Takip Edin

Sektörel Gündem

Xiaomi Redmi note 12 serisi ve Redmi Watch 3 Türkiye’de satışa çıkıyor!

Redmi Note 12 Serisi, 1/1,52 inç Samsung sensörün yanı sıra 9’u 1 arada piksel gruplama ve çift doğal ISO ile portre çekimlerinde doğal bir bokeh efekti oluşturmaya olanak tanıyan 2MP derinlik kamerasına sahip. Kameralar tüm ışık koşullarında net görüntüler sunuyor. Keskin ve doğal görünümlü selfie’ler için 16MP ön kamera içeriyor.

Yayınlanma tarihi

-

Xiaomi Redmi Note 12 Serisinin merakla beklenen ürünleri 6GB RAM ve 128GB ROM’a sahip Redmi Note 12 8.499 TL ve 8GB RAM ve 256GB ROM’a sahip Redmi Note 12 Pro ise 10.999 TL tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıyla tanıtıldı. Redmi Note 12 6 Nisan itibariyle, Redmi Note 12 Pro ise 16 Nisan itibariyle satışta olacak. Redmi Note 11 Serisinin inanılmaz başarısı üzerine şekillenen Redmi Note 12 Serisi, sevenleri için büyük önem taşıyan özelliklerde bir kez daha dikkat çekici geliştirmeler sunuyor. Bu geliştirmeler arasında kamera sistemi, pil ömrü, şarj hızı ve kullanıcı dostu tasarım yer alıyor.

Marka ayrıca parlak ve net bir ekrana, çeşitli spor ve sağlık işlevlerine ve hassas çok sistemli GPS bağlantısına sahip şık ve yeni bir akıllı saat olan Redmi Watch 3 de duyurdu.

Redmi Note 12 Pro, 1/1,52 inç Samsung sensörün yanı sıra 9’u 1 arada piksel gruplama ve çift doğal ISO ile portre çekimlerinde doğal bir bokeh efekti oluşturmaya olanak tanıyan 2MP derinlik kamerasına sahip.

Redmi Note 12 Pro, FilmCamera filtreleri ve ProCut özelliği ile yaratıcılığı yeni bir seviyeye taşıyor. Kameralar tüm ışık koşullarında net görüntüler sunarken, keskin ve doğal görünümlü selfie’ler için 16MP ön kamera içeriyor.

Redmi Note 12 Pro’da, akıcı kaydırma ve gecikmesiz geçişler için 120Hz ekran yenileme hızına sahip büyük bir 6,67 inç FHD+ AMOLED Nokta Ekran bulunuyor. Ayrıca birinci sınıf görsel ve işitsel deneyim için Dolby Vision® ve Dolby Atmos® sürükleyici ses teknolojisi desteği de sunuyor.

Reklam

8GB+256GB depolama alanıyla gelen Redmi Note 12 Pro artık daha erişilebilir bir fiyatla kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Snapdragon® 732G ve 67W turbo şarj ile donatılan Redmi Note 12 Pro, kullanıcıların her yere gidebilmeleri, her şeyi yapabilmeleri ve hiçbir anı kaçırmamaları için sosyal medya etkinlikleri, fotoğrafçılık, video çekimi ve daha fazlası için kolayca uzun süreli kullanım sağlayan büyük bir 5.000mAh pil ve 67W turbo şarj özelliğine sahip.

Süper akıcı 120Hz AMOLED ekran kullanıcılara doğru renklere sahip çarpıcı görüntü kalitesi sunuyor. Snapdragon 685 Mobile Platform sayesinde işlemler akıcı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilirken, gelişmiş güç verimliliği çoklu görevlerin kolayca yapılmasına olanak tanıyor.

Uzun ömürlü pil özelliğine sahip

Redmi Note 12, 33W hızlı şarj ve 5.000mAh (tip) uzun ömürlü pil özelliğine sahip. Dolayısıyla kullanıcılar pil endişesi olmadan daha fazla uygulama kullanabiliyor ve daha fazla fotoğraf çekebiliyor. Buna yapay zeka destekli üst düzey üçlü kamera kurulumu, çarpıcı Gece Modu özelliği ve bir dizi kullanışlı eğlenceli özellik ve filtre eklendiğinde, her iki cihaz da bir zamanlar yalnızca amiral gemisi telefonlarda bulunan kamera gücünü bütçe dostu fiyatlarla daha fazla kullanıcıya ulaştırıyor.

Kristal netliğinde 1,75 inç AMOLED ekrana sahip Redmi Watch 3, parlak güneş ışığı altında dahi okunabilirlik sağlayacak şekilde tasarlandı. NCVM teknolojisi kullanılarak çok parlak metal kaplama ile üretilen bu cihazın çerçevesi, Siyah ve Fildişi renk seçeneğiyle birinci sınıf bir görünüm ve his sunuyor. Ayrıca, kişisel moda zevkine ve tarzına hitap eden iki özel üretim kayış ve 200’den fazla yerleşik saat kadranı seçeneği bulunuyor.5

Reklam

Dahili GPS ile donatılan ve 5ATM _x00056 su geçirmezlik derecesine sahip olan cihaz, beş ana uydu konumlandırma sistemi, kandaki oksijen, kalp atış hızı, uyku ve diğer sağlık izleme işlevlerinin yanı sıra otomatik olarak algılanan altı spor modu da dahil olmak üzere 121 spor moduna sahip. Normal kullanımda 12 güne7 varan güvenilir pil ömrü ile Redmi Watch 3, istikrarlı ve verimli bir performans sunuyor. Cihaz, tüm bu cazibesinin yanı sıra telefon görüşmelerinin Bluetooth® üzerinden sorunsuz ve net bir şekilde yapılabilmesi için HD hoparlör ve gürültü önleyici mikrofona sahip.

Redmi Watch 3, 1.999 TL’den başlayan tavsiye edilen son kullanıcı fiyatları ile çok yakında Türkiye’de satışa sunulacak.

Redmi Buds 4 Pro, tasarım açısından küçük ve hafif olmasına rağmen benzersiz özelliklerle tasarlandı. Ay Beyazı ve Gece Siyahı olmak üzere iki renkte sunulan kulaklık başlıkları, toza ve suya dayanıklılık açısından IP54 olarak derecelendirilmiştir. Bu özellik sayesinde kullanıcılar her ortamda sınırsız bir şekilde müzik dinleyebiliyor.

Redmi Buds Serisinin ilk 10mm+6mm çift sürücü sistemi ve Yüksek Çözünürlüklü Kablosuz Ses özelliğine sahip Redmi Buds 4 Pro, güçlü donanım ve yazılım özellikleriyle birlikte birinci sınıf ses kalitesi sunuyor. Kulaklıklar, gelişmiş LDAC ses kodeğini destekleyerek kullanıcıların Bluetooth üzerinden daha yüksek kaliteli kablosuz sesin keyfini çıkarmasını sağlıyor. Daha fazla mod seçeneğine sahip dünya lideri ANC Redmi Buds 4 Pro, 30-3000Hz geniş frekans aralığıyla 4 ile 43dB’ye kadar hibrit aktif gürültü giderme (ANC) sunuyor, böylece rahatsız edici pek çok sesin önüne geçiliyor. Kullanıcılar, üç ANC seviyesinden (Hafif, Dengeli ve Derin modlar) birini seçerek ortam gürültüsünü algılayan ve en uygun gürültü giderme seviyesini seçen Uyarlamalı Modu kullanabiliyor.

Redmi Buds 4 Pro ayrıca, kullanıcılar çevreleriyle bağlantıda kalmak istediklerinde Normal Şeffaflık Moduna veya Gelişmiş Ses Moduna geçme esnekliği sağlıyor. Gelişmiş bir deneyim için dahili sürükleyici ses sistemi ile Redmi Buds 4 Pro, sesi kullanıcılara göre konumlandırabilir ve onlara gerçeğe yakın bir ses deneyimi sağlayabilir. Kullanıcıların içeriğin tadını çıkarmasına olanak tanıyarak onlara benzeri görülmemiş bir izleme deneyimi sunar.

Reklam

Kolaylık için tasarlanan Redmi Buds 4 Pro, kullanıcıların bağlı cihazları arasında kolayca geçiş yapmasını sağlayan çift cihaz bağlantısına sahip. Redmi Buds 4 Pro’nun tek bir şarjı, 9 saate kadar sürekli kullanımı destekler ve şarj kutusuyla eşleştirildiğinde toplam 36 saate kadar kullanım sağlar.

Diğer modellerine göre daha büyük ekrana sahip

Redmi Smart Band 2, önceki nesline göre daha büyük 1.47” ekranla tasarlandı. Ekrandan arkaya 10 mm’den daha ince ve yalnızca 14.9 gram özelliklerle hazırlanan Band kullanıcılarına yokmuş hissiyatı veriyor. Daha fazla kişiselleştirme için, saatin kadranı 100’den fazla farklı görünümle özelleştirilebiliyor. Band sayesinde kandaki oksijen seviyesi gibi önemli ölçümleri izlemek için en son sensör teknolojisinden başlayarak bir antrenman sırasında gerçek zamanlı bilgilere erişebilir ve geçmiş verileri takip edebilir. Redmi Smart Band 2 ayrıca 30’dan fazla farklı spor moduyla her tür fitness tutkunu için özelleştirilebilir. Ve 5ATM su geçirmezlik sayesinde antrenman sonrası duşta bile açık tutabilir. Dahası, pil ömrü açısından Redmi Smart Band 2, akıllı saatlerin maraton koşucusu olarak öne çıkıyor. Tek bir şarjla 14 güne kadar pil ömrü sunan Redmi Smart Band 2, izleme deneyimini büyük ölçüde artıran 1,47 inç ekrana sahip. Redmi Smart Band 2’nin tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıysa 569 TL.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL ARSER ÜST YÖNETİMİNDE GÖREV DEĞİŞİMİ

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’de sektörünün öncü ve en güvenilir markalarından biri olan STILL ARSER’in yönetiminde yeni bir dönem başladı. 2017’den beri Genel Müdürlük görevini sürdüren Mustafa Çiper bu görevi Turgut Kırış’a devrederken, 2019’dan bu yana sürdürdüğü yönetim kurulu üyeliği görevine ise devam edecek.

İç lojistik sektörünün global markası STILL ARSER’in üst düzey yönetiminde Mayıs 2024 itibarıyla görev değişimi yaşandı. Sektöründe Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 2’nci olan KION Group ile Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER iç lojistik alanında faaliyetlerini sürdürüyor.

STILL ARSER’de 2019 yılından bu yana Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’nü yürüten Turgut Kırış, Mayıs 2024 itibarıyla Genel Müdür olarak göreve başladı. Mustafa Çiper ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevine devam edecek. Mustafa Çiper, 2017 yılından bu yana STILL ARSER genel müdürlük görevini yürütüyordu.

Mayıs 2024 itibarıyla Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam eden Mustafa Çiper,

“STILL ARSER olarak 11 yıldır Türkiye’de iç lojistik sektörünün global markası olarak, satış ve satış sonrası hizmetler, ikinci el satış ve kiralama, otomasyon çözümleri ve iş güvenliği alanlarında müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Lojistik, beyaz eşya, tekstil, gıda, kimya, perakende, cam sanayi, otomotiv ve otomotiv yan sanayi gibi sektörlerinin en büyük firmaları ile uzun süredir güvene dayalı iş birliğimiz devam etmekte. Bu iş birliklerinin verdiği güçle, sektörün en önemli oyuncularından biri ve lokomotif markası olmaya devam edeceğiz’’ değerlendirmesini yaptı.

Reklam

STILL ARSER Genel Müdürlüğü’nü Mayıs 2024 itibarıyla üstlenen Turgut Kırış da görev değişimine ilişkin yaptığı değerlendirmede; ” Yetkin çalışanlarımız ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. İstanbul, İzmir, Gölcük ve Çerkezköy ofislerimiz ve Türkiye’nin her yerindeki güçlü bayi ağımızla kesintisiz hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini profesyonel bir yaklaşım ile belirliyor, onların çözüm ortağı oluyoruz. Bu yaklaşımımızla, müşterilerimizin işlerini daha verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcıoluyor ve uzun vadeli iş birlikleri kurarak karşılıklı başarıyı hedefliyoruz. Amacımız birlikte daha da büyümek’’ dedi.

STILL ARSER’İN YENİ GENEL MÜDÜRÜ TURGUT KIRIŞ

Lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamlayan Turgut Kırış, Uludağ Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yaptı. Kariyerine 2002 yılında Atlas Copco’da başlayan Kırış, sonrasında Munters ve Konecranes’te çalıştı. 2019-2024 yılları arasında ise STILL ARSER Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KARE LOJİSTİK GENEL MÜDÜRÜ BERK YALÇINKAYA: YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE BEKLEMEYE SON VERİYOR, MÜŞTERİLERİMİZE ZAMAN KAZANDIRIYORUZ

Yayınlanma tarihi

-

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve İzinli Gönderici Belgeleri Türkiye’de 59 güncel lojistik firmasında bulunuyor. Bunlardan birinin de KRE Kare Lojistik olduğunu ifade eden firmanın genel müdürü Berk Yalçınkaya, “Etkili lojistik hizmeti, hız ve sürat demektir. Sahip olduğumuz YYS, İzinli Gönderici ve ETGB belgelerimiz ile hızlı ve kesintisiz hizmet sunuyoruz” dedi.

Kısa adı YYS olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği’nde yer alan koşulları taşıyan, gümrük mevzuatı uyarınca serbest bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesi’nde yerleşik sayılan kişilere gümrük ve dış ticaret mevzuatında öngörülen birtakım kolaylıklardan yararlanmak üzere verilen bir belgedir.

YYS’nin Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında bulunduğunu belirten KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “YYS, ihracatın ve ithalatın ülkemiz adına daha da hızlanması için belirli statüde bulunan firmalara verilen yetki belgeleridir. Şu anda Türkiye’de güncel olarak 59 tane lojistik firmasında mevcut olan YYS’ye sahip lojistik firmalarından biri de biziz” dedi.

İÇ GÜMRÜKLERE ARAÇLARIMIZ GİRMİYOR, TESİSLERİMİZDE TÜM GÜMRÜK İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYORUZ

YYS’ye sahip lojistik firmalarının çok önemli avantajlar elde ettiğini belirten Yalçınkaya, “Bu belgelere sahip olunca iç gümrüklere araçlarımız girmeyip, kendi tesisimizde tüm gümrük işlemleri A’dan Z’ye bitirebiliyor ve araç çıkışını sağlayabiliyoruz. İç gümrüklerin yoğunluklarından dolayı bir araba 1 gün kaybederken bunun yerine biz, hızlı bir şekilde kendi tesisimizde işlemleri bitirip aracın çıkışını daha da hızlı sağlayabiliyoruz. Balkan ülkelerine çalıştığımız için iç gümrüklere gidişteki kaybedilen süre bile bizim için çok önemli. Yakın mesafede zaman ile yarıştığımız için hızlı teslimat yapmaya çalışıyoruz. Oradaki kaybedilecek 1 gün veya 6-8 saat bile bizim için çok kıymetli olduğu için YYS, bu avantajı sağlıyor. Bazen 1 saatlik bir kayıp, sınır kapısında 1 günlük hatta 2 günlük bir zaman kaybına neden olabiliyor. Aracın 1 saat geç çıkması sınır kapısında bizlere çok ciddi zaman kaybettirebiliyor. Sınır kapısına bir gidiyorsunuz, mesai saatine denk geliyorsunuz, sizden önce gidenler oluyor, kuyruklar oluyor vs. YYS ve İzinli Gönderici, bunun önüne geçen en önemli belgemizdir” dedi.

Reklam

YYS’Yİ ALMANIN ZORLUKLARI VAR, HERKESE VERİLMEMELİ!

“YYS’yi almanın ön koşulları zordur ve bana göre zor da olmalıdır. Herkese verilmemelidir. Özel güvenliğinden 7/24 güvenliğe, kamera kayıtlarına, sistemin Ticaret Bakanlığı’na bağlı olmasına, Ticaret Bakanlığı’na verilen teminatlardan yüklerin takibine, yüklerin içeriğine kadar tüm sorumluluğun firmada olduğu bir belgedir. YYS ve izinli göndericiye sahip olmak zordur. YYS almak için uzun süre belirli denetimlerden geçilir. Belirli denetimlerde tesisinizin A’dan Z’ye takibinden kamerasına, kamerasından arşivlenmesine, tüm dökümantasyonların bulut sisteminde, aynı zamanda serverde tutulmasına vb. birçok teknolojik altyapıyı içeren bir belgedir aslında” diyen Yalçınkaya, YYS’nin müşteriye sevkiyatların erken teslim edilmesini sağladığını belirtti ve müşterinin YYS sayesinde hızlı bir hizmet aldığını vurguladı.

RESMİ TATİLLER KABUSUMUZDU, YYS İLE RAHAT BİR NEFES ALDIK

Etkili lojistik hizmeti demenin biraz da hız ve sürat demek olduğunun altını çizen KRE Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Parsiyel yükleme yoğunluklu çalışan bir firma olduğumuz için eskiden araçlarımız depomuzdan yüklendikten sonra Muratbey Gümrüğü’nde sıraya girerdi. Muratbey Gümrüğü’nde sıra zaten çok olurdu. Resmi tatiller öncesi 30 km uzunluğunda kuyruklar oluşurdu. İçeri girdiğinde de işlemlerin yoğunluğundan dolayı uzun süre kaybımız oluyordu. Resmi tatil günlerinde arabanın 2 günde gümrükten çıkamadığı oluyordu. Biz, buradan Balkan ülkelerine 2 günde teslimat yaparken 1.5 ya da 2 gün iç gümrükte kaybetmemiz hem bize, hem müşteriye, hem ithalatçıya hem de ihracatçıya kayıp demektir. YYS olunca depo yükleme yaparken gümrük işlemleri neredeyse tamamlanmış oluyor. Depo yüklemeyi bitirdiğinde gümrük işlemlerini de bitirip aynı hızla aracın çıkışını sağlayabiliyoruz” dedi.

YYS, İZİNLİ GÖNDERİCİ ve ETGB BELGELERİMİZLE İŞLERİMİZİ EN HIZLI ŞEKİLDE YAPIYORUZ

Reklam

Şu anda tüm yetki belgelerinin tam olduğunu söyleyen Yalçınkaya, yeni çıkabilecek belgeleri almak için de hazır bir altyapılarının olduğunu söyledi. “Hem YYS hem de izinli gönderici yetki belgesinin ikisinin aynı anda olması gerekmektedir. Bunlar 2 ayrı yetki belgelerdir. Sadece YYS’nin olması demek, işin bir tık daha hızlanması demek; ama kendi tesisinden işlemleri bitirememesi demektir. Bizim bu yüzden hem YYS, hem de İzinli Gönderici Yetki Belgemiz bulunmaktadır. Ek olarak da yeni aldığımız ETGB (Elektronik Gümrük Ticaret Belgesi) iznimiz mevcuttur” diyen Yalçınkaya sözlerini şöyle tamamladı: “ETGB izni, e-ihracat lojistiği ile alakalıdır. Bizim hem YYS, hem izinli gönderici yetki belgelerimiz olduğu için ETGB ile iç gümrük işlemlerini kendi araçlarımıza yükleyip, kendi iç bünyemizde bitirebiliyoruz. ETGB, mikro ihracat sağlamaktadır. Mikro ihracatın avantajı şudur: Bir ihracatçının maksimim 300 kg. ve maksimim 15 bin euro sınırına kadar mikro ihracat yani ETGB beyannamesi açabiliyor. Bu, beyannamede de müşterinin maliyetini aşağı indirip aynı zamanda KDV iadesine kadar tüm normal ihracat beyannamesi avantajlarını kendi sağlayabilmektedir. Biz, bu çıkışı da gümrüğe girmeden, kendi tesisimizde, kendi depomuzda, kendi bünyemizde sağlayabiliyoruz.”

Devamını oku

Haber

ASİL TRANSPORT CO. BAŞKANI ARMAĞAN ŞAHİN: TİCARET ÇİFT TARAFLIDIR, VERİLMEYEN HER VİZE TÜRKİYE KADAR AB’YE DE KAYBETTİRİYOR!

Yayınlanma tarihi

-

Ticaretin çift taraflı bir işlem olduğunu aktaran Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Alınamayan her vize, Türkiye kadar AB ülkelerine de zarar vermektedir. Demode vize uygulamasının kalkması, yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde bunun yerine hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir” dedi.

 İhracat odaklı büyümeyi hedef edinen Türkiye’de sanayicinin en önemli paydaşı konumunda bulunan lojistik sektörünün en büyük sorunlarından birini vize konusu oluşturuyor. TIR sürücülerinin vize konusunda yaşadığı problemler, son yıllarda zirve yapmış durumda.

Vize konusunda şoförlerin randevu almak için bile uzun süreler beklemek zorunda bırakıldığını kaydeden Asil Transport Co. Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şahin, “Sektörde sürücülerimize yönelik kısa süreli vize veriliyor. Uzun süreli vizeler verilmemesini anlayabiliyorum. Kısa süreli verilen vizeler için hızlı vize almayı sağlayabilecek bir sistem oluşturulmalıdır. Hızlı vize alabilmemiz durumunda sektör olarak birçok sıkıntımızın önüne geçeceğiz. Çünkü şu anda vize alabilmek konusunda en az 1-2 aylık randevularla uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

ALINAMAYAN HER VİZE, ÜLKEMİZE EKONOMİK OLARAK KAYBETTİRİYOR

TIR sürücülerinin Avrupa Birliği (AB) bölgesine girebilmeleri için öncelikli olarak vize alabilmeleri gerektiğini aktaran Şahin, Schengen randevusunda sorunlar olduğunu, yeni sürücülerin vize başvurularının reddedildiğini, deneyimli sürücülere ise kısa süreli vize verildiğini belirtti. Vize konusundaki bu kaotik durum nedeniyle AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünlerin Türk lojistik firmaları ve Türk vatandaşı profesyonel TIR sürücülerince teslim edilemediğinin altını özenle çizen Şahin, bu durumda sadece Türkiye’nin değil, küresel yatırımcıların, üreticilerin, ticari işletmelerin ve tüketicilerin kısacası uluslararası ticaretin yara aldığını vurguladı.

Reklam

Alınamayan her vizenin ülkemize ekonomik açıdan kaybettirdiğine işaret eden Şahin, “Şoförlerimizin vize alamaması araçlarımızın işleyememesi demektir. Şoföre bağlı olarak kullanılamayan ve atıl durumda bekleyen TIRlarımız ülkemiz ekonomisine eksi yazılmasına neden olmaktadır. Yollarda Türk TIRlarının serbestçe dolaşması, vize engeline takılmadan kilometrelerce yol kat etmesi gerekmektedir. Dünya ticaretini vizelerle, kotalarla, geçiş engellemeleri ile zora sokan sistemin artık değişmesi gerekmektedir. Yeni dünya ekonomik düzeni içerisinde daha hızlı bir vize sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini öngörüyoruz. Vize konusunda AB’nin kolaylık tanıması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Turizm vizeleri ile ticari vizelerin birbirinden ayrı işlemlere tabi tutulması gerektiğini aktaran Şahin, özellikle tatil dönemlerinde kimseyi yormayacak şekilde yeni bir vize sistemini talep ettiklerini belirtti.

VİZE UYGULAMASI İLE EN ÇOK ZARARI AB ÜLKELERİ GÖRÜYOR!

Türkiye’de çok önemli AB sermayeli şirketlerin olduğunu belirten Şahin, bu demode vize uygulaması ile en çok zararı gören taraflardan birinin AB ülkeleri olduğunu belirtti. Türkiye-AB arasında çok ciddi bir ticaret yaşandığını kaydeden Şahin, AB’ye alınmayan Türkiye’nin aslında dolaylı olarak AB ülkesi olduğunu, çünkü Türkiye’de çok sayıda AB ülkesi yatırımcının fabrikası ve ürünleri ile ticarette başı çektiğini söyledi. Büyük potansiyeli olan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan vize probleminin faturasını Türkiye kadar AB’nin de ödediğini aktaran Şahin, ticaretin çok yönlü bir süreç olduğunu ve bu sürecin tıkanmaması gerektiğini son olarak özenle vurguladı.

Devamını oku

Trend olan