Takip Edin

Sektörel Gündem

Savunma sanayiinin büyük buluşması IDEF’23 başlıyor

Türkiye’de savunma sanayiinin en büyük buluşması IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı yurt içi ve dışından gelen yoğun talep doğrultusunda, mevcut sergi salonlarına bir yenisini daha ekleyerek, 2023 yılında rekor sayıda ziyaretçi ve katılımcıya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Yayınlanma tarihi

-

IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı; Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Millî Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı katkılarıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. organizatörlüğünde, 25 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak.

Küresel ölçekteki en prestijli fuarlar arasında yer alıyor

Dünyanın en prestijli savunma sanayi fuarları arasında yer alan IDEF, hemen hemen her coğrafyadan üst düzey devlet ve özel sektör yetkililerini ağırlayan nitelikli fuarlar arasında gösteriliyor. Hatırlanacağı üzere Türk savunma sanayi bugün itibarıyla ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları ve üniversiteleri ile bir bütün olarak Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri haline geldi.

Bugün, Türk savunma sanayii firmaları tarafından üretilen kara-hava-deniz araçları, komuta kontrol sistemleri, elektronik harp sistemleri, atış kontrol sistemleri, haberleşme sistemleri, gözetleme sistemleri ve belirli güdümlü silâhlar millî imkânlarla tasarlanıyor ve silahlı kuvvetlerin kullanımına sunuluyor.

Savunma sanayiinin son yıllarda göstermiş olduğu atılım, birçok alanda firmanın platform, sistem ve yeteneklerinin yurtdışı pazarlarda talep edilir hale gelmesini sağladı. Bu talebi sürekli kılmak adına ise IDEF ile yerli üretimin başarısı taçlandırılıyor. Fuar kapsamında yapılan iş birlikleri aynı zamanda sektörün geleceğini inşa etme anlamında stratejik önem arz ediyor.

Reklam

Savunma sanayii devlerini tek çatı altında buluşturan IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, hatırlanacağı üzere 2021 yılında, 53 ülkeden, bin 238 katılımcı firma ve 94 ülkeden 68 bin 795 profesyonel ziyaretçi ağırladı. Katılımcı ve ziyaretçilerin yanı sıra 81 ülke, iki uluslararası kuruluştan 163 heyetin ağırlandığı fuarda; 94 imza töreni ile ulusal ve uluslararası sözleşmelere imza atıldı. Fuar, 2023 yılında da her coğrafyadan katılımcı ve profesyonel ziyaretçiyi buluşturmaya hazırlanıyor. 2021 yılı IDEF fuarına yönelik gerçekleştirilen ziyaretçi ve katılımcı memnuniyet araştırmasına göre; ziyaretçilerin yüzde 90’ı fuarı iş çevrelerine tavsiye ediyor.

Ayrıca yüzde 99’u fuardan memnun olduğunu belirtiyor, yüzde 98’i ziyaret amaçlarına fuar sayesinde ulaşıyor ve yüzde 98’i 2023 yılı IDEF fuarını ziyaret etmeyi planlıyor. Öte yandan fuar katılımcıları ile yapılan 2021’deki anket sonuçlarına göre ise katılımcıların yüzde 82’si fuarı iş çevrelerine tavsiye ediyor. Yüzde 88’i fuardan memnun ayrılıyor. Yine katılımcıların yüzde 90’ı hedef kitlesine IDEF sayesinde ulaşıyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 95’i IDEF’23 fuarına da katılmayı planlıyor.

Rakamlarla IDEF’21

– 120 bin metrekarelik alanda 14 salon

-53 ülkeden 1.238 katılımcı

Reklam

– 94 ülkeden 68 bin 795 profesyonel ziyaretçi

– 81 ülke ve 2 uluslararası kuruluştan 163 heyet

-4 bin 55 adet planlı görüşme sonrası 94 imza töreni

YAŞAR GÜLER Millî Savunma Bakanı: Yerli ve milli savunma sanayimiz ‘Türkiye Yüzyılı’nın yıldızı olacak

Küresel düzeyde belirsizlik, risk ve tehditlerin arttığı, çözüm bekleyen sorunların krize, hatta savaşa evrildiği bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde ülkeler, uluslararası alanda çok boyutlu ilişkiler kurarken aynı zamanda savunma ve güvenlik stratejilerini güncel tutmak, sınır güvenliğinin sağlanmasından siber alanın korunmasına kadar hemen her alanda risk ve tehditlere karşı hazırlıklı olmak zorundadır.

Reklam

Dolayısıyla yüksek teknoloji ürünlerinin lokomotifi olan savunma sanayi, ülkelerin gündeminde ilk sırada yer almaya; siber uygulamalar, yapay zekâ, büyük veri analizi ile robotik ve otonom sistemler geleceğin odak noktası olmaya devam edecektir. Bu nedenle savunma sanayi alanındaki gelişmelerin yakından takip edilmesi, Ar-Ge çalışmalarıyla bu gelişmelerin içinde yer alınması hayati önemi haizdir.

Yüksek teknolojiye sahip milli savunma ürünlerimiz var

Cumhurbaşkanımızın başlattığı ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ ile savunma sanayiine öncelik verilmiş ve bu kapsamda ülkemizin rekabet gücünün artırılması, bilimsel ve teknolojik gelişimin hızlandırılması için son 20 yılda yeni uygulama ve mekanizmalar hayata geçirilmiş; Ar-Ge ekosistemi desteklenerek, yüksek teknolojiye sahip millî savunma sanayi ürünleri geliştirilmiştir. Bu çalışmalarımızın neticesinde sadece kendi savunma ihtiyaçlarımızı değil, aynı zamanda dost, kardeş ve müttefiklerimizin de ihtiyaçlarını karşılamaktayız.

Bugün itibarıyla geldiğimiz noktada yerli ve millî savunma sanayimiz, elde ettiği başarılarla, ‘Türkiye Yüzyılı’nın parlayan yıldızı olacak, ülkemizi uluslararası alanda zirveye taşıyacaktır. Savunma sanayi fuarları yüksek teknoloji askeri ürünlerin sergilenmesi ve gelişmelerin takibi açısından uluslararası iş birliği imkânlarının geliştirilmesine önemli katkı sağlamaktadır.

Bölgesinde en büyük, dünyada ise sayılı fuarlar arasında yer alan Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF) 2023, savunma sanayinin önde gelen firmalarını buluşturan ve uluslararası iş birliğine zemin oluşturan prestijli bir organizasyondur. Bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından 15 defa başarı ile icra edilen IDEF’in, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına denk gelen 16’ncı organizasyonunun da büyük heyecan ve başarıyla düzenleneceğine inanıyorum.

Reklam

İDEF tarihinin içeriği en dolu organizasyonu hedefleniyor

Türk savunma sanayisinin son yıllardaki gelişimine paralel olarak kritik öneme sahip Ar-Ge çalışmalarının, birçok yeni projenin ve yerlileştirilen sistemlerin görücüye çıkacağı IDEF 2023’ün, tarihindeki en büyük ve içeriği en dolu organizasyon olması beklenmektedir. IDEF, daha önceki yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da gücünü bir kez daha kanıtlayacak, ziyaretçi ve katılımcıların beğenisini kazanacaktır.

Millî Savunma Bakanı olarak dost ve müttefik ülkelerin resmî heyetlerini ve savunma sanayi firma temsilcilerini iki kıtanın buluştuğu, birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapan, barış ve hoşgörünün merkezi, dünyanın en özel ve en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’da görmeyi arzu ettiğimizi belirtir, IDEF 2023’ün adına yakışır şekilde başarılı ve verimli geçmesini temenni ederim.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. HALUK GÖRGÜN: Devler liginde yer almayı hak ettiğimizi fuarda göstereceğiz

Askerî, sivil, savunma, havacılık ve uzay alanlarında faaliyet gösteren ana sanayi ve KOBİ’lere, yeni pazarlar bulmak, iş fırsatları yakalamak ve iş ortaklıkları kurmak hedefiyle bu yıl 16’ncısı düzenlenmekte olan IDEF, dünyanın en prestijli savunma sanayi fuarlarından birisi olup, tüm coğrafyalardan üst düzey devlet ve özel sektör yetkililerine ev sahipliği yapmaktadır.

Reklam

Türk savunma sanayiinin son yıllarda göstermiş olduğu atılım, birçok alanda firmalarımızın platform, sistem ve yeteneklerinin yurtdışı pazarlarda talep edilir hale gelmesini sağlamıştır. IDEF 2023 Fuarı, Türkiye’nin savunma sanayinde göstermiş olduğu ilerlemeyi ve artık devler liginde yer alabilecek bir Türkiye’nin var olduğunu dünyaya göstereceğimiz bir arenadır.

Tüm dünyanın kullanmak için sırada beklediği, alanında dünya rekorları kıran sistemlerimiz var. Savaş alanının alışagelmiş doktrinlerini yeniden düzenleme ihtiyacı hissettiren sistemlere ve platformlara sahibiz. Bu imkan ve yetkinliklerle ülkemiz savunma sanayi, bir çok ülkenin rol model alacağı bir yapıya kavuşmuştur. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirilecek IDEF 2023, aynı zamanda, savunma sanayi iş birliğimizin yoğun olarak devam ettiği ülkeler ile faaliyetlerimizi gözden geçireceğimiz ve yeni oluşumlar ve birliktelikler için önemli adımlar atacağımıza inandığımız bir platformdur.

Oluşan işbirliklerini sürekli kılmak ve yenilerini eklemek adına IDEF Fuarı’nda yapacağımız uluslararası iş birliği faaliyetleri de oldukça faydalı olacak. Katılımcı firmaların yetenek ve kabiliyetlerinin tanıtımını yapabilmeleri için her türlü imkanın sağlanacağı fuarda; firmalarımız yerli ve millî imkanlarla geliştirdikleri platform ve sistemlerini sergileme imkanına sahip olacaklar.

TSK Güçlendirme Vakfı Genel Müdür Vekili SADIK PİYADE: IDEF 2023 ile çıtayı yükselteceğiz

IDEF 2023 Fuarı, Cumhuriyetimizin 100’üncü ve IDEF’in 30’uncu yılını kutlamanın gururu ve heyecanı ile Millî Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle ve son iki fuarda olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı himayelerinde olmak üzere 25 Temmuz 2023 itibarıyla İstanbul/TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde icra edilecek.

Reklam

Tüm dünyayı sarsan KOVİD-19 pandemisine rağmen IDEF 2021 Fuarı 17-21 Ağustos 2021 tarihleri arasında İstanbul’da başarıyla gerçekleştirilmiştir. IDEF 2023 hedefimiz, IDEF 2021’de ulaşılan bu sayıları çok daha yükseğe çıkarmak olacaktır. Bilindiği gibi IDEF’in en önemli özelliklerinden biri de resmi tedarik makamlarımızın da dâhil olduğu yabancı heyetler ve katılımcı firmalar arasında oluşturulan görüşmeler platformudur.

Görüşmelerin planlanması ve icrasına yönelik süreçte yaptığımız iyileştirmelerle bu platformun daha etkin olarak kullanılacağını ve çıtayı yükselteceğimizi düşünüyorum. Diğer yandan KOVİD-19 pandemisinin etkisini yitirmesinin fuara katılacak ülke, firma ve katılımcı sayılarında önemli artışlar yaratacağını değerlendiriyorum. TSKGV olarak, dünyanın dört bir yanından Fuara katılacak tedarik makamları ile savunma sanayii şirketlerini ve profesyonel ziyaretçileri aramızda görmekten büyük bir mutluluk ve gurur duyacağımızı ifade etmek isterim.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL ARSER ÜST YÖNETİMİNDE GÖREV DEĞİŞİMİ

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de sektörünün öncü ve en güvenilir markalarından biri olan STILL ARSER’in yönetiminde yeni bir dönem başladı. 2017’den beri Genel Müdürlük görevini sürdüren Mustafa Çiper bu görevi Turgut Kırış’a devrederken, 2019’dan bu yana sürdürdüğü yönetim kurulu üyeliği görevine ise devam edecek.

İç lojistik sektörünün global markası STILL ARSER’in üst düzey yönetiminde Mayıs 2024 itibarıyla görev değişimi yaşandı. Sektöründe Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 2’nci olan KION Group ile Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER iç lojistik alanında faaliyetlerini sürdürüyor.

STILL ARSER’de 2019 yılından bu yana Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’nü yürüten Turgut Kırış, Mayıs 2024 itibarıyla Genel Müdür olarak göreve başladı. Mustafa Çiper ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam edecek. Mustafa Çiper, 2017 yılından bu yana STILL ARSER genel müdürlük görevini yürütüyordu.

Mayıs 2024 itibarıyla Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam eden Mustafa Çiper,

“STILL ARSER olarak 11 yıldır Türkiye’de iç lojistik sektörünün global markası olarak, satış ve satış sonrası hizmetler, ikinci el satış ve kiralama, otomasyon çözümleri ve iş güvenliği alanlarında müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Lojistik, beyaz eşya, tekstil, gıda, kimya, perakende, cam sanayi, otomotiv ve otomotiv yan sanayi gibi sektörlerinin en büyük firmaları ile uzun süredir güvene dayalı iş birliğimiz devam etmekte. Bu iş birliklerinin verdiği güçle, sektörün en önemli oyuncularından biri ve lokomotif markası olmaya devam edeceğiz’’ değerlendirmesini yaptı.

Reklam

STILL ARSER Genel Müdürlüğü’nü Mayıs 2024 itibarıyla üstlenen Turgut Kırış da görev değişimine ilişkin yaptığı değerlendirmede; ” Yetkin çalışanlarımız ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. İstanbul, İzmir, Gölcük ve Çerkezköy ofislerimiz ve Türkiye’nin her yerindeki güçlü bayi ağımızla kesintisiz hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini profesyonel bir yaklaşım ile belirliyor, onların çözüm ortağı oluyoruz. Bu yaklaşımımızla, müşterilerimizin işlerini daha verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcıoluyor ve uzun vadeli iş birlikleri kurarak karşılıklı başarıyı hedefliyoruz. Amacımız birlikte daha da büyümek’’ dedi.

STILL ARSER’İN YENİ GENEL MÜDÜRÜ TURGUT KIRIŞ

Lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamlayan Turgut Kırış, Uludağ Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yaptı. Kariyerine 2002 yılında Atlas Copco’da başlayan Kırış, sonrasında Munters ve Konecranes’te çalıştı. 2019-2024 yılları arasında ise STILL ARSER Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KARE LOJİSTİK GENEL MÜDÜRÜ BERK YALÇINKAYA: YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE BEKLEMEYE SON VERİYOR, MÜŞTERİLERİMİZE ZAMAN KAZANDIRIYORUZ

Yayınlanma tarihi

-

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve İzinli Gönderici Belgeleri Türkiye’de 59 güncel lojistik firmasında bulunuyor. Bunlardan birinin de KRE Kare Lojistik olduğunu ifade eden firmanın genel müdürü Berk Yalçınkaya, “Etkili lojistik hizmeti, hız ve sürat demektir. Sahip olduğumuz YYS, İzinli Gönderici ve ETGB belgelerimiz ile hızlı ve kesintisiz hizmet sunuyoruz” dedi.

Kısa adı YYS olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği’nde yer alan koşulları taşıyan, gümrük mevzuatı uyarınca serbest bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesi’nde yerleşik sayılan kişilere gümrük ve dış ticaret mevzuatında öngörülen birtakım kolaylıklardan yararlanmak üzere verilen bir belgedir.

YYS’nin Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında bulunduğunu belirten KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “YYS, ihracatın ve ithalatın ülkemiz adına daha da hızlanması için belirli statüde bulunan firmalara verilen yetki belgeleridir. Şu anda Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında mevcut olan YYS’ye sahip lojistik firmalarından biri de biziz” dedi.

İÇ GÜMRÜKLERE ARAÇLARIMIZ GİRMİYOR, TESİSLERİMİZDE TÜM GÜMRÜK İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYORUZ

YYS’ye sahip lojistik firmalarının çok önemli avantajlar elde ettiğini belirten Yalçınkaya, “Bu belgelere sahip olunca iç gümrüklere araçlarımız girmeyip, kendi tesisimizde tüm gümrük işlemleri A’dan Z’ye bitirebiliyor ve araç çıkışını sağlayabiliyoruz. İç gümrüklerin yoğunluklarından dolayı bir araba 1 gün kaybederken bunun yerine biz, hızlı bir şekilde kendi tesisimizde işlemleri bitirip aracın çıkışını daha da hızlı sağlayabiliyoruz. Balkan ülkelerine çalıştığımız için iç gümrüklere gidişteki kaybedilen süre bile bizim için çok önemli. Yakın mesafede zaman ile yarıştığımız için hızlı teslimat yapmaya çalışıyoruz. Oradaki kaybedilecek 1 gün veya 6-8 saat bile bizim için çok kıymetli olduğu için YYS, bu avantajı sağlıyor. Bazen 1 saatlik bir kayıp, sınır kapısında 1 günlük hatta 2 günlük bir zaman kaybına neden olabiliyor. Aracın 1 saat geç çıkması sınır kapısında bizlere çok ciddi zaman kaybettirebiliyor. Sınır kapısına bir gidiyorsunuz, mesai saatine denk geliyorsunuz, sizden önce gidenler oluyor, kuyruklar oluyor vs. YYS ve İzinli Gönderici, bunun önüne geçen en önemli belgemizdir” dedi.

Reklam

YYS’Yİ ALMANIN ZORLUKLARI VAR, HERKESE VERİLMEMELİ!

“YYS’yi almanın ön koşulları zordur ve bana göre zor da olmalıdır. Herkese verilmemelidir. Özel güvenliğinden 7/24 güvenliğe, kamera kayıtlarına, sistemin Ticaret Bakanlığı’na bağlı olmasına, Ticaret Bakanlığı’na verilen teminatlardan yüklerin takibine, yüklerin içeriğine kadar tüm sorumluluğun firmada olduğu bir belgedir. YYS ve izinli göndericiye sahip olmak zordur. YYS almak için uzun süre belirli denetimlerden geçilir. Belirli denetimlerde tesisinizin A’dan Z’ye takibinden kamerasına, kamerasından arşivlenmesine, tüm dökümantasyonların bulut sisteminde, aynı zamanda serverde tutulmasına vb. birçok teknolojik altyapıyı içeren bir belgedir aslında” diyen Yalçınkaya, YYS’nin müşteriye sevkiyatların erken teslim edilmesini sağladığını belirtti ve müşterinin YYS sayesinde hızlı bir hizmet aldığını vurguladı.

RESMİ TATİLLER KABUSUMUZDU, YYS İLE RAHAT BİR NEFES ALDIK

Etkili lojistik hizmeti demenin biraz da hız ve sürat demek olduğunun altını çizen KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Parsiyel yükleme yoğunluklu çalışan bir firma olduğumuz için eskiden araçlarımız depomuzdan yüklendikten sonra Muratbey Gümrüğü’nde sıraya girerdi. Muratbey Gümrüğü’nde sıra zaten çok olurdu. Resmi tatiller öncesi 30 km uzunluğunda kuyruklar oluşurdu. İçeri girdiğinde de işlemlerin yoğunluğundan dolayı uzun süre kaybımız oluyordu. Resmi tatil günlerinde arabanın 2 günde gümrükten çıkamadığı oluyordu. Biz, buradan Balkan ülkelerine 2 günde teslimat yaparken 1.5 ya da 2 gün iç gümrükte kaybetmemiz hem bize, hem müşteriye, hem ithalatçıya hem de ihracatçıya kayıp demektir. YYS olunca depo yükleme yaparken gümrük işlemleri neredeyse tamamlanmış oluyor. Depo yüklemeyi bitirdiğinde gümrük işlemlerini de bitirip aynı hızla aracın çıkışını sağlayabiliyoruz” dedi.

YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE İŞLERİMİZİ EN HIZLI ŞEKİLDE YAPIYORUZ

Reklam

Şu anda tüm yetki belgelerinin tam olduğunu söyleyen Yalçınkaya, yeni çıkabilecek belgeleri almak için de hazır bir altyapılarının olduğunu söyledi. “Hem YYS hem de izinli gönderici yetki belgesinin ikisinin aynı anda olması gerekmektedir. Bunlar 2 ayrı yetki belgelerdir. Sadece YYS’nin olması demek, işin bir tık daha hızlanması demek; ama kendi tesisinden işlemleri bitirememesi demektir. Bizim bu yüzden hem YYS, hem de İzinli Gönderici Yetki Belgemiz bulunmaktadır. Ek olarak da yeni aldığımız ETGB (Elektronik Gümrük Ticaret Belgesi) iznimiz mevcuttur” diyen Yalçınkaya sözlerini şöyle tamamladı: “ETGB izni, e-ihracat lojistiği ile alakalıdır. Bizim hem YYS, hem izinli gönderici yetki belgelerimiz olduğu için ETGB ile iç gümrük işlemlerini kendi araçlarımıza yükleyip, kendi iç bünyemizde bitirebiliyoruz. ETGB, mikro ihracat sağlamaktadır. Mikro ihracatın avantajı şudur: Bir ihracatçının maksimim 300 kg. ve maksimim 15 bin euro sınırına kadar mikro ihracat yani ETGB beyannamesi açabiliyor. Bu, beyannamede de müşterinin maliyetini aşağı indirip aynı zamanda KDV iadesine kadar tüm normal ihracat beyannamesi avantajlarını kendi sağlayabilmektedir. Biz, bu çıkışı da gümrüğe girmeden, kendi tesisimizde, kendi depomuzda, kendi bünyemizde sağlayabiliyoruz.”

Devamını oku

Haber

ASİL TRANSPORT CO. BAŞKANI ARMAĞAN ŞAHİN: TİCARET ÇİFT TARAFLIDIR, VERİLMEYEN HER VİZE TÜRKİYE KADAR AB’YE DE KAYBETTİRİYOR!

Yayınlanma tarihi

-

Ticaretin çift taraflı bir işlem olduğunu aktaran Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Alınamayan her vize, Türkiye kadar AB ülkelerine de zarar vermektedir. Demode vize uygulamasının kalkması, yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde bunun yerine hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

 İhracat odaklı büyümeyi hedef edinen Türkiye’de sanayicinin en önemli paydaşı konumunda bulunan lojistik sektörünün en büyük sorunlarından birini vize konusu oluşturuyor. TIR sürücülerinin vize konusunda yaşadığı problemler, son yıllarda zirve yapmış durumda.

Vize konusunda şoförlerin randevu almak için bile uzun süreler beklemek zorunda bırakıldığını kaydeden Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Sektörde sürücülerimize yönelik kısa süreli vize veriliyor. Uzun süreli vizeler verilmemesini anlayabiliyorum. Kısa süreli verilen vizeler için hızlı vize almayı sağlayabilecek bir sistem oluşturulmalıdır. Hızlı vize alabilmemiz durumunda sektör olarak birçok sıkıntımızın önüne geçeceğiz. Çünkü şu anda vize alabilmek konusunda en az 1-2 aylık randevularla uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

ALINAMAYAN HER VİZE, ÜLKEMİZE EKONOMİK OLARAK KAYBETTİRİYOR

TIR sürücülerinin Avrupa Birliği (AB) bölgesine girebilmeleri için öncelikli olarak vize alabilmeleri gerektiğini aktaran Şahin, Schengen randevusunda sorunlar olduğunu, yeni sürücülerin vize başvurularının reddedildiğini, deneyimli sürücülere ise kısa süreli vize verildiğini belirtti. Vize konusundaki bu kaotik durum nedeniyle AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünlerin Türk lojistik firmaları ve Türk vatandaşı profesyonel TIR sürücülerince teslim edilemediğinin altını özenle çizen Şahin, bu durumda sadece Türkiye’nin değil, küresel yatırımcıların, üreticilerin, ticari işletmelerin ve tüketicilerin kısacası uluslararası ticaretin yara aldığını vurguladı.

Reklam

Alınamayan her vizenin ülkemize ekonomik açıdan kaybettirdiğine işaret eden Şahin, “Şoförlerimizin vize alamaması araçlarımızın işleyememesi demektir. Şoföre bağlı olarak kullanılamayan ve atıl durumda bekleyen TIRlarımız ülkemiz ekonomisine eksi yazılmasına neden olmaktadır. Yollarda Türk TIRlarının serbestçe dolaşması, vize engeline takılmadan kilometrelerce yol kat etmesi gerekmektedir. Dünya ticaretini vizelerle, kotalarla, geçiş engellemeleri ile zora sokan sistemin artık değişmesi gerekmektedir. Yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde daha hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini öngörüyoruz. Vize konusunda AB’nin kolaylık tanıması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turizm vizeleri ile ticari vizelerin birbirinden ayrı işlemlere tabi tutulması gerektiğini aktaran Şahin, özellikle tatil dönemlerinde kimseyi yormayacak şekilde yeni bir vize sistemini talep ettiklerini belirtti.

VİZE UYGULAMASI İLE EN ÇOK ZARARI AB ÜLKELERİ GÖRÜYOR!

Türkiye’de çok önemli AB sermayeli şirketlerin olduğunu belirten Şahin, bu demode vize uygulaması ile en çok zararı gören taraflardan birinin AB ülkeleri olduğunu belirtti. Türkiye-AB arasında çok ciddi bir ticaret yaşandığını kaydeden Şahin, AB’ye alınmayan Türkiye’nin aslında dolaylı olarak AB ülkesi olduğunu, çünkü Türkiye’de çok sayıda AB ülkesi yatırımcının fabrikası ve ürünleri ile ticarette başı çektiğini söyledi. Büyük potansiyeli olan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan vize probleminin faturasını Türkiye kadar AB’nin de ödediğini aktaran Şahin, ticaretin çok yönlü bir süreç olduğunu ve bu sürecin tıkanmaması gerektiğini son olarak özenle vurguladı.

Devamını oku
Reklam hba.com.tr

Trend olan