Takip Edin

Haber

Çevik dönüşümle süreçlerimizi iyileştirdik

Çevik dönüşüm, şirketlerin hızla değişen piyasa koşullarına uyum sağlama ve rekabet avantajı elde etme amacını taşıyor. İş süreçlerinde gözle görülür iyileştirmeler sağlarken müşteri memnuniyetinde de önemli artışlar getiriyor. Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Başak Akyol, çevik dönüşümün dijital dönüşüm, inovasyon ve yalınlaşma süreçlerinde kritik bir basamak olduğunu vurguluyor.

Yayınlanma tarihi

-

Bir iş stratejisi ve süreç yönetimi modeli olarak, şirketlerin hızla değişen piyasa koşullarına hızlı ve etkin bir şekilde uyum sağlamasını amaçlayan çevik dönüşüm, müşteri ihtiyaçlarını ve beklentilerini merkezine alır, sürekli iyileştirmeyi ve esnekliği öne çıkarıyor.

Çevik dönüşüm süreci, şirketlere daha hızlı karar verme ve uygulama kabiliyeti, daha yüksek müşteri memnuniyeti, verimlilikte artış ve inovasyonlara daha açık bir iş yapısı sağlıyor. Çalışanların yaratıcılık ve inovasyon kabiliyetlerini artırarak iş tatminini yükseltiyor ve şirket içi dinamikleri de iyileştiriyor.

Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Başak Akyol çevik dönüşümün Ford Otosan’ın dijital dönüşüm, inovasyon ve yalınlaşma süreçlerinde kritik bir basamak olduğunu belirtiyor. Ayrıca, çevik dönüşüm sayesinde iş süreçlerinde gözle görülür iyileştirmeler sağlandığını ve bu iyileştirmelerin müşteri memnuniyetinde önemli artışlar getirdiğini ifade ediyor.

Ford Otosan’ın “Talent Marketplace” uygulamasıyla otomotiv sektöründe öncü olmasına da değinerek çevik dönüşümün sadece iş süreçlerini değil, aynı zamanda şirket kültürünü ve çalışanların yetenek gelişimini de etkilediğini vurguluyor. Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Başak Akyol ile Ford Otosan’ın çevik dönüşüm sürecine neden ihtiyaç duyduğunu ve dönüşüm sürecini konuştuk:

Ford Otosan’da çevik dönüşüme neden ihtiyaç duyuldu?

Reklam

60 yılı aşkın tecrübemiz ile sektörümüze öncülük etmeyi en önemli misyonumuz olarak gördük. Bu misyon ve gelecek vizyonumuz doğrultusunda dijital dönüşüm, inovasyon ve yalınlaşma süreçlerini başlattık. Bu süreçlerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesinin ancak ortak bir anlayış, değer ve prensipler ile mümkün olacağını gördük.

Bu doğrultuda, 2017 yılında şirket kültürel değerlerimizi ve prensiplerimizi yenileyerek “Dinamik Denge” çatısı altında yeniden şekillendirdik. 2019 yılı sonuna geldiğimizde ise “Dinamik Denge” kültürümüzü iş yapış şeklimize de yansıtmak istedik ve vizyonumuza giden yolda yeni servis, ürün ve iş modellerimiz ile gerçek potansiyelimizi keşfetmemizi sağlamak üzere çevik dönüşüm çalışmalarına başladık.

Çevik dönüşüm süreci boyunca karşılaşılan zorluklar neler oldu?

Çevik çalışmayla herkesin uzmanı olduğu alanda hata yapmaktan korkmadan çalışabileceği, potansiyelini ortaya çıkarabileceği küçük ekipler oluşturmayı hedefledik. Bunu yapabilmek için hem farklı uzmanlıkların bir arada bulunduğu çapraz fonksiyonlu ekipler kurmak hem de kurum içinde var olan uzmanlıkları derinleştirmek ve geliştirmek gerekiyor. Bu sebeple farklı dinamikleri barındıran ekiplerin çevik dönüşüm tasarımlarının nasıl olacağı zorlu bir konuydu.

Bu zorlukla başa çıkmak için hangi stratejiler kullanıldı?

Reklam

Bu zorluğu “başlamak için yeterli, denemek için güvenli” yaklaşımı ile, yine çevikliğe uygun olarak küçük ancak etkili adımlarla ilerleyerek aştık. Bu yaklaşımlar şirket içindeki deneysel bakış açısını da geliştirdi.

Ürün ve servis tasarım süreçlerimizde inovasyon, çeviklik, tasarım odaklı düşünce ve müşteri deneyimini bütünleşmiş şekilde ele almaya başladık. Bununla birlikte, çevik iş yapış biçiminde, takım kurgusu dışında, yetkinlikler ve becerilerin de silo anlayışından sıyrılması önem kazanıyor.

Çevik takımlarda bir yeteneğe ihtiyaç duyulduğunda şirketimiz içinden en uygun kişilerin hızla bu fırsatlar ile eşleşebilmesi, stabil pozisyonlar yerine, bilgi, beceri ve deneyimin şirket içi paylaşım ve hareketlilikle sürekli gelişmesi adına, Ford Otosan olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik.

Otomotiv sektöründe de bu konunun öncüsü olarak “Talent Marketplace” uygulamasını şirketimizde hayata geçirdik. Talent Marketplace platformumuz FOTalentUP, mevcut yetkinlik havuzumuzu görünür kılıp, şirket geneline yayarak, çalışanların farklı rollerde görev almasına imkân sağlıyor.

Çevik dönüşüm süreci iş süreçlerinizde nasıl bir değişim ve iyileştirme sağladı?

Reklam

Hangi alanlarda en belirgin faydalar elde edildi? Çevik dönüşüm sürecimizde de sağladığımız tüm hizmet ve ürünlerle müşteri memnuniyetini artırmak, hızlı ve çevik çözümleri desteklemek en önemli önceliklerimiz arasındaydı. Dönüşüm yolculuğumuzda iş yapış şeklimizdeki en temel değişiklik, önceliklerimizi değere göre ve hedef odaklı belirlemek oldu.

Ayrıca, çeviklik ile müşterilerden daha fazla geri bildirim alarak daha insan odaklı tasarımlar yapmayı başardık. Böylelikle tüm çalışanlarımızın süreçlere katılımı arttı ve inisiyatif alan bireylerin bakış açıları ile daha geniş perspektifli hizmetler sunmayı sağladık.

Müşterilerimizin şikayetlerinin kök nedenlerine çözüm bulacak çapraz fonksiyonlu takımlar ile çözüm sürecinde yüzde 30’un üzerinde iyileşme ve ağır ticari araç ürünlerimizi yönettiğimiz Ford Trucks kalite ve müşteri memnuiyet göstergelerinde yüzde 50’lik iyileşme sağladık. Çevik takım kültüründeki iş birliği sayesinde veri altyapılarımızda Robotik Süreç Otomasyonlarımızı planlanandan 2 kat daha hızlı hayata geçirerek hedeflediğimiz verimlilik düzeyine daha erken aşamada ulaşmış olduk. Tedarik zincirindeki sorunları çevik çalışma anlayışı ile yeniden ele alarak, hızlı ve bölgesel iyileştirmeler yapabildik.

Aylık planlamaları, günlük planlamalar ile değiştirerek aynı hafta içinde aksiyonları hayata geçirebilir hale geldik ve global tedarik zinciri sorunlarına çok daha hızlı ve müşteri odaklı cevap verebilmiş olduk. Çeviklik, yaratılan değerin paydaşlara daha hızlı yansıtılması, iş süreçlerimizde kalite ve maliyet iyileştirmeleri ve müşterilerimizin uçtan uca deneyimini iyileştirme gibi fırsatlar sağladı.

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Reklam

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Reklam
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Kızıldeniz’de güzergâh değişti, dünya ticaretinin dengesi bozuldu

Yayınlanma tarihi

-

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yapılan saldırılar nedeni ile Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörler güzergâhı değiştirmek zorunda kaldı. Gemiler artık Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan da Türkiye’ye gelebiliyor. Çin ile Türkiye arasındaki mesafe yeni güzergâh ile birlikte 3 aya kadar uzarken, navlun ve nakliye maliyetleri de 2 katına çıktı. Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Mallar elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

İran destekli Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları nedeniyle Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörlerin tamamı güzergâhı değiştirdi. Artık gemiler Güney Afrika’dan Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan Türkiye’ye gelebiliyor. Yeni rota Çin ile Türkiye arasındaki mesafeyi 3 aya kadar uzatırken, güzergâh değişikliği navlun ve nakliye maliyetlerinin 2 katına çıkmasına sebep oldu. 2023 yılında 25 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinin yüzde 12’sinin, deniz taşımacılığının ise yüzde 30’unun Kızıldeniz’den yapıldığına dikkat çeken Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. ABD ve Çin her ne kadar bölgeye müdahale etmek için askeri güç gönderse de, henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Mallarımız elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

“Kızıldeniz krizini öngöremedik”

Reklam

Pandemi döneminde sonrası için iç piyasada bir talep patlaması olacağını öngördüklerini ve stokları da ona göre planladıklarını açıklayan S. Selim Zengin, “Ancak Kızıldeniz’de yaşanan süreci öngörme şansımız yoktu. Bu çok konjonktürel ve hızlı gelişen bir durumdu.” dedi. Kızıldeniz’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan bir köprü konumunda olduğunu kaydeden S. Selim Zengin, yeni dönemde tren ve uçak taşımacılığının tartışıldığını vurguladı. S. Selim Zengin, sorunun çözümü için Avrupa’ya ulaşan tren yolları ön plana çıkmaya başladı. Ancak onda da teslimat süresi kısalmıyor. Ayrıca maliyet anlamında da oldukça yüksek bir durum ortaya çıkıyor. Acil olan ürünler uçakla getirilmeye çalışılıyor. Fakat uçak navlun fiyatları da çok yüksek. Ayrıca her ürünü uçağa almıyorlar. Mesela kaynak ürünleri içerisinde pil ya da içerisinde sıvı olan bazı ürünler var. Güvenlik nedeniyle uçaklar bu tür ürünleri taşımak istemiyor” dedi.

 

Sadece kaynak ürünleri ticaretinin dünyada 25 milyar dolara ulaştığını, 2030 yılında bu rakamın 35 milyar dolara çıkacağını açıklayan S. Selem Zengin, geçen yıl 4 – 11 Ocak haftası Kızıldeniz’den 200 gemi geçerken, 2024 yılının aynı dönem ve haftasında bu rakamın yüzde 66 düşüş ile 122’ye gerilediğini anımsatarak, bu durumun devam ettiğini belirtti.

 

 

Reklam

 

Devamını oku

Trend olan