Sektörel Gündem
Dijitalleşmeye hız verdi ihracatta atağa geçti
İki buçuk asırdır hizmet veren Ali Muhiddin Hacı Bekir, perakende mağazalarında günlük ortalama 150 kilogram lokum, 40 kilogram akide satıyor. Markanın 6. kuşak temsilcisi Leyla Celalyan, pandemiyle birlikte e-ticaret platformu çalışmalarına hız verdiklerini, ihracatta da yeni pazarlara odaklandıklarını söyledi.

Fatma KAYTEZ
Kastamonu Araç ilçesinde temeli atılan, bugün 5 kıtada çeşitli kanallarla ticari faaliyetini yürüten Ali Muhiddin Hacı Bekir, 246 yılı geride bıraktı. Aylık ortalama 29 ton üretim yapan marka, dijitalleşme yatırımlarına da büyük önem veriyor.
Markanın altıncı kuşak yöneticisi Leyla Celalyan, “Hedefimiz online mağazamızı perakende mağazalarımızla aynı seviyeye taşımak” dedi. Ana ürün gruplarını; lokum, akide, ezme ve helvanın oluşturduğunu söyleyen Celalyan, yurtdışında en fazla tercih edilen ürünlerinin güllü, fıstıklı ve fındıklı lokum olduğuna işaret etti.
İhracat yaptıkları ülkeler arasında İngiltere’nin başı çektiğini söyleyen Celalyan, “İhracat noktalarımıza yeni ülkeler eklemek için çalışmalar yapıyoruz, 2024 yılında listemize iki, üç ülke daha eklenecek” açıklamasını yaptı Leyla Celalyan ile markanın dünden bugüne yolculuğunu, yatırımlarını ve hedeflerini konuştuk.
Atatürk’ten Hacı Bekir’e özel önem
Markanızın sektördeki yolculuğunu markalaşma sürecini kısaca kilometre taşlarıyla özetler misiniz?
Hacı Bekir markasının hikayesi 1777 yılında Eminönü’nde başlıyor. Kastamonu’nun Araç ilçesinden gelen Bekir Efendi şu an hala faal olan dükkanımızda lokum ve akide imal edip satmaya başlıyor.
Sektördeki yenilikleri ve hammaddeleri inceleyen Bekir Efendi rafine şeker (o dönemde kelle şekeri olarak piyasada bulunuyor) ve mısır nişastasını geleneksel lokum reçetesine adapte edip bugün yediğimiz dokuda ve şekildeki lokumu imal etmeye başlıyor ve ünü saraya kadar ulaşıyor. Dönemin padişahı tarafından “Şekercibaşı” unvanına layık görülen Bekir Efendi ve daha sonra oğlu Mehmed Muhiddin ve torunu Ali Muhiddin Hacı Bekir Osmanlı Sarayı’nı temsil etmek üzere Avrupa ve Amerika’ya fuarlara gönderiliyorlar.
Bu fuarlarda markalaşma ve pazarlama alanındaki çalışmaları gören ikinci kuşak Mehmed Muhiddin Viyana Fuarı’nda kazandığı gümüş madalyanın ön ve arka yüzünü kullanarak şirketin ilk logosunu ortaya çıkarıyor, bu aynı zamanda Osmanlı’nın ilk tescilli logolarından biri oluyor. Kazanılan yeni madalyalar, ailedeki yönetim değişimi, daha sonrasında harf ve soyadı devrimi gibi şirketteki ve coğrafyadaki değişimler ile defalarca güncellenen logo bugünkü halini 1961’de alıyor.
Hacı Bekir markası Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin de dünyaya tanıtılmasında etkin rol alıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün genç Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıtmak amacıyla planladığı Karadeniz Vapuru’na Hacı Bekir markası da ürünleri ile katılıyor. Bugün 5 kıtada çeşitli kanallarla ticari faaliyetini sürdüren markamız 246. yılını kutluyor
Şu anda markanın yönetiminde kaçıncı kuşak yöneticiler var?
Şu an markanın yönetiminde beşinci ve altıncı kuşaklar olarak yer alıyoruz. Ben ailenin altıncı kuşak temsilcisiyim. 2015 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra kurumsal deneyim kazanmak adına 2,5 sene kadar otomotiv sektöründe çalıştım. 2018 yılının Şubat ayında ise Ali Muhiddin Hacı Bekir’de tam zamanlı olarak çalışmaya başladım.
e-ticaret platformuna ağırlık veriyor
Toplam kaç mağazanız var, nerelerde? Yeni yerler açmayı planlıyor musunuz?
Şu anda 5 adet perakende mağazamız, 1 adet fabrika satış noktamız, 2 adet franchise mağazamız bulunuyor. Ankara-Atakule’de 1, İstanbul Eminönü’nde 2, Kadıköy’de 1, Beyoğlu’nda ise 1 adet perakende mağazamız var. Bunlara ek olarak Türkiye’nin farklı şehirlerinde sürekli ve süreli satış noktalarımız var. Pandemiyle beraber planlarımızda daha uzun vadeye yaymış olduğumuz e-ticaret platformunun yenilenmesini erkene aldık bu dönemde müşterilerimize hizmet vermek için. Şimdilik yeni mağaza açmak yerine bu platformdaki hacmimizi arttırmak için çalışmalar yapıyoruz.
Üretiminizi nerede yapıyorsunuz? Aylık üretim miktarınız nedir?
Lokum, akide, şekerleme grubu, ezmeler, helva, reçel ve şeker leme grubunun üretimi İstanbul Pendik’te bulunan fabrikamızda, unlu mamuller ve pastaların üretimi ise Beyoğlu, Kadıköy ve Eminönü mağazalarımızda bulunan imalathanelerimizde gerçekleşiyor. Aylık ortalama 29 ton üretim yapıyoruz fabrikamızda. 2023 için büyümeden ziyade 2022 ile aynı kalmayı hedefliyoruz ekonomik koşullar nedeniyle.
30’un üzerinde lokum çeşidi var
Kaç kategoride kaç çeşit ürününüz var?
Bizim ana ürün gruplarımız lokum, akide, ezme ve helvadır. Bunlara ek olarak draje, şekerleme, çikolata, reçel gruplarını sayabilirim. 30’un üzerine lokum çeşidimiz var, bunlara sezonluk ürettiğimiz ayvalı, hurmalı ve kaymaklı lokumlar dâhil. En çok tercih edilen lokumumuz “çifte kavrulmuş” olarak da bilinen ekstra fıstıklı lokumumuz. Onu takip eden lezzetler ise güllü, cevizli, kaymaklı ve sade lokum. Akide çeşitlerimiz tüm yıl aynı, şu an ürettiğimiz 14 çeşit akide var, bunların arasında en sevilen çeşitler tarçınlı, limonlu ve fındıklı akide. Ezme grubunda ise klasik badem ezmesi ve fıstık ezmesine ek olarak farklı oranda badem içeren ezmelerimiz, kuru meyve ekleyerek ürettiğimiz sultan ezmesi ve damla sakızlı badem ezmemiz var. Yüzde 70 badem, yüzde 30 şeker ihtiva eden ekstra badem ezmemiz en çok tercih edilen ezmemiz.
Sizin favoriniz nedir?
Benim favorim ekstra ezme, lokum grubundan da en çok tercih ettiklerim cevizli, kaymaklı ve portakallı.
Günlük ortalama 150 kilogram lokum satıyor
Günlük satış miktarınız nedir?
Günlük ortalama 150 kg lokum, 40 kg akide satılıyor perakende mağazalarımızda. Pastane ürünleri arasında ise en öne çıkan ürünlerimizi şu şekilde listeleyebilirim; acıbadem kurabiyesi, profiterol, Balkanik pasta, demirhindi şerbeti ve limonata.
Online satışlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Bizim pandemiden önce de kullandığımız bir e-ticaret platformumuz vardı ancak çok düşük hacimli olarak çalışıyordu. E-ticaret platformumuzu yenilemek ve dijitalleşmeye yoğunlaşmak pandemiden önce uzun vadeli planlarımız arasındaydı ancak pandeminin başlaması, kapanmaların olması ve insanların e-ticarete büyük rağbet göstermesiyle bu planlarımızı öne aldık ve dijitalleşmeyi hızlandırdık. 2020 Mayıs ayında bayram öncesi geliştirilmiş alt yapısı ve çağa uygun görüntüsüyle yeni web sitemizi yayına aldık. Bayram dönemi olması hem ilgiyi ölçmek hem de olası aksaklıkları test etmek için iyi bir dönemdi bizim için, bu dönemi güzel değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Hedefimiz online mağazamızı perakende mağazalarımızla aynı seviyeye taşımak. Yatırımlarımız daha çok bu altyapıyı geliştirmeye, reklam ve pazarlama çalışmaları alanında oluyor.
“Her gün aynı rutine sahip olmayı sevmiyorum”
Güne saat kaçta başlıyorsunuz?
Benim için çalışmanın bir başlangıç veya bitiş saati yok aslında, işin yoğunluğu, içeriği gibi konulara göre çalışma yerim ve saatlerim değişebiliyor. Her gün aynı rutine sahip olmayı çok da sevmiyorum o yüzden bu durum hoşuma gidiyor, yeri geliyor mağazalarda müşterilerle beraber olup ortamı gözlemleyip çalışıyorum yeri geliyor yazıhanemde tek başıma olup daha konsantre çalışıyorum.
Yaz aylarında daha erken başlıyor günüm, güzel bir vapur yolculuğu sonrasında işyerime ulaşıp çalışmaya başlıyorum, işim uzunsa gece saatlerine kadar evde de devam edebilirim işim aslında hayatın tatlı tarafıyla ilgili olduğu için keskin bir çizgiyle ayırmıyorum işimi ve özel yaşamımı. Akşam arkadaşlarımla buluştuğum bir restoranda veya seyahat için gittiğim başka bir şehirde de iş devam edebiliyor benim için, etrafı gözlemlemek, menülere bakmak, servisi seyretmek… Bunlar hep bana yaptığım işte fayda sağlıyor. İnsanları, tercihlerini ve ihtiyaçlarını tanımak her işte olduğu gibi bizim işimizde de çok önemli.
Hobilerinizi öğrenebilir miyiz?
Doğada olmak çok hoşuma gidiyor bu nedenle her fırsatta doğa yürüyüşleri yapmaya çalışıyorum. Bunun yanında örgü örmek, seramik yapmak, kitap okumak ve spor müsabakaları seyretmek diğer hobilerim.
“En fazla ihracatı İngiltere pazarına gerçekleştiriyoruz”
İhracatlarıyla ilgili bilgi veren Markanın 6. kuşak temsilcisi Leyla Celalyan, en önemli ihracat noktalarını İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada, Amerika, Fransa ve Güney Kore olarak sıraladı. Celalyan, “2023 yılı itibariyle en büyük ihracatımızı İngiltere’ye yapıyoruz. İngiltere pazarında hem marka işbirliği, hem özel marka hem de kendi markamızla yer alıyoruz. İhracat noktalarımıza yeni ülkeler eklemek için de çalışmalar yapıyoruz, umuyoruz ki 2024 yılında listemize 2-3 ülke daha eklenecek” diye konuştu.
Sektörel Gündem
Çağan: AB’nin sınırda karbon düzenlemesine odaklanmalıyız
Türk kimya sektörünün Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na odaklanması gerektiğini söyleyen AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, bu düzenlemenin ihracatçıya maliyetinin yıllık 1,8 milyar eurodan fazla olduğunu söyledi.

Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, üretim yelpazesinde ağırlıklı olarak petrokimya, sabun, deterjan, gübre, ilaç, boya, vernik, sentetik elyaf ve soda gibi kimyasal hammadde ve tüketim ürünleri bulunan Türk kimya sektörünün, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve yeşil dönüşüme uyum kapsamında 1 Ekim 2023 itibarıyla geçiş dönemi başlayacak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) odaklanması gerektiğini söyledi.
Düzenlemenin geçiş döneminde Avrupa Birliği’nin (AB) tedarikçilerini herhangi bir mali yükümlülük altına sokmayacağını ve sadece SKDM’ye tabi ürünlerde gömülü emisyonların raporlanacağını belirten Saadettin Çağan, 1 Ocak 2026’dan itibaren tam olarak yürürlüğe girecek mekanizmanın Türk ihracatçılar için yıllık maliyetinin 1,8 milyar euroyu aşmasının öngörüldüğünü kaydetti.
Çağan, “Avrupa Yeşil Mutabakatında kimya sektörü özelinde yeşil ve dijital dönüşüm temelli sürdürülebilir kimyasal üretimi, tüketici ürünlerinde bulunan zararlı kimyasal maddelerin yasaklanması, riskleri değerlendirirken kimyasalların kokteyl etkisinin hesabı, üretim sürecindeki risk değerlendirmesinin daha şeffaf yapılması, erfloroalkil ve polifloroalkil maddelerinin kademeli şekilde kaldırılması, geri dönüştürülmüş plastiği teşvik için ambalajla ilgili yeni kurallar konulması, tüketici ürünlerinde mikroplastiklerin kullanımının kısıtlanması ve biyolojik bazlı, biyoçözünür plastiklere düzenleme getirilmesi konuları öne çıkıyor.
Dolayısıyla geçen yıl Türk kimya sektörünün 33,5 milyar dolarlık ihracatının 13,9 milyar dolarlık bölümünü oluşturan AB pazarında büyük emeklerle elde ettiği kazanımları koruyabilmesi için ev ödevlerini eksiksiz yerine getirmesi gerekiyor” diye konuştu.
”Yeşil dönüşüm için acil projelere ihtiyaç var”
Yeşil Dönüşüm açısından finansmana erişimin en önemli konu olarak önlerinde durduğunu ifade eden Başkan Çağan, bu süreçte ihracatçıların yeşil finansman olanaklarından azami ölçüde faydalanmalarını sağlamak amacıyla fon kaynaklarına erişimi kolaylaştıracak projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
319,1 milyon dolar ihracat
AKMİB’in ihracat performansını değerlendiren Saadettin Çağan, söz konusu dönemde 319,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. İhracatı ürün gruplarına göre ele alan Çağan, “Temmuz ayında Birliğimiz mineral yakıtlar ve mineral yağlarda 212,2 milyon dolar, plastikler ve mamullerinde 42,3 milyon dolar, anorganik kimyasallarda 25,1 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu üç ürün grubu ihracatımızın yüzde 88,1’ini oluşturdu.” diye konuştu.
Sektörel Gündem
Gelir düşerken, ‘dip göründü mü’ tartışması başladı
Havayolları özellikle yolcu talebindeki artışı gelire dönüştürmek için uluslararası uçuşlara hız verirken, hava kargo gelirleri düşmeye devam ediyor. Hava kargoda olumluya dönüş beklentisi 2023’ün ikinci yarısına ertelenmiş durumda.

Havacılık uzmanları şubat 2022’den bu yana olumsuz bir tablo sergileyen hava kargonun Haziran 2023’te dibi gördüğünü ve bundan sonrası için iyimser senaryoların yazılabileceği yönünde görüş açıklamaya başladılar. ABD’nin en büyük üç hava yolu şirketinin ilk yarıda kargo gelirleri geçen yılın aynı döneminde yüzde 40’a varan düşüş gösterdi.
Dünya çapındaki hava kargo oranlarını izleyen Baltık Hava Taşımacılığı Endeksi, bir yıl öncesine göre yüzde 47 düştü. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği-IATA Kargo ton-kilometre (CTK) cinsinden ölçülen küresel talebin 2023 ilk yarıda 2022’nin Ocak-Haziran dönemine kıyasla yüzde 8,1 düştüğünü, uluslararası operasyonlarda bu düşüşün yüzde 8,7 olduğunu açıkladı. 2023’ün ilk yarısında, Delta’nın kargo işi, 2022’nin ilk yarısındaki 561 milyon dolardan 381 milyon dolara indi.
