Takip Edin

Sektörel Gündem

Denizlerdeki biyoçeşitlilik iklim değişikliği etkisinde

İklim değişikliği, denizdeki yaşamı da olumsuz etkiledi. Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, “Denizlerdeki ve tatlı sulardaki sıcaklık artışı, deniz seviyesinin yükselmesi, denizlerin asitlenmesi gibi faktörler denizel türlerin gelecekte azalmasına sebep olacaktır” diye konuştu.

Yayınlanma tarihi

-

Müjde DEMİR

Uluslararası iklim değişimi çalışmaları (IPCC), geçen yüzyılda deniz seviyesinin küresel ölçekte 10-20 cm yükseldiğini ortaya koydu. Bu yükselmenin ağırlıklı olarak küresel ısınmadan kaynaklandığı belirtilirken, bu yüzyılda ise 40-60 cm daha yükseleceği tahmin ediliyor.

Denizlerdeki aşırı avcılık ve kirliliğin balık türlerine ve ekosistem de ciddi tahribat yarattığını, bunlara iklim değişimi ile gelen faktörler de eklendiğinde yağış rejiminde ve su kalitesinde değişimler meydana geldiğini söyleyen Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, “Denizlerdeki ve tatlı sulardaki sıcaklık artışı, deniz seviyesinin yükselmesi, denizlerin asitlenmesi gibi faktörler denizel türlerin gelecekte azalmasına sebep olacaktır” dedi.

Küresel iklim değişikliklerinin hem yetiştiricilikte hem de doğal balık stokların üremesinde ciddi bir değişimi beraberinde getirebileceğine dikkat çeken Ayas, “Deniz ve hava sıcaklığı artışını makro değişiklik olduğu için kontrol edemeyiz. Bunun yerine, sıcaklığın değişmesiyle yetiştiricilikte kullanılan alabalık, çupra, levrek gibi balık türlerinin yerine gelecekte farklı türleri yetiştiriciliğe adapte etmek zorunda kalabiliriz.

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin ciddi şekilde görülmeye başladığı bu dönemde deniz kirliliğinin ve aşırı avcılık uygulamalarının önlenmesi ve deniz koruma alanları belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’ndan 2030’a Kadar Ulusal Deniz Alanlarının yüzde 30’unun Korunması Kararı Çıktı. Ülkemizde de deniz koruma alanlarıyla ilgili yürütülen çalışmaların arttırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Reklam

Yasaklar 1 Ekim’e uzatılmalı

Deniz ürünlerinden ekonomik olarak yararlanmak, sürdürülebilir avcılığı temin etmek ve balık popülasyonunu korumak için her yıl 1 Nisan-1 Eylül tarihlerinde gerçekleşen av yasağı uygulamasının, Akdeniz kıyılarının Karadeniz, Marmara ve Ege kıyılarına oranla daha sıcak olması nedeniyle erken avlanan balıklarda telef olma durumu görüleceğinden, Akdeniz’deki av yasaklarının 1 Ekim’e kadar uzatılması isteniyor.

Ekolojik dengenin korunması ve değerli protein kaynağından gelecek nesillerin de faydalanması açısından av yasaklarının büyük önem taşıdığını belirten Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat, mevsimsel değişiklikler sebebiyle hava sıcaklığının artmasından dolayı balık tüketiminde azalma yaşandığına dikkat çekerek, “Akdeniz’deki av yasaklarının 1 Ekim’e kadar uzatılmasını istiyoruz.

Av yasaklarının sebebi, bilinçli avcılığı geliştirmek ve balıkların üremesine imkan sağlamaktır. Balıkların yüzde 80’i av yasağı getirilen bu 4 aylık süre içerisinde yumurtluyor. Avcılığa getirilen yasakların amacı balıkçılığı sürdürülebilir hale getirmektir” dedi.

