Sektörel Gündem
Avrupalı kemer sıktı Türkler ‘zam endişesiyle’ aldı
Yüksek enflasyon ve kurdaki ani artışlar satın alma davranışlarını değiştirdi. Avrupa ve ABD’de tüketiciler, enflasyon karşısında alımını ertelerken, Türkiye’de “Beklersem bu fiyatı kaçıracağım” davranışı, satışlardaki artışı da beraberinde getirdi. Sektör temsilcileri, “Tüketici uygun bulunca stok yapıyor. Beklenti, maliyet ve talep enflasyonu kırılmalı” dedi.

Hamide HANGÜL
Çift haneli enflasyon tüketici davranışlarını da etkiliyor. Yıllar sonra ilk defa yüksek enflasyonla karşılaşan Avrupa ve ABD’de tüketiciler, “bekleyip, uygun zamanda satın alayım” düşüncesiyle alımını ertelerken Türkiye’de ani kur hareketleri, enflasyonun getirdiği maliyet ve maaş artışıyla güncellenen yeni etiketler karşısında tüketicinin, “Beklersem bu fiyatı da kaçıracağım” davranışı otomobilden beyaz eşyaya, hazır giyimden teknolojiyle kadar birçok sektörde satışları artırdı. Tüketicinin hızlı davranması rakamlara da yansıyor. TÜİK verileri, bu yıl nisanda perakende satış hacminin gıdada yıllık yüzde 21,2, gıda dışında yüzde 34,9 artığını ortaya koydu.
Stoklama talep enflasyonu yaratıyor
En fazla artışın bilgisayar, kitap, iletişim aygıtlarında yüzde 76,7, elektrikli eşya ve mobilyada yüzde 25,5, tekstil, giyim ve ayakkabıda yüzde 14 ile geldiğini gösterdi. Ciroların da cari fiyatlarla yüzde 82,3 arttığı belirlendi. “Zam gelirse daha pahalıya alırım” korkusunun, talep enflasyonunu canlı tuttuğuna işaret eden sektör temsilcileri, “Tüketici uygun bulunca fazla alıp stok yapıyor. Bu döngünün kırılması için maliyet, beklenti ve talep enflasyonu kırılmalı” çağrısında bulundu.
Diğer taraftan, Avrupa’da tüketici enflasyonu haziranda yıllık yüzde 5,5 olurken, Türkiye’de, yıllık enflasyon yüzde 38,21 olarak gerçekleşti. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, enflasyonist ortamda fiyatların yükselmesinden endişe eden tüketicinin alıma yönelmesini ‘enflasyonist dönem alışkanlığı’ olarak değerlendirdi. Öncel, “İnsanlar yarın alacağı artık kesinleşmiş bir ürünü, bugünden ucuz olduğunu düşünerek alıyor.
Hatta fazla adette alır” dedi. Özellikle promosyon ürünlerindeki satış artışlarının üst noktada olduğunu gözlemlediklerine işaret eden Öncel, “Tüketici daha uygun fiyat gördüğü takdirde hemen o ürün ya da hizmeti diğerleriyle kıyaslıyor ve satın alıyor. Bu da bir talep enflasyonuna sebep oluyor. Bu kısır döngünün kırılması lazım ki tüketici stoklama davranışından vazgeçsin. Bizdeki bu beklentiyi, maliyet ve talep enflasyonunu mutlaka kırmamız gerekiyor” dedi.
Avrupa’daki fiyat artışlarının ise bize göre kıyas kabul etmediğine işaret eden Öncel, “Bizdeki gibi bir artışı ben gözlemlemedim. Aracını 80 euroya doldururken şimdi 90 euroya dolduruyorsa, 10 euro artış oradaki insanlara çok fazla geliyor. Özellikle yeme içme sektöründeki kira+nakliye ve çalışan ücretlerindeki artışla fiyatlarımız Avrupa’nın üzerine çıktı” diye konuştu.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı ve Lux Plastik GenelMüdürü Burak Önder, enflasyonist ülkelerde talebin her zaman öne çekildiğini, “Bugün almazsam yarın daha pahalı olacağı” düşüncesiyle tüketicinin, ihtiyacı olduğunu düşündüğü ürünlerde satın almaya geçtiğini söyledi.
Bu durumun talep enflasyonuna neden olduğuna işaret eden Önder, “Biz ağırlıklı ihracatçıyız, yüzde 75 ihracat, yüzde 25 iç piyasada hizmet veriyoruz, ancak iç piyasa hareketli, bir durağanlık görmedim. Satışlar geçen yılki seviyesinden düşük olmadı. Geçen yıl yüzde 15 seviyesindeydi. Bu hareketlilik yıl sonuna kadar sürecektir” dedi.
Önder, özellikle kamu ve özel sektörde maaş artışlarının da talebi güçlü tutacağına vurgu yaptı. Avrupa’da ise enflasyonun uzun süredir görülmediğine işaret eden Önder, “Avrupa ile tam tersi bir durum var. Sonuçlar farklı oldu. Orada enflasyon tüketimi daha da kıstı. Orada tüketim düşerken bizde talep arttı” değerlendirmesinde bulundu.
1 milyon 650 bin notebook satıldı
Asus Türkiye Ülke Müdürü Özge Güler, Türkiye’de ve dünyada yüksek enflasyon ortamının tüketici alışkanlıklarını etkilediğini söyledi.
Enflasyon nedeniyle tüm dünyada bilgisayar pazarının 2022’de yüzde 30 düştüğüne işaret eden Güler, “Avrupa ülkeleri uzun yıllar sonra ilk defa çift haneli enflasyonla tanıştı. O nedenle bekleyip tepki gösteriyorlar. Türkiye’de böyle bir davranış tarzı yok. Beklemektense, ‘bugün ya daha iyi maliyetle alırım ya da daha pahalı alırım, o zaman bugün alayım’ davranışı var.
Avrupa’da satın almamı erteleyerek doğru zamanı bekleyim mantığı varken, Türkiye’de ‘ertelersem bu fiyatı da kaçıracağım’ diyerek hızlı hareket ediyor. Dolayısıyla globalde bilgisayar pazarı yüzde 30 düşerken, Türkiye’de yüzde 35 arttı. Geçen yıl 1 milyon 650 bin adet notebook satışı gerçekleşti. Tüm ülkelerin, Avrupa ve EMEA bölgesinin ve teknoloji firmalarının ilgisini çeken ülke şu anda Türkiye” diye konuştu.
Tüketici gelirlerini ihtiyaçlarına kaydırıyor
Mobilya Denekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Ahmet Güleç, Türkiye’de adet bazında mobilya sektöründe, enflasyonun üzerinde bir artış olmadığını, tüketicilerin Kovid-19 sürecinde mobilya ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.
Güleç, “Enflasyonist ortamda insanlar gelirlerinin önemli bir kısmını başka ihtiyaç maddelerine kaydırıyor” ifadelerini kullandı.Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Hafele Türkiye ve Bölgesi icra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, enflasyonist ortamda talep artışına işaret etti.
Uytun konuyla ilgili , şu değerlendirmelerde bulundu: “Konutta tadilat ve yenileme sektöründe enflasyondan dolayı kullanıcıların taleplerini öne çektiğini gözlemliyoruz. Özellikle okula dönüş dönemine yakın yapılan tadilat projeleri fiyatların hızla yükselmesi korkusuyla erkene alındı. Satın alma kararının öne çekilmesinden dolayı tadilatta satış artışı yüzde 35 civarında.”
“Mobilyada yüzde 10 artış bekliyoruz”
Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Mustafa Balcı, enflasyonist ortamda fiyatların genel düzeyinin sürekli yükselmesinden dolayı hane halkının, alması gereken ürün ve hizmetleri öne çekerek bir talep oluşturduğuna işaret etti.
Balcı, “Bu talep, daha sonra arz tarafında baskı yaratacağı için, nihai ürün ve hizmet fiyatları yükselirken beklenen enflasyonunda yükselmesine neden olur” ifadelerini kullandı.
Mobilya sektöründe ise iç pazarda düğün ve yaz sezonunun başlaması ile mobilya sektöründe talebin arttığını gözlemlediklerini açıklayan Balcı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Satışlarda artış olduğunu söylemek mümkün. Dış pazar açısından baktığımızda mobilyacılar olarak yıl sonuna kadar 7 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. 7 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştirecek olursak geçtiğimiz yıla oranla yüzde 10’luk bir artış sağlamış olacağız.”
Sektörel Gündem
Çağan: AB’nin sınırda karbon düzenlemesine odaklanmalıyız
Türk kimya sektörünün Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na odaklanması gerektiğini söyleyen AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, bu düzenlemenin ihracatçıya maliyetinin yıllık 1,8 milyar eurodan fazla olduğunu söyledi.

Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, üretim yelpazesinde ağırlıklı olarak petrokimya, sabun, deterjan, gübre, ilaç, boya, vernik, sentetik elyaf ve soda gibi kimyasal hammadde ve tüketim ürünleri bulunan Türk kimya sektörünün, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve yeşil dönüşüme uyum kapsamında 1 Ekim 2023 itibarıyla geçiş dönemi başlayacak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) odaklanması gerektiğini söyledi.
Düzenlemenin geçiş döneminde Avrupa Birliği’nin (AB) tedarikçilerini herhangi bir mali yükümlülük altına sokmayacağını ve sadece SKDM’ye tabi ürünlerde gömülü emisyonların raporlanacağını belirten Saadettin Çağan, 1 Ocak 2026’dan itibaren tam olarak yürürlüğe girecek mekanizmanın Türk ihracatçılar için yıllık maliyetinin 1,8 milyar euroyu aşmasının öngörüldüğünü kaydetti.
Çağan, “Avrupa Yeşil Mutabakatında kimya sektörü özelinde yeşil ve dijital dönüşüm temelli sürdürülebilir kimyasal üretimi, tüketici ürünlerinde bulunan zararlı kimyasal maddelerin yasaklanması, riskleri değerlendirirken kimyasalların kokteyl etkisinin hesabı, üretim sürecindeki risk değerlendirmesinin daha şeffaf yapılması, erfloroalkil ve polifloroalkil maddelerinin kademeli şekilde kaldırılması, geri dönüştürülmüş plastiği teşvik için ambalajla ilgili yeni kurallar konulması, tüketici ürünlerinde mikroplastiklerin kullanımının kısıtlanması ve biyolojik bazlı, biyoçözünür plastiklere düzenleme getirilmesi konuları öne çıkıyor.
Dolayısıyla geçen yıl Türk kimya sektörünün 33,5 milyar dolarlık ihracatının 13,9 milyar dolarlık bölümünü oluşturan AB pazarında büyük emeklerle elde ettiği kazanımları koruyabilmesi için ev ödevlerini eksiksiz yerine getirmesi gerekiyor” diye konuştu.
”Yeşil dönüşüm için acil projelere ihtiyaç var”
Yeşil Dönüşüm açısından finansmana erişimin en önemli konu olarak önlerinde durduğunu ifade eden Başkan Çağan, bu süreçte ihracatçıların yeşil finansman olanaklarından azami ölçüde faydalanmalarını sağlamak amacıyla fon kaynaklarına erişimi kolaylaştıracak projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
319,1 milyon dolar ihracat
AKMİB’in ihracat performansını değerlendiren Saadettin Çağan, söz konusu dönemde 319,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. İhracatı ürün gruplarına göre ele alan Çağan, “Temmuz ayında Birliğimiz mineral yakıtlar ve mineral yağlarda 212,2 milyon dolar, plastikler ve mamullerinde 42,3 milyon dolar, anorganik kimyasallarda 25,1 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu üç ürün grubu ihracatımızın yüzde 88,1’ini oluşturdu.” diye konuştu.
Sektörel Gündem
Gelir düşerken, ‘dip göründü mü’ tartışması başladı
Havayolları özellikle yolcu talebindeki artışı gelire dönüştürmek için uluslararası uçuşlara hız verirken, hava kargo gelirleri düşmeye devam ediyor. Hava kargoda olumluya dönüş beklentisi 2023’ün ikinci yarısına ertelenmiş durumda.

Havacılık uzmanları şubat 2022’den bu yana olumsuz bir tablo sergileyen hava kargonun Haziran 2023’te dibi gördüğünü ve bundan sonrası için iyimser senaryoların yazılabileceği yönünde görüş açıklamaya başladılar. ABD’nin en büyük üç hava yolu şirketinin ilk yarıda kargo gelirleri geçen yılın aynı döneminde yüzde 40’a varan düşüş gösterdi.
Dünya çapındaki hava kargo oranlarını izleyen Baltık Hava Taşımacılığı Endeksi, bir yıl öncesine göre yüzde 47 düştü. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği-IATA Kargo ton-kilometre (CTK) cinsinden ölçülen küresel talebin 2023 ilk yarıda 2022’nin Ocak-Haziran dönemine kıyasla yüzde 8,1 düştüğünü, uluslararası operasyonlarda bu düşüşün yüzde 8,7 olduğunu açıkladı. 2023’ün ilk yarısında, Delta’nın kargo işi, 2022’nin ilk yarısındaki 561 milyon dolardan 381 milyon dolara indi.
ABD hava kargo piyasasında en büyük paya sahip olan United’ın kargo geliri, taşıyıcının yılbaşından bugüne kadarki 25,6 milyar dolarlık geliri içinde yüzde 3’ünden daha az bir orana düştü. Küresel taşımacılık şirketi UPS’in ikinci çeyrekte konsolide gelirleri yıllık bazda yüzde 10 azalışla 22.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yüzde 40’dan yüzde 18’e düştü
Dünyanın ve Avrupa bölgesinin taşımacılık devi DHL Group da ilk yarıda hava kargo hacimlerinin yüzde 13 azaldığını ve kargo gelirlerinin de yüzde 46.8 düşüşle 1 .48 milyar euro olarak gerçekleştiğini açıkladı. Lufthansa Group ise kargo cephesinde pazar payı aldığını ve ikinci çeyrekte kapasitenin yüzde 8.8 arttığını duyurdu.
Gelir tarafında ise Lufthansa Cargo’nun toplm gelirleri geçen yıl 1.3 milyar euro iken bu yıl ikinci çeyrekte bu rakam yüzde 43 azalarak 712 milyon euroya düştü. Havacılık sektörü kargoda 2021 yılında 210 milyar doların üzerinde gelir üreterek rekor kırmıştı. Hava kargonun toplam sektör gelirindeki payı, 2021’deki yüzde 40’lık yüksek seviyeden 2023’te yüzde 18’e kadar geriledi. Bu azalışa karşın hava kargonun payı pandemi öncesi dönem ortalamasının hâlâ yaklaşık yaklaşık yüzde 10-12 üzerinde bulunuyor.
Sektörel Gündem
“Süt üretiminin düşmesinin nedeni ineklerin kesilmesi ve maliyetler”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2023 haziran ayına ilişkin süt ve süt ürünleri üretimi ile ilgili açıkladığı verilere göre; haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre içme sütü üretiminde yüzde 11,2 azalış kaydedildi.

Müjde Demir
TÜİK verilerini değerlendiren Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Torun, sütteki azalmanın nedeninin mevsimsel ve geçici olduğunu, süt ve süt ürünleri üretiminde görülen artış ve azalışların tüketimden kaynaklandığını ve alım gücünün süt ürünleri haricindeki diğer proteinlere kaymasından dolayı olduğunu söyledi.
Torun, “Üretim tüketime göre belirlendiği için ne kadar tüketiliyorsa o oranda üretim yapılıyor. Süt ve süt ürünleri depolarda stoklanamadığı için tüketildiği kadar üretim yapılmaktadır” dedi. Mersin Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nuri Demirbaş ise süt ve süt ürünlerinde yaşanan düşüşün Mersin’de daha fazla görüldüğüne dikkat çekerek, damızlık ineklerin kesilmesi sebebiyle üretimde düşüş yaşandığını kaydetti.
Süt üretiminde girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini, mazota gelen zamların nakliyeyi de etkilediğine değinen Demirbaş, “Hammadde üretimi, lojistik ve enerji konusunda üreticiye uygun şartlarda destek verilmesi gerekiyor” diye belirtti. Süt ve süt ürünleri üretiminde yaklaşık yüzde 35 oranında bir düşüş yaşandığını belirten Atilla Hayvancılık Sahibi Yılmaz Atilla da bu düşüşlerin sebebinin piyasada sütün değerinin altında alınmasından kaynaklandığını söyledi.
Atilla, “Yetkili Bakanlık bu yönde doğru bir uygulama kararı alarak ürünün değerinde alım gerçekleştirirse işletme zarar etmez. İnsanlar üretime ağırlık verebilir. Fakat üretici maliyetin altında ürününü sattığı zaman anaç ve damızlık hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor” dedi.
-
1 Konu 1 Konuk3 sene önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Ağır Yük Taşıma Araçları3 sene önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber3 sene önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Özel Haber3 sene önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika3 sene önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber1 sene önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Son Dakika3 sene önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika2 sene önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi