini belirtti.

VİZE UYGULAMASI İLE EN ÇOK ZARARI AB ÜLKELERİ GÖRÜYOR!

Türkiye’de çok önemli AB sermayeli şirketlerin olduğunu belirten Şahin, bu demode vize uygulaması ile en çok zararı gören taraflardan birinin AB ülkeleri olduğunu belirtti. Türkiye-AB arasında çok ciddi bir ticaret yaşandığını kaydeden Şahin, AB’ye alınmayan Türkiye’nin aslında dolaylı olarak AB ülkesi olduğunu, çünkü Türkiye’de çok sayıda AB ülkesi yatırımcının fabrikası ve ürünleri ile ticarette başı çektiğini söyledi. Büyük potansiyeli olan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan vize probleminin faturasını Türkiye kadar AB’nin de ödediğini aktaran Şahin, ticaretin çok yönlü bir süreç olduğunu ve bu sürecin tıkanmaması gerektiğini son olarak özenle vurguladı.

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan