Takip Edin

Haber

Galyum ve germanyum savaşları!

Çin-ABD arasındaki çip savaşı kızışıyor. Pekin yönetimi, yarı iletken endüstrisi için büyük önem taşıyan, çip ve askeri uygulama üretiminde kullanılan iki malzemenin ihracatını kısıtlamaya başladı. Uzmanlara göre mesaj net: “Siz bize çip vermezseniz, biz de size çip üretecek malzeme vermeyiz.”

Yayınlanma tarihi

-

Emre ERGÜL

ABD ile Çin arasında geçmişi 2018 yılına dayanan, ancak pandemi döneminde günışığına çıkan çip savaşlarında son perde… Çin savaşın tam kızıştığı bir dönemde, yarı iletken endüstrisi için büyük önem taşıyan galyum ve germanyumun ihracatını kısıtlamaya başladı.

Washington’un Pekin’in mikroişlemci teknolojisine erişimi engellemeye çalıştığı bir dönemde atılan bu adım, dünya manşetlerini süsledi. İngiliz BBC Televizyonu, “Çin’in yeni hamlesi dünya için ne anlama geliyor?” başlıklı özel haberinde, dünyanın yeni bir çip sıkıntısı yaşayabileceğine dikkat çekti. Çünkü Çin, küresel galyum ve germanyum tedarik zincirinde açık ara baş aktör… Resmi verilere göre, dünyadaki galyumun yüzde 80’ini, germanyumun da yüzde 60’ını Asya devi yönetiyor.

Peki Çin’in mesajı ne? Kısaca özet geçersek, ABD’nin ardından, önce Japonya, sonra da önemli çip üreticisi ASML’nin ana vatanı olan Hollanda, Çin’e çip teknolojisi ihracat kısıtlamaları getirdi. BMO Capital Markets’tan Colin Hamilton, “Çin’den gelen bu duyurunun zamanlaması tesadüf değil. Hollanda’nın kısıtlamaları açıkladığı bir dönemde Çin’in kararı tesadüf değil” diyor ve mesajın net olduğuna dikkat çekiyor: “Çok basit. Eğer bize çip vermezseniz, biz de size o çipleri yapacak malzemeleri vermeyiz.”

Batı basınına göre, Çin’in bu son hamlesi, ABD’ye zarar verebilir, çünkü çok değil, geçen ay bir Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü, ABD’nin germanyum rezervlerine sahip olduğunu, ancak galyum stoku olmadığını açıklamıştı. Aynı sözcü, Pentagon’un tehlikeyi önceden sezdiğine dikkat çekip, başta galyum ve germanyum dahil kritik malzemelerin “yerli” üretimi için adımlar attığına dikkat çekmişti.

Reklam

Politik risk danışmanlığı şirketi Eurasia Group ise Çin’in bu hamlesinin “sınırlı etki” yapacağına inanıyor: “Bilgisayar çipleri gibi bileşenlerin üretiminde kullanılan malzemelerin ikamesi var.” Şirketin ABD-Çin Direktörü Anna Ashton, ABD’ye Çin’in hamlesine karşın “geri dönüşüm” önerisinde bulundu: “Alternatif galyum ve germanyum kaynakları geliştirilmeli.

Bu malzemeleri kullandıktan sonra geri dönüştürmeli.” İki malzemenin vatandaşa etkisi ne? Bu sorunun cevabı da Birmingham Üniversitesi’nden Gavin Harper’da: “Sokaktaki insanlar galyum ve germanyumla bir ilişki kuramaz. Ancak arabalarının ne kadara mal olacağına veya yeşil teknolojiye geçmenin ne kadar pahalı olacağına önem verirler. İşte bazen uzaklarda yaşananlar, sonra hayatı etkileyen bir şeye dönüşür.”

Galyum ve germanyum nedir nerede kullanılır?

Galyum, kimyasal sembolü Ga, atom numarası 31 olan kimyasal bir elementtir. Germanyumun sembolü GE, tomu numarası ise 32’dir. Galyum arsenit (bir galyum ve arsenik bileşiği) yüksek frekanslı bilgisayar çiplerinde ve ayrıca LED ışıklar ile güneş panellerinin üretiminde kullanılır. Dünya çapında sınırlı sayıda şirket, elektronikte kullanım için gereken saflıkta galyum arsenit üretiyor. Germanyum ayrıca mikroişlemciler, güneş pilleri ve orduların “gizli silahı” olan gece-görüş gözlüklerinin üretimde kullanılır.

“Globalizasyon bitiyor, ‘kaynak milliyetçiliği’ başlıyor”

Reklam

Birmingham Üniversitesi’nden Gavin Harper, iki büyük ekonomi arasındaki savaşın “kaynak (resource) milliyetçiliği” diye adlandırılabilecek bir “kendi malzemeni kendine saklama” korkusu başlattığını dile getirdi: “Hükümetlerin küreselleşme anlatısından giderek daha fazla uzaklaştığını görüyoruz. Uluslararası pazarların sadece malzeme teslim edeceği fikri ortadan kalktı ve resme daha geniş bakarsanız, Batı endüstrisi biraz varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olabilir.”

Savaş 5 yıl önce başladı

Ekim 2018:

Amerikan Micron Technology ile Çin’in devlet destekli çip üreticisi Fujian Jinhua Integrated Circuit bir süredir “ticari bir savaş” yaşıyordu. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, eski ABD Adalet Bakanlığı’nın “ticari sırları çalmakla suçladığı” Çinli çip üreticisini ABD’li tedarikçilerine yasaklayınca olay uluslararası krize döndü.

Ocak 2020:

Reklam

Reuters, Trump yönetiminin 2018’den beri Hollanda’ya çip üretim teknolojilerini Çin’e satmaması için baskı yaptığını öne sürdü. İddiaya göre, Hollanda en gelişmiş litografi makinesini Çinli bir müşteriye satamadı.

Mayıs 2020:

Trump yönetimi, küresel çip üreticilerinden Çinli Huawei Technologies’e yarı iletken sevkiyatını engelledi. Bu, Huawei’ye ait HiSilicon’un çip ve akıllı telefon üretim merkezini felç etti.

Aralık 2020:

ABD, Çin’in en büyük çip üreticisi SMIC’i ve düzinelerce başka Çinli firmayı kara listesine ekledi.

Reklam

Eylül 2022:

ABD’li Nvidia ve Advanced Micron Devices, ABD’li yetkililerin kendilerine yapay zekâ çalışmaları için bazı en iyi bilgisayar yongalarını Çin’e ihraç etmeyi bırakmalarını söylediklerini belirtti.

Ekim 2022:

Biden yönetimi, Çin’e kapsamlı bir dizi ihracat denetimi yayınladı.

Aralık 2022: ABD, Çinli bellek yongası üreticisi YMTC’yi ve düzinelerce başka Çinli firmayı kara listesine ekledi.

Reklam

Nijer’deki darbe uranyumu uçurdu

Dünyanın en büyük 7’nci uranyum üreticisi olan Afrika ülkesi Nijer’de 26 Temmuz’da yaşanan askeri darbe, radyoaktif maddenin fiyatını yükseltti. Uranyumun spot fiyatı bir hafta önceki 56.15 dolardan pazartesi günü 56.25 dolara yükseldi.

Yaşananlar “Nijer’in uranyum ihracatını durdurması bir tedarik riski yaratır mı?” sorusunu gündeme getirdi. Avrupa Birliği’ne göre bunun cevabı “Hayır.” AB Komisyonu Sözcüsü Adalbert Jahnz, “AB için bir uranyum tedarik riskinin olmadığını teyit edebilirim. AB kuruluşları, herhangi bir kısa vadeli arz riskini azaltmak için yeterli uranyum stokuna sahiptir” dedi. Radyoaktif zehirli bir metal olan uranyum, kanser tedavisinden denizciliğe, silah sanayisinden nükleer enerji tesislerine kadar birçok farklı alanda kullanılıyor.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Reklam

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Reklam
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Kızıldeniz’de güzergâh değişti, dünya ticaretinin dengesi bozuldu

Yayınlanma tarihi

-

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yapılan saldırılar nedeni ile Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörler güzergâhı değiştirmek zorunda kaldı. Gemiler artık Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan da Türkiye’ye gelebiliyor. Çin ile Türkiye arasındaki mesafe yeni güzergâh ile birlikte 3 aya kadar uzarken, navlun ve nakliye maliyetleri de 2 katına çıktı. Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Mallar elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

İran destekli Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları nedeniyle Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörlerin tamamı güzergâhı değiştirdi. Artık gemiler Güney Afrika’dan Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan Türkiye’ye gelebiliyor. Yeni rota Çin ile Türkiye arasındaki mesafeyi 3 aya kadar uzatırken, güzergâh değişikliği navlun ve nakliye maliyetlerinin 2 katına çıkmasına sebep oldu. 2023 yılında 25 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinin yüzde 12’sinin, deniz taşımacılığının ise yüzde 30’unun Kızıldeniz’den yapıldığına dikkat çeken Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. ABD ve Çin her ne kadar bölgeye müdahale etmek için askeri güç gönderse de, henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Mallarımız elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

“Kızıldeniz krizini öngöremedik”

Reklam

Pandemi döneminde sonrası için iç piyasada bir talep patlaması olacağını öngördüklerini ve stokları da ona göre planladıklarını açıklayan S. Selim Zengin, “Ancak Kızıldeniz’de yaşanan süreci öngörme şansımız yoktu. Bu çok konjonktürel ve hızlı gelişen bir durumdu.” dedi. Kızıldeniz’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan bir köprü konumunda olduğunu kaydeden S. Selim Zengin, yeni dönemde tren ve uçak taşımacılığının tartışıldığını vurguladı. S. Selim Zengin, sorunun çözümü için Avrupa’ya ulaşan tren yolları ön plana çıkmaya başladı. Ancak onda da teslimat süresi kısalmıyor. Ayrıca maliyet anlamında da oldukça yüksek bir durum ortaya çıkıyor. Acil olan ürünler uçakla getirilmeye çalışılıyor. Fakat uçak navlun fiyatları da çok yüksek. Ayrıca her ürünü uçağa almıyorlar. Mesela kaynak ürünleri içerisinde pil ya da içerisinde sıvı olan bazı ürünler var. Güvenlik nedeniyle uçaklar bu tür ürünleri taşımak istemiyor” dedi.

 

Sadece kaynak ürünleri ticaretinin dünyada 25 milyar dolara ulaştığını, 2030 yılında bu rakamın 35 milyar dolara çıkacağını açıklayan S. Selem Zengin, geçen yıl 4 – 11 Ocak haftası Kızıldeniz’den 200 gemi geçerken, 2024 yılının aynı dönem ve haftasında bu rakamın yüzde 66 düşüş ile 122’ye gerilediğini anımsatarak, bu durumun devam ettiğini belirtti.

 

 

Reklam

 

Devamını oku

Trend olan