Takip Edin

Haber

Makine ihracatı 11 ayda 25,8 milyar dolar

Yayınlanma tarihi

-

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk 11 ayı sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 25,8 milyar dolar oldu. Gelişmiş ülkelerin, küresel yatırım iştahının ve makine siparişlerinin düştüğü bir yılda pazardaki paylarını kaybetmemek için mücadele ettiğini  belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu “2022 sonuçlarını Avrupa’nın lokomotif ülkelerinden Almanya dahi yakalayamadı. Biz ise Aralık’ı geçen yıla göre fazladan bir ay gibi çalışacağız ve Cumhuriyetimizin 100. yılını dünyada ihracatını artırabilen birkaç ülkeden biri olarak yeni bir rekorla kapatacağız” dedi.

Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, Ocak-Kasım döneminde Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 25,8 milyar dolara ulaştı. 11 aylık dönemde ihracatı hızlı artan dallar arasında yüzde 20,6 ile hadde ve döküm makineleri, yüzde 16 ile takım tezgâhları ve pompalar-kompresörler, yüzde 17,6 ile ambalaj makineleri yer alırken, ihracatı gerileyen tek alt-sektör yüzde 9 ile tekstil ve konfeksiyon makineleri oldu. Başlıca dış ticaret pazarlarının tamamında değer bazında artış sağlayan sektörün; Almanya, Rusya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’dan oluşan ilk 7 pazarına satışlarının toplamı yüzde 17 artarak 10 milyar doları aştı.

 

Yüksek faiz ortamında iktisadi faaliyetlerin yavaşladığı ABD, Çin ve Euro bölgesinde sanayi PMI verilerinin Kasım’da 50 puanın altına gerilemesini değerlendiren Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu küresel sanayideki gelişmeleri şöyle yorumladı:

 

Reklam

“Teknolojiye ve küresel ekonomiye yön veren dünyanın en güçlü makine imalatçısı ülkeleri, böyle bir ortamda geçtiğimiz yılın ihracat rakamlarını yakalamayı yeterli bir başarı hedefi olarak belirledi. Yatırım iştahının ve makine siparişlerinin düştüğü bir yılda pazardaki paylarını kaybetmemek onlar için yeterli olacaktı ama bu hedefi, Avrupa’nın lokomotif ülkelerinden Almanya dahi yakalayamadı. Biz ise 2022 tamamında yaptığımız ihracatı 11 aya sığdırdık, makine teçhizat yatırımları azalan Almanya’ya dahi satışlarımızı yüzde 8,8 artırarak 3 milyar doların üzerine taşıdık. Aralık’ı fazladan bir ay gibi çalışacağız ve Cumhuriyetimizin 100. yılını dünyada ihracatını artırabilen birkaç ülkeden biri olarak yeni bir rekorla kapatacağız.”

 

Küresel durgunluğun yoğun şekilde hissedildiği Kasım’da, sektörün uzun bir süre sonra ilk defa aylık bazda daralma yaşamasını değerlendiren Karavelioğlu, “Geçtiğimiz yıl son çeyrekte yüzde 21 gibi sıra dışı bir artışla gerçekleştirdiğimiz 7,2 milyar dolarlık ihracatın bir baz etkisi oluşturması doğaldır. Geçen ay yatay bir seyirle ihracatımızın 2,4 milyar dolarda kalması konusunda bizi, sevk ettiğimiz makine miktarında biraz da birim fiyatlarımızdaki artışa bağlı olarak yaşanmakta olan gerileme düşündürüyor. KG fiyatlarımızın ortalama 6,2 dolardan 7,2 dolara yükseldiği 11 aylık dönemde, geçen yıla göre 250 bin tonluk ihracat kaybımız oldu. Enflasyon ile kur arasındaki farkın rekabet kabiliyetimiz üzerindeki etkisi tüm ihracat dallarımızda göze çarpıyor” dedi.

 

“İthalatı azalmakta olan Avrupa’ya makine ihracatımız artıyor”

Reklam

Ticari canlılığın düştüğü ve büyüme trendinin zayıfladığı Avrupa’da, imalatçı işletmelerin elindeki birikmiş siparişlerin azalmaya başladığını belirten Karavelioğlu, Türkiye’nin makine ihracatının yüzde 60’tan fazlasının gerçekleştiği kıtadaki gelişmeleri şu şekilde yorumladı: “Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre bu yıl ithalatı yüzde 0,7’den fazla daralan Avrupa’ya makine ihracatımızda bir kayıp değil, artış var. Bölgede faiz artırımlarının sonuna geldiğimiz bu dönemde, dünyada enflasyonist baskıyı hafifletecek şekilde enerji ve endüstriyel materyal maliyetlerinin azalmaya başladığını da göz önünde bulundurursak toparlanma zamanlaması konusunda iyimserliğimiz artıyor. Elimizdeki veriler, en geç 2024 ortasında ekonomik canlılığın başlayacağını ve Avrupa’nın toplam ithalatının gelecek yıl sonunda yüzde 2’ye yakın artacağını gösteriyor. Şu sıra, dünyadaki herkes gibi biz de finansal zorluklar karşısında ince bir çizgide yürümek zorundayız ama tünelin sonunda bir ışık görünüyor.”

 

“Türkiye en cazip makine pazarı”

Karavelioğlu 2024’te ikinci çeyrekten itibaren başlaması beklenen yeni sipariş dalgasından Türkiye’nin payına düşeni alabilmesi için sektörün yatırımlarına devam etmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları belirtti:

“Finansmanın pahalandığı bir ortamda, Türkiye’nin teknolojik rekabet gücünü temsil eden sektörlerin kendi haline bırakılamayacağı çok açık. Yeşil sanayi regülasyonlarına hızlı bir şekilde uyum sağlamak ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda dijitalleşebilmek için yatırımlarımıza devam etmek zorundayız. İlgili Bakanlıklarımızın bu konuda yoğun bir çabası ve sektörel kuruluşlarla kapsamlı bir etkileşimi var. Küresel daralmaya rağmen üçüncü çeyrekte yüzde 23,7 büyüyen makine teçhizat yatırımlarının ihracattaki miktarsal kayıplarımızı telafi etmemize olanak sağladığını, aynı dönemde yüzde 13,4 büyüyen makine üretimimizden görebiliyoruz. Rakiplerimizin ve ithalatçıların iştahlarını kabartan bu durum aynı zamanda iç pazarımızı niteliksiz mallardan ve haksız rekabetten korumakta çok daha titiz davranmamız gerektiğine işaret ediyor.”

Reklam

 

“Çin ve Hindistan’ın agresif ticaret politikaları konusunda uyanık olmalıyız”

Üçüncü çeyrekte Türkiye’de makine ve teçhizat yatırımlarının yükselmesinde, yılın ilk yarısında ertelenen yatırım kararlarının etkili olduğunu belirten Karavelioğlu, makine sanayi üretimine yansıyan bu büyüme olumlu olsa da yatırım malları ithalatındaki artışın çok yüksek olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: “Yatırım malları ithalatının yüzde 30’un üzerinde artışla 48 milyar dolara yükseldiği ilk 10 ayda harcanan dövizi aynı hızda geri kazanmak mümkün olmayacak. Küresel PMI verilerinin gerilediği dönemlerde müşterilerin fiyat hassasiyeti daha yüksek olduğundan, TL’deki değer kaybının durağanlaştığı bu ortamda ihracat yapmak daha da zorlaşacak. Özellikle Çin ve Hindistan’ın agresif ticaret politikaları konusunda uyanık olmalıyız. Makine ithalatımızın yılda 1 milyar doları geçtiği 9 ülke vardı, Hindistan’la beraber yakında bu sayı 10’u bulacak. Türkiye’ye bu yıl 12 milyar dolar civarında makine satışı yapan Çin, son dönemde Hindistan’da büyük yatırımlar yapıyor. Bu iki ülke hem yurt dışında hem de yurt içinde bizden pay kapmaya çalışıyor. Yerli sanayimizi bu tip ataklara karşı korumalıyız.”

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Reklam

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Reklam
Devamını oku

Haber

SALİH YALÇIN: IMOW FORKLİFLERİ AVRUPA YAKASI BÖLGE BAYİSİ OLDUK, MÜŞTERİLERİMİZE KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yayınlanma tarihi

-

IMOW marka Forklift markası Avrupa Yakası Bölge Bayisi olarak hizmet veren FTMH Firma Sahibi Salih Yalçın konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu: “IMOW, lityum akülü markalarda son derece önemli bir marka. Biz de IMOW Avrupa Yakası Bölge Bayisi’ni aldık ve hizmete başladık. Türkiye pazarına ilk giren lityum akülü forklift markası IMOW’dur. Lityum akü, bu konuda bir devrimdir. Özellikle 5 saat üzeri çalışanlar için IMOW, çok önemli avantajlar sağlamaktadır sağlık açısından. Yakıt maliyetini çok ciddi düşürmektedir. 5 senede makinenin maliyetini çıkarabiliyor. Uzman Forklift, Avrupa yakasında bir boşluk olduğunu ve bunu benimle değerlendirmek istediklerini söylediler. Ben de kabul ettim. IMOW, Avrupa yakasında tek yetkili bayi olarak hizmet veriyorum. Bu yaşımda onların arasında olmak beni çok mutlu etti. İstanbul Avrupa Yakası’nda Salih Yalçın olarak IMOW’un 1.8 ton 3 teker, 2 ton 4 teker olarak başlıyor. Hemen teslim yapabiliyoruz.

IMOW, YAKITTAKİ TASARRUFTAN 5 YILDA KENDİ PARASINI ÇIKARIYOR

Uzman Forklift, tamamen teknik kökenli bir firma. Burada satış sonrası hizmet veriyorlar. IMOW’un Avrupa Yakası’nda kendi servisleri var. Makine açık olması halinde parametre ayarlarına girilerek birçok servis hizmeti uydu sistemi ile verilebiliyor. Servise gitmeden birçok sorun çözülebiliyor. Çevre dostudur. Sessiz bir çalışma ortamı sunar. Bu makineler 5 saat günlük kullanıyorsa verdikleri parayı 5 yılda yakıttan geri alabilirler. Ekonomiktir. Alan kişiye kazandırır. IMOW markalı makinanızın çalışması halinde çalan kişi bunu çalıştıramaz. Avrupa Yakası bayisi olarak IMOW ile çok önemli işlere imza atacağız.”

 

Reklam
Devamını oku

Haber

Kızıldeniz’de güzergâh değişti, dünya ticaretinin dengesi bozuldu

Yayınlanma tarihi

-

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere yapılan saldırılar nedeni ile Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörler güzergâhı değiştirmek zorunda kaldı. Gemiler artık Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan da Türkiye’ye gelebiliyor. Çin ile Türkiye arasındaki mesafe yeni güzergâh ile birlikte 3 aya kadar uzarken, navlun ve nakliye maliyetleri de 2 katına çıktı. Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Mallar elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

İran destekli Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları nedeniyle Süveyş Kanalı üzerinden taşımacılık yapan armatörlerin tamamı güzergâhı değiştirdi. Artık gemiler Güney Afrika’dan Ümit Burnu’nu dolaşarak Avrupa’ya ve oradan Türkiye’ye gelebiliyor. Yeni rota Çin ile Türkiye arasındaki mesafeyi 3 aya kadar uzatırken, güzergâh değişikliği navlun ve nakliye maliyetlerinin 2 katına çıkmasına sebep oldu. 2023 yılında 25 trilyon dolara ulaşan dünya ticaretinin yüzde 12’sinin, deniz taşımacılığının ise yüzde 30’unun Kızıldeniz’den yapıldığına dikkat çeken Vega Makine A.Ş. Genel Müdürü S.Selim Zengin, “Hattın kapanması dünya ticaretinin dengesini bozdu. ABD ve Çin her ne kadar bölgeye müdahale etmek için askeri güç gönderse de, henüz bir sonuç alınabilmiş değil. Mallarımız elimize ulaşamıyor. Kriz çok büyük” dedi.

 

“Kızıldeniz krizini öngöremedik”

Reklam

Pandemi döneminde sonrası için iç piyasada bir talep patlaması olacağını öngördüklerini ve stokları da ona göre planladıklarını açıklayan S. Selim Zengin, “Ancak Kızıldeniz’de yaşanan süreci öngörme şansımız yoktu. Bu çok konjonktürel ve hızlı gelişen bir durumdu.” dedi. Kızıldeniz’in Avrupa, Asya ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan bir köprü konumunda olduğunu kaydeden S. Selim Zengin, yeni dönemde tren ve uçak taşımacılığının tartışıldığını vurguladı. S. Selim Zengin, sorunun çözümü için Avrupa’ya ulaşan tren yolları ön plana çıkmaya başladı. Ancak onda da teslimat süresi kısalmıyor. Ayrıca maliyet anlamında da oldukça yüksek bir durum ortaya çıkıyor. Acil olan ürünler uçakla getirilmeye çalışılıyor. Fakat uçak navlun fiyatları da çok yüksek. Ayrıca her ürünü uçağa almıyorlar. Mesela kaynak ürünleri içerisinde pil ya da içerisinde sıvı olan bazı ürünler var. Güvenlik nedeniyle uçaklar bu tür ürünleri taşımak istemiyor” dedi.

 

Sadece kaynak ürünleri ticaretinin dünyada 25 milyar dolara ulaştığını, 2030 yılında bu rakamın 35 milyar dolara çıkacağını açıklayan S. Selem Zengin, geçen yıl 4 – 11 Ocak haftası Kızıldeniz’den 200 gemi geçerken, 2024 yılının aynı dönem ve haftasında bu rakamın yüzde 66 düşüş ile 122’ye gerilediğini anımsatarak, bu durumun devam ettiğini belirtti.

 

 

Reklam

 

Devamını oku

Trend olan