Takip Edin

Haber

Maliyet artışı, süreç iyileştirmeyi gerektiriyor

CFO’ların yüzde 61’i son iki yılda finans fonksiyonu içinde görev alanlarının değiştiğini söylüyor. CFO’lar artan siber tehdit seviyeleri, tedarik zinciri baskıları ve hızlı dijital dönüşüm sürecinde giderek daha fazla risk faktörüyle mücadele ediyor. Verimliliği artırmak ve veriye dayalı dönüşüm bu sürecin en önemli önceliklerinden.

Yayınlanma tarihi

-

Bir işletmenin başarısı, sıklıkla iş süreçlerinin ne kadar etkin ve verimli olduğuyla belirlenir. İş süreçlerinin sürekli geliştirilmesi ve optimizasyonu işletmelerin rekabet avantajının korunabilmesi için bir zorunluluk.

Dışsal faktörlerden kaynaklanan belirsizliklerin artışı ve yaşanan krizler aynı zamanda işletmelerin süreçlerini sorgulama, adaptasyon yeteneklerini test etme ve daha güçlü bir şekilde yeniden yapılanma fırsatı sunar.

Yakın zamanda gerçekleştirilen EY CFO Anketi, CFO’ların (Tepe Finans Yöneticisi) artan siber tehdit seviyeleri, jeopolitik olayların tetiklediği tedarik zinciri baskıları ve hızlı dijital dönüşüm sürecinde giderek daha fazla risk faktörüyle mücadele ettiğini ortaya koyuyor.

Anket artan zorluklar arasında çeşitli sektörlerden finans liderleri tarafından belirlenen verimliliği artırmak ve veriye dayalı dönüşümü desteklemek için gereken öncelikleri de vurguluyor. Ankete göre CFO’ların yüzde 61’i son iki yılda finans fonksiyonu içinde görev alanlarının değiştiğini söylüyor.

Siber güvenlik, yatırım önceliğinin başında geliyor. Ankete katılan CFO’nun iş gündeminde üst sıralara çıkıyor ve yanıt verenlerin yüzde 60’ı son iki yılda siber güvenlik araçlarına ve teknolojisine yatırımlarını artırdıklarını ifade ediyor. İşte iş süreçlerinizi daha verimli hale getirmek için kullanabileceğiniz stratejiler:

Reklam

1-Süreç otomasyonu: Teknolojik dönüşüm, yüzyılın en önemli konularından bir tanesi. Otomasyon, işlemlerin daha hızlı ve hatasız tamamlanmasını sağlarken maliyetleri düşürme ve daha hızlı karar verme kapasitesini artırma imkanı sunuyor. Amazon, otomasyonu etkili bir şekilde kullanarak süreçlerini hızlandıran ve iş verimliliğini artıran şirketlerden.

Depo yönetiminden müşteri hizmetlerine kadar birçok sürci otomatikleştiren Amazon, teknoloji sayesinde insan hatalarını azaltmış ve süreçlerini hızlandırmış durumda. Ülkemizde de hemen hemen bütün büyük şirketler bu konuda önemli yatırımlar yapıyorlar. ING Türkiye geçtiğimiz günlerde IDC CIO Awards yarışmasında “İç Kontrol’ün Teknoloji Merkezli Yükselişi: Veriye Dayalı Bir Dönüşüm Hikayesi” projesiyle “Yılın En Başarılı Değişim Yönetimi” kategorisinde birinci oldu.

ING Türkiye’den aktarılan bilgiye göre, proje kapsamında tasarlanan ATLAS uygulamasıyla, şube faaliyetlerinde kural bazlı senaryolar yüzde 43 azaltılarak, 4 AI model ile daha doğru ve kaliteli tespitler gerçekleştirme imkanı sağlandı. Çalışanların işlem incelemelerini tek ekranda gerçekleştirmesiyle çalışma konforu artarken inceleme süresi yüzde 27 oranında düştü. IKARUS uygulaması ve robotik süreç otomasyonuyla kontrol noktaları otomatikleştirildi.

Banka geneline yayılmış kontrol noktalarındaki robot kullanımı 99 kat arttı. Geliştirilen bu süreçlerle kontrol alanı genişletilerek iş kapasitesi 5 katına çıkartıldı. Veri odaklı ve robotik dönüşümle, yeni yönetmeliklere uyum kontrollerinin hayata geçme süresi büyük ölçüde kısaltıldı. Çalışanların veri okur yazarlığı ve kodlama becerileri geliştirildi.

2- Eğitim ve yetenek geliştirme: Sürekli eğitim ve beceri geliştirme programları, çalışanların verimliliğini artırırken iş süreçlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesine yardımcı oluyor.

Reklam

PwC Şirket Ortağı Ülker Day, “World Economic Forum Future of Jobs 2023 raporuna göre şirketlerin yüzde 53’ü işlerini dönüştürmenin önündeki ana engel olarak yetenekleri çekememeleri olduğunu belirtiyor ” ifadesinde bulunuyor.

Şirketlerin yeteneği çekme ve yeteneği elde tutma odaklarını kaybetmemeleri gerektiğini hatırlatan Day şunları söylüyor: “Özellikle yeteneklerin liderlik, yetenek geliştirme / yetenek tazeleme gibi gelişim programları ve küresel çaplı projeler/görevlendirmelere dahil edilerek desteklenmesi ve geliştirilmesi sağlanıyor.

Yeteneklerin günlük iş rutinlerinden başlayarak şirket deneyiminin pozitif olması için şirketlerin kariyer, performans ve toplam ödül yönetimi başta olmak üzere çalışana dokunan tüm süreçlerin efektif ve proaktif yönetilmesi gerekiyor.”

3-Veri analitiği: İşletmeler, veri analitiğini kullanarak süreçlerin performansını ölçebilir, gelişme alanlarını belirleyebilir ve süreçleri daha etkili ve verimli hale getirebilir.

Bilgiye dayalı karar verme, iş süreçlerinde gereksiz atıkları azaltmaya ve genel verimliliği artırmaya yardımcı olur. Netflix, veri analitiği konusunda öncü bir şirket. Netflix, kullanıcı verilerini analiz ederek, hangi tür içeriklerin daha fazla ilgi çektiğini belirliyor ve bu bilgileri yeni içerikler oluştururken ve mevcut süreçlerini iyileştirirken kullanıyor. Veri analitiği, iş süreçlerini anlamak ve optimize etmek için güçlü bir araç.

Reklam

Dijital üretim teknolojileri, üreticilerin global engellerin üstesinden gelmesine yardımcı oluyor Son birkaç yılda benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kalmaları, global üretim sektöründe faaliyet gösteren şirketleri rekabet avantajlarını sürdürebilmek ve kârlılıklarını en üst düzeye çıkarabilmek için yapmaları gerekenleri yeniden düşünmeye itiyor.

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri EMEA Başkanı Hartmut Pütz da üreticilere zorlu zamanlarda müşteri taleplerini karşılamak, pazarda bugün ve gelecekte başarılı olmak için operasyonlarını nasıl dönüştürebileceklerine dair önemli ipuçları veriyor.

Pütz, mevcut dinamik ortama rağmen daha hızlı tepki verebilen, esneklik ve kârlılığı destekleyen temel otomasyon çözümlerini benimseyen işletmelerin zorlu dönemlerde de başarılı bir şekilde büyümeyi sürdürebileceğine dikkat çekiyor. Pütz, şirketlere geleceğe yönelik etkili iş stratejilerinin merkezinde yer alan veri analitiği, yapay zekâ (AI) ve dijital ikizler gibi veriye dayalı teknolojilerin uygulanmasında proaktif olmalarını tavsiye ediyor.

Bu teknolojilerin dijital dönüşüm stratejilerini desteklediklerini ve iş zekâsı oluşturmak için önemli fırsatların kilidini açtıklarını vurgulayan Pütz; üretim bölümünden veri toplayarak, analiz ederek ve paylaşarak süreçlerin nasıl iyileştirilebileceğini belirlemenin, üretkenliği, verimliliği ve çalışma süresini artırmanın mümkün olduğunu ifade ediyor.

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Reklam

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Reklam
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Kızıldeniz’de güzergâh değişti, dünya ticaretinin dengesi bozuldu

Yayınlanma tarihi

-

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yapılan saldırılar nedeni ile Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörler güzergâhı değiştirmek zorunda kaldı. Gemiler artık Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan da Türkiye’ye gelebiliyor. Çin ile Türkiye arasındaki mesafe yeni güzergâh ile birlikte 3 aya kadar uzarken, navlun ve nakliye maliyetleri de 2 katına çıktı. Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Mallar elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

İran destekli Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları nedeniyle Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörlerin tamamı güzergâhı değiştirdi. Artık gemiler Güney Afrika’dan Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan Türkiye’ye gelebiliyor. Yeni rota Çin ile Türkiye arasındaki mesafeyi 3 aya kadar uzatırken, güzergâh değişikliği navlun ve nakliye maliyetlerinin 2 katına çıkmasına sebep oldu. 2023 yılında 25 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinin yüzde 12’sinin, deniz taşımacılığının ise yüzde 30’unun Kızıldeniz’den yapıldığına dikkat çeken Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. ABD ve Çin her ne kadar bölgeye müdahale etmek için askeri güç gönderse de, henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Mallarımız elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

“Kızıldeniz krizini öngöremedik”

Reklam

Pandemi döneminde sonrası için iç piyasada bir talep patlaması olacağını öngördüklerini ve stokları da ona göre planladıklarını açıklayan S. Selim Zengin, “Ancak Kızıldeniz’de yaşanan süreci öngörme şansımız yoktu. Bu çok konjonktürel ve hızlı gelişen bir durumdu.” dedi. Kızıldeniz’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan bir köprü konumunda olduğunu kaydeden S. Selim Zengin, yeni dönemde tren ve uçak taşımacılığının tartışıldığını vurguladı. S. Selim Zengin, sorunun çözümü için Avrupa’ya ulaşan tren yolları ön plana çıkmaya başladı. Ancak onda da teslimat süresi kısalmıyor. Ayrıca maliyet anlamında da oldukça yüksek bir durum ortaya çıkıyor. Acil olan ürünler uçakla getirilmeye çalışılıyor. Fakat uçak navlun fiyatları da çok yüksek. Ayrıca her ürünü uçağa almıyorlar. Mesela kaynak ürünleri içerisinde pil ya da içerisinde sıvı olan bazı ürünler var. Güvenlik nedeniyle uçaklar bu tür ürünleri taşımak istemiyor” dedi.

 

Sadece kaynak ürünleri ticaretinin dünyada 25 milyar dolara ulaştığını, 2030 yılında bu rakamın 35 milyar dolara çıkacağını açıklayan S. Selem Zengin, geçen yıl 4 – 11 Ocak haftası Kızıldeniz’den 200 gemi geçerken, 2024 yılının aynı dönem ve haftasında bu rakamın yüzde 66 düşüş ile 122’ye gerilediğini anımsatarak, bu durumun devam ettiğini belirtti.

 

 

Reklam

 

Devamını oku

Trend olan