Acarlar Dış Ticaret ve Makina San. A.Ş Genel Müdürü Serkan Acar, Acarlar Makine olarak müşterilerine kesintisiz hizmet sunduklarını ve 2023’te de yatırıma devam edeceklerini ifade etti.

Acarlar Dış Ticaret ve Makina San. A.ş. Genel Müdürü Serkan Acar ile hem 2022 yılını değerlendirdik hem de genel konulara yönelik sorularımıza cevap aldık.

PAZAR DİNAMİĞİNİ BELİRLEYEN KİRALAMA FİRMALARININ YATIRIMLARIDIR

Acarlar Makine olarak satışını yaptığınız ürünlerde 2022 yılı nasıl geçiyor, hedefleriniz tutturdunuz mu? Sektörel baktığınızda 2022 yılı nasıl bir yıl oldu, pandemi ve ona bağlı olarak?

Öncelikle platform sektörünü 2018 öncesi ve sonrası olarak değerlendirmek isterim. Bilindiği üzere yükseltici çalışma platformları sektörünün belirleyicisi platform kiralama sektörüdür. Pazarın % 70’i kiralama olarak gerçekleştiği için pazar dinamiğini ve büyüklüğünü belirleyen kiralama firmalarının yatırımlarıdır. 2018 yılı ve öncesi 5 yılda Türkiye kiralama pazarında yıllık ortalama % 30 büyümeyle ciddi yatırımlara sahne oldu. Fakat 2018 ikinci yarısında başlayan ekonomik daralma ve hemen sorası pandemi dönemiyle sektör çok ciddi bir daralmaya ve ekonomik darboğaza girdi. Bir yanda kiralama fiyatlarının düşüklüğü ve diğer yanda kredi imkanlarının kısıtlılığı birçok firmanın bu dönemde zor koşullarda ayakta kalmasına sahne oldu. Fakat hemen sorası dönemde 2021 itibari ile fiyatlardaki toparlanma sektörü tekrar ayağa kaldırdı diyebiliriz. Dolayısıyla 2022 yılı platform yatırımlarında çok ciddi bir artışın yaşandığı yıl oldu. Kredi olanaklarının hala kısıtlı olmasına rağmen, kiralama fiyatlarının en azından makul düzeye gelmiş olması platform yatırımlarını tetikledi. Fakat asıl büyümenin kredi imkânlarında oluşmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda gerçekleşeceğini düşünmekteyim. Gerçek şu ki; 2018 öncesi % 30’un üzerinde büyüyen sektör hemen hemen 3 yıl boyunca uyku moduna geçti. Dolayısıyla ertelenen yatırımlar kredi imkânlarının da oluşmasıyla birlikte önümüzdeki yıllar muhakkak ki büyüyerek devam edecektir.

ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL İÇERİSİNDE SEKTÖRDE ÇOK CİDDİ BÜYÜME OLACAK

Türkiye’deki pazarınız hakkında neler söylemek istersiniz? 2023 yılı hedefleriniz hakkında bilgi veririmsiniz?

Şu an mevcut platform kiralama pazarı Türkiye’de yaklaşık 17-18 bin adet civarlarında. Ve toplam pazardaki personel yükseltici platform adedinin de 20 binin üstünde olduğunu tahmin ediyorum. Gelişmiş ülkeler ile kıyaslarsak, özellikle verimliliğin ve insana verilen önemin daha yüksek olduğu ülkeler örnek aldığımızı düşünürsek; Türkiye’nin gerçek potansiyeli 35 bin adedi kiralama filosu olmak üzere toplamda 50 bin platform olarak baz alınabilir. Tabii bu gelişimde birçok şey etkendir. Platform kullanım alışkanlığının oluşması, vurguladığım gibi biraz iş gücüne ve verimliliğe verilen önemle birlikte oluşmaktadır. Geçtiğimiz 10-15 yılda Türkiye, bu konuda çok önemli adımlar attı. Bu nedenle tahminim önümüzdeki 5-6 yıl boyunca sektörde çok ciddi bir büyüme devam edecektir, ta ki bahsedilen toplam pazar büyüklüğüne ulaşılıncaya kadar.

ACARLAR MAKİNE OLARAK 2 AYRI LANSMAN İLE ÜRÜNLERİMİZİ TANITTIK

2022 yılı kapsamında lansmanlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?

2021 ve 2022, markamız Haulotte için tam bir yeni ürün yılları oldu. İlk olarak 20 m akülü eklemli ürünümüz çıktı. Bu ürün arazi tipi ve akülü olmasıyla ön plana çıkan, fark yaratan bir ürün oldu. Daha sora 15 m akülü eklemli ürün serimizin yerini 16 m Sigma serisi olarak tamamen yenilenmiş ve teknolojik olarak günün koşullarına uyarlanmış bir model olarak satışa sunduk. Yine 15 ve 18 m dizel makaslarımızın yerini yine arazı tipi 4x4x4 olmak üzere yeni HS serisi aldı. Bu seri dizel motor yerine akülü motorla çalışmasına rağmen aynı arazi performansı ile ön plana çıkmaktadır. Malum sektörde, birçok yakıtlı motor her çeşit ürün gamında artık akülüye dönüşmekte. Son olarak şunu söylemeliyim, uzun yıllardır ürettiğimiz Compact serisi 8-14 m arası akülü makas modellerimizi tümüyle yenilenerek 2022 yılında lansmanı yapıldı. Biz de Acarlar Makine olarak 2 ayrı lansman ile ürünlerimizi tüm müşterilerimizin katılımıyla tanıttık. İşin aslı çok ciddi bir katılım ve ilginin olması ve ürünlerimizin bu kadar beğenilmesi bizi fazlasıyla mutlu etti ve gururlandırdı.  Umarım bizi seçen müşterilerimize bol kazanç getirir.

Kezban Ayhan – Ayhanlar Platform Endüstri Mühendisi
İş sağlığı ve güvenliği; “işyerlerini işin yürütümü nedeniyle oluşan tehlikelerden uzaklaştırmak ve sağlığa zarar verebilecek koşullardan arındırarak, daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için yapılan sistemli çalışmalar” olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemiz 1980 sonrası dönemde sanayileşmesini hızlandırmış, sanayi ve hizmet kesimlerinde çalışan sayısının artmasıyla iş kazaları da artış göstermiştir. 2012 yılında yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerinin uygulamaya konulmasıyla kapsamlı ve çağdaş iş sağlığı güvenliği uygulamaları başlatılmıştır. Diğer yandan, sahadaki uygulamalarda ve iş sağlığı ve güvenliği kültürü yetersizliği nedeniyle yasal uygulamaların kabulü konusunda sorunlar yaşanmıştır. Temelde sıklık hızları açısından bakıldığında görece olarak aşama kaydettiğimiz iş sağlığı ve güvenliği göstergelerimiz sayısal olarak değerlendirildiğinde yüksek seviyededir. Hem iş kazalarının sayısını azaltmak hem de gerçek anlamda gelişmiş ülkeler düzeyinde iş sağlığı ve güvenliği performansı sağlayabilmek için önümüzdeki yıllar için kısa, orta ve uzun vadeli planlar ve hedefler geliştirmemiz gerekmektedir.

İSG ÇALIŞMALARININ AMACI
1- Çalışanları korumak (Sağlık ve güvenlik)
2- Üretim güvenliğini sağlamak (Verim Artişi, Kalite Üstünlüğü)
3- İşletme güvenliğini sağlamak (Acil Durum Tedbirleri, Risk Değerlendirme…)
Küreselleşen dünyada başarıyı belirleyen en önemli faktör, dünya piyasalarına açılan mal ve hizmetlerin, firmaların ve ülkelerin rekabet kabiliyetidir. Bu anlamda, günümüzün bilinçli ve seçici tüketicisi, mal ve hizmetlerin üretim sürecinin çevre ve insan sağlığı açısından ne derece güvenli olduğu ile de ilgilenmektedir. Bu doğrultuda, firmaların alacağı İSG tedbirleri, kendilerine uluslar arası piyasalarda rekabet üstünlüğü sağlayacaktır.

İSG KONUSUNDA STANDARTLARIN GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Bu nedenle AB kapısındaki ülkemizin, İSG konusundaki standartlarını geliştirmesi, uluslararası rekabet koşullarına adapte olmasını da kolaylaştırabilir. Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin yasal çerçeve, halen yürürlükte olan Anayasa’nın çalışma hayatının düzenlenmesiyle ilgili maddelerinde bulunmaktadır. Anayasanın 50. maddesinde “hiç kimsenin yaşına cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılmayacağı”, 56. maddesinde ise “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu” belirtilmektedir. ILO tarafından hazırlanmış olan 155 No’lu İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşme ile 161 Sayılı Sağlık Hizmetlerine İlişkin 10 Sözleşme 2004 yılında onaylanmıştır. 187 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi de 2013 yılında onaylanmıştır.
Dünyadaki iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik çalışmalarda sendikaların katkıları yanında, 1919 yılında faaliyetine başlayan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Milletler Cemiyeti’ne bağlı olarak bu konuda önemli çalışmalar yapmış ve 1946 yılında ise Birleşmiş Milletler ile imzaladığı anlaşma sonucu bir uzmanlık kuruluşu durumuna gelmiştir. Türkiye ILO’ya 1932 yılında üye olmuştur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1946’da kurulma kararı alınmış ancak resmi olarak 1948’de kurulmuştur. Türkiye 1948 yılında WHO’ya üye olarak kabul edilmiştir. TBMM 1949’da Türkiye’nin üyeliğini onaylamıştır.

TÜRKIYE’DE ÇIKARILAN İŞ KANUNLARI
3008 sayılı İş Kanunu: 1936
1475 sayılı İş Kanunu: 1971
4857 sayılı İş Kanunu: 2003
6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu: 2012

DÜNYADA İSG TARIHSEL GELIŞIMI
1802 – İngiltere: Çıraklık Kanunu
1833 – İngiltere: Fabrikalar Yasası
1847 – İngiltere: 10 Saat Yasası
1918 – İngiltere: 8 Saat Yasası
1919: ILO kuruldu (Türkiye 1932 yılında üye oldu)

BIGLIFT Makine Kurumsal İş İdaresi Sorumlusu Orkun Selvi, kısa-orta ve uzun vadeli projelerle şirket hedeflerine yön verdiklerini ifade ederek daha yenilikçi ve inovatif bir şirket yapısına geçerek daha dinamik bir yapıya bürünmek istediklerinin özenle altını çizdi.

“BIGLIFT Makine olarak ‘İs Sağlığı ve Güvenliği’ kurallarını hem destekliyor hem de kendi firmamızın çalışma anlayışında geliştirmeye sürekli gayret ediyoruz. Özellikle Almanya’dan ve daha sonra dünyanın birçok farklı ülkesinde iletişim halinde bulunduğumuz ve bizim branşta hizmet veren kiralama firmalarının gelişmeleri ve bu konuda yaptıklarını takip ederek kendimizi sürekli yenileme gayretindeyiz. Gerek ‘Kişisel Koruyucu Donanımlarımızın’ seçiminde gerekse bu alanda kullanılması gereken ekipmanlarımızın seçimini yaparken “TSE” ve “CE” gibi belirli standartlara göre seçimler yapıyoruz. Her ay belirlediğimiz bir günde personelimiz için hizmet içi eğitimleri düzenlemekteyiz. Bu eğitimlerimiz ağırlıklı olarak “İş Sağlığı ve Güvenliği”, “Toplam Kalite” ve “Müşteri Memnuniyeti” üzerine planlanıyor” diyen BIGLIFT Makine Kurumsal İş İdaresi Sorumlusu Orkun Selvi, PALFINGER’in marka olarak dünyanın en büyük vinç markalarından biri olduğunu ifade etti.

PALFINGER, MÜHENDİSLERİ İLE AR-GE ÇALIŞMALARINDA EZBEZ BOZUYOR

PALFINGER ile ilgili Selvi şu bilgileri verdi: “Sizlerin de bildiği üzere son 10 yıl içerisinde yine bir Alman firması olan WUMAG firmasını satın almasıyla “Crane” alanının dışında “Araçüstü Platform” sektörüne de giriş yapmıştır. PALFINGER 90 yılı aşkın engin bilgi birikimini ve tecrübesiyle teknolojik gücünü PALFINGER Araçüstü makinelerine yansıtmaya başlamıştır. PALFINGER markasının en önemli gücü güçlü bir firma ve finans yapısı dışında bünyesinde bulunan mühendislerle çok ciddi Ar-Ge teknolojisi üretmesidir. Bizi çok heyecanlandıran bazı innovatif ve büyük yeniliklere imza atan bu çalışmalara BIGLIFT Makine Teknik Servisimizin personelimizin iştirak ederek gerekli eğitimleri almaya başladı. Bizi bu kadar heyecanlandıran ve teknik servis alanında çığır açan bu modellemeye çok yakında geçecek olmamız PALFINGER markasının gücünü bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu alandaki eğitimlerimiz tamamlandığında bu heyecan verici teknolojimizi sizlerle de paylaşıyor olacağız. Ebetteki sadece PALFINGER P900 90mt. özelinde yorumlar yapacak olursak, P900 teknolojinin makineyle birleştiği güvenilir, sağlam ve son teknoloji bir araçüstü platform diyebiliriz.

BIGLIFT OLARAK KARAKTERLİ VE İLKELİ BİR FİRMAYIZ

BIGLIFT olarak kendi kiralama sektörümüzde gerek müşterilerimizden aldığımız geri dönüşlerde gerekse diğer rekabet halinde ve bu sektörde paydaş olduğumuz rakip firmalarımızın hakkımızdaki geri dönüş ve düşüncelerinden karakterli ve ilkeli bir firma olarak yer aldığımızı düşünmekteyiz. Bu, bizim için son derece gurur verici bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Elbette sektörde paydaş olduğumuz diğer firmalar gibi BIGLIFT olarak en büyük enerjimizi filomuzu daha da güçlendirmek için harcıyoruz. 90mt. ve daha üstü metrajlar Türkiye’de çok daha fazla ihtiyaç halini alan gruplar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizin gerek enerji sektöründeki büyük atılımları gerekse bina yapıları artık kısa metrajlar yerine daha uzun makinelerin ihtiyaçlarını ortaya koymaktadır.”

2023’TE FİLOMUZU BÜYÜTECEK VE SENEYİ KARLILIKLA KAPATACAĞIZ

BIGLIFT Makine olarak yalnızca 2023 hedefi ile sınırlı kalmadıklarını, firma olarak kısa-orta-uzun vadede planlarını 5’er yıllık dilimlere bölerek hazırladıklarını ifade eden Selvi, “Bu planların en başında firma içinde bulunan departmanlarımızın yeniden re-organizasyonu yapılmaktadır. Dünyada ve ülkemizde bilgi hızlı gelişmekte ve güncellenmektedir bu bağlamda yeniliklerin takip edilerek özellikle de şirket yönetimleri ve işletme yönetimlerinde süregelen düzen yerine daha yenilikçi ve inovatif bir şirket yapısına geçerek daha dinamik bir yapıya bürünmek istiyoruz. 2023 yılı boyunca gelişmek, filomuzu büyütmek ve karlılıkla kapatılan bir yıl hedefi şeklinde ilerlemek istiyoruz. Ancak bu saydıklarımı elde edebilmek için çok daha rekabetçi ve yenilikçi bir firma yapısına ihtiyacımız var. Çok önemli bir husus olarak tüm bu yenilikleri dürüst, güvenilir ve tamamen müşteri memnuniyeti odaklı ve meslektaşlarımızla rekabet kurallarında kimsenin hakkına girmeden yerine getiren bir firma prensibimiz bulunmaktadır. Nasıl ki vergilendirilmiş kazanç kutsalsa, dürüstlük, hakkaniyetli ve helal elde edilmiş bir kazanç daha kutsaldır” dedi.