Takip Edin

Sektörel Gündem

“Destek yeterli değil üyelerimizin faizsiz kredi beklentisi var”

Malatya’da, desteklerin sadece belli sektörlerde değil tüm üretici ve esnafları kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “reel hasarı yok sayan, masa başında alınan kararlar deprem bölgesindeki sorunları çözemeye yeterli olmayacaktır” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Malatya, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin etkilediği illerden biri…Depremler, kentte yarattığı tahribatın yanında bölge ekonomisinde de kapanması güç yaralar açtı.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, depremin ardından bölge ekonomisinin durumunu şu sözlerle özetledi: “TÜİK’e göre depremin yaşandığı 11 ilin imalat sanayisindeki payı yüzde 12. Bu 11 ilin toplam ihracat hacmi 22 milyar dolar, bu da Türkiye ihracatının yüzde 8’i. Bu rakamlar öyle es geçilecek rakamlar değil. Malatya’nın 2022 yılı ihracatı 455 milyon dolar. 2023 hedefimiz 500 milyon doları aşmaktı ancak deprem nedeniyle bu hedefe ulaşmakta zorlanacağız gibi görünüyor.”

Malatya’nın ekonomik olarak avantajlarından birinin Türkiye’nin Avrupa Birliği coğrafi işaretli ürünü olan kayısının Malatya da yetişiyor olmasına dikkat çeken Sadıkoğlu, bu ürünün hem tarımsal faaliyetlerde hem de sanayi üretiminde kent için bir mihenk taşı olduğunu belirtiyor.

2022 yılında 76 ton kuru kayısı ihraç ederek 402 milyon dolar gelir elde ettiklerini belirten Sadıkoğlu, “Deprem nedeniyle Şubat ayında ihracat rakamlarımızda bir düşüş olsa da Mart ve Nisan itibarıyla kapattık. Mayıs ayından daha da ümitliyiz.

Malatya olarak en önemli avantajlarımızdan biri de beşeri sermayemiz. Yaşadığımız depremle beşeri sermayemizin büyük kısmını kaybettik. Üretim sahamızdaki personellerimizin nereyse yüzde 80’i başka şehirlere gitti. Bu durum şuan şehir ekonomimizin dezavantajlı tarafı. Hükümetimizin atacağı kapsayıcı adımlarla bu durumu geri avantaja çevirebiliriz.” dedi.

Reklam

Depremin yıkıcı etkisinin sadece binalarda olmadığına dikkat çeken Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Bu felaketler ile sosyal, ekonomik, psikolojik bir sarsıntı yaşandı. Depremin hemen ardından sadece yıkılan binalar üzerinden değerlendirme yapıldığı için Malatya neredeyse az hasarlı olarak lanse edildi. Yıkımın büyüklüğü gün geçtikçe daha çok ortaya çıktı. Sanayi bölgelerimiz yapısal anlamda iyi durumda ancak şu an şehrimizde çarşı diye tabir ettiğimiz tüm alanları kaybetmiş durumdayız. Yıkılan iş yeri sayısı yaklaşık 20 bin. Dolayısıyla hizmet sektörü, esnafımız ciddi yara aldı” dedi.

“Finansmana erişimde sorun yaşıyoruz”

Firmaların finansmana erişim konusunda sorun yaşadığının altını çizen Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Üyelerimizin faizsiz kredi beklentisi var. KOSGEB tarafından 1 milyon TL’ye kadar faizsiz kredi desteği açıklandı ancak daha çok üreticiye yönelik olan bu desteği yeterli görmüyoruz. Bu nedenle hizmet sektörüne ait tüm NACE kodları, perakende sektörünün tüm alt dalları ile özel öğretim kurumlarının kapsam içine alınması için girişimlerimiz sürüyor” dedi.

Bölge özel teşvik bekliyor

Üreticilerin fabrikası ayakta kalsa dahi, özellikle üretimdeki personel açığının, hammadde ve lojistik gibi sorunların büyük sorunlara neden olduğunu söyleyen Sadıkoğlu, bu sorunların sipariş iptalleri nedeniyle şirketlerde ciddi finansal sorunlara neden olduğunu belirtti.

Reklam

Sadıkoğlu tüm bu sorunlar nedeniyle beklentilerini şu şekilde dile getirdi: “Vergi indirimi ve muafiyeti, finansmana erişim, KGF işlemlerinde kolaylık sağlanması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi gibi destekler sadece belirli sektörlere değil, deprem bölgesindeki tüm üreticilerimize ve esnafımızı kapsayacak şekilde hayata geçirilmeli.

Reel hasarı yok sayan, masa başında alınan kararlar deprem bölgesindeki sorunları çözemeye yeterli olmayacaktır. Özel teşviklerle bu şehri ayağa kaldırmazsak gidenleri geri getirme, kalanları da koruma gibi bir şansımız yok.”

“Depremle düşmüş olsak da daha güçlü kalkacağız”

Malatya sanayisinde geniş yelpazede üretim yapan firmaların olduğunu kaydeden Sadıkoğlu, önümüzdeki 5 yıl içerisinde kentte yıldızı parlayacak sektörlerle ilgili ise şunları söyledi: “Kayısı ihracatımız önde gözükse de tekstil ve makine alanında da hatırı sayılır ihracat yapıyoruz.

Kayısıdan sonra en önemli ihracat kalemimiz elbette tekstil. Toplam 390 fabrikanın üretimde olduğu OSB’mizde en fazla istihdamı tekstil fabrikaları sağlıyor. Son beş yılda Türkiye’nin önemli ihracatçı tekstil firmalarının yatırım yaptığı Malatya sanayisi adeta Anadolu’nun tekstil şehri oldu.”

Reklam

Malatya’da savunma sanayi alanında büyük gelişmeler yaşandığını söyleyen Sadıkoğlu, “Malatya TSO olarak girişimlerimiz neticesinde 9 firmamız ASELSAN ile işbirliği yaparak savunma sanayisi için üretim yapmaya başladı.

Odamızın yönetiminde bulunduğu Malatya Teknokent’te sektöre uluslararası anlamda değer katan yazılımcı şirketlerimizin sayısı girişimlerimizle 22’dan 82’ye çıktı. Yani yüzde 400 arttı. Önümüzdeki 5 yılda şehrimizde savunma sanayi ve yazılım sektörlerinin yıldızının parlayacağını düşünüyoruz” dedi.

“Elbette bu sektörlerde yatırımı olan ve yeni yatırım düşüncesinde olan firmalarımızın sürdürülebilir olmaları gerekiyor” diyen Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, sanayiciler ve küçük işletmecilerin dünyanın içinde bulunduğu değişim ve dönüşüme ayak uydurmasi gerektigine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu değişimi başaran ülkeler, şehirler ve şirketler yarının dünyasında daha güçlü bir şekilde yer alacaklar.

Değişim ve dönüşümün temelinde yüksek teknoloji, dijitalleşme, doğaya duyarlı üretim, verimlilik ve katma değerin artırılması gibi konular bulunuyor. Gerek bizler, gerekse üye firmalarımız küresel gelişmeleri dikkate alarak çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Depremle düşmüş olsak da daha güçlü kalkacağımızdan eminiz.”

“Önceliğimiz iş gücü ve maliyetlere dönük destekler”

Reklam

Depremin ardından Malatya’da ciddi bir göç ve buna bağlı olarak iş gücü kaybı yaşadıklarını belirten Sadıkoğlu, özellikle üretim alanlarında iş gücü kaybının etkisini ciddi şekilde hissedildiğini söylüyor.

Sadıkoğlu bölge iş dünyasının depremlerin ardından ivedi beklentilerini şu şekilde sıraladı: “Gün geçtikçe toparlanma gözlense de deprem öncesi seviye için desteler gerekiyor. Şu an ivedilikle iş gücü ve maliyetlere yönelik destekler öncelenmeli. Özellikle OSB’lerimizde ortalama veya ilave işçi sınırı olmadan sigorta ve vergi destekleri beklemekteyiz.

Deprem bölgelerindeki işçilerimize bürüt ücret verilmesi, şehirden göçen nitelikli iş gücünün yeniden kazanılabilmesi için faydalı olacaktır. Depremin ardından şehrimiz tüm ilçeleriyle Cazibe Merkezleri Programı kapsamında alındı.

Ancak mevcut şartlarda yatırım teşviklerinden daha çok yatırım ortamının oluşması adına imar, kentsel dönüşüm, vergi, sosyal güvenlik gibi konularda desteklerin sağlanması gerekiyor. Bunun için de deprem bölgelerine yönelik en az 5 yıllık özel bir teşvik programı düzenlenmesi isabetli olacaktır.”

Enflasyonla mücadele bekliyoruz

Reklam

Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, finansal zorlukların; küresel, bölgesel ve yerelde ardı ardına yaşanan olumsuz gelişmelerle daha ağır bir hal aldığını söyledi: “Kurdaki baskılar, ithalat yoluyla mal ve hizmetlerin maliyetini artırdığından, birçok sektörü etkiliyor.

Enflasyon, cari açık, yüksek enerji fiyatları, ani yükselen döviz kuru, daha sonra kur artışının sabitlenmesi iş dünyasını olumsuz etkiledi. Merkez Bankası kuru sabit tutmaya çalışıyor ancak bu durum ithalatın artmasına sebep oluyor. Kurun enflasyon ile aynı eğilimi göstermesi ihracat hedeflerimiz açısından önemli.

