Takip Edin

1 Konu 1 Konuk

UÇAN: İŞ GÜVENLİĞİNDE EĞİTİM EN BELİRLEYİCİ NOKTA

Yayınlanma tarihi

-

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rüştü Uçan, iş güvenliğinde 4 yıllık ve lisansüstü akademik eğitimlerin son derece önemli olduğunu ifade ediyor.

Türkiye’de sanayi ve iş dünyasının gelişmesi ile beraber iş ve işçi kazalarına paralel olarak ‘İş güvenliği’ gündem oluşturmaya devam ediyor. Konuyu Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rüştü Uçan ile değerlendirdik.

MESKA (Meslek Hastalıklar ve İş Kazalarını Önleme Vakfı)’nın başkanı oldunuz. İş güvenliği kanunu 2012 yılında çıktı  ve 6 yıla yakın bir yıl geçti. Türkiye’de iş kazalarını önemli derecede aşağıya indirdi değil mi?

Aslında çok süratli bir indirme olmuyor ama eskiden kayıt dışı çok fazla kaza vardı. Şimdi bu tarz kazaların hepsi kayıt altına alınıyor.  Kişiler olayları daha iyi bir şekilde anlamaya başladılar. Eskiye göre daha iyi bir pozisyondayız diyebiliriz.

İŞ GÜVENLİĞİ

DÖRT DÖRTLÜK ELEMANLAR YETİŞECEK

Genel olarak iş güvenliğinin son dönemini anlatır mısınız?

İlk olarak üniversitede verdiğimiz eğitimler ile başlamak istiyorum. Sonra sektörel bazlarda eğitime gitmek lazım. Şimdi iş güvenliği uzman sayısı 140 bin olarak açıklandı. Eleman ihtiyacının büyük bir kısmı karşılanmış. Ama bundan sonra çıkacak olan elemanın daha vasıflı, daha kalifiye olması şeklinde bir dönemece gelmiş bulunmaktayız. Bu döneçte ben MESKA Vakfı Başkanı olarak, vakfımıza göre 2 yıllıkların hemen 4 yıllığa çevrilmesi gerekmektedir. Ve bu 4 yıllığa çevrildiği zaman da bunun içerikleri, laboratuvarları, dersleri, konuları, stajı hepsi ile sektörün ihtiyacını karşılayabilecek dört dörtlük bir eleman haline getirilmesi gerekir. Biz, Üsküdar Üniversitesi olarak bunu sağladık. Yani Üsküdar Üniversitesi’nde ders içeriklerimizle laboratuvarımızla, hepsiyle bunu sağladık. Türkiyeye örnek olabilecek bir kuruluş oluşturduk. Bu alanda ilk üniversitelerden birtanesiyiz. İlk 4 yıllık açanlardanız. Bu konuda bayağı bir yol aldık. Bizim aldığımız bu yolu model haline getirelim diğer 2 yıllıkları da 4 yıla çevirerek bu kalitenin şekline getirelim ve Türkiye’nin ihtiyacı olan İSG uzmanını yetiştirelim.

PROFESÖRLÜK YOLUNUN AÇILMASI GEREKİYOR

Peki neden 2 yıllığı tercih etmiyorsunuz?

Öncelikle çok düşük puanlar ile geliyorlar. İkinci olarak da zaten 2 yıl diyorsunuz. 2 yılın bir dönemi belki de 1.5 dönemi genel dersler ile geçiyor. Yani ders sayısı çok çok az kalıyor. Onun için 4 yılda bütün ihtiyacı olan dersleri ve stajları vermemiz gerekiyor. Burada üzüntü verici bir olay var: İstanbul Üniversitesi, 4 yıllık uzaktan eğitim açıyor, öğrenci sayısı çok fazla ve İSGDER’lerin eğitimini uzaktan eğitim ile verimli bir şekilde veremezsiniz. İş sağlığı diyoruz. Riskli ortamlarda çalışmayı öğretmemiz lazım. Bunların uzaktan olması mümkün değil. Mühendislik nasıl uzaktan eğitim ile olmuyorsa, tıp nasıl uzaktan eğitim ile olmuyorsa İSG’nin de uzaktan eğitim ile olması mümkün değil. Öğrencinin staj yapması lazım, proje geliştirmesi lazım. Bunların hiçbiri mümkün olmuyor. İş güvenliği uzmanı yetiştiren 83 tane üniversite var, 2 yıllık meslek yüksek okulu var,  10 tane 4 yıllık var, lisans üstü eğitimler var, doktoralar var. Şimdi bu kadar geniş 140 bin kişinin olduğu bir dal diyoruz. Ve burada doçentlik için gerekli alt yapı yok. Ben makine mühendisiyim, doktora yapmışım. Çeşitli yerlerde doktora yapmış arkadaşlar var. Biz hiçbir şekilde doçent olamıyoruz. Çünkü doçentlik kriteleri bu yapıya uygun değil. Türkiye’de iş güvenliğinde bilgi birikimi olsun istiyorsak bunun doçentlik, profesörlük yolunun açılması gerekli. Bu da çözülmesi gereken en büyük sorunlardan birtanesi.

TEZLERİMİZLE KATKI SUNACAĞIZ

Taşıma kaldırma üniteleri grubunun en büyük sorununlarından birisi de operatör sorunu. Üsküdar üniversitesi olarak bu konuda neler yapacakasınız?

İş güvenliği bugüne kadar genelden gitti. Şimdi detaylara girmemiz lazım. Bu detaylara girerken yüksekte çalışma gibi konularda bir ihtiyacınız varsa bu konuda beraber çalışıp eğitimleri detaylandırabiliriz. Daha sonrasından bunları ilgili yerlere iletebiliriz. Bu tür desteklerimiz olur. Bir de yurtdışındaki projelerde birlikte hareket edilebilir. Bizim bunları detaylandırmamız lazım, ancak böyle başarılı olabiliriz. Biz burada tezler yaptırıyoruz. Konu bulmakta zorluk çekiyoruz. Ama sizin bir üreticinizin bir sorunu olduğunda biz burada öğrencilerimiz ile birlikte bu sorunu çözmeye yardım edebiliriz. Böylelikle hem yapılan tez işe yarar hem de sektörün bir problemi çözümlenmiş olur. Bir tez neden boşa gitsin, biz de faydalı olmak için uğraşıyoruz.

DOĞRU YAPIYI KURARSAK İŞ KAZALARI AZALIR

Bu birliktelik iş kazalarını ne kadar önler?

Biz çalışmalarımızı bakanlıklara birebir sunuyoruz, sunacağız da… Bu ay sonunda mesela 3 günlük bir çalıştay var. Bizleri çağırdılar oraya da gideceğiz. Biz, memnuniyet ile her projeye katılmak istiyoruz. Çünkü işin dışında olursan o iş için fikir veremezsin. Bu noktada sektörün de bize gelmesi lazım. Benim şu makinamda şöyle bir sorun var, bunu nasıl yapalım? Gerekirse projelerde yardımcı olurum veya tamir ederken şöyle bir sıkıntı var… Bunun çözümü belki bir defada bulunamayabilir. Ama üzerine düşünülmesi lazım. Bilgi ve birliktelik olursa iş kazaları da azalır. Yeter ki doğru yapıyı kuralım.

MESKA’DA BİR DİZİ ETKİNLİKLER GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

MESKA Vakfı’ndan bahseder misiniz?

MESKA Vakfı, 1998’de kuruldu. Biz bu vakfın yönetimine geldik. Buradaki amacımız sivil toplum kuruluşu olarak da bu işin içerisinde olmak. İsanları aydınlatmak. İlerleyen zamanlarda öğrenci bursları vermek isyioruz. Biz böyle bir yola çıktık. 4 ay oldu ben başkan olalı. Çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlk etapda bir konu bir konuk olarak Üsküdar Üniversitesi İSGDER ile bir çalışmamız var. Bu tarz bir sürü etkinliğimiz olacak.

 

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Konu 1 Konuk

Sağlık Bakım Tırı’ndan Özel Proje

Yayınlanma tarihi

-

Devamını oku

1 Konu 1 Konuk

Arkın Akbay’dan Dikkat Çeken Açıklama

Yayınlanma tarihi

-

Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay:“Yenilenebilir Enerjiye Olan İhtiyaç Daha da Artacak”

Yenilenebilir enerji sektörünün ilk yarı yılını değerlendiren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Ülkemizde enerji tüketimi Temmuz ayı sonunda geçtiğimiz yıla göre %7 arttı. Ekonomik canlanma ve iklim değişikliğine dayalı olan artış, yenilenebilir enerjiye yönelik ihtiyacı giderek artırıyor.” dedi. Akbay, 2035’e kadar rüzgar ve güneş enerjisinin toplam enerji üretimindeki payının önemli ölçüde artmasını beklediklerini de sözlerine ekledi. 

Türkiye’nin her bölgesindeki yenilenebilir enerji yatırımlarıyla dikkat çeken Eksim Enerji’nin CEO’su Arkın Akbay enerji sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. 2024 yılının ilk yedi ayında Türkiye’nin kurulu enerji gücünün 111 bin megavatı aştığını kaydeden Akbay, “Bu kurulu gücün %13’ünü güneş enerjisi, %11’ini ise rüzgar enerjisi santralleri oluşturdu. Ülkemizde ekonomik aktivitenin güçlü seyri, iklimin etkisi ve elektrikli şarj istasyonlarının elektrikli araçlarla eş zamanlı yaygınlaşmasıyla birlikte, enerji tüketimi Temmuz ayı sonunda geçen yıla göre %7 oranında artış gösterdi.” dedi.

Yatırımlar 10 yıl içinde 4 kat artacak

Akbay özellikle 2026 ve sonrasında enerji depolama ile bütünleşik yenilenebilir enerji üretim tesislerinin devreye girmesiyle sektörde yeni bir dönemin başlayacağını da belirterek, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2035 Ulusal Enerji Planı’na göre, güneş enerjisi santral yatırımlarının 53 GW seviyesine ulaşması hedefleniyor. Şu anki 16 GW’a yaklaşan kurulu güneş enerjisi santralinin, 10 yıl içinde yaklaşık üç katına çıkması planlanıyor. Rüzgar santrallerinde ise hedef 12 GW’dan 30 GW’a yükselmek. Düzenlemelerin diyalog içinde geliştirildiği, izin ve ruhsat süreçlerinin, ekosistemin ve tüketici talebinin ekonomik ve dengeli ilerletilmesinin, ilaveten yatırım teşviklerinin öneminin arttığı bir dönemdeyiz. Bu dönemde projelerin, finansman kaynaklarına ulaşabilme kabiliyeti öne çıkacak. Finansal yapısı güçlü ve yetkin takımlara sahip yenilenebilir enerji şirketlerinin, tahsis edilen elektrik enerjisi kapasitelerini hızla ekonomiye kazandırdığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir enerji kömürü geçecek

Küresel pazarları da değerlendiren Akbay, 2025 yılında enerji talebinin son yirmi yılın en yüksek seviyelerine ulaşmasının beklendiğini kaydederek; “Isınma, taşımacılık ve sanayide elektrifikasyona dayalı hızlı bir enerji artışı var. Bu durum güçlü ekonomik büyüme, artan sıcak ve soğuk hava dalgaları, veri merkezleri, elektrikli araçlar ile ısı pompaları temelindeki yüksek talepten kaynaklanıyor. Ayrıca 2024-2025 itibarıyla küresel olarak yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik miktarının, kömürle üretilen elektrik miktarını geçeceği netleşmiş durumda. Bunun yanı sıra yenilenebilir kaynakların küresel elektrik arzındaki payının, aynı dönemde devreye girecek üretim tesisleri ile %30’dan %35’e çıkması bekleniyor.” dedi.

Yapay zeka yenilenebilir enerjinin geleceğine yön verecek

IEA’nın (Uluslararası Enerji Ajansı) verilerine göre yapay zeka algoritmalarının devreye girmesiyle birlikte veri merkezlerinin elektrik talebi önemli bir konu haline geldi. Yapay zeka ve veri analitiğinin farklı alanlarda giderek daha fazla kullanılması, veri merkezlerinin enerji tüketimindeki artışla ilgili belirsizlikleri artırıyor. Bu belirsizlikler arasında dağıtım hızının, yapay zekanın potansiyelinin ve enerji verimliliği iyileştirmelerinin etkileri bulunuyor. Yapay zekanın yenilenebilir enerji sektöründeki rolünü vurgulayan Arkın Akbay; veri ve iletişim sektörünün elektrik üretim ve tüketim verilerinin daha iyi toplanması, işlenmesi,  geçmiş ile mevcut eğilimlerin doğru bir şekilde analiz edilmesi, gelecekteki eğilimlerin daha iyi tahmin edilmesi ve verimsiz yatırımların önüne geçilmesi için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Akbay, “Yapay zekânın derin öğrenme kapasitesini kullanarak, yenilenebilir enerji üretimini ve bakım işlemlerini geliştirip, ekonomik ve sürekli elektrik enerjisi sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.

“Çevreye ve toplum yaşamına saygılı çözümler sunuyoruz”

Eksim Enerji’nin Sakarya’nın Geyve ilçesinde yer alan kurulu rüzgar enerjisi santralinde ise 3 rüzgar türbini daha Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın kabulü ile ticari işletmeye geçiş sağladı. Böylece şirketin kurulu gücü 487,6 MW’a yükselmiş oldu. 80 Milyon Euro’luk bir kapasite artışına ilişkin bu proje kapsamında, yılsonuna kadar 11 türbinin daha devreye alınması hedefleniyor. Önümüzdeki dönemde Eksim Enerji’nin kapasite kullanımını artıran ve karbon salımını azaltarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini geriye döndürmeye imkân sağlayan yatırımlarının devam edeceği ifade edildi.

Elektrik enerjisinin ekonomik temini için çalışıyor

Enerji talebindeki artış ve yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki artan payının, hedeflenen dönüşüme hız kattığını ifade eden Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, “Enerji sektörünü yeniden şekillendiren bu değişiklikler hedeflerimizle uyumlu biçimde gelişmeye devam ediyor. Yeni teknolojiler sayesinde, mevcut tesislerimizde üretim verimliliğini artırmakla kalmayıp, sürdürülebilir enerji üretiminde yenilikçi çözümler geliştirme ve uygulamada proaktif bir tutum sergiliyoruz. Eksim Enerji, tahmin algoritmaları ve iş süreçlerinde üretken yapay zeka uygulamaları ile üretim ve tüketim modellemesine yönelik yatırımlarını sürdürüyor. Bu sayede doğru teknoloji seçimi ile yüksek kapasite kullanımına elverişli coğrafi bölgelerde, ekonomik elektrik enerjisinin teminine odaklanmaya devam ediyor. Sektörün geleceğini şekillendiren bu yeniliklere liderlik etmeyi, sadece bir hedef olarak değil, aynı zamanda doğaya ve topluma karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını oku

1 Konu 1 Konuk

EYÜP LOJİSTİKTEN 40 ARAÇLIK AVRUPA FİLOSU

Yayınlanma tarihi

-

EYÜP LOJİSTİKTEN 40 ARAÇLIK AVRUPA FİLOSU

Türkiye’nin köklü lojistik şirketlerinden Eyüp Lojistik, Avrupa ülkelerine 3 günde teslim sloganıyla başlattığı yeni hizmeti için 40 adet FIAT Ducato aracı filosuna kattı.

Küresel ekonomik durgunluğun konuşulduğu ve kriz beklentilerinin arttığı bir dönemde, lojistik sektörünün geleceğine inanan Eyüp Lojistik, bu inancını önemli bir yatırımla gösterdi. Türkiye’nin köklü lojistik şirketlerinden biri olan Gaziantep merkezli Eyüp Lojistik,2024 yılına önemli bir yatırımla başladı. Avrupa ülkelerine 3 günde teslim sloganıyla yeni bir lojistik paketini müşterilerine duyuran şirket, bu operasyonlarda kullanmak üzere 40 adet FIAT Ducato aracı filosuna kattı.

“GURUR DUYUYORUZ”

Araç teslim töreninde konuşan Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, “Lojistik sektörünün geleceğine inanıyor ve bu yenilikçi lojistik paketimizle Türk şirketlerinin Avrupa’daki rekabet yarışına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Devamını oku

Trend olan