Takip Edin

Sektörel Gündem

Fintek liderleri İstanbul’da bir araya geldi

Türkiye, fintek sektörünün küresel buluşmalarından İstanbul Fintech Week’e ev sahipliği yapıyor. Etkinlik İstanbul Fişekhane’de gerçekleştirildi.

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye, fintek sektörünün küresel buluşmalarından İstanbul Fintech Week’e ev sahipliği yapıyor. İstanbul Fişekhane’de gerçekleştirilen etkinliğin ilk gününde, en büyük kripto borsalarından FTX’in çöküşünün ardından sektördeki yeni normal, kripto alanındaki regülasyonlar, yeni teknolojiler ve bankacılık sisteminin bu alanda izlemesi gereken yol haritası ana gündemi oluşturdu.

Finansal İnovasyon ve Teknoloji Derneği’nin (FINTR) ana destekçisi olduğu İstanbul Fintech Week başladı. 13 Nisan’da Fişekhane’de başlayan Türkiye’nin ilk ve en büyük küresel finansal teknoloji etkinliği 4. İstanbul Fintech Week’e 20 ülkeden katılım gerçekleşti. FINTR Yönetim Kurulu Başkanı ve KOOP Ventures Kurucu Ortağı Demet Zübeyiroğlu yönetiminde düzenlenen etkinliğin ilk günkü açılışını OKX Küresel Kamu İlişkileri Yöneticisi Tim Byun, yaptı.

“2025 yılında dünya nüfusunun üçte biri Z jenerasyonundan oluşacak”

Byun, son dönemde bankacılık alanında yaşanan çöküş ve dünyanın en büyük kripto borsalarından FTX’in Kasım 2022’de iflasını açıkladığına dikkat çekerek “Küresel anlamda da pek çok sorunla karşı karşıyayız. Asla hayal edemeyeceğimiz olaylar meydana geliyor. Faiz oranları, doların statüsü, rezervler, ülkelerdeki savaşlar, çatışmalar, jeopolitik sorunlar, tüm bunlar büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Böyle bir ortamda sizlere tavsiyem, önünüze çıkan fırsatları test etmeye önem verin” diye konuştu.

İstanbul Fintech Week ilk gün Blockchain Fest’e ev sahipliği yaptı. Merkeziyetsizlik, merkezi borsaların yapısal dönüşümü, Web3 ve metaverse kavramları ağırlıklı olarak ele alındı. Katılımcılar, piyasa zorluklarının üstesinden gelmek için regülasyonların nasıl geliştiği, Blockchain’in ticarete etkileri, Web3 ile değişen hayatlar ve dijital para birimlerinin geleceği gibi konuları tartıştı.

Reklam

The British Blockchain Association Başkanı Naseem Naqvi, “metaverse”ün kamu hizmetlerine etkisine yönelik bir konuşma gerçekleştirdi. Global Blockchain Business CEO’su Sandra Ro da Web3 ile değişen hayatları konu alan sunumunda, “2025 yılında dünya nüfusunun üçte biri Z jenerasyonundan oluşacak. Tüm bu akıllı cihazların içine doğmuş bir nesil ile tüketim alışkanlıkları da bilgiyi tüketim şekli de değişecek. Dünyanın herhangi bir bölgesinde hibrit çalışabiliyor olmak daha da yaygınlaşacak. Yapay zeka, ChatGPT4 gibi çok havalı teknolojiler arasında son derece çetin bir rekabet söz konusu olacak” dedi.

GTG Advocates yönetici ortağı Ian Gauci, “Merkeziyetsizlik evreninde çok değişik bir dönem yaşanıyor. Düzenlemeye tabi olmaması gereken birşeylerin düzenlenmesini ister hale geldik. Tabii bir regülasyon ihtiyacı var. Tüm dünyada standarda oturtulabilecek bir mevzuat şart. Böyle bir mevzuatın olmaması FTX’in çöküşüne sebep oldu. FTX bu konuda gerçekten dikkatli olmalıydı, burada sebep sonuç ilişkisi vardı. Bu durum hepimizi olumsuz etkiledi. Çünkü hepimiz aynı yörüngede ilerliyoruz. Öte taraftan bankacılık sektöründe de daha önce görmediğimiz bir olgunluk safhasındayız” dedi.

İki gün boyunca 50’nin üzerinde oturum gerçekleşecek

Dreams Quest Kurucu Ortağı Steve Good ise bankaların evrimleşmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Yeni teknoloji alıyorsun ama bunu eski sistemde kullanıyorsun. İşlemleri sistemleştiren bankalar her şeyi entegrasyona yöneltirlerse kaos ortaya çıkabilir. Tüm bankaların bir araya gelmesi ve ortak bir dil oluşturabilmesi gerekiyor. Bu bir paradigma değişimi aslında, birleştirme ya da ayrıştırma değil” diye konuştu.

2023 yılı ve sonrasında risk yatırımcıları konulu panelde konuşan Seven Seas Genel Müdürü Evgeni Mitkov, “Pek çok yatırımcı kriptonun çetin kışlarını gördüler, şimdi tam da yatırımın olması gereken zamanda olduğunu düşünüyorlar. Gerçek teknolojiye, gerçek senaryoya odaklanıyorlar. Ciddi bir fırsat var karşımızda.” dedi.

Reklam

Ptoken Başkan Yardımcısı ve CMO’su Artur Boytsov ise yatırımcıların eğilmeleri gereken ana etkenlerden bahsetti. Holo Chain Pazarlama Direktörü David Atkinson da önümüzdeki dönemde merkeziyetsizlikte yapay zeka ve yeni teknolojilerin birleşimine tanıklık edeceğimizi belirterek, “Bilişimin altyapısının tamamen değiştiğini göreceğiz” dedi.

İki gün boyunca 50’nin üzerinde oturum gerçekleşecek. Zirvede uluslararası pek çok katılımcının yanı sıra Azerbaycan ve Romanya’dan da heyetler yer alıyor. Zirvenin bilet satışlarından elde edilen gelirinin bir kısmı, 6 Şubat depremlerinde kayıplar yaşayan bölgedeki ihtiyaç sahipleri için bağışlanacak.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

Çağan: AB’nin sınırda karbon düzenlemesine odaklanmalıyız

Türk kimya sektörünün Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na odaklanması gerektiğini söyleyen AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, bu düzenlemenin ihracatçıya maliyetinin yıllık 1,8 milyar eurodan fazla olduğunu söyledi.

Yayınlanma tarihi

-

Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, üretim yelpazesinde ağırlıklı olarak petrokimya, sabun, deterjan, gübre, ilaç, boya, vernik, sentetik elyaf ve soda gibi kimyasal hammadde ve tüketim ürünleri bulunan Türk kimya sektörünün, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve yeşil dönüşüme uyum kapsamında 1 Ekim 2023 itibarıyla geçiş dönemi başlayacak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) odaklanması gerektiğini söyledi.

Düzenlemenin geçiş döneminde Avrupa Birliği’nin (AB) tedarikçilerini herhangi bir mali yükümlülük altına sokmayacağını ve sadece SKDM’ye tabi ürünlerde gömülü emisyonların raporlanacağını belirten Saadettin Çağan, 1 Ocak 2026’dan itibaren tam olarak yürürlüğe girecek mekanizmanın Türk ihracatçılar için yıllık maliyetinin 1,8 milyar euroyu aşmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Çağan, “Avrupa Yeşil Mutabakatında kimya sektörü özelinde yeşil ve dijital dönüşüm temelli sürdürülebilir kimyasal üretimi, tüketici ürünlerinde bulunan zararlı kimyasal maddelerin yasaklanması, riskleri değerlendirirken kimyasalların kokteyl etkisinin hesabı, üretim sürecindeki risk değerlendirmesinin daha şeffaf yapılması, erfloroalkil ve polifloroalkil maddelerinin kademeli şekilde kaldırılması, geri dönüştürülmüş plastiği teşvik için ambalajla ilgili yeni kurallar konulması, tüketici ürünlerinde mikroplastiklerin kullanımının kısıtlanması ve biyolojik bazlı, biyoçözünür plastiklere düzenleme getirilmesi konuları öne çıkıyor.

Dolayısıyla geçen yıl Türk kimya sektörünün 33,5 milyar dolarlık ihracatının 13,9 milyar dolarlık bölümünü oluşturan AB pazarında büyük emeklerle elde ettiği kazanımları koruyabilmesi için ev ödevlerini eksiksiz yerine getirmesi gerekiyor” diye konuştu.

”Yeşil dönüşüm için acil projelere ihtiyaç var”

Reklam

Yeşil Dönüşüm açısından finansmana erişimin en önemli konu olarak önlerinde durduğunu ifade eden Başkan Çağan, bu süreçte ihracatçıların yeşil finansman olanaklarından azami ölçüde faydalanmalarını sağlamak amacıyla fon kaynaklarına erişimi kolaylaştıracak projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.

319,1 milyon dolar ihracat

AKMİB’in ihracat performansını değerlendiren Saadettin Çağan, söz konusu dönemde 319,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. İhracatı ürün gruplarına göre ele alan Çağan, “Temmuz ayında Birliğimiz mineral yakıtlar ve mineral yağlarda 212,2 milyon dolar, plastikler ve mamullerinde 42,3 milyon dolar, anorganik kimyasallarda 25,1 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu üç ürün grubu ihracatımızın yüzde 88,1’ini oluşturdu.” diye konuştu.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Gelir düşerken, ‘dip göründü mü’ tartışması başladı

Havayolları özellikle yolcu talebindeki artışı gelire dönüştürmek için uluslararası uçuşlara hız verirken, hava kargo gelirleri düşmeye devam ediyor. Hava kargoda olumluya dönüş beklentisi 2023’ün ikinci yarısına ertelenmiş durumda.