Beklentimiz seçim sonrası oluşacak yeni ekonomi yönetiminin bu olumsuzluklara karşı etkin çalışmalar yürütmesidir. Özellikle enflasyona karşı kararlı mücadele ile istikrarlı ve öngörülebilir bir ekonomik tabloya ulaşmayı arzu ediyoruz. Bu da kısa vadeli uygulamalar ile değil yapısal reformalar ve uzun vadeli eylem planları ile mümkün olabilir.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL,ilk seri üretim otonom aracıyla IFOY (International Forklift of The Year) Ödülünü 12’nci kez kazandı

Yayınlanma tarihi

-

  • İÇ LOJİSTİK UZMANI STILL’E ON İKİNCİ IFOY ÖDÜLÜ
    Türkiye’de Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER markasıyla faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik şirketi STILL GmbH, prestijli IFOY ödülünü 12’nci kez kazandı. STILL’in ilk seri üretim otonom aracı olan EXV iGo otomatik palet taşıyıcı “mobil robot” kategorisinde yarışarak on ikinci kez ödüle layık görüldü.
    Bu yıl, Hamburg/Baden’de 6 ülkeden finale kalan, toplam 15 iç lojistik firmasının, 16 yenilikçi ürününün sunumuyla IFOY Odülleri gerçekleştirildi. STILL seri üretilen ilk otonom aracı olan EXV iGo ile mobil robot kategorisinde birinci olarak 12’nci kez ödül kazandı.
    “EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır.”
    STILL Satış&Servis İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Müller konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
    “IFOY ödülü ile onurlandırılmak, müşteri odaklı yeniliklere verdiğimiz önemi teyit ediyor. EXV iGo, STILL’in yalnızca teknik gelişim anlamında değil, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, gelişimlerini ileri taşımanın mükemmel bir örneği. EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır. iGo easy, devreye alma yazılımı sayesinde, küçük filo sahibi şirketler bile otomasyona kolayca başlayabilir. EXV iGo,sanayi ölçeğinde seri üretilen ilk otonom araçtır ve tamamen modüler bir konsepte dayanmaktadır. Süreç otomasyonu, küçük filoya sahip şirketler içinde giderek önemli hale geldi. Bu nedenle kolay erişilebilirliğe, kullanım kolaylığına, güvenilir ve esnek hizmete büyük önem veriyoruz. EXV iGo ile, sektörler arası ihtiyaca, yüksek maliyet verimliliği, hızlı uygulama ve esnek ölçeklenebilirlikle akıllı bir yanıt verebiliriz.”
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Erhan Küçük: LGMG Telehander Tasarım Yenilikler Bakımından Önemli Bir Marka

Yayınlanma tarihi

-

Quaodro Makine LGMG marka personel yükseltici ürünlerinin Türkiye’deki önemli yüzü.Tüm operasyon yönetimini yürütüyor. Müşterilerine, satılan makinalarını uzman ekipleri tarafından oluşan kadrosu ile teslimat süreci içinde eğitim, yedek parça, bakım, servis hizmeti konularında müşteri odaklı bir iş modeli geliştiren dinamik ekibi ile katma değerli hizmetler sunuyor.

Quaodro Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Küçük, Quaodro makine olarak LGMG’nin Türkiye’deki bütün operasyonlarını firma olarak yürüttüklerini belirterek,Tuzla   Orhanlı’da  bulunan sohwroom alanında   LGMG Telehander  ürün  lansmanında TKU Magazin Dijital Yayın grubu Genel Yayın Yönetmeni Metin Şendil’e LGMG yeni telehanderları hakkında şu bilgileri verdi.

 

MERMER FİRMALARI BUNU ÇOK KULLANIYOR

Küçük “LGMG’nin ürettiği 18 metre büyüklüğünde ve 4 ton ağırlığını kaldırabilen makinaları getirdik. Makinanın üzerinde perkins motor var. 75 kilowat, 100 beygir güç üretebiliyor. Şanzıman grubu İtalyan Farrero marka. Gaz vermeden makine, tek düğme ile sağa sola yatabiliyor. Yine gaz vermeden bomları kaldırabiliyor. Radyant lastik kullanılıyor. Özellikle inşaat firmaları, tarım sektöründe uzun mesafe yürütmek istediğiniz zaman bizim makine uzun yürüyüş yapabiliyor. Mermer firmaları bunu çok kullanıyor. İnşaat firmaları bunu kullanabiliyor. Telehander, çok fazla aparatı olan makine ekipmanlarından biridir. LGMG nin özellikleri içinde Kabini geniş, soğutma, radyo yeri var. Kabinin perdeleri olduğunu” söyledi.

Reklam

Operatör rahatlığı düşünülmüş olan LGMG telehander seri, hızlı makine olduğunu belirten Küçük, konuşmasına şöyle devam etti “ Telehander sektördeki  firmaların en çok tercihi ettiği markalardan biridir. LGMG Telehander markası, Tasarım ve yenilik anlamında çok önemli bir yerde bulunuyor. Seneye 22 metre rotasyonlu versiyonunu getirmeyi düşünüyoruz. O, daha da efektif bir makinedir. Durduğu yerde kulesi dönmektedir.  Kocaeli’nde en çok kullanılan markadır. Kocaeli’nden gelenlerden tam not aldık.” dedi.

Devamını oku

Trend olan