Takip Edin

Haber

Yenilenebilir Enerjinin Payı Artış Gösteriyor

Yayınlanma tarihi

-

McKinsey & Company, enerji sektörünün geleceğine ilişkin öngörülerini ortaya koyduğu Küresel Enerji Perspektifi 2022 Raporu’nu yayınladı. McKinsey & Company’nin raporuna göre; küresel ölçekte petrole olan talebin, önümüzdeki on yıl içinde, muhtemelen de 2025’ten önce, zirveyi göreceği, ardından düşüşe geçeceği tahmin ediliyor. Enerji sektöründe hızlı bir dönüşüm yaşandığını belirten McKinsey & Company Ortağı Eren Çetinkaya, “Çalışmalarımız, yenilenebilir kaynakların enerji pazarındaki payının 2030’a kadar yüzde 50’yi ve 2050’ye kadar da yüzde 85’i bulacağını gösterse de bu hızla, küresel ısınmayı +1,5°C ile sınırlı tutma hedefini yakalayamıyoruz. Bu hedefi yakalayabilmek için daha kararlı ve hızlı olunması gerekiyor” dedi.

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, enerji sektörünün geleceğine ilişkin öngörülerini ortaya koyduğu Küresel Enerji Perspektifi (Global Energy Perspective) 2022 raporunu yayınladı. 146 ülkeden verilerin yer aldığı rapor, 55 sektör ve 70’ten fazla enerji ürünü üzerinde yapılan detaylı incelemenin sonuçlarını sunuyor. McKinsey & Company’nin çalışmasına göre; küresel ölçekte petrole olan talebin, önümüzdeki on yıl içinde, muhtemelen de 2025’ten önce, zirveyi göreceği, ardından düşüşe geçeceği tahmin ediliyor ve enerji dönüşümü hız kazanmayı sürdürüyor.

Küresel enerji piyasalarının benzeri görülmemiş bir belirsizlikle karşı karşıya olduğu bir dönem içinde olduğu belirtilen raporda, bununla birlikte, düşük karbonlu enerji sistemlerine geçişin güçlü ve uzun vadeli bir trend olarak öne çıktığına dikkat çekiliyor. Birleşmiş Milletler tarafından Kasım 2021’de gerçekleştirilen İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) öncülük eden ve küresel emisyonların yüzde 89’undan fazlasına neden olan toplam 64 ülkenin, önümüzdeki yıllarda net sıfır karbon emisyonuna ulaşma sözü verdiğinin hatırlatıldığı raporda McKinsey uzmanları, dönüşümün hızlanması gerektiğine vurgu yapıyor.

 

McKinsey & Company Ortağı Eren Çetinkaya: “Küresel ısınmayı +1,5°C ile sınırlı tutma hedefi için daha kararlı ve hızlı olmak gerekiyor”

Reklam

Enerji sektöründe hızlı bir dönüşüm yaşandığını belirten McKinsey & Company Ortağı Eren Çetinkaya, “Düzenli olarak her yıl hazırladığımız Küresel Enerji Perspektifi Raporumuz da bu dönüşümü tüm detaylarıyla ortaya koyuyor. Çalışmalarımıza göre; küresel ekonomideki hızlı büyüme ve 2 milyarı bulan nüfus artışına rağmen, 2050 yılına kadar nihai enerji tüketimindeki yükseliş yüzde 14 civarında olacak. Enerji tüketimindeki bu tablo karşısında elektriğin toplam enerji tüketimi içerisindeki payı bugünkü oranı olan yüzde 20’den 2050’de yüzde 40’a çıkarken, yenilenebilir kaynakların elektrik üretimi içerisindeki payı 2030’a kadar yüzde 50’yi ve 2050’ye kadar da yüzde 85’i bulacak. Buna ek olarak sürdürülebilir yakıtlara olan talebin önümüzdeki 20 yılda 3 katına çıkmasını bekliyoruz. Bu çerçevede, hidrojen, özellikle 2030 sonrası nihai enerji tüketiminde önemli bir yere sahip olacak. Buna ek olarak sentetik yakıtlar gibi sürdürülebilir yakıt alternatiflerine 2025 yılına kadar 40 ila 50 milyar dolar arası yatırım yapılacağını öngörüyoruz. Bütün bunlara rağmen, bu hızla, küresel ısınmayı +1,5°C ile sınırlı tutma hedefini yakalayamıyoruz. Bu hedefi yakalayabilmek için daha kararlı ve hızlı olunması gerekiyor” dedi.

 

Küresel ısınma, 2100’de +1,7°C’yi aşabilir

Küresel Enerji Perspektifi 2022 Raporu’nda ele alınan senaryoya bağlı olarak toplam fosil yakıt talebinin 2030’dan önce zirveye ulaşmasının yanı sıra küresel enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların payının önümüzdeki 15 yıl içinde iki katına çıkması öngörülüyor. Raporun öne çıkan sonuçlarından biri olarak da mevcut hükümet taahhütleri, hazırlanan yasal düzenlemeler ve teknolojide yaşanan gelişmelere rağmen, küresel ısınmanın 2100 yılına kadar +1,7°C’yi aşabileceği ve +1,5°C’lik hedefe ulaşmanın giderek daha zor hale geleceği tahmin ediliyor.

McKinsey uzmanları, Küresel Enerji Perspektifi 2022 Raporu’nda; doğal gaza, petrole, kömüre, hidrojene ve sürdürülebilir yakıtlara ilişkin değerlendirmelerinin yanı sıra enerji sektörünün; karbon yakalama, kullanım ve depolama (carbon capture, utilization and storage-CCUS) teknolojilerine ilişkin görüşlerini de sunuyor.

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Reklam

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Reklam
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Kızıldeniz’de güzergâh değişti, dünya ticaretinin dengesi bozuldu

Yayınlanma tarihi

-

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yapılan saldırılar nedeni ile Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörler güzergâhı değiştirmek zorunda kaldı. Gemiler artık Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan da Türkiye’ye gelebiliyor. Çin ile Türkiye arasındaki mesafe yeni güzergâh ile birlikte 3 aya kadar uzarken, navlun ve nakliye maliyetleri de 2 katına çıktı. Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Mallar elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

İran destekli Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları nedeniyle Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörlerin tamamı güzergâhı değiştirdi. Artık gemiler Güney Afrika’dan Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan Türkiye’ye gelebiliyor. Yeni rota Çin ile Türkiye arasındaki mesafeyi 3 aya kadar uzatırken, güzergâh değişikliği navlun ve nakliye maliyetlerinin 2 katına çıkmasına sebep oldu. 2023 yılında 25 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinin yüzde 12’sinin, deniz taşımacılığının ise yüzde 30’unun Kızıldeniz’den yapıldığına dikkat çeken Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. ABD ve Çin her ne kadar bölgeye müdahale etmek için askeri güç gönderse de, henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Mallarımız elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

“Kızıldeniz krizini öngöremedik”

Reklam

Pandemi döneminde sonrası için iç piyasada bir talep patlaması olacağını öngördüklerini ve stokları da ona göre planladıklarını açıklayan S. Selim Zengin, “Ancak Kızıldeniz’de yaşanan süreci öngörme şansımız yoktu. Bu çok konjonktürel ve hızlı gelişen bir durumdu.” dedi. Kızıldeniz’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan bir köprü konumunda olduğunu kaydeden S. Selim Zengin, yeni dönemde tren ve uçak taşımacılığının tartışıldığını vurguladı. S. Selim Zengin, sorunun çözümü için Avrupa’ya ulaşan tren yolları ön plana çıkmaya başladı. Ancak onda da teslimat süresi kısalmıyor. Ayrıca maliyet anlamında da oldukça yüksek bir durum ortaya çıkıyor. Acil olan ürünler uçakla getirilmeye çalışılıyor. Fakat uçak navlun fiyatları da çok yüksek. Ayrıca her ürünü uçağa almıyorlar. Mesela kaynak ürünleri içerisinde pil ya da içerisinde sıvı olan bazı ürünler var. Güvenlik nedeniyle uçaklar bu tür ürünleri taşımak istemiyor” dedi.

 

Sadece kaynak ürünleri ticaretinin dünyada 25 milyar dolara ulaştığını, 2030 yılında bu rakamın 35 milyar dolara çıkacağını açıklayan S. Selem Zengin, geçen yıl 4 – 11 Ocak haftası Kızıldeniz’den 200 gemi geçerken, 2024 yılının aynı dönem ve haftasında bu rakamın yüzde 66 düşüş ile 122’ye gerilediğini anımsatarak, bu durumun devam ettiğini belirtti.

 

 

Reklam

 

Devamını oku

Trend olan