Takip Edin

Sektörel Gündem

Sönmez: Asgari ücret ekonomisinden yüksek katma değerli üretim ekonomisine geçmeliyiz

Türkiye’nin önceliğinin her alanda verimlilik ve katma değer artışı yaratmak olması gerektiğini söyleyen TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, “Düşük ve orta yoğunluklu üretim yapısının ürünü asgari ücret ekonomisinden, yüksek teknoloji ile yüksek katma değerli üretim ekonomisine dönüşümü başlatmak zorundayız” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), ‘Yeni Dönem Yeni Ufuklar’ vizyon belgesini ve bu belgede yer alan ‘Hayalimizdeki Türkiye’ manifestosunu, 81 ili kapsayan 26 bölgesel federasyonunun sorumluluk alanındaki illerde anlatmak üzere hayata geçirdiği ‘100. Yıl Buluşmaları’nın yedincisini Aydın’da gerçekleştirdi.

Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu’nun (GESİFED) ev sahipliğinde düzenlenen Aydın İş Dünyası Buluşması’nda değerlendirmelerde bulunan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Ülke ekonomisinin röntgenini doğru çekmek, yeni bir hikâyenin en önemli başlangıcıdır” dedi.

Yeni Ekonomik Model’den rasyonel ekonomi politikalarına geçişi esas alan istikrar programının kalıcı başarısında, enflasyon ve cari açık sorununun aynı anda çözülmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Süleyman Sönmez, “Bugün bütçe, cari ve dış ticaret gibi üç temel alanda açık veriyoruz. İthalat ve ihracat arasında oluşan ciddi makas, ekonomide aranan istikrar için büyük bir risk teşkil ediyor.

İşte bu tabloda üretimden ihracata her alanda verimlilik artışı yaratmak önceliğimiz olmalı. Aynı zamanda enflasyon ile en iyi mücadele yöntemi de işletmelerde verimlilik ile ürünlerde katma değer artışından geçiyor. Bu verimliliği sağlamak, düşük ve orta yoğunluklu üretim yapısının ürünü olan asgari ücret ekonomisinden yüksek teknoloji ile yüksek katma değerli üretim ekonomisine dönüşümü başlatmak zorundayız” şeklinde konuştu.

Tasarruf politikasını hayata geçirmeliyiz”

Reklam

Zamların ve vergi yükü artışının işletmelerden hane halklarına sosyo-ekonomik hayatta yeni sorunlara yol açtığını ifade eden Sönmez şöyle devam etti: “Karşımızda üretenler, emek verenler, bireyler ve işletmeler açısından çok da adil olmayan bir tablo var.

Verginin tabana ve tavana adil ve eşit bir şekilde yayılması, bütçe disiplini adına dolaylı vergilere yoğunlaşarak enflasyon üzerinde ek baskı yaratmaktan daha makul bir politika olacaktır. Gelir vergisi dilimlerinin güncellenmesinden kamunun ciddi tasarruf tedbirlerine, yeni ek tedbirler ve düzenlemelerin hayata geçirilmesi de gerekiyor. Vergi yükünü artırmak ve zamlar yerine bütçe harcamaları kısılmalı ve topluma örnek olacak bir tasarruf politikası hayata geçirilmelidir.”

“Eğitim yoksa refah ve kalkınma yok”

Genç işsizlik ve beyin göçüne de dikkat çeken Sönmez, “OECD ve AB ülkeleri ile kıyaslandığında hem istihdamda hem de eğitimde olmayan gençler açısın dan en yüksek orana sahibiz. Gençlerin iş gücüne ve eğitime katılması, eğitimden işe geçişin kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi gerekiyor.

Öte yandan gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülkeler sınıfına geçen bütün ülkelerin ekonomik atılımlarını büyük eğitim reformları ile başardıklarını görüyoruz. Kötü eğitim performansı göstererek ne katma değer artışı sağlayabilir ne de orta gelir ve orta demokrasi tuzaklarından çıkabiliriz. Gençlik yoksa gelecek yok, eğitim yoksa refah ve kalkınma yok” diye konuştu.

Reklam

“Patatesi de cep telefonunu da eşit paylaşmalı, refahı tabana yaymalıyız”

Gelir dağılımındaki adaletsizliğe vurgu yapan Süleyman Sönmez, “Ortak hayalimizdeki adalet ve eşitlik vurgusu genel geçer bir temenniyi değil, ülkemizin en önemli sorunlarından birini geride bırakmamız için gereken iradeyi temsil ediyor. O sorun ister buğdayı, patatesi ve soğanı ister cep telefonunu veya bilgisayarı yani her şeyi adil ve eşit bir şekilde paylaşma anlayışımızı yitirebileceğimiz ekonomik bir görünümdür.

Bu görünüm de tabana yayılmayan, refah artışı yaratmayan ve yoksullaştıran bir büyüme anlamına geliyor. Yüksek büyümenin toplumsal refah yaratması beklenirken gelir dağılımında yaşanan adaletsizlik, ülkemizin öncelikli sorununun her zamankinden daha da can yakıcı bir şekilde enflasyon olduğunu gösteriyor” dedi.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL,ilk seri üretim otonom aracıyla IFOY (International Forklift of The Year) Ödülünü 12’nci kez kazandı

Yayınlanma tarihi

-

  • İÇ LOJİSTİK UZMANI STILL’E ON İKİNCİ IFOY ÖDÜLÜ
    Türkiye’de Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER markasıyla faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik şirketi STILL GmbH, prestijli IFOY ödülünü 12’nci kez kazandı. STILL’in ilk seri üretim otonom aracı olan EXV iGo otomatik palet taşıyıcı “mobil robot” kategorisinde yarışarak on ikinci kez ödüle layık görüldü.
    Bu yıl, Hamburg/Baden’de 6 ülkeden finale kalan, toplam 15 iç lojistik firmasının, 16 yenilikçi ürününün sunumuyla IFOY Odülleri gerçekleştirildi. STILL seri üretilen ilk otonom aracı olan EXV iGo ile mobil robot kategorisinde birinci olarak 12’nci kez ödül kazandı.
    “EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır.”
    STILL Satış&Servis İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Müller konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
    “IFOY ödülü ile onurlandırılmak, müşteri odaklı yeniliklere verdiğimiz önemi teyit ediyor. EXV iGo, STILL’in yalnızca teknik gelişim anlamında değil, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, gelişimlerini ileri taşımanın mükemmel bir örneği. EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır. iGo easy, devreye alma yazılımı sayesinde, küçük filo sahibi şirketler bile otomasyona kolayca başlayabilir. EXV iGo,sanayi ölçeğinde seri üretilen ilk otonom araçtır ve tamamen modüler bir konsepte dayanmaktadır. Süreç otomasyonu, küçük filoya sahip şirketler içinde giderek önemli hale geldi. Bu nedenle kolay erişilebilirliğe, kullanım kolaylığına, güvenilir ve esnek hizmete büyük önem veriyoruz. EXV iGo ile, sektörler arası ihtiyaca, yüksek maliyet verimliliği, hızlı uygulama ve esnek ölçeklenebilirlikle akıllı bir yanıt verebiliriz.”
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Erhan Küçük: LGMG Telehander Tasarım Yenilikler Bakımından Önemli Bir Marka

Yayınlanma tarihi

-

Quaodro Makine LGMG marka personel yükseltici ürünlerinin Türkiye’deki önemli yüzü.Tüm operasyon yönetimini yürütüyor. Müşterilerine, satılan makinalarını uzman ekipleri tarafından oluşan kadrosu ile teslimat süreci içinde eğitim, yedek parça, bakım, servis hizmeti konularında müşteri odaklı bir iş modeli geliştiren dinamik ekibi ile katma değerli hizmetler sunuyor.

Quaodro Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Küçük, Quaodro makine olarak LGMG’nin Türkiye’deki bütün operasyonlarını firma olarak yürüttüklerini belirterek,Tuzla   Orhanlı’da  bulunan sohwroom alanında   LGMG Telehander  ürün  lansmanında TKU Magazin Dijital Yayın grubu Genel Yayın Yönetmeni Metin Şendil’e LGMG yeni telehanderları hakkında şu bilgileri verdi.

 

MERMER FİRMALARI BUNU ÇOK KULLANIYOR

Küçük “LGMG’nin ürettiği 18 metre büyüklüğünde ve 4 ton ağırlığını kaldırabilen makinaları getirdik. Makinanın üzerinde perkins motor var. 75 kilowat, 100 beygir güç üretebiliyor. Şanzıman grubu İtalyan Farrero marka. Gaz vermeden makine, tek düğme ile sağa sola yatabiliyor. Yine gaz vermeden bomları kaldırabiliyor. Radyant lastik kullanılıyor. Özellikle inşaat firmaları, tarım sektöründe uzun mesafe yürütmek istediğiniz zaman bizim makine uzun yürüyüş yapabiliyor. Mermer firmaları bunu çok kullanıyor. İnşaat firmaları bunu kullanabiliyor. Telehander, çok fazla aparatı olan makine ekipmanlarından biridir. LGMG nin özellikleri içinde Kabini geniş, soğutma, radyo yeri var. Kabinin perdeleri olduğunu” söyledi.

Reklam

Operatör rahatlığı düşünülmüş olan LGMG telehander seri, hızlı makine olduğunu belirten Küçük, konuşmasına şöyle devam etti “ Telehander sektördeki  firmaların en çok tercihi ettiği markalardan biridir. LGMG Telehander markası, Tasarım ve yenilik anlamında çok önemli bir yerde bulunuyor. Seneye 22 metre rotasyonlu versiyonunu getirmeyi düşünüyoruz. O, daha da efektif bir makinedir. Durduğu yerde kulesi dönmektedir.  Kocaeli’nde en çok kullanılan markadır. Kocaeli’nden gelenlerden tam not aldık.” dedi.

Devamını oku

Trend olan