ABD hava kargo piyasasında en büyük paya sahip olan United’ın kargo geliri, taşıyıcının yılbaşından bugüne kadarki 25,6 milyar dolarlık geliri içinde yüzde 3’ünden daha az bir orana düştü. Küresel taşımacılık şirketi UPS’in ikinci çeyrekte konsolide gelirleri yıllık bazda yüzde 10 azalışla 22.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yüzde 40’dan yüzde 18’e düştü
Dünyanın ve Avrupa bölgesinin taşımacılık devi DHL Group da ilk yarıda hava kargo hacimlerinin yüzde 13 azaldığını ve kargo gelirlerinin de yüzde 46.8 düşüşle 1 .48 milyar euro olarak gerçekleştiğini açıkladı. Lufthansa Group ise kargo cephesinde pazar payı aldığını ve ikinci çeyrekte kapasitenin yüzde 8.8 arttığını duyurdu.
Gelir tarafında ise Lufthansa Cargo’nun toplm gelirleri geçen yıl 1.3 milyar euro iken bu yıl ikinci çeyrekte bu rakam yüzde 43 azalarak 712 milyon euroya düştü. Havacılık sektörü kargoda 2021 yılında 210 milyar doların üzerinde gelir üreterek rekor kırmıştı. Hava kargonun toplam sektör gelirindeki payı, 2021’deki yüzde 40’lık yüksek seviyeden 2023’te yüzde 18’e kadar geriledi. Bu azalışa karşın hava kargonun payı pandemi öncesi dönem ortalamasının hâlâ yaklaşık yaklaşık yüzde 10-12 üzerinde bulunuyor.
Sektörel Gündem
“Süt üretiminin düşmesinin nedeni ineklerin kesilmesi ve maliyetler”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2023 haziran ayına ilişkin süt ve süt ürünleri üretimi ile ilgili açıkladığı verilere göre; haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre içme sütü üretiminde yüzde 11,2 azalış kaydedildi.

Müjde Demir
TÜİK verilerini değerlendiren Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Torun, sütteki azalmanın nedeninin mevsimsel ve geçici olduğunu, süt ve süt ürünleri üretiminde görülen artış ve azalışların tüketimden kaynaklandığını ve alım gücünün süt ürünleri haricindeki diğer proteinlere kaymasından dolayı olduğunu söyledi.
Torun, “Üretim tüketime göre belirlendiği için ne kadar tüketiliyorsa o oranda üretim yapılıyor. Süt ve süt ürünleri depolarda stoklanamadığı için tüketildiği kadar üretim yapılmaktadır” dedi. Mersin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nuri Demirbaş ise süt ve süt ürünlerinde yaşanan düşüşün Mersin’de daha fazla görüldüğüne dikkat çekerek, damızlık ineklerin kesilmesi sebebiyle üretimde düşüş yaşandığını kaydetti.
Süt üretiminde girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini, mazota gelen zamların nakliyeyi de etkilediğine değinen Demirbaş, “Hammadde üretimi, lojistik ve enerji konusunda üreticiye uygun şartlarda destek verilmesi gerekiyor” diye belirtti. Süt ve süt ürünleri üretiminde yaklaşık yüzde 35 oranında bir düşüş yaşandığını belirten Atilla Hayvancılık Sahibi Yılmaz Atilla da bu düşüşlerin sebebinin piyasada sütün değerinin altında alınmasından kaynaklandığını söyledi.
Atilla, “Yetkili Bakanlık bu yönde doğru bir uygulama kararı alarak ürünün değerinde alım gerçekleştirirse işletme zarar etmez. İnsanlar üretime ağırlık verebilir. Fakat üretici maliyetin altında ürününü sattığı zaman anaç ve damızlık hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor” dedi.
-
1 Konu 1 Konuk3 sene önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Ağır Yük Taşıma Araçları3 sene önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber3 sene önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Özel Haber3 sene önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika3 sene önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber1 sene önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Son Dakika3 sene önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika2 sene önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi