Takip Edin

Haber

İkinci el araç satışı arttı yedek parça talebi patladı

Sıfır kilometre araç tedarikinde yaşanan sıkıntıyla birlikte ikinci el araç pazarında ilk 6 ayda satışlar yüzde 100’e yakın arttı. Bu dönemde fiyatlar da yüzde 90 yükseldi. İkinci el araca olan talep yedek parça ve servis sektöründe de hızlı bir büyüme getirdi. 6.5 milyar dolara ulaşan pazarda döviz bazında yüzde 20’nin üzerinde büyüme bekleniyor.

Yayınlanma tarihi

-

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Başta çip krizi olmak üzere üretimdeki sıkıntılar nedeniyle dünya genelinde yaşanan sıfır araç tedarik sorunu ikinci el araç pazarını hareketlendirdi. Yılın ilk 6 ayında Türkiye’de ikinci el araç satışları yüzde 100’e yakın artış gösterdi.

İkinci el taşıtların yatırım aracı olarak ön plana çıkması bu alanda fiyatların da yüzde 90’lara varan oranda artmasına yol açtı. 2022’nin Mayıs ayında ortalama 303 bin TL olan C segmenti ikinci el otomobil fiyatları, bu yılın aynı döneminde 570 bin TL’nin üzerine çıktı. 2015 model Fiat Linea gibi yüzde 111 fiyat artışı yaşanan modeller de oldu.

Sıfır araç tedarikinde yaşanan sorunun devam etmesiyle fiyatların daha da yukarılara çıkması bekleniyor. Hem satışların artması hem de ikinci el araçlara ekspertiz zorunluluğu getirilmesi, yedek parça ve bakım sektörünün de büyümesini tetikliyor. 6.5 milyar dolarlara ulaşan yedek parça sektörünün yüzde 20 büyümesi bekleniyor. Sektörde, bakım, vale, park hizmeti gibi alanlar da dahil edildiğinde işlem hacmi 17 milyar dolarlara kadar çıkıyor.

Öte yandan yedek parça ve servis hizmetlerinin de dövize endeksli olması, bu alanda fiyatların yüzde 50 oranında yükselmesine yol açtı. Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden yedek parça sektörü, son yıllarda sayısı hızla artan e-ticaret platformlarıyla da aracına bakım yaptırmak isteyenlere ulaşıyor.

Reklam

Birçok sektörde olduğu gibi yedek parça ve servis sektörünün ana sorunlarından biri yetişmiş insan gücü. Yedek parça sektörünün geçen yıl döviz bazında yüzde 17.39 oranında büyüdüğünü açıklayan Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Başkanı Ali Özçete, 2023 yılına gelindiğinde ise yine döviz bazlı yüzde 20 büyüme yaşandığını kaydetti. Yılsonunda bu büyümeyi yüzde 20’nin üzerinde öngören Özçete, “Özellikle ihracatın artmasıyla birlikte yurt dışındaki dağıtım organizasyonlarında pozitif bir iyileşmeyle karşı karşıyayız.

TL bazında baktığımızda büyüme yüzde 75-80’leri buluyor” dedi. Yedek parça pazarının ulaştığı cirosal hacmi 6.5 milyar dolar olarak açıklayan Ali Özçete, bu yıl satılan araçların yedek parça ihtiyacının 2 yıl sonra ortaya çıkacağını söyleyerek, yedek parça pazarında asıl büyüme yılını 2025 olarak gösterdi.

Bu yıl araç satış rakamlarının 1 milyon adetin üzerinde öngörüldüğünü hatırlatan Özçete, şunları söyledi: “Öte yandan sıfır araca ulaşmada yaşanan sıkıntılar ikinci el araçların değer kazanmasına neden oldu. İnsanlar araçlarına daha fazla değer vermeye başladı ve bakım aralıkları daha fazla sıkılaştı. Bu da sektörümüze pozitif olarak yansıyor.”

“Sektör hızlı tedarik imkanına sahip”

Artan yedek parça talebine karşı sektörün kapasitesini değerlendiren Özçete, “Geçen yıl ve daha önceki yıllarda büyük bir bulunabildik problemiyle karşı karşıyaydık. Özellikle konteyner krizleri, hammadde yetersizliği bizi zorlamıştı ama bugün bunları aştık.

Reklam

Sektör paydaşları ihtiyaç duyduğu malzemeyi çok hızlı bir şekilde tedarik edebilecek altyapıya sahip” dedi. Bu yılki kapasite kullanım oranını yüzde 75 olarak açıklayan Özçete, sektörde yatırımların devam ettiğini de vurguladı. Özçete, yedek parça fiyatlarında ise geçen yıla göre döviz ve enflasyona bağlı olarak yüzde 50 artış yaşandığını aktardı.

Öte yandan sıfır kilometre araç fiyatlarının artmaya devam etmesiyle ikinci el araç fiyatlarında da bir gevşeme olmayacağını söyleyen otomotiv data şirketi Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “Ocak-temmuz arasında ikinci el araç fiyatları yüzde 80 artmış durumda. Sıfır kilometre araç fiyatları zamlandıkça ikinci eller de değer kazanıyor” dedi. Sıfır kilometre araç almak isteyenlerin araç bulamadığına ve 6 ila 12 arasında bekleme sürelerine dikkat çeken Yalçın, talebin ikinci ele kaymasıyla burada da fiyatların şiştiğini belirtti.

Yalçın, “TL’nin değer kaybetmesiyle daha da değer kaybedeceğini düşünen vatandaş, parasını korumak amacıyla otomobil satın almaya devam ediyor. Filoları dışarıda bırakırsak otomobil artık bir yatırım aracı oldu. Bir ihtiyaç değil. Ne zaman ki döviz, faiz ve enflasyon birbirleriyle dengede olurlar ve bu denge vergisel kolaylıklarla desteklenir o zaman fiyatlarda düşme değil normalleşme olur” diye konuştu.

Sıfır araçta ayda 4 defa zam yapan markalar var

Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, sıfır kilometre araç fiyatlarının ocaktan temmuza genel ortalamada yüzde 30 arttığını hatırlattı. Bu artışın en önemli nedenini fiyatların dövize endeksli olmasına bağlayan Yalçın, “Dövizdeki artış sıfır kilometre araç fiyatlarını her zaman yukarıya çeker. 1990’lardaki enflasyonist dönemlerdeki gibi ayda 3-4 defa zam yapma dönemine tekrar hoş geldik.

Reklam

Ay içinde 2 ila 4 defa zam yapan markalar var” dedi. Sıfır kilometre araç fiyatlarının yılın ikinci yarısında da düşmeyeceğini dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: “Bu ekonomik parametrelerde, yani enflasyonist, dövizin arttığı ortamda, faizin bu şekilde olduğu bir durumda otomobil yatırım aracı olmaya devam eder.

Enflasyon artmaya devam ederse otomobil yine en gözde yatırım aracı olur ve sıfır kilometre araç fiyatlarında bir gerileme olmaz. Aksine aylık birkaç defa zam alaraktan sıfır kilometre araç fiyatları gittikçe yukarı doğru çıkar.” Yalçın’ın verdiği bilgilere göre, markalar ikinci yarıda daha fazla araç ithal etmek, daha fazla araç üretmek için çalışmalara başlamış durumda.

“Pazar bu dediğim ekonomik parametrelerdeki gidişatıyla minimumda 1 milyon adet olması işten bile değil” diyen Yalçın, “Bu paralelde, bu çerçevede eğer şu an kapalı olan kredi muslukları, banka ve finans kuruluşları tarafından açılırsa satış adetleri daha da hızlanır. Bu piyasanın da markaların da çok işine gelir” diye konuştu.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Reklam

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Reklam
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Kızıldeniz’de güzergâh değişti, dünya ticaretinin dengesi bozuldu

Yayınlanma tarihi

-

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yapılan saldırılar nedeni ile Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörler güzergâhı değiştirmek zorunda kaldı. Gemiler artık Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan da Türkiye’ye gelebiliyor. Çin ile Türkiye arasındaki mesafe yeni güzergâh ile birlikte 3 aya kadar uzarken, navlun ve nakliye maliyetleri de 2 katına çıktı. Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Mallar elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

İran destekli Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları nedeniyle Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörlerin tamamı güzergâhı değiştirdi. Artık gemiler Güney Afrika’dan Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan Türkiye’ye gelebiliyor. Yeni rota Çin ile Türkiye arasındaki mesafeyi 3 aya kadar uzatırken, güzergâh değişikliği navlun ve nakliye maliyetlerinin 2 katına çıkmasına sebep oldu. 2023 yılında 25 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinin yüzde 12’sinin, deniz taşımacılığının ise yüzde 30’unun Kızıldeniz’den yapıldığına dikkat çeken Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. ABD ve Çin her ne kadar bölgeye müdahale etmek için askeri güç gönderse de, henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Mallarımız elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

“Kızıldeniz krizini öngöremedik”

Reklam

Pandemi döneminde sonrası için iç piyasada bir talep patlaması olacağını öngördüklerini ve stokları da ona göre planladıklarını açıklayan S. Selim Zengin, “Ancak Kızıldeniz’de yaşanan süreci öngörme şansımız yoktu. Bu çok konjonktürel ve hızlı gelişen bir durumdu.” dedi. Kızıldeniz’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan bir köprü konumunda olduğunu kaydeden S. Selim Zengin, yeni dönemde tren ve uçak taşımacılığının tartışıldığını vurguladı. S. Selim Zengin, sorunun çözümü için Avrupa’ya ulaşan tren yolları ön plana çıkmaya başladı. Ancak onda da teslimat süresi kısalmıyor. Ayrıca maliyet anlamında da oldukça yüksek bir durum ortaya çıkıyor. Acil olan ürünler uçakla getirilmeye çalışılıyor. Fakat uçak navlun fiyatları da çok yüksek. Ayrıca her ürünü uçağa almıyorlar. Mesela kaynak ürünleri içerisinde pil ya da içerisinde sıvı olan bazı ürünler var. Güvenlik nedeniyle uçaklar bu tür ürünleri taşımak istemiyor” dedi.

 

Sadece kaynak ürünleri ticaretinin dünyada 25 milyar dolara ulaştığını, 2030 yılında bu rakamın 35 milyar dolara çıkacağını açıklayan S. Selem Zengin, geçen yıl 4 – 11 Ocak haftası Kızıldeniz’den 200 gemi geçerken, 2024 yılının aynı dönem ve haftasında bu rakamın yüzde 66 düşüş ile 122’ye gerilediğini anımsatarak, bu durumun devam ettiğini belirtti.

 

 

Reklam

 

Devamını oku

Trend olan