Yayınlanma tarihi

-

Havacılık uzmanları şubat 2022’den bu yana olumsuz bir tablo sergileyen hava kargonun Haziran 2023’te dibi gördüğünü ve bundan sonrası için iyimser senaryoların yazılabileceği yönünde görüş açıklamaya başladılar. ABD’nin en büyük üç hava yolu şirketinin ilk yarıda kargo gelirleri geçen yılın aynı döneminde yüzde 40’a varan düşüş gösterdi.

Dünya çapındaki hava kargo oranlarını izleyen Baltık Hava Taşımacılığı Endeksi, bir yıl öncesine göre yüzde 47 düştü. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği-IATA Kargo ton-kilometre (CTK) cinsinden ölçülen küresel talebin 2023 ilk yarıda 2022’nin Ocak-Haziran dönemine kıyasla yüzde 8,1 düştüğünü, uluslararası operasyonlarda bu düşüşün yüzde 8,7 olduğunu açıkladı. 2023’ün ilk yarısında, Delta’nın kargo işi, 2022’nin ilk yarısındaki 561 milyon dolardan 381 milyon dolara indi.

ABD hava kargo piyasasında en büyük paya sahip olan United’ın kargo geliri, taşıyıcının yılbaşından bugüne kadarki 25,6 milyar dolarlık geliri içinde yüzde 3’ünden daha az bir orana düştü. Küresel taşımacılık şirketi UPS’in ikinci çeyrekte konsolide gelirleri yıllık bazda yüzde 10 azalışla 22.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Yüzde 40’dan yüzde 18’e düştü

Dünyanın ve Avrupa bölgesinin taşımacılık devi DHL Group da ilk yarıda hava kargo hacimlerinin yüzde 13 azaldığını ve kargo gelirlerinin de yüzde 46.8 düşüşle 1 .48 milyar euro olarak gerçekleştiğini açıkladı. Lufthansa Group ise kargo cephesinde pazar payı aldığını ve ikinci çeyrekte kapasitenin yüzde 8.8 arttığını duyurdu.

Reklam

Gelir tarafında ise Lufthansa Cargo’nun toplm gelirleri geçen yıl 1.3 milyar euro iken bu yıl ikinci çeyrekte bu rakam yüzde 43 azalarak 712 milyon euroya düştü. Havacılık sektörü kargoda 2021 yılında 210 milyar doların üzerinde gelir üreterek rekor kırmıştı. Hava kargonun toplam sektör gelirindeki payı, 2021’deki yüzde 40’lık yüksek seviyeden 2023’te yüzde 18’e kadar geriledi. Bu azalışa karşın hava kargonun payı pandemi öncesi dönem ortalamasının hâlâ yaklaşık yaklaşık yüzde 10-12 üzerinde bulunuyor.

Devamını oku

Sektörel Gündem

“Süt üretiminin düşmesinin nedeni ineklerin kesilmesi ve maliyetler”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2023 haziran ayına ilişkin süt ve süt ürünleri üretimi ile ilgili açıkladığı verilere göre; haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre içme sütü üretiminde yüzde 11,2 azalış kaydedildi.

Yayınlanma tarihi

-

Müjde Demir

TÜİK verilerini değerlendiren Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Torun, sütteki azalmanın nedeninin mevsimsel ve geçici olduğunu, süt ve süt ürünleri üretiminde görülen artış ve azalışların tüketimden kaynaklandığını ve alım gücünün süt ürünleri haricindeki diğer proteinlere kaymasından dolayı olduğunu söyledi.

Torun, “Üretim tüketime göre belirlendiği için ne kadar tüketiliyorsa o oranda üretim yapılıyor. Süt ve süt ürünleri depolarda stoklanamadığı için tüketildiği kadar üretim yapılmaktadır” dedi. Mersin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nuri Demirbaş ise süt ve süt ürünlerinde yaşanan düşüşün Mersin’de daha fazla görüldüğüne dikkat çekerek, damızlık ineklerin kesilmesi sebebiyle üretimde düşüş yaşandığını kaydetti.

Süt üretiminde girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini, mazota gelen zamların nakliyeyi de etkilediğine değinen Demirbaş, “Hammadde üretimi, lojistik ve enerji konusunda üreticiye uygun şartlarda destek verilmesi gerekiyor” diye belirtti. Süt ve süt ürünleri üretiminde yaklaşık yüzde 35 oranında bir düşüş yaşandığını belirten Atilla Hayvancılık Sahibi Yılmaz Atilla da bu düşüşlerin sebebinin piyasada sütün değerinin altında alınmasından kaynaklandığını söyledi.

Atilla, “Yetkili Bakanlık bu yönde doğru bir uygulama kararı alarak ürünün değerinde alım gerçekleştirirse işletme zarar etmez. İnsanlar üretime ağırlık verebilir. Fakat üretici maliyetin altında ürününü sattığı zaman anaç ve damızlık hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor” dedi.

Reklam
Devamını oku
Reklam hba.com.tr
Reklam hba.com.tr
Bumerang - Yazarkafe

Trend olan