“Balık fiyatları yüzde 30 düşecek”

Reklam

Polat, 4 ay önceki balık fiyatları ile şu anki fiyatlar arasında yüzde 10’luk bir artış olduğun, şu an sardalyanın 40 TL’den, çupranın 120 TL’den levreğin 160 TL’den satıldığını, ekim kasım aylarında balık çeşitliliğinde artış yaşanacağından balık fiyatlarında yüzde 30 düşüş beklediklerini belirtti. Polat konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her balık belirli mevsimlerde ve aylarda daha lezzetli, iri veya yağlı olur. Sardalyanın en lezzetli olduğu zamanlar temmuz-ekim ayları arasıdır.

Sardalya, avlanma yoluyla yakalanan balıklar listesinde 4. sırada yer almaktadır ve 10-25 santimetre arasında boyları değişmektedir. Sağlık için önemli bir yağ asidi olan Omega-3 açısından çok zengindir. Dişi bir sardalya balığı tek seferde 25 bin yumurta bırakabilmektedir. Ve bu sebeple yılın 12 ayı avlanması serbesttir.

Fakat küresel ısınma ile beraber deniz suyu sıcaklığının artması sardalyeyi de etkiledi. Sardalya balığı haziran ayında 16-17 cm idi. Temmuz ve ağustos ayında 11-12 cm’ye kadar küçüldü. Sardalyanın boyunun uzaması gerekirken küçülmeye başladı. Bizler diğer balık türlerinde olduğu gibi sardalyaya da av yasağının getirilmesini istiyoruz” diye konuştu.

Çeşitlilik insan baskısı altında

Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas: “Türkiye’nin sahip olduğu yaklaşık 8 bin 500 km’lik kıyı şeridinde yaklaşık 3 bin bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Ancak Türkiye’nin denizel biyolojik çeşitliliği ciddi şekilde insan baskısı altında bulunmaktadır. Denizel yaşam alanlarının ve ekosistemlerinin tahribatı, denizel kaynakların aşırı kullanımı ve kıyı alanlarının dönüştürülmesi ve/veya tahribatı en temel tehditler arasında yer almaktadır” diye konuştu.

Reklam

Doğal rezervler oluşturulmalı

Deniz kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamanın yolunun denizlerde etkin yönetilen doğal rezervler oluşturmaktan geçtiğini belirten Deniz Ayas, “Balık stoklarının korunması ve arttırılması için dönemsel ya da tamamen balıkçılığa kapatılmış bu sayede kaynağın tüketilmesi engellenerek balıkçılık sektörünün devamlılığı sağlanmıştır. 21’inci yüzyılda ise “Deniz Milli Parkı”, “Deniz Rezervi” gibi değişkenlik gösteren deniz koruma alanları oluşturulmaya başlanmıştır. Türkiye ‘de 31 Deniz ve Kıyı Alanı yasal olarak korunmakta ve karasuların yaklaşık yüzde 4’ü korunmaktadır” dedi.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL,ilk seri üretim otonom aracıyla IFOY (International Forklift of The Year) Ödülünü 12’nci kez kazandı

Yayınlanma tarihi

-

  • İÇ LOJİSTİK UZMANI STILL’E ON İKİNCİ IFOY ÖDÜLÜ
    Türkiye’de Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER markasıyla faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik şirketi STILL GmbH, prestijli IFOY ödülünü 12’nci kez kazandı. STILL’in ilk seri üretim otonom aracı olan EXV iGo otomatik palet taşıyıcı “mobil robot” kategorisinde yarışarak on ikinci kez ödüle layık görüldü.
    Bu yıl, Hamburg/Baden’de 6 ülkeden finale kalan, toplam 15 iç lojistik firmasının, 16 yenilikçi ürününün sunumuyla IFOY Odülleri gerçekleştirildi. STILL seri üretilen ilk otonom aracı olan EXV iGo ile mobil robot kategorisinde birinci olarak 12’nci kez ödül kazandı.
    “EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır.”
    STILL Satış&Servis İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Müller konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
    “IFOY ödülü ile onurlandırılmak, müşteri odaklı yeniliklere verdiğimiz önemi teyit ediyor. EXV iGo, STILL’in yalnızca teknik gelişim anlamında değil, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, gelişimlerini ileri taşımanın mükemmel bir örneği. EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır. iGo easy, devreye alma yazılımı sayesinde, küçük filo sahibi şirketler bile otomasyona kolayca başlayabilir. EXV iGo,sanayi ölçeğinde seri üretilen ilk otonom araçtır ve tamamen modüler bir konsepte dayanmaktadır. Süreç otomasyonu, küçük filoya sahip şirketler içinde giderek önemli hale geldi. Bu nedenle kolay erişilebilirliğe, kullanım kolaylığına, güvenilir ve esnek hizmete büyük önem veriyoruz. EXV iGo ile, sektörler arası ihtiyaca, yüksek maliyet verimliliği, hızlı uygulama ve esnek ölçeklenebilirlikle akıllı bir yanıt verebiliriz.”
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Erhan Küçük: LGMG Telehander Tasarım Yenilikler Bakımından Önemli Bir Marka

Yayınlanma tarihi

-

Quaodro Makine LGMG marka personel yükseltici ürünlerinin Türkiye’deki önemli yüzü.Tüm operasyon yönetimini yürütüyor. Müşterilerine, satılan makinalarını uzman ekipleri tarafından oluşan kadrosu ile teslimat süreci içinde eğitim, yedek parça, bakım, servis hizmeti konularında müşteri odaklı bir iş modeli geliştiren dinamik ekibi ile katma değerli hizmetler sunuyor.

Quaodro Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Küçük, Quaodro makine olarak LGMG’nin Türkiye’deki bütün operasyonlarını firma olarak yürüttüklerini belirterek,Tuzla   Orhanlı’da  bulunan sohwroom alanında   LGMG Telehander  ürün  lansmanında TKU Magazin Dijital Yayın grubu Genel Yayın Yönetmeni Metin Şendil’e LGMG yeni telehanderları hakkında şu bilgileri verdi.

 

MERMER FİRMALARI BUNU ÇOK KULLANIYOR

Küçük “LGMG’nin ürettiği 18 metre büyüklüğünde ve 4 ton ağırlığını kaldırabilen makinaları getirdik. Makinanın üzerinde perkins motor var. 75 kilowat, 100 beygir güç üretebiliyor. Şanzıman grubu İtalyan Farrero marka. Gaz vermeden makine, tek düğme ile sağa sola yatabiliyor. Yine gaz vermeden bomları kaldırabiliyor. Radyant lastik kullanılıyor. Özellikle inşaat firmaları, tarım sektöründe uzun mesafe yürütmek istediğiniz zaman bizim makine uzun yürüyüş yapabiliyor. Mermer firmaları bunu çok kullanıyor. İnşaat firmaları bunu kullanabiliyor. Telehander, çok fazla aparatı olan makine ekipmanlarından biridir. LGMG nin özellikleri içinde Kabini geniş, soğutma, radyo yeri var. Kabinin perdeleri olduğunu” söyledi.

Reklam

Operatör rahatlığı düşünülmüş olan LGMG telehander seri, hızlı makine olduğunu belirten Küçük, konuşmasına şöyle devam etti “ Telehander sektördeki  firmaların en çok tercihi ettiği markalardan biridir. LGMG Telehander markası, Tasarım ve yenilik anlamında çok önemli bir yerde bulunuyor. Seneye 22 metre rotasyonlu versiyonunu getirmeyi düşünüyoruz. O, daha da efektif bir makinedir. Durduğu yerde kulesi dönmektedir.  Kocaeli’nde en çok kullanılan markadır. Kocaeli’nden gelenlerden tam not aldık.” dedi.

Devamını oku

Trend olan