Takip Edin

Sektörel Gündem

İş makinaları sektörünün ihracat ve ithalat rakamları açıklandı

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER), Makine İhracatçılar Birliği (MAİB) ve Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) iş birliğiyle hazırlanan ‘Makine ve Ekipman Kiralama Pazar Analizi Raporu’na göre, küresel piyasalarda “kiralama sektörü” önümüzdeki 15 yıl içinde yüzde 50 büyüyecek.

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER), Makine İhracatçılar Birliği (MAİB) ve Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) iş birliğiyle yayımlanan “Makine ve Ekipman Kiralama Pazar Analizi Raporu”, bu pazarın büyüklüğünü ortaya koyan önemli çalışmalardan biri oldu. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Akgün ile İSDER Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş, bir grup gazeteci ile bir araya gelerek, ilk defa hazırlanan bu raporun çarpıcı sonuçlarını, sektörünün durumunu, gelecek hedeflerini ve bu yılın ilk 6 aylık sektörel dış ticaret verilerini açıkladı.

1,1 milyar dolar ihracat, 1,1 milyar dolarlık ithalat

İMDER’in, Makine İhracatçılar Birliği’nin (MAİB) verilerine dayanarak yaptığı açıklamaya göre, Türk iş ve inşaat makineleri sektörü, bu yılın ilk 6 ayında 1 milyar 112 milyon dolar ihracat, 1 milyar 104 milyon dolar ithalat yaptı. MAİB verileri, Türk iş ve inşaat makineleri sektörünün, Ocak-Haziran 2023’te ihracatını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artırarak, 1 milyar 112 milyon dolara çıkardığını gösterdi. Sektörün aynı dönemdeki ithalatı, 1 milyar 104 milyon dolar oldu.

İMDER’in, üye firmalardan aldığı verilere göre, bu yıl temmuz ayında bin 327 adet iş makinası satıldı. Temmuz ayında ulaşılan bu rakam, şimdiye kadarki en yüksek temmuz ayı satış rakamı olarak kayıtlara geçti. Bu yılın ilk 7 ayında satılan iş makinası sayısı ise toplam 8 bin 217 oldu. MAİB verilerine göre, inşaat ve madencilik makinaları ihracatında, Rusya, Almanya, Ege Serbest Bölge, Avusturya, Fransa, Birleşik Krallık, ABD, Irak, Kazakistan ve İsveç başı çekti.

İş ve inşaat makinaları sektörü, 2022 yılında, ilk üçte Rusya, Almanya ve Ege Serbest Bölgesi olmak üzere 2 milyar dolar ihracat yaparken, toplam 11 bin 43 adet iş makinası satmıştı. İmalat sanayi içerisindeki konumunu; “Büyük Türkiye Yüzyılı Vizyonu” doğrultusunda perçinleyen sektör, 2022 yılında, yaklaşık 4 milyar dolar tutarındaki ciro rakamı ve 250 bin kişiye sağladığı istihdam olanağıyla birlikte hız kesmeden çıtasını yükseltmeyi sürdürdü.

Reklam

İstif makineleri ihracatında Rusya ilk sırada

İSDER de MAİB verilerine dayanarak, istif makinaları sektörünün bu yılın ilk 6 ayında 374 milyon dolar ihracat yaptığını açıkladı. MAİB verilerine göre, istif makinaları sektörü, Ocak-Haziran 2023 döneminde, geçen yıl aynı dönemle karşılaştırıldığında, ihracatını yüzde 34 artırarak, 374 milyon dolara yükseltti. Sektör, aynı dönemde 905 milyon dolar ithalat yaptı. İstif makinaları sektörü ihracatında ilk sıraları Rusya, Ukrayna, Cezayir ve ABD aldı.

İSDER’in, üye firmalardan aldığı verileri temel alarak hazırladığı verilere göre, sektörde, bu yıl temmuz ayında 799 adet iş makinası satılırken, bu yılın ilk 7 ayında ise toplam satış adedi 9 bin 324’ü buldu. İstif makinaları sektörü, 2022 yılında 1 milyar dolar ihracat yaparken, ihracatta ilk 3 ülke Rusya, Cezayir ve ABD olarak sıralandı. Katma değeri yüksek üretim gücü, yaklaşık 130 bin kişiye sağladığı istihdam ve 2022 yılında yaklaşık 2 milyar dolara ulaşan cirosuyla birlikte sektör, “Büyük Türkiye Yüzyılı Vizyonu” doğrultusunda hedeflerini yerine getirmeye devam ediyor.

“Geleceğin modellerine yatırım yapıyoruz”

İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Akgün, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için öncelikli sektörler arasında ilk sıralarda yer alan Türk iş ve inşaat makineleri sektörünün, yurt içindeki sosyoekonomik gelişime büyük katkılar sunarken, sağlamış olduğu istihdam olanağı ve katma değerle öne çıkan sektörler arasında yer aldığını kaydetti. Akgün, şunları söyledi: “MAİB’in açıkladığı, 2023 yılının Ocak-Haziran rakamlarına göre Türk iş ve inşaat makinaları sektörü, 2022 yılının aynı dönemiyle kıyaslandığında ihracat rakamını yüzde 20 artırarak, 1 milyar 112 milyon dolara çıkardı. İmalat sanayi içerisindeki konumunu ‘Büyük Türkiye Yüzyılı Vizyonu’ doğrultusunda perçinleyen sektörümüz; 2022 yılındaki yaklaşık 4 milyar dolar ciro rakamı ve yaklaşık 250 bin kişiye sağladığı istihdam olanağıyla birlikte hız kesmeden çıtasını yükseltmeye devam etmektedir. Sektörün çatı kuruluşu İMDER; 20 yılı aşkın süredir iş ve inşaat makinaları sektörünün katlanarak büyüme gösteren ilerleyişinde tüm sektör temsilcilerine rehber olmayı misyon edinmiştir. Türk markasının gücünü günümüz ağır rekabet koşullarında her platformda göstermek için yeni çalışmalara imza atmaya devam edecektir.”

Reklam

“Yeni teknolojilere ve küresel rekabete ayak uydurarak üretim gücünü artırıyoruz”

İSDER Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş, tüm dünyanın “küreselleşme” olarak tanımlanan ve etkilerini tüm sektörlerde yoğun olarak hissettiren bir süreç içinde olduğunu, istifleme, taşıma ve kaldırma makinaları sektörünün de bu sürecin neden ve sonuçlarıyla yakından ilgilendiğini ve yol haritasını bu yönde belirlediğini ifade etti. Karataş, “Yeni teknolojilere ve küresel rekabete ayak uydurarak üretim gücünü artıran sektörümüz, MAİB’in açıkladığı, 2023 yılının Ocak-Haziran rakamlarına göre, geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ihracatını yaklaşık yüzde 34 artırarak, 374 milyon dolara yükseltti. Katma değeri yüksek üretim gücümüz, yaklaşık 130 bin kişiye sağladığımız istihdamımız ve 2022 yılında yaklaşık 2 milyar dolar olan ciro rakamlarımızla birlikte; ‘Büyük Türkiye Yüzyılı Vizyonu’ doğrultusunda hedeflerimizi gerçekleştirmeye devam etmekteyiz” dedi.

55 farklı ülkeden 500’ün üzerinde sektör temsilcisi 3-4 Ekim 2023’te, Crowne Plaza İstanbul Asia’da, 3.Uluslararası İş ve İstif Makinaları Kongresi ve Kiralama Zirvesi’nde buluşacak.

COVID-19 salgınının ardından düzenlenecek kongrede, Türkiye’de, 6 Şubat’ta meydana gelen ve yüzyılın en büyük felaketi olarak nitelendirilen deprem felaketinde, iş ve istif makinaları sektörünün önemi de istişare edilecek. Kongrede, “Sektörel Değerlendirme ve Açılış Konuşmaları”, “İş ve İstif Makinalarında Dijitalleşme ve Enerji Dönüşümü”, “İş ve İstif Makinalarında Kiralama ve Sürdürülebilirlik”, “İş ve İstif Makinalarında Enerji Dönüşümü”, “Dünya İş ve İstif Makinaları Ekonomi Forumu”, “Ekonomik Görünüm ve Değerlendirme” ve “Doğal Afet Öncesi ve Sonrasında İş ve İstif Makinalarının Kullanımın Önemi” başlıkları altında özel oturumlar yapılacak.

“Makine ve Ekipman Kiralama Pazar Analizi Raporu”

Reklam

İMDER ve İSDER’in açıkladığı rapor, Türkiye’de kiralama sektörüne özgü; detaylı sektörel görüşme, inceleme ve analizler içeren ilk çalışmalardan biri olma özelliğini taşıyor. Kiralama sektörü pazarının potansiyelini, sektördeki girişim sayısını tespit etmek; bu girişimlerin istihdamını, cirosunu ve kiralama parkı büyüklüğünü ortaya koymak amacıyla hazırlanan rapora göre, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kiralama şirketleri, sektörün yüzde 80’inden fazlasını temsil ediyor. Çin’deki kiralama piyasasının dikkat çekici bir büyüme gösterdiği, en çok büyüme gösteren ilk beş şirketten üçünün Çin şirketi olduğu da ortaya çıkan sonuçlardan biri. Raporda, dünya pazarındaki ilk beş şirketin, tek başına yaklaşık 20 milyar Euro gelir elde ettiği tahmin edilirken, bu şirketlerin, küresel pazarın neredeyse yüzde 20’sine tekabül eden bir büyüklüğe sahip olduğu görülüyor.

2022 yılı rakamlarına göre, toplam 6 milyar dolarlık cirosu ve yaklaşık 400 bin kişiye yarattığı istihdamla öne çıkan Türk iş, inşaat ve istif makineleri sektörü, kiralama sektöründeki büyüyen pazarda yeni fırsatları yakalamayı, Avrupa Birliği’nin (AB) yeşil dönüşüm hedeflerine uygun yol haritası ve yeni teknolojiler ile küresel rekabete ayak uydurarak, dünya pazarını güçlendirmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin potansiyeli rakip ülkelere göre daha büyük

Rapora göre, 2021 yılı itibariyle küresel iş ve endüstriyel makine-ekipman pazarında Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) yüzde 38 pay ile ilk sırada yer alırken, Kuzey Amerika’yı yüzde 28 ile Avrupa, yüzde 26 ile Asya Pasifik, yüzde 6 ile Ortadoğu ve Afrika ve yüzde 3 ile Latin Amerika takip ediyor. Asya-Pasifik bölgesi, en yüksek büyüme hızıyla yakın gelecekte pazarın liderliğini ele alabilecek bölge olarak görülüyor.

Türkiye, Avrupa bölgesi kapsamında ele alınırken, Avrupa iş ve endüstriyel makine-ekipman kiralama piyasası, 29,70 milyar dolar ile Kuzey Amerika’dan sonra pazar payı açısından ikinci sırada yer alıyor. Gelecek çeyrek yüzyıllık sürede teknolojik devrimin, makine-ekipman kiralama pazarındaki büyük dönüşümün lokomotifi olmaya aday olduğunun işaret edildiği raporda, Türkiye’nin, makine-ekipman kiralama pazarında rakip ülkelere kıyasla henüz gelişmekte olan yeni bir pazar olarak, büyük potansiyel barındırdığı görülüyor.

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL ARSER ÜST YÖNETİMİNDE GÖREV DEĞİŞİMİ

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de sektörünün öncü ve en güvenilir markalarından biri olan STILL ARSER’in yönetiminde yeni bir dönem başladı. 2017’den beri Genel Müdürlük görevini sürdüren Mustafa Çiper bu görevi Turgut Kırış’a devrederken, 2019’dan bu yana sürdürdüğü yönetim kurulu üyeliği görevine ise devam edecek.

İç lojistik sektörünün global markası STILL ARSER’in üst düzey yönetiminde Mayıs 2024 itibarıyla görev değişimi yaşandı. Sektöründe Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 2’nci olan KION Group ile Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER iç lojistik alanında faaliyetlerini sürdürüyor.

STILL ARSER’de 2019 yılından bu yana Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’nü yürüten Turgut Kırış, Mayıs 2024 itibarıyla Genel Müdür olarak göreve başladı. Mustafa Çiper ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam edecek. Mustafa Çiper, 2017 yılından bu yana STILL ARSER genel müdürlük görevini yürütüyordu.

Mayıs 2024 itibarıyla Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam eden Mustafa Çiper,

“STILL ARSER olarak 11 yıldır Türkiye’de iç lojistik sektörünün global markası olarak, satış ve satış sonrası hizmetler, ikinci el satış ve kiralama, otomasyon çözümleri ve iş güvenliği alanlarında müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Lojistik, beyaz eşya, tekstil, gıda, kimya, perakende, cam sanayi, otomotiv ve otomotiv yan sanayi gibi sektörlerinin en büyük firmaları ile uzun süredir güvene dayalı iş birliğimiz devam etmekte. Bu iş birliklerinin verdiği güçle, sektörün en önemli oyuncularından biri ve lokomotif markası olmaya devam edeceğiz’’ değerlendirmesini yaptı.

Reklam

STILL ARSER Genel Müdürlüğü’nü Mayıs 2024 itibarıyla üstlenen Turgut Kırış da görev değişimine ilişkin yaptığı değerlendirmede; ” Yetkin çalışanlarımız ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. İstanbul, İzmir, Gölcük ve Çerkezköy ofislerimiz ve Türkiye’nin her yerindeki güçlü bayi ağımızla kesintisiz hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini profesyonel bir yaklaşım ile belirliyor, onların çözüm ortağı oluyoruz. Bu yaklaşımımızla, müşterilerimizin işlerini daha verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcıoluyor ve uzun vadeli iş birlikleri kurarak karşılıklı başarıyı hedefliyoruz. Amacımız birlikte daha da büyümek’’ dedi.

STILL ARSER’İN YENİ GENEL MÜDÜRÜ TURGUT KIRIŞ

Lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamlayan Turgut Kırış, Uludağ Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yaptı. Kariyerine 2002 yılında Atlas Copco’da başlayan Kırış, sonrasında Munters ve Konecranes’te çalıştı. 2019-2024 yılları arasında ise STILL ARSER Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KARE LOJİSTİK GENEL MÜDÜRÜ BERK YALÇINKAYA: YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE BEKLEMEYE SON VERİYOR, MÜŞTERİLERİMİZE ZAMAN KAZANDIRIYORUZ

Yayınlanma tarihi

-

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve İzinli Gönderici Belgeleri Türkiye’de 59 güncel lojistik firmasında bulunuyor. Bunlardan birinin de KRE Kare Lojistik olduğunu ifade eden firmanın genel müdürü Berk Yalçınkaya, “Etkili lojistik hizmeti, hız ve sürat demektir. Sahip olduğumuz YYS, İzinli Gönderici ve ETGB belgelerimiz ile hızlı ve kesintisiz hizmet sunuyoruz” dedi.

Kısa adı YYS olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği’nde yer alan koşulları taşıyan, gümrük mevzuatı uyarınca serbest bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesi’nde yerleşik sayılan kişilere gümrük ve dış ticaret mevzuatında öngörülen birtakım kolaylıklardan yararlanmak üzere verilen bir belgedir.

YYS’nin Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında bulunduğunu belirten KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “YYS, ihracatın ve ithalatın ülkemiz adına daha da hızlanması için belirli statüde bulunan firmalara verilen yetki belgeleridir. Şu anda Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında mevcut olan YYS’ye sahip lojistik firmalarından biri de biziz” dedi.

İÇ GÜMRÜKLERE ARAÇLARIMIZ GİRMİYOR, TESİSLERİMİZDE TÜM GÜMRÜK İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYORUZ

YYS’ye sahip lojistik firmalarının çok önemli avantajlar elde ettiğini belirten Yalçınkaya, “Bu belgelere sahip olunca iç gümrüklere araçlarımız girmeyip, kendi tesisimizde tüm gümrük işlemleri A’dan Z’ye bitirebiliyor ve araç çıkışını sağlayabiliyoruz. İç gümrüklerin yoğunluklarından dolayı bir araba 1 gün kaybederken bunun yerine biz, hızlı bir şekilde kendi tesisimizde işlemleri bitirip aracın çıkışını daha da hızlı sağlayabiliyoruz. Balkan ülkelerine çalıştığımız için iç gümrüklere gidişteki kaybedilen süre bile bizim için çok önemli. Yakın mesafede zaman ile yarıştığımız için hızlı teslimat yapmaya çalışıyoruz. Oradaki kaybedilecek 1 gün veya 6-8 saat bile bizim için çok kıymetli olduğu için YYS, bu avantajı sağlıyor. Bazen 1 saatlik bir kayıp, sınır kapısında 1 günlük hatta 2 günlük bir zaman kaybına neden olabiliyor. Aracın 1 saat geç çıkması sınır kapısında bizlere çok ciddi zaman kaybettirebiliyor. Sınır kapısına bir gidiyorsunuz, mesai saatine denk geliyorsunuz, sizden önce gidenler oluyor, kuyruklar oluyor vs. YYS ve İzinli Gönderici, bunun önüne geçen en önemli belgemizdir” dedi.

Reklam

YYS’Yİ ALMANIN ZORLUKLARI VAR, HERKESE VERİLMEMELİ!

“YYS’yi almanın ön koşulları zordur ve bana göre zor da olmalıdır. Herkese verilmemelidir. Özel güvenliğinden 7/24 güvenliğe, kamera kayıtlarına, sistemin Ticaret Bakanlığı’na bağlı olmasına, Ticaret Bakanlığı’na verilen teminatlardan yüklerin takibine, yüklerin içeriğine kadar tüm sorumluluğun firmada olduğu bir belgedir. YYS ve izinli göndericiye sahip olmak zordur. YYS almak için uzun süre belirli denetimlerden geçilir. Belirli denetimlerde tesisinizin A’dan Z’ye takibinden kamerasına, kamerasından arşivlenmesine, tüm dökümantasyonların bulut sisteminde, aynı zamanda serverde tutulmasına vb. birçok teknolojik altyapıyı içeren bir belgedir aslında” diyen Yalçınkaya, YYS’nin müşteriye sevkiyatların erken teslim edilmesini sağladığını belirtti ve müşterinin YYS sayesinde hızlı bir hizmet aldığını vurguladı.

RESMİ TATİLLER KABUSUMUZDU, YYS İLE RAHAT BİR NEFES ALDIK

Etkili lojistik hizmeti demenin biraz da hız ve sürat demek olduğunun altını çizen KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Parsiyel yükleme yoğunluklu çalışan bir firma olduğumuz için eskiden araçlarımız depomuzdan yüklendikten sonra Muratbey Gümrüğü’nde sıraya girerdi. Muratbey Gümrüğü’nde sıra zaten çok olurdu. Resmi tatiller öncesi 30 km uzunluğunda kuyruklar oluşurdu. İçeri girdiğinde de işlemlerin yoğunluğundan dolayı uzun süre kaybımız oluyordu. Resmi tatil günlerinde arabanın 2 günde gümrükten çıkamadığı oluyordu. Biz, buradan Balkan ülkelerine 2 günde teslimat yaparken 1.5 ya da 2 gün iç gümrükte kaybetmemiz hem bize, hem müşteriye, hem ithalatçıya hem de ihracatçıya kayıp demektir. YYS olunca depo yükleme yaparken gümrük işlemleri neredeyse tamamlanmış oluyor. Depo yüklemeyi bitirdiğinde gümrük işlemlerini de bitirip aynı hızla aracın çıkışını sağlayabiliyoruz” dedi.

YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE İŞLERİMİZİ EN HIZLI ŞEKİLDE YAPIYORUZ

Reklam

Şu anda tüm yetki belgelerinin tam olduğunu söyleyen Yalçınkaya, yeni çıkabilecek belgeleri almak için de hazır bir altyapılarının olduğunu söyledi. “Hem YYS hem de izinli gönderici yetki belgesinin ikisinin aynı anda olması gerekmektedir. Bunlar 2 ayrı yetki belgelerdir. Sadece YYS’nin olması demek, işin bir tık daha hızlanması demek; ama kendi tesisinden işlemleri bitirememesi demektir. Bizim bu yüzden hem YYS, hem de İzinli Gönderici Yetki Belgemiz bulunmaktadır. Ek olarak da yeni aldığımız ETGB (Elektronik Gümrük Ticaret Belgesi) iznimiz mevcuttur” diyen Yalçınkaya sözlerini şöyle tamamladı: “ETGB izni, e-ihracat lojistiği ile alakalıdır. Bizim hem YYS, hem izinli gönderici yetki belgelerimiz olduğu için ETGB ile iç gümrük işlemlerini kendi araçlarımıza yükleyip, kendi iç bünyemizde bitirebiliyoruz. ETGB, mikro ihracat sağlamaktadır. Mikro ihracatın avantajı şudur: Bir ihracatçının maksimim 300 kg. ve maksimim 15 bin euro sınırına kadar mikro ihracat yani ETGB beyannamesi açabiliyor. Bu, beyannamede de müşterinin maliyetini aşağı indirip aynı zamanda KDV iadesine kadar tüm normal ihracat beyannamesi avantajlarını kendi sağlayabilmektedir. Biz, bu çıkışı da gümrüğe girmeden, kendi tesisimizde, kendi depomuzda, kendi bünyemizde sağlayabiliyoruz.”

Devamını oku

Haber

ASİL TRANSPORT CO. BAŞKANI ARMAĞAN ŞAHİN: TİCARET ÇİFT TARAFLIDIR, VERİLMEYEN HER VİZE TÜRKİYE KADAR AB’YE DE KAYBETTİRİYOR!

Yayınlanma tarihi

-

Ticaretin çift taraflı bir işlem olduğunu aktaran Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Alınamayan her vize, Türkiye kadar AB ülkelerine de zarar vermektedir. Demode vize uygulamasının kalkması, yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde bunun yerine hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

 İhracat odaklı büyümeyi hedef edinen Türkiye’de sanayicinin en önemli paydaşı konumunda bulunan lojistik sektörünün en büyük sorunlarından birini vize konusu oluşturuyor. TIR sürücülerinin vize konusunda yaşadığı problemler, son yıllarda zirve yapmış durumda.

Vize konusunda şoförlerin randevu almak için bile uzun süreler beklemek zorunda bırakıldığını kaydeden Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Sektörde sürücülerimize yönelik kısa süreli vize veriliyor. Uzun süreli vizeler verilmemesini anlayabiliyorum. Kısa süreli verilen vizeler için hızlı vize almayı sağlayabilecek bir sistem oluşturulmalıdır. Hızlı vize alabilmemiz durumunda sektör olarak birçok sıkıntımızın önüne geçeceğiz. Çünkü şu anda vize alabilmek konusunda en az 1-2 aylık randevularla uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

ALINAMAYAN HER VİZE, ÜLKEMİZE EKONOMİK OLARAK KAYBETTİRİYOR

TIR sürücülerinin Avrupa Birliği (AB) bölgesine girebilmeleri için öncelikli olarak vize alabilmeleri gerektiğini aktaran Şahin, Schengen randevusunda sorunlar olduğunu, yeni sürücülerin vize başvurularının reddedildiğini, deneyimli sürücülere ise kısa süreli vize verildiğini belirtti. Vize konusundaki bu kaotik durum nedeniyle AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünlerin Türk lojistik firmaları ve Türk vatandaşı profesyonel TIR sürücülerince teslim edilemediğinin altını özenle çizen Şahin, bu durumda sadece Türkiye’nin değil, küresel yatırımcıların, üreticilerin, ticari işletmelerin ve tüketicilerin kısacası uluslararası ticaretin yara aldığını vurguladı.

Reklam

Alınamayan her vizenin ülkemize ekonomik açıdan kaybettirdiğine işaret eden Şahin, “Şoförlerimizin vize alamaması araçlarımızın işleyememesi demektir. Şoföre bağlı olarak kullanılamayan ve atıl durumda bekleyen TIRlarımız ülkemiz ekonomisine eksi yazılmasına neden olmaktadır. Yollarda Türk TIRlarının serbestçe dolaşması, vize engeline takılmadan kilometrelerce yol kat etmesi gerekmektedir. Dünya ticaretini vizelerle, kotalarla, geçiş engellemeleri ile zora sokan sistemin artık değişmesi gerekmektedir. Yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde daha hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini öngörüyoruz. Vize konusunda AB’nin kolaylık tanıması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turizm vizeleri ile ticari vizelerin birbirinden ayrı işlemlere tabi tutulması gerektiğini aktaran Şahin, özellikle tatil dönemlerinde kimseyi yormayacak şekilde yeni bir vize sistemini talep ettiklerini belirtti.

VİZE UYGULAMASI İLE EN ÇOK ZARARI AB ÜLKELERİ GÖRÜYOR!

Türkiye’de çok önemli AB sermayeli şirketlerin olduğunu belirten Şahin, bu demode vize uygulaması ile en çok zararı gören taraflardan birinin AB ülkeleri olduğunu belirtti. Türkiye-AB arasında çok ciddi bir ticaret yaşandığını kaydeden Şahin, AB’ye alınmayan Türkiye’nin aslında dolaylı olarak AB ülkesi olduğunu, çünkü Türkiye’de çok sayıda AB ülkesi yatırımcının fabrikası ve ürünleri ile ticarette başı çektiğini söyledi. Büyük potansiyeli olan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan vize probleminin faturasını Türkiye kadar AB’nin de ödediğini aktaran Şahin, ticaretin çok yönlü bir süreç olduğunu ve bu sürecin tıkanmaması gerektiğini son olarak özenle vurguladı.

Devamını oku

Trend olan