Haber
ARAS: “SUV ARAÇLAR TÜKETİCİNİN GÖZDESİ” PİYASANIN LİDERİ: SUV ARAÇLAR

2006 yılından itibaren 40 yılı aşkın sektörel deneyim ile, Türkiye’nin en çok satan lider markası Renault ve
müşteri tercihlerinde önemli yeri olan Dacia markasının bayiliğini yapan Koçaslanlar Motorlu Araçlar’ın Genel
Müdürü Didem Aras, son zamanlarda satış adetlerini iyice artırarak pazar lideri haline gelen SUV gövde tipi
araçların tüketiciler tarafından tercih edilme nedenlerinden bahsetti. SUV araçların şehir içi ve arazide kolay
kullanıma sahip olduklarını ve yüksek konfor içerdiklerini ifade eden Aras, Renault ve Dacia markalarının SUV
segmentindeki öncü rolü ve güncel takas destek kampanyaları hakkında konuştu.
TÜKETİCİLERİN GÖZDESİ: SUV ARAÇLAR
SUV sınıfının hızlı yükselişinin nedenlerinden bahseden Didem Aras, “SUV gövde tipi ve C-SUV alt segmenti
dünyada ve Türkiye’de her geçen gün daha da güçleniyor. Asfaltın yanı sıra hafif arazi koşullarında kullanılabilen
ve hafta sonu kaçamaklarında doğada rahatça ilerleyebilmek için tasarlanan SUV(Sport Utility Vehicle)
otomobiller, sürüş koşulları bakımından kullanıcısına zengin bir yelpaze sunuyor. Geniş kabin ve bagaj hacmine
sahip olan SUV araçlar, kalabalık aileler tarafından da sıklıkla tercih ediliyor. Şehir içinde kullanımı da giderek bir
trend haline gelmiş olan SUV'lar özellikle yerden yüksek ve gösterişli yapısı nedeniyle tüketicinin bir numaralı
tercihi olma yolunda hızla ilerliyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre,
Türkiye otomobil pazarında ocak-haziran döneminde en çok tercih edilen gövde tipi yüzde 46 pay ile SUV
araçlar oldu ve böylece otomotiv pazarında satılan neredeyse her iki araçtan biri SUV olarak kayıtlara geçti.”
dedi.
“RENAULT VE DACİA, SINIFIN ÖNCÜLERİNDEN”
SUV sınıfının en çok tercih edilen modellerine imza atan Renault ve Dacia markalarının SUV piyasasına yön
verdiğini ifade eden Aras, “Renault, her geçen gün büyüyen C segmentine Yeni Renault Austral, Renault Captur
ve Renault Koleos ile; Dacia ise piyasanın en çok tercih edilen SUV araçlarından biri olan Duster ile damgasını
vurmuş durumda. Sürüş konforu, gelişmiş güvenlik paketleri ve iç-dış dizaynı ile tüm beklentileri karşılayan,
'Bugüne kadarki en iyi Renault' olarak konumlandırılan ve AUTOBEST jürisinin '2023 Avrupa'nın Satın Alınacak
En İyi Otomobili' ödülüne layık gördüğü Yeni Austral, markanın SUV araçlar için olan ciddiyetini gösteren
oldukça başarılı bir model. Renault Captur da SUV piyasasında adını geniş motor seçenekleri, yüksek satış
adetleri ve dikkat çekici tasarımıyla adını oldukça duyurdu. Ek olarak Renault Koleos, markanın lüks SUV sınıfına
olan imzası durumunda. Dacia kanadında ise uzun süredir tüketicinin yüksek beğenisini karşılamış, ekonomik
fiyatı ve zengin donanım seçeneği ile yıllar içerisinde Türk tüketicisinin kalbinde taht kurmuş olan Duster,
grubun en öne çıkan modellerinden biri konumunda.” diye konuştu. Renault ve Dacia’nın yapmış olduğu
kampanyalar ile de rekabetçiliğinin yüksek olduğunu vurgulayan Aras, “Renault ve Dacia, yüksek mühendislik ve
kalitedeki araçlarını, uygun ödeme koşulları ile müşteriye sunmakta oldukça başarılı olan markalar. Ekim ayına
özel Renault Austral’da geçerli 100.000 TL, Renault Captur’da geçerli 75.000 TL, Renault Koleos’da geçerli
50.000 TL ve Dacia Duster’da geçerli 60.000 TL takas indirimleri ile müşterileri için oldukça cazip seçenekler
sunuyor.” şeklinde konuştu.
TKU MAGAZİN
Haber
Sport Scooter pazarına XMAX 250 ile iddialı girdi
Yamaha Motor, Sport Scooter segmentinde dünyada ve Türkiye’de MAX ailesi ile büyümesini sürdürüyor.

Yamaha Motor, Sport Scooter segmentinde dünyada ve Türkiye’de MAX ailesi ile büyümesini sürdürüyor.
MAX ailesinin en yenileri olarak tanıtılan XMAX 250 ve XMAX 250 Tech MAX ağustos ayı itibarıyla Yamaha Motor Türkiye yetkili bayilerinde yerini aldı.
6 ayda 11 bin adetlik satış
Yamaha Motor Türkiye Genel Müdürü Hakan Kaya, Yamaha olarak Ocak 2020 dönemine kıyasla satışlarının iki kat arttığını belirterek,Yamaha Motor, Türkiye motosiklet pazarında da 30 bin adetten fazla XMAX 250 modeli satışı ile sınıfının liderliğini elinde bulunduruyor ve scooter trendlerini belirliyor. MAX DNA’sı ile yenilenen bağlantılı XMAX 250 ve XMAX 250 Tech MAX, Türkiye’deki motosiklet sürücüleri tarafından en çok tercih edilen Maxi Scooter modeli olmaya devam edecek” diye konuştu.
Hakan Kaya, Yamaha’nın hiçbir zaman satış adedi odaklı bir marka olmadığını hatırlatarak şunları söyledi: “Türkiye 250 cc scooter pazarında yılın ilk 6 ayında yaklaşık 11 bin adet satış gerçekleşti, burada pazar payımız yüzde 25. Bu yıl sonunda payımızı yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz. Özellikle şehirli insanın tüm ihtiyaçlarına çözüm olan XMAX ailesi teknolojisini sürekli geliştirerek mobilitenin en çok tercih edilenleri arasında başı çekmeye devam edecek.
Motosiklet değişen ekonomik koşullar ve çevresel faktörler nedeniyle artık sadece hobby olmaktan çıktı ve bir ihtiyaç haline geldi. Motosiklet pazarı son 3 yılda çok hızlı bir büyüme trendine girdi. Bu ilgi özellikle iş yaşamının daha mobil hale gelmesi, büyük şehirlerden küçük şehirlere göçün artması ile daha hobi odaklı yaşamın öne çıkması ve motosikletin merkezileşmesi, akaryakıt fiyatlarındaki artış, şehir trafiğindeki yoğunluk gibi nedenlerle en üst seviyeye ulaştı” dedi.
“Arz talep dengesinde kırılmalar söz konusu”
Pazardaki gelişmeleri değerlendiren Hakan Kaya, arz talep dengesinde de ciddi kırılmaların söz konusu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Biz Yamaha Motor Türkiye olarak stok tutmadan tüm gelen motosikletleri satışa sunuyoruz. Ancak global anlamda üretimde hammadde kaynaklı yaşanan sıkıntılar talebe yetişilmesine engel oluyor. Hammadde ve tedarik zincirindeki sorunlar birçok sektörde yaşanıyor.
Talepte çok ciddi artış var. Son dönemde motosiklet bir yatırım aracı oldu. Bu da gerçek kullanıcıların ürüne ulaşmasını engelliyor. Tedarikte talebe yetişilmese de aslında ciddi bir üretim var. 2022 yılının satışlarına göre yüzde 30 artış söz konusu. Fırsatları değerlendiriyoruz, özellikler Rusya Ukrayna savaşı sonrası Kuzey Avrupa’daki talep daralması nedeniyle bazı modelleri Türkiye’yi getirdik. Yine de talebe yetişemiyoruz. Bu sorunların 2024 yılında toparlanacağını düşünüyoruz.”
Haber
GNM Trade, ihracat hedeflerini gerçekleştiriyor
GNM Trade sektöründe 25 yıllık tecrübesiyle 2004 yılında Irak’ta başlayıp Almanya ve Türkiye de tarım makineleri, kamyon, otomobil ve iş makineleri ihracatını ve transit ticaretini yaparak faaliyetlerini sürdürüyor Yönetim Kurulu Başkanı Ghanim Sındy ayda 20, yılda ise 150 adet araç ihraç ettiklerini ve yıllık cirolarının 120 milyon TL üzerinde olduğunu ifade etti.

Doğukan ÖZTOKLU
Irak, Ortadoğu ülkeleri ve Avrupa ülkelerine müşterilerinin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda her yıl farklı ürünler ihraç ettiklerini söyleyen Sındy, bu ürünler arasında genel olarak tarım makineleri, ağır vasıtalar ve çekicilerin olduğunu belirtti. Sındy, kalite, güven ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuklarını ve her ürünü güvenle ulaştırarak sektördeki isimlerini korumaya özen gösterdiklerini söyledi.
Haber
ŞİŞECAM 88’İNCİ YILINI KUTLUYOR

Cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam, 88’inci kuruluş yıldönümünü gururla kutluyor.
Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global şirket olan Şişecam, 88’inci kuruluş yıldönümünü gururla kutluyor. Şişecam, Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflerini yansıtan geleceğini; eşsiz kültürü, yatırımları ve temel harcı olan Cumhuriyet’in değerleri ile tasarlamaya devam ediyor. İnovasyon kabiliyetinden ve iş birliğine dayalı kültüründen aldığı güçle her gün daha iyisini hedefleyerek dünyaya katkı sunuyor.
Üretim yolculuğuna 1935 yılında, Paşabahçe’de 400 çalışanıyla başlayan Şişecam, bugün 14 ülkede 45 tesisi ve 25 binden fazla çalışanıyla, Türkiye’nin sanayi gücünü global arenada temsil ediyor. Şişecam uzmanlığı, teknolojik yetkinliği ve rekabet gücü yüksek faaliyetleriyle dünyanın en seçkin üreticileri arasında yer alıyor.
Cam ev eşyası alanında en büyük iki, cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş global üretici arasında yer alan Şişecam, dünyanın en büyük iki soda külü üreticisi arasında olmasının yanı sıra krom kimyasallarında dünya lideri.
Şişecam, 88 yıllık deneyimini geleceğe taşımak için kapsamlı bir dönüşüm sürecinde. Dönüşümü gelişimin ana unsurlarından biri olarak gören Şişecam, akıllı teknoloji kullanımı ve yetkin insan kaynağıyla farklılaşırken yarının ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak dijital altyapısını ve kültürünü dönüştürerek gelişmeye devam ediyor.
Çalışmalarını 2050 “Sıfır Karbon” vizyonuyla sürdüren Şişecam, attığı her adımda Geleceğin Şişecam’ını yarının ihtiyaçlarına cevap verebilecek yetkinliklerle donatıyor. 2030 CareforNext stratejisi de değer yaratma odaklı sürdürülebilir büyüme yolculuğunda Şişecam’a önemli güç kazandırıyor. CareforNext stratejisinin “Gezegeni Koru”, “Toplumu Güçlendir”, “Yaşamı Dönüştür” yaklaşımları odağında ilerleyen Şişecam, bilim ve teknolojiyi her zaman merkezinde tutuyor.
-
1 Konu 1 Konuk3 sene önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Ağır Yük Taşıma Araçları3 sene önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber3 sene önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Özel Haber3 sene önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika3 sene önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber1 sene önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Son Dakika3 sene önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika2 sene önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi