Takip Edin

Sektörel Gündem

Kadınların en önemli sorunu eşit temsilin olmaması

OSBÜK 21. Olağan Genel Kurulu’nda, ilk kadın yönetim kurulu üyesi olarak seçilen Gül Akyürek Balta, “İnanıyorum ki, OSBÜK yönetiminde olmam için teveccüh gösteren herkes, cinsiyetsiz bir bakış açısıyla, benim bu görevi liyakat ile yerine getireceğime inandıkları için bu tercihi yaptılar” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Fahriye KUTLAY ŞENYURT

Geçtiğimiz günlerde yapılan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) 21. Olağan Genel Kurulu’nda, bir ilk yaşandı ve Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, OSBÜK’ün ilk kadın yönetim kurulu üyesi oldu.

Bu tür görevlerin özellikle sanayide yer alan ve almayı isteyen kadınların motivasyonunu artıracağını düşündüğünü belirten Gül Akyürek Balta ile iş dünyasındaki kadınların konumu ve hedeflerini konuştuk.

TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı olarak Türkiye’nin ilk kurucu kadın OSB başkanısınız. OSBÜK’te ilk kez bir kadın OSB başkanı olarak yönetim kurulu üyesi seçildiniz. Neler hissediyorsunuz? İş dünyasındaki kadınların konumu ve hedefleri konusundaki düşüncelerinizi aktarır mısınız?

OSBÜK Yönetim Kurulu’nda bir kadın olarak yönetim kurulu üyesi seçildim. İnanıyorum ki, OSBÜK yönetiminde olmam için teveccüh gösteren herkes, cinsiyetsiz bir bakış açısıyla, benim bu görevi liyakat ile yerine getireceğime inandıkları için bu tercihi yaptılar.

Reklam

Ben de diğer tüm yönetim kurulu üyeleri gibi görevimin gereğini yerine getireceğim. Bu anlamda üzerime düşen her ne varsa yapacağım. Kurtuluş Savaşı’nda sırtında çocuğu ile cephede olan kadınlarımızın, Cumhuriyet’in 100. yılında siyasette, ticarette, sanayide, bürokraside yer almaları olması gereken gelişmelerdir.

Eğitimiyle, liyakatıyla kadınlarımız hak ettikleri her yerde görev almalıdırlar. Bu ülkenin Cumhuriyet dönemi ve öncesinde yetiştirdiği başarılı kadınlarımızdan Prof. Dr. Remziye Hisar, 1902 yılında ülkemizin kimyacısı. Süreyya Ağaoğlu ilk avukatımız ve 1949 yılında Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti’nde görev yapmış. Gül Esin, 1933 yılında ilk kadın muhtarı seçilmiş. Sabiha Gökçen, 1935 yılında yetişmiş ilk kadın uçak pilotumuz.

Prof. Dr. Türkan Akyol, cumhuriyet tarihinin ilk kadın bakanımızdı. Bu sıraladıklarım sadece birkaç kadınımızın adı ve başarısıdır. Bu bağlamda ülkemizde kadınlarımızın dünya ile yarışır çok daha fazla başarılara imza atması çok mümkündür. Kadın eli, aklı ve emeğinin hayatın her alanında olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için her alanda, kadın istihdamının önündeki ekonomik ve sosyal engellerin kaldırılması için topyekûn bir çaba içinde olmalıyız.

Erkek egemen yönetimde nasıl fark yaratmayı ve kadınlara yönelik ne tür çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Genel anlamda hep kadınlara pozitif ayrımcılıktan söz edilir ancak uygulamada erkeklere pozitif ayrımcılık yapıldığını gözlemliyoruz. Kadın yöneticilerin iş dünyasında yaşadığı en önemli sorun eşit temsilin olmaması. Ülke olarak geleneksel kadına bakış açısının mutlak yansımalarını yönetici olarak da hissediyorsunuz. Biz bölgemizde kadınlara yönelik birçok yaklaşım geliştirdik. Bunlardan biri de Kadın Ortak Girişim Fabrikaları (KOGİF) projesi… Bu projemiz ile çalışma hayatında kadınların önündeki engelleri kaldırmayı, üreten, gelişen, iş ve aile yaşamında başarılı kadın girişimci profilini güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Reklam

OSBÜK yönetiminde yer almanız TÜİOSB’yi nasıl ekiler? OSB’lerin gelişimine ne tür katkılarınız olur?

TÜİOSB bir vizyon projesi olarak çalışmalarına hızla devam ediyor. OSBÜK Yönetim Kuruluna seçilmiş olmam TÜİOSB gibi bir projede gösterdiğimiz başarı ile de ilgili. Bölge yatırımcılarımızı ilgilendiren konular ile birlikte Türkiye genelinde tüm OSB’lerin sorunları ve de çözümleri için OSBÜK’te üzerime düşeni elbette yerine getireceğim.

Biz TÜİOSB olarak özelikle Türkiye’nin diğer bölgelerinde yeni kurulan OSB’ler için de bir model teşkil ediyoruz. Tamamı ihracatçılardan oluşan, Türkiye’nin ilk dijital ve yeşil organize sanayi bölgesiyiz. Endüstri 4.0’a tamamen uyumlu ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın tüm kriterlerine sahip bir vizyon projesi olarak, kurulacak olan OSB’lere de örnek olacağımıza inanıyoruz.

Ekonominin geleceğinde hangi sektörlerin öncü rol olmasını bekliyorsunuz?

Çevreci ve yüksek teknolojiye sahip katma değeri yüksek sanayi ürünlerinin üretimini ve bunların ihracatını artırmak, dijitalleşme önümüzdeki dönemin en önemli hedefi olmalıdır ve olacaktır diye inanıyorum.

Reklam

Bu bağlamda bilişim de geleceğin önemli sektörleri arasında yerini alacaktır. Bölgemizde, yeşil dönüşüm stratejileri paralelinde, tarımsal ürün işleme ve gıda sektöründe faaliyet gösteren yatırımcı firmalarımız için dijitalleşme çalışmaları yürütüyoruz.

Bu anlamda da Türkiye’nin ilk dijital ve yeşil ihtisas OSB’siyiz. KOBİ’lerin dijital dönüşümüne yönelik bir dijital dönüşüm merkezi projemiz var. Dijitalleşme projemiz; hem alt yapımızın uçtan uca izlenebilirliğini, hem de yatırımcılarımızı dijital dönüşümünü sağlayacak, öğreten bir organizasyonu içeriyor.

TÜİOSB, dijital dönüşüm ile insana, çevreye saygılı yeni üretim felsefesinin hayata geçirileceği, sanayici dostu, sürdürülebilir bir üretim üssü olacak.Unutmayalım, artık dünyada yeşil ekonomi diye bir kavram var ve bu kavram, sosyal eşitliğin sağlandığı, kaynakların verimli kullanıldığı, biyoçeşitliliğin korunduğu ve ekosisteme verilen zararların azaltılmasına yönelik bir kalkınma modelini içeriyor. Bizim de sürdürülebilir bir büyüme için yol göstericimiz bu kavram ve bu ekonomik model olmalı.

Seçim gündemi geride kaldı, artık çözüm zamanı

Türkiye seçim gündemini geride bıraktı. Artık öncelikli olarak ekonomiden başlayıp sorunların çözümü için hızlıca eyleme geçilmesi gerekiyor. Küresel ekonomide uzun süreli düşük büyüme riski sürerken, ülkemizde de çift haneli rakamlara ulaşan başta enflasyon olmak üzere, üzerinde düşünmemiz ve çözüm üretmemiz gereken sorunlar var. Enflasyonun kademeli indirilmesi, üretime ve ihracata dayalı büyüme modeli ile refahın artırılması çözüm bekleyen en önemli sorunlardır.

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL,ilk seri üretim otonom aracıyla IFOY (International Forklift of The Year) Ödülünü 12’nci kez kazandı

Yayınlanma tarihi

-

  • İÇ LOJİSTİK UZMANI STILL’E ON İKİNCİ IFOY ÖDÜLÜ
    Türkiye’de Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER markasıyla faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik şirketi STILL GmbH, prestijli IFOY ödülünü 12’nci kez kazandı. STILL’in ilk seri üretim otonom aracı olan EXV iGo otomatik palet taşıyıcı “mobil robot” kategorisinde yarışarak on ikinci kez ödüle layık görüldü.
    Bu yıl, Hamburg/Baden’de 6 ülkeden finale kalan, toplam 15 iç lojistik firmasının, 16 yenilikçi ürününün sunumuyla IFOY Odülleri gerçekleştirildi. STILL seri üretilen ilk otonom aracı olan EXV iGo ile mobil robot kategorisinde birinci olarak 12’nci kez ödül kazandı.
    “EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır.”
    STILL Satış&Servis İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Müller konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
    “IFOY ödülü ile onurlandırılmak, müşteri odaklı yeniliklere verdiğimiz önemi teyit ediyor. EXV iGo, STILL’in yalnızca teknik gelişim anlamında değil, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, gelişimlerini ileri taşımanın mükemmel bir örneği. EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır. iGo easy, devreye alma yazılımı sayesinde, küçük filo sahibi şirketler bile otomasyona kolayca başlayabilir. EXV iGo,sanayi ölçeğinde seri üretilen ilk otonom araçtır ve tamamen modüler bir konsepte dayanmaktadır. Süreç otomasyonu, küçük filoya sahip şirketler içinde giderek önemli hale geldi. Bu nedenle kolay erişilebilirliğe, kullanım kolaylığına, güvenilir ve esnek hizmete büyük önem veriyoruz. EXV iGo ile, sektörler arası ihtiyaca, yüksek maliyet verimliliği, hızlı uygulama ve esnek ölçeklenebilirlikle akıllı bir yanıt verebiliriz.”
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Erhan Küçük: LGMG Telehander Tasarım Yenilikler Bakımından Önemli Bir Marka

Yayınlanma tarihi

-

Quaodro Makine LGMG marka personel yükseltici ürünlerinin Türkiye’deki önemli yüzü.Tüm operasyon yönetimini yürütüyor. Müşterilerine, satılan makinalarını uzman ekipleri tarafından oluşan kadrosu ile teslimat süreci içinde eğitim, yedek parça, bakım, servis hizmeti konularında müşteri odaklı bir iş modeli geliştiren dinamik ekibi ile katma değerli hizmetler sunuyor.

Quaodro Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Küçük, Quaodro makine olarak LGMG’nin Türkiye’deki bütün operasyonlarını firma olarak yürüttüklerini belirterek,Tuzla   Orhanlı’da  bulunan sohwroom alanında   LGMG Telehander  ürün  lansmanında TKU Magazin Dijital Yayın grubu Genel Yayın Yönetmeni Metin Şendil’e LGMG yeni telehanderları hakkında şu bilgileri verdi.

 

MERMER FİRMALARI BUNU ÇOK KULLANIYOR

Küçük “LGMG’nin ürettiği 18 metre büyüklüğünde ve 4 ton ağırlığını kaldırabilen makinaları getirdik. Makinanın üzerinde perkins motor var. 75 kilowat, 100 beygir güç üretebiliyor. Şanzıman grubu İtalyan Farrero marka. Gaz vermeden makine, tek düğme ile sağa sola yatabiliyor. Yine gaz vermeden bomları kaldırabiliyor. Radyant lastik kullanılıyor. Özellikle inşaat firmaları, tarım sektöründe uzun mesafe yürütmek istediğiniz zaman bizim makine uzun yürüyüş yapabiliyor. Mermer firmaları bunu çok kullanıyor. İnşaat firmaları bunu kullanabiliyor. Telehander, çok fazla aparatı olan makine ekipmanlarından biridir. LGMG nin özellikleri içinde Kabini geniş, soğutma, radyo yeri var. Kabinin perdeleri olduğunu” söyledi.

Reklam

Operatör rahatlığı düşünülmüş olan LGMG telehander seri, hızlı makine olduğunu belirten Küçük, konuşmasına şöyle devam etti “ Telehander sektördeki  firmaların en çok tercihi ettiği markalardan biridir. LGMG Telehander markası, Tasarım ve yenilik anlamında çok önemli bir yerde bulunuyor. Seneye 22 metre rotasyonlu versiyonunu getirmeyi düşünüyoruz. O, daha da efektif bir makinedir. Durduğu yerde kulesi dönmektedir.  Kocaeli’nde en çok kullanılan markadır. Kocaeli’nden gelenlerden tam not aldık.” dedi.

Devamını oku

Trend olan