Takip Edin

Sektörel Gündem

Türk şirketlerin enerji depolama sistemleri ihracat başarısına dönüştü

Türk şirketlerinin enerji depolama sistemlerine yaptıkları yatırımlar ihracat başarısına dönüşmeye başladı.

Yayınlanma tarihi

-

Türk şirketlerinin enerji depolama sistemlerine yaptıkları yatırımlar ihracat başarısına dönüşmeye başladı.

İnovat Yönetici Ortağı Can Tokcan, 72 yıllık gelenek üzerine kurulmuş bir enerji teknoloji şirketi olarak faaliyet gösterdiklerini söyledi.

Enerji depolama alanındaki faaliyetlere 2020 yılında başladıklarını belirten Tokcan, ilk projeyi Ukrayna’da yaptıklarını, bunu Türkiye’de birkaç projenin izlediğini ve Macaristan’da Türkiye’nin ilk anahtar teslim enerji depolama sistemi ihracat projesini bitirmek üzere olduklarını bildirdi.

Ana faaliyet konularının enerji depolama sistemlerinin üretimi, bununla ilgili mühendislik çalışmalarının yapılması ve ilgili yazılımların geliştirilmesinden oluştuğunu vurgulayan Tokcan, katma değeri en yüksek çözümlerin hem Türkiye’de hem de yurt dışında kullanılmasını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.

“Tüm dünyada yeni başlamış bir sektör”

Reklam

Macaristan’a yapılacak ihracata ilişkin bilgi veren Tokcan, şöyle konuştu:

“Yurt dışında birkaç tane distribütörümüz var hem Batı hem Doğu Avrupa’da. Doğu Avrupa’da Macaristan, Romanya gibi pazarlar enerji depolama alanında hızla büyüyen pazarlar. Türkiye gibi yeni başlamış ama hızla gelişen pazarlar. Oradaki distribütörlerimiz vasıtasıyla birtakım projelerde yer alma imkanı oldu. Bu da onlardan bir tanesi. Bu şu yüzden önemli, Türkiye’deki sektör yeni gelişiyor doğru ama yurt dışında da yeni gelişiyor diyebiliriz. Her ne kadar dünya genelinde 60 gigavat yakın kurulum olsa da aslında tüm dünyada yeni başlamış bir sektör. Dolayısıyla Türkiye aslında çok iyi bir konumda. Yeni güçlü oyuncular Türkiye’den de çıkıyor hem yazılım hem donanım anlamında. Batarya üretimi, sistem üretimi olsun vesaire. Bu da tabii çok ciddi ihracat potansiyeli ortaya çıkarıyor. Katma değerin burada oluşturulup Türkiye’ye katkı sağlama imkanı oluşturuluyor. Bu yüzden ihracat projeleri çok önemli. Çünkü yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir enerji altyapısına doğru gidiyoruz. Bu olduğu zaman şebekedeki bozuklukların yönetilmesi lazım. Bu da pek çok fırsat ortaya çıkarıyor. İhracat potansiyeli de bu fırsatlardan bir tanesi Türkiye için.”

Sektörün sahip olduğu potansiyele dikkati çeken Tokcan, 60 gigavat kurulumun 2030’a kadar 2 bin gigavata çıkmasının planlandığını dile getirdi.

Bu projeksiyonların giderek arttığına işaret eden Tokcan, bunun arkasında da global anlamda net sıfır karbon emisyonu senaryolarının ortaya konmasının ve Avrupa Birliği gibi farklı bileşenlerin bunu destekliyor olmasının yattığını anlattı.

15-20 gigavatlık bir kurulumun gerçekleştirilmesi bekleniyor

Reklam

Tokcan, tüm unsurlar dolayısıyla sektörün çok hızlı geliştiğine dikkati çekerek, “Türkiye’de de dünyanın kalanında olduğu gibi yeni başlayan, geliştirilen yönetmeliklerle birlikte hızla büyüyecek bir sektör var. Türkiye’de de Bakanlığın ve EPDK’nin da belirttiği şekilde 2035’e kadar 15-20 gigavat arası bir kurulumun gerçekleştirileceği düşünülüyor. Ondan sonrası da var. Sonuçta bu 2050 yılı sıfır karbon emisyonu hedeflerine ulaşmak için yatırımların hem yenilenebilir alanında hem de yenilenebilirin şebekeye etkisini azaltmak için depolama alanında hızla devam etmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Enerji depolama sistemleri ihracatına yenilerini eklemeyi hazırlandıklarını ifade eden Tokcan, farklı firmaların da bu çabaya katılacaklarını söyledi.

Tokcan, sektörde bir ekosistem oluşmaya başladığını belirterek, şunları kaydetti:

“Herkesin hedefleri aşağı yukarı aynı. Bunun da desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. İhracat anlamında farklı potansiyeller var. Bunu daha iyi değerlendirmek için de depolama sisteminin değer zincirinden bahsetmek gerekiyor. Değer zinciri batarya modüllerinin içindeki kısımlarla başlıyor. Ardından bunların batarya modülüne, enerji depolama sistemlerine dönüştürülmesi, bunun öncesinde mühendislik çalışmalarının yapılması, enerji yönetim ve batarya yönetim yazılımlarının geliştirilmesi, saha kurulumları, bakım işletme gibi pek çok unsuru barındırıyor. Bunların tamamı hem Türkiye için hem de Türkiye’den yurt dışına hizmet veya ürün sağlamak için bir potansiyel barındırıyor. Sonuçta herkes bu değer zincirindeki her şeyi yapacak diye bir şey yok. Herkes uzmanı olduğu alanlarda ihracata yönelik pek çok fırsat yaratacaktır.”

“Büyük bir projenin ilk fazını oluşturuyor”

Reklam

Macaristan’a ihraç edilecek sisteme ilişkin de bilgi veren Can Tokcan, şöyle konuştu:

“Çözüm 2 megavat gücünde, 2,4 megavat enerji kapasitesinde bir enerji depolama sistemi. Bu aslında daha büyük bir projenin ilk fazını oluşturuyor. Hem ağırlıklı olarak güneş enerjisinde tüketim saatinin dışındaki üretimlerin tüketim saatine kaydırılması yani daha sürdürülebilir bir hale getirilmesini sağlayacak hem de şebekedeki frekansın dalgalanmasının yönetilmesi için gerektiği zamanda enerji yönetim sistemimizle birlikte otonom olarak şarj-deşarj yapacak.”

Tüm dünyada sektöre çok fazla yatırım yapıldığına dikkati çeken Tokcan, “Türkiye’deki mevcut ve gelişecek oyuncularla bu değer zincirinin en maksimum şekilde ülkede yaratılması ve katma değerin burada oluşturulmasıyla Türkiye’de ihtiyaç olan pazara karşılık verilebileceği gibi yurt dışındaki fırsatlar da değerlendirilebilir. Bu yönde bizim de diğer paydaşlarla çalışmalarımız var. Bunların hızlanmasının ülke için hayırlı olacağını ve yenilenebilir enerjinin artmasıyla sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmamızın da hızlanacağını öngörüyoruz.” dedi.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

STILL,ilk seri üretim otonom aracıyla IFOY (International Forklift of The Year) Ödülünü 12’nci kez kazandı

Yayınlanma tarihi

-

  • İÇ LOJİSTİK UZMANI STILL’E ON İKİNCİ IFOY ÖDÜLÜ
    Türkiye’de Arkas Holding ortaklığı olan STILL ARSER markasıyla faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik şirketi STILL GmbH, prestijli IFOY ödülünü 12’nci kez kazandı. STILL’in ilk seri üretim otonom aracı olan EXV iGo otomatik palet taşıyıcı “mobil robot” kategorisinde yarışarak on ikinci kez ödüle layık görüldü.
    Bu yıl, Hamburg/Baden’de 6 ülkeden finale kalan, toplam 15 iç lojistik firmasının, 16 yenilikçi ürününün sunumuyla IFOY Odülleri gerçekleştirildi. STILL seri üretilen ilk otonom aracı olan EXV iGo ile mobil robot kategorisinde birinci olarak 12’nci kez ödül kazandı.
    “EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır.”
    STILL Satış&Servis İş Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Frank Müller konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
    “IFOY ödülü ile onurlandırılmak, müşteri odaklı yeniliklere verdiğimiz önemi teyit ediyor. EXV iGo, STILL’in yalnızca teknik gelişim anlamında değil, her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, gelişimlerini ileri taşımanın mükemmel bir örneği. EXV iGo, STILL’in otomasyon portföyünde bir kilometre taşıdır. iGo easy, devreye alma yazılımı sayesinde, küçük filo sahibi şirketler bile otomasyona kolayca başlayabilir. EXV iGo,sanayi ölçeğinde seri üretilen ilk otonom araçtır ve tamamen modüler bir konsepte dayanmaktadır. Süreç otomasyonu, küçük filoya sahip şirketler içinde giderek önemli hale geldi. Bu nedenle kolay erişilebilirliğe, kullanım kolaylığına, güvenilir ve esnek hizmete büyük önem veriyoruz. EXV iGo ile, sektörler arası ihtiyaca, yüksek maliyet verimliliği, hızlı uygulama ve esnek ölçeklenebilirlikle akıllı bir yanıt verebiliriz.”
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Erhan Küçük: LGMG Telehander Tasarım Yenilikler Bakımından Önemli Bir Marka

Yayınlanma tarihi

-

Quaodro Makine LGMG marka personel yükseltici ürünlerinin Türkiye’deki önemli yüzü.Tüm operasyon yönetimini yürütüyor. Müşterilerine, satılan makinalarını uzman ekipleri tarafından oluşan kadrosu ile teslimat süreci içinde eğitim, yedek parça, bakım, servis hizmeti konularında müşteri odaklı bir iş modeli geliştiren dinamik ekibi ile katma değerli hizmetler sunuyor.

Quaodro Makine Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Küçük, Quaodro makine olarak LGMG’nin Türkiye’deki bütün operasyonlarını firma olarak yürüttüklerini belirterek,Tuzla   Orhanlı’da  bulunan sohwroom alanında   LGMG Telehander  ürün  lansmanında TKU Magazin Dijital Yayın grubu Genel Yayın Yönetmeni Metin Şendil’e LGMG yeni telehanderları hakkında şu bilgileri verdi.

 

MERMER FİRMALARI BUNU ÇOK KULLANIYOR

Küçük “LGMG’nin ürettiği 18 metre büyüklüğünde ve 4 ton ağırlığını kaldırabilen makinaları getirdik. Makinanın üzerinde perkins motor var. 75 kilowat, 100 beygir güç üretebiliyor. Şanzıman grubu İtalyan Farrero marka. Gaz vermeden makine, tek düğme ile sağa sola yatabiliyor. Yine gaz vermeden bomları kaldırabiliyor. Radyant lastik kullanılıyor. Özellikle inşaat firmaları, tarım sektöründe uzun mesafe yürütmek istediğiniz zaman bizim makine uzun yürüyüş yapabiliyor. Mermer firmaları bunu çok kullanıyor. İnşaat firmaları bunu kullanabiliyor. Telehander, çok fazla aparatı olan makine ekipmanlarından biridir. LGMG nin özellikleri içinde Kabini geniş, soğutma, radyo yeri var. Kabinin perdeleri olduğunu” söyledi.

Reklam

Operatör rahatlığı düşünülmüş olan LGMG telehander seri, hızlı makine olduğunu belirten Küçük, konuşmasına şöyle devam etti “ Telehander sektördeki  firmaların en çok tercihi ettiği markalardan biridir. LGMG Telehander markası, Tasarım ve yenilik anlamında çok önemli bir yerde bulunuyor. Seneye 22 metre rotasyonlu versiyonunu getirmeyi düşünüyoruz. O, daha da efektif bir makinedir. Durduğu yerde kulesi dönmektedir.  Kocaeli’nde en çok kullanılan markadır. Kocaeli’nden gelenlerden tam not aldık.” dedi.

Devamını oku

Trend olan