Takip Edin

Sektörel Gündem

Kestane ve balı yok olma tehlikesi altında

Son yıllarda kestane ağaçlarında etkili olan dal kanserinin yanı sıra ‘Gal Arısı’ zararlısının da eklenmesiyle kestane balı ve kestane rekoltesini olumsuz etkiliyor. Hastalığın etkili olduğu Kastamonu’da bal üretimi üç yılda yarıdan fazla geriledi.

Yayınlanma tarihi

-

Mehmet Hanifi GÜLEL

Türkiye’nin birçok bölgesinde etkili olan kestane ağaçlarında dal kanserinin yanı sıra ‘Gal Arısı’ zararlısının da eklenmesiyle kestane balı ve kestane üretimini yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Kestane ağaçlarında dal kanseri ve Gal Arısı’nın etkili olduğu Kastamonu’da kestane balı üretimi üç yılda 400 tondan 150 tona geriledi.

Kestane balının fiyatı da geçen yıl 500 lira seviyesinden satılırken bu yıl 1000 ile bin 300 lira arasında değişiyor. Türkiye’nin kestane balı ve kestane üretiminde öne çıkan Kastamonu, Aydın, Bursa ve Yalova’da etkili olan kanser ve Gal Arısı hem balda hem de kestane rekoltesini her geçen yıl aşağı çekiyor. Orman Genel Müdürlüğü söz konusu hastalıklarla mücadele ettiğini belirten sektör temsilcileri, yoğun olarak mücadele edilen bölgelerde kısmen başarılı olduğunu ama yeterli olmadığını ifade ediliyor.

Mücadele edilen bölgelerde hastalık azaldı

Kestane ağaçlarında mavi mürekkep ve dal kanseri diye iki hastalığın ağaçları kuruttuğunu aktaran Türkiye Bal Üreticileri Birliği Başkan Yardımcısı Yalçın Sezer, şu an gündemlerinde Gal Arısı’nın olduğunu vurguladı. Hastalıkların yaklaşık 30 yıldan beri kestane ağaçlarında olduğunu ve Orman İşletme Müdürlüklerinin bununla ilgili gençleştirme çalışmaları yaptığını kaydeden Sezer, ‘’Bu hastalıklarla mücadele edilen bölgelerde başarı elde edildi.

Reklam

Özellikle Kastamonu ve Sinop bölgesinde mücadele edilen bölgelerde hastalıklar azaldı. Ancak ormanlar derin olduğu için kesim yapmak ve yenisini yetiştirmek bunlar meşakkatli işler. Kastamonu kestane ağacının en fazla olduğu bölge olarak yer alıyor. Avrupa’daki ormanların yüzde 80’i yapay orman. Bizim Kastamonu, Bartın ve Zonguldak bölgesindeki kestane ormanlarının yüzde 80 doğal. Yapay orman olarak Manisa, Aydın ve Bursa’yı görüyoruz, bunlar kestane şekeri ile ilgili ıslah ettikleri kestane ağaçları’’ dedi.

Bal üretilmeyecek diye endişe ediliyor

Kestane ağaçların olduğu yerlerde ticari üretimden daha çok aile tipi işletmelerin bal üretiminde yer aldığını ifade eden Sezer, aile işletmelerinde 10 ile 20 adet arı kovanlarıyla üretim yapıldığını söyledi. Üretilen balın da kayıt altına alınmadığına dikkat çeken Sezer, bu yüzden ne kadarlık bal üretimi yapıldığı bilinmiyor ve ancak kovan bazında bu bilgi verilebileceğini ifade etti.

Kendisinin de aynı zamanda kestane balı üreticisi olduğunu aktaran Sezer, ‘’Gal Arısı ve dal kanseri nedeniyle Kastamonu Cide’de neredeyse kestane ağacı kalmadı ve yine Sinop Türkeli’de ciddi bir kayıp var. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı söz konusu sinekleri yiyen başka bir sineği üretip, mücadele diyor. Yoğun olarak salınan bölgelerde başarılı olunuyor ama yeterli değil. Bu yıl üreticiler 1-2 kilo bal ürettiler, hatta bazı üreticilerin arılar açlıktan ölüyor’’ diye konuştu.

Rekolte üç yılda 400 tondan 150 tona düştü

Reklam

Kestane balı üretiminin bu yıl az olduğunu ve bazı yerlerde hiç olmadığını aktaran Kastamonu İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, üç yıl önce 400 ton olan bal rekoltesi 100- 150 tona gerilediğini bildirdi. Başar, bugün kestane balının kilosu 1000 lira ile 1.300 lira civarında yer aldığın bildirdi. Gal Arısı’nın ortaya çıktığı bölgelerde 7-8 yıl içinde tamamıyla ele geçirdiğini ve kestane balı üretiminin olmadığını anlatan Başar, ‘’Türkiye’de Gal Arısı’nın tespiti ilk kez 2014 yılında yapıldı. Şu anda orman müdürlükleri bununla ilgili bir mücadele başlattı. Eğer ağaçlar bu hızlı kurusa kestane balı hayal olur’’ dedi.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL,ilk seri üretim otonom aracıyla IFOY (International Forklift of The Year) Ödülünü 12’nci kez kazandı

Yayınlanma tarihi

-

  • İÇ LOJİSTİK UZMANI STILL’E ON İKİNCİ IFOY ÖDÜLÜ
    Türkiye’de Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER markasıyla faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik şirketi STILL GmbH, prestijli IFOY ödülünü 12’nci kez kazandı. STILL’in ilk seri üretim otonom aracı olan EXV iGo otomatik palet taşıyıcı “mobil robot” kategorisinde yarışarak on ikinci kez ödüle layık görüldü.
    Bu yıl, Hamburg/Baden’de 6 ülkeden finale kalan, toplam 15 iç lojistik firmasının, 16 yenilikçi ürününün sunumuyla IFOY Odülleri gerçekleştirildi. STILL seri üretilen ilk otonom aracı olan EXV iGo ile mobil robot kategorisinde birinci olarak 12’nci kez ödül kazandı.
    “EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır.”
    STILL Satış&Servis İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Müller konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
    “IFOY ödülü ile onurlandırılmak, müşteri odaklı yeniliklere verdiğimiz önemi teyit ediyor. EXV iGo, STILL’in yalnızca teknik gelişim anlamında değil, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, gelişimlerini ileri taşımanın mükemmel bir örneği. EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır. iGo easy, devreye alma yazılımı sayesinde, küçük filo sahibi şirketler bile otomasyona kolayca başlayabilir. EXV iGo,sanayi ölçeğinde seri üretilen ilk otonom araçtır ve tamamen modüler bir konsepte dayanmaktadır. Süreç otomasyonu, küçük filoya sahip şirketler içinde giderek önemli hale geldi. Bu nedenle kolay erişilebilirliğe, kullanım kolaylığına, güvenilir ve esnek hizmete büyük önem veriyoruz. EXV iGo ile, sektörler arası ihtiyaca, yüksek maliyet verimliliği, hızlı uygulama ve esnek ölçeklenebilirlikle akıllı bir yanıt verebiliriz.”
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Erhan Küçük: LGMG Telehander Tasarım Yenilikler Bakımından Önemli Bir Marka

Yayınlanma tarihi

-

Quaodro Makine LGMG marka personel yükseltici ürünlerinin Türkiye’deki önemli yüzü.Tüm operasyon yönetimini yürütüyor. Müşterilerine, satılan makinalarını uzman ekipleri tarafından oluşan kadrosu ile teslimat süreci içinde eğitim, yedek parça, bakım, servis hizmeti konularında müşteri odaklı bir iş modeli geliştiren dinamik ekibi ile katma değerli hizmetler sunuyor.

Quaodro Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Küçük, Quaodro makine olarak LGMG’nin Türkiye’deki bütün operasyonlarını firma olarak yürüttüklerini belirterek,Tuzla   Orhanlı’da  bulunan sohwroom alanında   LGMG Telehander  ürün  lansmanında TKU Magazin Dijital Yayın grubu Genel Yayın Yönetmeni Metin Şendil’e LGMG yeni telehanderları hakkında şu bilgileri verdi.

 

MERMER FİRMALARI BUNU ÇOK KULLANIYOR

Küçük “LGMG’nin ürettiği 18 metre büyüklüğünde ve 4 ton ağırlığını kaldırabilen makinaları getirdik. Makinanın üzerinde perkins motor var. 75 kilowat, 100 beygir güç üretebiliyor. Şanzıman grubu İtalyan Farrero marka. Gaz vermeden makine, tek düğme ile sağa sola yatabiliyor. Yine gaz vermeden bomları kaldırabiliyor. Radyant lastik kullanılıyor. Özellikle inşaat firmaları, tarım sektöründe uzun mesafe yürütmek istediğiniz zaman bizim makine uzun yürüyüş yapabiliyor. Mermer firmaları bunu çok kullanıyor. İnşaat firmaları bunu kullanabiliyor. Telehander, çok fazla aparatı olan makine ekipmanlarından biridir. LGMG nin özellikleri içinde Kabini geniş, soğutma, radyo yeri var. Kabinin perdeleri olduğunu” söyledi.

Reklam

Operatör rahatlığı düşünülmüş olan LGMG telehander seri, hızlı makine olduğunu belirten Küçük, konuşmasına şöyle devam etti “ Telehander sektördeki  firmaların en çok tercihi ettiği markalardan biridir. LGMG Telehander markası, Tasarım ve yenilik anlamında çok önemli bir yerde bulunuyor. Seneye 22 metre rotasyonlu versiyonunu getirmeyi düşünüyoruz. O, daha da efektif bir makinedir. Durduğu yerde kulesi dönmektedir.  Kocaeli’nde en çok kullanılan markadır. Kocaeli’nden gelenlerden tam not aldık.” dedi.

Devamını oku

Trend olan