Haber
Orman yangınlarına sanal gerçeklik farkındalığı
Yaz ayları yaklaşırken Türkiye tekrar yangın tehlikesi altına girdi. Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) Sürdürülebilir Çevre Çalışma Grubu, yangınlarla yok olan ormanlık alanlarımızı, “Göz Açıp Kapayıncaya Kadar” projesiyle sanal gerçekliğe taşıdı.

Başak Nur GÖKÇAM
Türkiye her yıl yaşadığı orman yangınlarıyla göz açıp kapayıncaya kadar hektarlarca orman arazisini kaybediyor. Bu sorunu merkezine alarak orman yangınlarına farkındalık yaratmak için hareket geçen GYİAD Sürdürülebilir Çevre Çalışma Grubu, “Ormanlar Geleceğimizdir, Geleceğin Sahibi de Sensin” mottosuyla “Göz Açıp Kapayıncaya Kadar” Sanal Gerçeklik (VR) projesini başlattı.
Projenin açılış konuşmasında orman yangınlarının yalnızca ağaçların kül olması anlamına gelmediğini belirten GYİAD Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, “Orman yangınları, ekolojik dengenin bozulması ve bütün bir ekosistemin zarar görmesi anlamına geliyor.
Ormanları sadece ağaç toplulukları ve canlıların oluşturduğu alanlar olarak görmemeliyiz. Ormanlar oksijen kaynağımız, akciğerlerimiz, ekonomik ve sosyokültürel zenginliğimiz, biyoçeşitliliğimiz, su ve besin kaynaklarımız.
Kısacası ormanlarımız hayat” dedi. İklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve çevre konularında toplumda farkındalık yaratılmasının sadece siyasi veya kamu otoritelerinden beklenmemesi gerektiğinin altını çizen Gürkaş, “Böylesi küresel bir sorunla mücadelede toplumun tüm kesimleri iş birliği içinde olmalı.
STK’lara, kamu kurumlarına, basına ve eğitim kurumlarına; kısacası herkes bu sorumluğun bilincinde olmalı. GYİAD olarak gerçekleştireceğimiz bu projeyle sadece bir kişide bile farkındalık yaratmanın ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Uzun süredir üzerinde çalıştığımız projemizin bugün startını veriyor olmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Projemizin hayata geçirilmesindeki emekleri için çalışma grubu eş başkanlarımız Mustafa Özer ile Cumali Çetinkaya’ya ve ekiplerine teşekkür ederiz. ‘Ormanlar Geleceğimizdir, Geleceğin Sahibi de Sensin’ diyen herkesi elini taşın altına koymaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Orman yangınlarında kritik tarih aralığı
“Sürdürülebilir Çevre ve Orman Yangınları Paneli”nde orman yangınlarının nedenlerine değinen Profesyonel Dağcı, Yazar ve Sosyal Girişimci Nasuh Mahruki, “15 Temmuz-15 Ağustos tarih aralığı, orman yangınları için en riskli süreçtir. Çünkü bu tarih aralığında orman tabanlarının ısı yüksekliği 50 dereceye çıkar ve bir şey sürtseniz, yanmaya müsait bir durumdadır.
Bu noktada üzerinde durulması gereken problemlerden biri de elektrik hatlarıdır. Ben 35 yıldır dağcılık ve kampçılıkla ilgileniyorum. Her araziye çıktığımda orman yangınlarının önemli kısmının elektrik hatlarından kaynaklandığını gördüm. Bunun sebebinin Türkiye’deki elektrik hatlarının Almanya’dan satın alınmasıyla ilgili olduğunu da Prof. Dr. Ali Demirsoy’dan öğrendim.
Çünkü Almanya’da üretilen hatlar, oranın iklim koşullarına uygun yapılmış. Kabloların esneme payı orada 40 dereceyken, bizde 50 derece. Bu da ülkemizde elektrik hattı kaynaklı yangınlara neden oluyor. Bu noktada devletin devreye girmesi, Türkiye’ye uygun elektrik hattı yerleştirilmesi gerekiyor” dedi.
Karar almada temel dayanak
Sürdürülebilirliğin yalnızca çevre boyutunu barındırmadığına dikkat çeken Enerjisa Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Yetkinlikler Bölüm Başkanı Ebru Taşçıoğlu da, “Biz EnerjiSA olarak bir yandan işlerimizi yaparken,’ bir yandan da sürdürülebilirlik alanında işler yapacağız’ bakış açısıyla ilerlemiyoruz. Çünkü zaten sürdürülebilirlik, şirketin, duruş, işini yönetme ve kararlarını alma sürecinde temel dayanak. EnerjiSA da kendi içinde her şeyi sürdürülebilirlik çerçevesi altında yürütüyor ve yürütmeye de devam edecek” diye konuştu.
10 yılda 27 binden fazla orman yangını
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de, 2012 yılından 2021’in sonuna kadarki dönemi kapsayan son 10 yılda toplam 27 bin 150 orman yangını çıktı ve 226 bin 845 hektar ormanlık alan zarar gördü. Ayrıca 28 Temmuz 2021 tarihinde başlayan orman yangınlarında 15 gün içinde 54 ilde 250’nin üzerinde orman yangını meydana geldi ve bu yangınlardan yaklaşık 150 bin hektar orman alanı etkilendi. Türkiye’nin dört bir yanında kamusal alanlarda ve üniversitelerde gerçekleştirilecek “Göz Açıp Kapayıncaya Kadar” VR projesi ile sanal gerçeklik teknolojisi kullanılarak VR cihazlara yüklenmiş orman yangınları filmi yardımıyla farkındalık yaratacak.
Bireylere çok iş düşüyor
Panelde konuşan sosyal girişimci, akademisyen Prof. Dr. Itır Erhart ise “Kararlar birçok noktada devlete kalıyor evet ama birey dönüşmezse, bizim iklim krizini orman yangınlarını geriye döndürme şansımız olduğunu düşünmüyorum. Bizim de bireyi harekete geçirmemiz gerekiyor. Çünkü birey bu alanda bir sorumluluk almak zorunda. Çünkü iş devlete ve özel sektöre bırakıldığında, yine o eşiği geçemeyeceğiz. Kısacası biz, neyi yapabiliyorsak, onu sahiplenelim” dedi.
Haber
Sport Scooter pazarına XMAX 250 ile iddialı girdi
Yamaha Motor, Sport Scooter segmentinde dünyada ve Türkiye’de MAX ailesi ile büyümesini sürdürüyor.

Yamaha Motor, Sport Scooter segmentinde dünyada ve Türkiye’de MAX ailesi ile büyümesini sürdürüyor.
MAX ailesinin en yenileri olarak tanıtılan XMAX 250 ve XMAX 250 Tech MAX ağustos ayı itibarıyla Yamaha Motor Türkiye yetkili bayilerinde yerini aldı.
6 ayda 11 bin adetlik satış
Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Hakan Kaya, Yamaha olarak Ocak 2020 dönemine kıyasla satışlarının iki kat arttığını belirterek,Yamaha Motor, Türkiye motosiklet pazarında da 30 bin adetten fazla XMAX 250 modeli satışı ile sınıfının liderliğini elinde bulunduruyor ve scooter trendlerini belirliyor. MAX DNA’sı ile yenilenen bağlantılı XMAX 250 ve XMAX 250 Tech MAX, Türkiye’deki motosiklet sürücüleri tarafından en çok tercih edilen Maxi Scooter modeli olmaya devam edecek” diye konuştu.
Hakan Kaya, Yamaha’nın hiçbir zaman satış adedi odaklı bir marka olmadığını hatırlatarak şunları söyledi: “Türkiye 250 cc scooter pazarında yılın ilk 6 ayında yaklaşık 11 bin adet satış gerçekleşti, burada pazar payımız yüzde 25. Bu yıl sonunda payımızı yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz. Özellikle şehirli insanın tüm ihtiyaçlarına çözüm olan XMAX ailesi teknolojisini sürekli geliştirerek mobilitenin en çok tercih edilenleri arasında başı çekmeye devam edecek.
Motosiklet değişen ekonomik koşullar ve çevresel faktörler nedeniyle artık sadece hobby olmaktan çıktı ve bir ihtiyaç haline geldi. Motosiklet pazarı son 3 yılda çok hızlı bir büyüme trendine girdi. Bu ilgi özellikle iş yaşamının daha mobil hale gelmesi, büyük şehirlerden küçük şehirlere göçün artması ile daha hobi odaklı yaşamın öne çıkması ve motosikletin merkezileşmesi, akaryakıt fiyatlarındaki artış, şehir trafiğindeki yoğunluk gibi nedenlerle en üst seviyeye ulaştı” dedi.
“Arz talep dengesinde kırılmalar söz konusu”
Pazardaki gelişmeleri değerlendiren Hakan Kaya, arz talep dengesinde de ciddi kırılmaların söz konusu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Biz Yamaha Motor Türkiye olarak stok tutmadan tüm gelen motosikletleri satışa sunuyoruz. Ancak global anlamda üretimde hammadde kaynaklı yaşanan sıkıntılar talebe yetişilmesine engel oluyor. Hammadde ve tedarik zincirindeki sorunlar birçok sektörde yaşanıyor.
Talepte çok ciddi artış var. Son dönemde motosiklet bir yatırım aracı oldu. Bu da gerçek kullanıcıların ürüne ulaşmasını engelliyor. Tedarikte talebe yetişilmese de aslında ciddi bir üretim var. 2022 yılının satışlarına göre yüzde 30 artış söz konusu. Fırsatları değerlendiriyoruz, özellikler Rusya Ukrayna savaşı sonrası Kuzey Avrupa’daki talep daralması nedeniyle bazı modelleri Türkiye’yi getirdik. Yine de talebe yetişemiyoruz. Bu sorunların 2024 yılında toparlanacağını düşünüyoruz.”
Haber
GNM Trade, ihracat hedeflerini gerçekleştiriyor
GNM Trade sektöründe 25 yıllık tecrübesiyle 2004 yılında Irak’ta başlayıp Almanya ve Türkiye de tarım makineleri, kamyon, otomobil ve iş makineleri ihracatını ve transit ticaretini yaparak faaliyetlerini sürdürüyor Yönetim Kurulu Başkanı Ghanim Sındy ayda 20, yılda ise 150 adet araç ihraç ettiklerini ve yıllık cirolarının 120 milyon TL üzerinde olduğunu ifade etti.

Doğukan ÖZTOKLU
Irak, Ortadoğu ülkeleri ve Avrupa ülkelerine müşterilerinin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda her yıl farklı ürünler ihraç ettiklerini söyleyen Sındy, bu ürünler arasında genel olarak tarım makineleri, ağır vasıtalar ve çekicilerin olduğunu belirtti. Sındy, kalite, güven ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuklarını ve her ürünü güvenle ulaştırarak sektördeki isimlerini korumaya özen gösterdiklerini söyledi.
Haber
ŞİŞECAM 88’İNCİ YILINI KUTLUYOR

Cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam, 88’inci kuruluş yıldönümünü gururla kutluyor.
Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global şirket olan Şişecam, 88’inci kuruluş yıldönümünü gururla kutluyor. Şişecam, Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflerini yansıtan geleceğini; eşsiz kültürü, yatırımları ve temel harcı olan Cumhuriyet’in değerleri ile tasarlamaya devam ediyor. İnovasyon kabiliyetinden ve iş birliğine dayalı kültüründen aldığı güçle her gün daha iyisini hedefleyerek dünyaya katkı sunuyor.
Üretim yolculuğuna 1935 yılında, Paşabahçe’de 400 çalışanıyla başlayan Şişecam, bugün 14 ülkede 45 tesisi ve 25 binden fazla çalışanıyla, Türkiye’nin sanayi gücünü global arenada temsil ediyor. Şişecam uzmanlığı, teknolojik yetkinliği ve rekabet gücü yüksek faaliyetleriyle dünyanın en seçkin üreticileri arasında yer alıyor.
Cam ev eşyası alanında en büyük iki, cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş global üretici arasında yer alan Şişecam, dünyanın en büyük iki soda külü üreticisi arasında olmasının yanı sıra krom kimyasallarında dünya lideri.
Şişecam, 88 yıllık deneyimini geleceğe taşımak için kapsamlı bir dönüşüm sürecinde. Dönüşümü gelişimin ana unsurlarından biri olarak gören Şişecam, akıllı teknoloji kullanımı ve yetkin insan kaynağıyla farklılaşırken yarının ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak dijital altyapısını ve kültürünü dönüştürerek gelişmeye devam ediyor.
Çalışmalarını 2050 “Sıfır Karbon” vizyonuyla sürdüren Şişecam, attığı her adımda Geleceğin Şişecam’ını yarının ihtiyaçlarına cevap verebilecek yetkinliklerle donatıyor. 2030 CareforNext stratejisi de değer yaratma odaklı sürdürülebilir büyüme yolculuğunda Şişecam’a önemli güç kazandırıyor. CareforNext stratejisinin “Gezegeni Koru”, “Toplumu Güçlendir”, “Yaşamı Dönüştür” yaklaşımları odağında ilerleyen Şişecam, bilim ve teknolojiyi her zaman merkezinde tutuyor.
-
1 Konu 1 Konuk3 sene önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Ağır Yük Taşıma Araçları3 sene önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber3 sene önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Özel Haber3 sene önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika3 sene önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber1 sene önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Son Dakika3 sene önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika2 sene önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi