Takip Edin

Tedarik Zinciri

SOLİDLAS ile İthal Kaliteyi Ucuza Alın

Yayınlanma tarihi

-

Yurtiçinde üretilmediği için dışa bağımlı olunan dolgu forklift lastiklerinde, tüketici ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayabilecek yüksek kaliteye sahip ürünleri, makul fiyatlarla Türk tüketicisinin kullanımına sunarak yerli piyasanın büyüyüp gelişmesinde öncü firmalardan biri olan SOLİDLAS Otomotiv ve Dış Ticaret Ltd. Şti. pandeminin olumsuz koşullarına rağmen müşterilerinin çözüm ortağı olmaya devam etti. Firma Sahibi M.Refik Aydın, okuyucularımız için SOLİDLAS’ı anlattı.

Kısaca kendinizden ve firmanızın kuruluş sürecinden bahseder misiniz?

1997 Yılından bu yana lastik sektörünün içinde yer almaktayım. Yaklaşık 15 yıl Brisa’da saha satış, toptan kanal yöneticiliği, 3.5 yıl da AKO da bölge müdürlüğü görevlerinde bulundum. Mühendis kökenli olmam ve uzun yıllar boyunca edindiğim tecrübeler münasebetiyle lastik teknolojisi konusunda bilgi sahibiyim. Saha tecrübelerinden gözlemlediğim kadarıyla özellikle forklift lastiklerinde önemli bir boşluk olduğunun farkındalığıyla kendi işimi kurma motivasyonum oluştuğunda endüstriyel segmentte faaliyet gösterecek bir yapı kurguladım. Solidlas’ın misyonu, Yurtiçinde üretilmediği için dışa bağımlı olduğumuz dolgu forklift lastiklerinde, tüketici ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayabilecek yüksek kaliteye sahip ürünleri, makul fiyatlarla Türk tüketicisinin kullanımına sunabilmektir.

Firma olarak verdiğiniz hizmetler ve ürün yelpazeniz hakkında bilgi verir misiniz?

Yaptığım, detaylı araştırmalar sonucunda, lastik üretimi konusunda 35 yılı aşkın tecrübeye sahip olan AMW firması ile iş ortaklığı yapılmasına karar verdim. AMW firmasının vizyonu ile ortak paydalar olduğunun anlaşılmasından  sonra distribütörlük anlaşması imzaladık. SOLI-MAX ve SOLTRAC markalı Dolgu Forklift Lastiklerinin Türkiye’deki tek yetkili satıcısı SOLIDLAS OTOMOTİV’dir. Siyah ve iz yapmayan dolgu lastiklerinde, Standart, Premium ve Extrapremium olmak üzere 3 farklı ürün çeşidi ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına tam olarak yanıt vermeyi amaçlıyoruz. Ayrıca yine Sri Lanka menşeili ATire firmasından Runner Solid ve Achiever markalı lastikleri hem siyah hem de iz yapmayan çeşitleri ürün yelpazemize kattık. Havalı forklift lastiklerinde de kendi ithalatımız olan Greckster markası ve Billas markası ile müşterilerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Ürün çeşitliliğimizin yanı sıra, atelyemizde bulunan presleme makinamız ile iş yerimize gelen müşterilerimize, mobil servis aracımızla da müşterilerimiz nerede ihtiytaç duyuyorlarsa orada presleme hizmeti veriyoruz. Diş açma hizmetimiz sayesinde, tüketicilerin satın almış oldukları lastiklerden en fazla verimi almalarını sağlıyoruz. Ayrıca hizmet verdiğimiz filo müşterilerimizin makinalarının jantlarından stoklarımızda bulunduruyoruz. Böylelikle lastik talebi olduğu anda, lastiği atölyemizde janta takarak gönderiyor ve kullanıcının ciddi bir zaman tasarrufu yapmasına katkı sağlamış oluyoruz.

Sektörünüzün genel anlamda güncel ve gelecekteki durumu ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

Endüstriyel lastik sektörü her geçen gün büyümektedir. Son yıllarda havalı lastik kullanımından dolgu lastik kullanımına doğru bir geçiş olmaktadır. Ayrıca özellikle gıda ve ilaç sektörü gibi bazı sektörlerde zorunlu olmakla birlikte, fabrika içi zemini epoksi olan birçok üretim tesisinde de iz yapmayan dolgu lastik kullanımı yaygınlaşmaktadır. Birkaç yerli üretici dolgu lastik üretmeye başlamış ya da başlamak üzere çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca sektöre her geçen gün yeni ithalatçılar katılmaktadır. Lastik tedarikçisinin artması hem ürün ve hizmet kalitesinde hem de fiyatta rekabetin artmasına neden olacaktır.

Müşterilerinizin sizi tercih etme sebepleri nelerdir?

Misyon edindiğimiz yüksek kaliteye sahip ürünleri daha makul fiyatlarla tüketicilere sunuyoruz. Her ihtiyaca yönelik sunduğumuz geniş ürün yelpazesi ve yüksek stok seviyemizle tüketicilerin ihtiyaç duydukları her ürünü bizden tedarik edebilmeleri bizi rekabette bir adım öne çıkartıyor. Ayrıca mobil servis aracımız ile lastik değişimlerini kullanıcıların tesislerinde yaparak, lastik değişimi için geçen zamanı en aza indiriyoruz. Böylelikle kullanıcıların verimliliklerine katkı sağladığımız için tercih sebebi oluyoruz.

Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların sektörünüze olan yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir ithalatçı olarak döviz kurlarını çok yakından takip etmek durumundayız. Döviz kurlarının sürekli dalgalı bir grafik sergilemesi ciddi anlamda kayıplara uğramamıza neden olmaktadır. Ayrıca döviz kurlarının hızlı yükseldiği dönemlerde insanlarda endişeye yol açmakta ve piyasanın yavaşlamasına neden olmaktadır. Ayrıca ürün fiyatlarının sürekli yükselmesinden dolayı, Tüketiciler günü kurtarmak adına ucuz ürünlere yönelmektedir. Küçük fir fiyat farkı ödeyerek kaliteli ürün almak yerine ucuz ürünü tercih eden tüketiciler ise lastik performanslarında ciddi kayıplara uğramaktadırlar.

Pandemi sürecini değerlendirir misiniz? Pandemiyle  mücadelede nasıl bir strateji izlediniz?

Pandeminin başlangıcında herkes gibi biz de tedirginlik yaşadık. Zamanla hijyen kurallarına tüm ekibin uymasını sağlayarak hız kesmeden çalışan sanayi ve perakende sektörlerine destek olmayı sürdürdük. Tüm dünyada olduğu gibi, Sri Lanka ve Hindistan’da da pandemi kaynaklı kısıtlamalar nedeniyle lastik üretiminin sekteye uğramasına ve dolayısıyla lastik tedarikinde aksamaya neden oldu. Üretimin azalmasına ek olarak uluslararası deniz nakliyesinde yaşanan fiyat artışları ve konteyner bulunurluğunda yaşanan problemler, ürünlerin istenilen zamanda elimize ulaşmamasına sebep oldu. Bu süreçte ciddi anlamda stok problemleri yaşadık. Bu dönemde gerek hammadde fiyatlarındaki artışlar, gerek kısıtlamalar ve hastalığa yakalanan çalışanlar nedeniyle kapasitelerinin altında çalışmak zorunda kalan tesislerden kaynaklı ürün fiyatlarında ciddi fiyat artışlarına neden olmuştur. Bunun üzerine nakliye fiyatlarının 1.5 yıl öncesine göre 10-12 katına çıkması ürünlerin maliyetlerinde ciddi artışlar sonucunu doğurmuştur. Tüm olumsuzluklara rağmen stok miktarımızı arttırdık. Tüketicilerimizin tüm ihtiyaçlarına yanıt vermeye devam ediyoruz. Son olarak, yaşanan tüm olumsuzlukların bir an önce sona ermesini ve eski güzel günlere bir an dönebilmeyi temenni ediyorum.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tedarik Zinciri

Tek Lastik Tedarikçisi Continental

Yayınlanma tarihi

-

Oto tuning uzmanı Brabus, 1.000 beygir gücündeki ilk süper otomobili için Continental güvenlik ve performansına güveniyor. Brabus ROCKET 1000 “1 of 25” ve Brabus 930 modellerine sadece yüksek performanslı SportContact 7 lastikleri kullanılıyor. 

 

Almanya Bottrop merkezli tuning şirketi Brabus, iki yeni süper otomobilinde Continental SportContact 7 lastiklerini kullanacak. Brabus 930 gibi şimdiye kadar tuning yapılan en güçlü araç olan 1.000 hp Brabus ROCKET 1000 “1 of 25” süper otomobil de performans ve güvenliği en iyi şekilde birleştiren yüksek performanslı lastiklerle fabrikadan çıkacak. Bu lastikler, spor araç sürücülerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Continental ve Brabus lastik uzmanları, tuning ürünleriyle güvenli ve spor bir sürüş için 25 yılı aşkın süredir işbirliği yapıyor. Brabus Supercar’ın iki modelinde kullanılacak SportContact 7, tuning ve orijinal ekipman sektörünün onayını alarak şimdiden kalitesini kanıtladı. Yüksek performans lastiği, bağımsız testlerde de dikkatleri üzerine çekti: SportContact 7, “örnek” derecesiyle 2024 Nisan ayında Alman Auto Bild sportscars dergisi tarafından spor sürüş testinin galibi seçildi.

 

Güç, performans ve güvenliğin mükemmel birleşimi

Brabus ROCKET 1000 “1 of 25”, Mercedes-AMG GT 63 S E Performance modelinden modifiye edildi. 0’dan 100 km/s hıza sadece 2,6 saniyede ulaşan süper otomobilin 1.820 Nm maksimum torka sahip V8 biturbo motoru, şanzıman sistemini korumak için elektronik olarak 1.620 Nm ile sınırlandırıldı. Bu sayede süper otomobil, elektronik olarak 316 km/s ile sınırlı bir azami hıza ulaşıyor. SportContact 7, ön aksta 275/35 ZR 21, arka aksta 335/25 ZR 22 ebadında lastiklere aktardığı muazzam güçle performans ve güvenliği mükemmel bir şekilde bir araya getiriyor. Bu lastikler, yeni Brabus Monoblock P için özel olarak geliştirilen, merkezi kilitleme özelliğine sahip jantlara monte ediliyor.

 

SportContact 7 yüksek teknolojili jantların tarzına tam uyum sağladı

Yeni Brabus 930 ise Mercedes-AMG S 63 E Performance modelinden modifiye edildi. 0’dan 100 km/s hıza 3,2 saniyede ulaşan araç, elektronik olarak 290 km/s azami hız ile sınırlandırıldı. 22 inç Brabus Monoblok ZM “Platinum Edition” jantlar ilk olarak bu yeni süper spor otomobilde kullanıldı. Ön aksta 265/35 ZR 22, arka aksta ise 295/30 ZR 22 ebadında SportContact 7 yer aldı. Bu lastikler, CNC işleme süreci ile üretilen yüksek teknolojili jantların yeni tarzına tam uyum sağlıyor.

 

Devamını oku

Tedarik Zinciri

Türkiye’nin en çok Ar-Ge Yapan Firması;Petlas

Yayınlanma tarihi

-

AKO Grup bünyesinde faaliyet gösteren Petlas, 2023 yılında gerçekleştirdiği 331 projeyle Türkiye’nin en çok Ar-Ge projesi üreten firmaları arasında dördüncü sırada yer aldı.

Turkishtime tarafından bu yıl 11’ncisi açıklanan ve Türkiye’nin en çok araştırma geliştirme projesi geliştiren firmaların listelendiği Türkiye Ar-Ge 250 Araştırması’nda sonuçlar belli oldu. AKO Grup tarafından satın alındığı 2005 yılından bu yana 750 milyon doların üstünde yatırım gerçekleştiren Petlas, ‘Ar-Ge Proje İlk 100’ kategorisinde 4’üncü sırada yer alarak lastik sektörünün Ar-Ge şampiyonu oldu. Listede en çok Ar-Ge projesi gerçekleştiren ilk lastik şirketi olan Petlas, Ar-Ge harcamaları sıralamasında ise yıllık 108 milyon 618 bin TL’lik yatırımlarıyla 77’nci sırada yer aldı.

 

“Ar-Ge’de dışa bağımlılığı ortadan kaldırıyoruz” 

 

Sıralamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Petlas Genel Müdürü Hakan Yalnız, “Petlas olarak, 2010 yılında kurduğumuz Ar-Ge laboratuvarıyla alanımızda önemli çalışmalara imza atıyoruz. Geçtiğimiz son 1 yılda 331 Ar-Ge projesi gerçekleştirdik. Her geçen gün büyüyen Petlas, son dönemde geldiği noktayı büyük bir titizlikle yürüttüğü Ar-Ge faaliyetlerine borçlu. Petlas’ın yürüttüğü tasarım, test ve doğrulama süreçleri Ar-Ge faaliyetlerinin temelini oluşturuyor. Türkiye’de ilk ve tek olan uluslararası akreditasyona sahip lastik deney laboratuvarımız ve lastik test pistimiz ile Ar-Ge’de dışa bağımlılığımızı azaltıyoruz. Bu yatırımları, teknolojik imkanlar ve nitelikli insan gücü ile birleştirerek öngördüğümüz hedefler doğrultusunda büyümeye, gelişmeye ve artı değer üretmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

 

 

Devamını oku

Tedarik Zinciri

“Limak Çimento Türkiye’nin İnşaat Yıkıntı Atıkları içeren ilk çimentosunu üretti

Yayınlanma tarihi

-

 

Limak Çimento AR-GE Merkezi LCTO tarafından sürdürülen çalışmalar Türkiye’de bir ilkle daha sonuçlandı. “İnşaat Yıkıntı Atıkları” bir çimento hammaddesine geri dönüştürülerek daha düşük karbon emisyonlu beton ve çimento üretimi başarıyla gerçekleştirildi.

LCTO, daha önce de Türkiye’de ilk kez dip külünü çimento katkısı olarak değerlendirerek Avrupa Teknik Onay (ETA) belgesi almaya hak kazanmıştı.

Çimento sektörünün öncü firmalarından Limak Çimento, kentsel dönüşüm ve deprem sonrası ortaya çıkan “İnşaat Yıkıntı Atıkları”nın (İYA) bertarafına yönelik geliştirdiği proje ile döngüsel ekonomi için önemli bir adım attı. Limak Çimento Ar-Ge Merkezi LCTO’nun 2018 yılından bu yana sürdürdüğü ürün geliştirme çalışmalarının sonuçlanmasının ardından üretim için düğmeye basıldı. Hatay’daki ayrıştırma tesisinde ayrıştırılan atıklar üretimde kullanılmak üzere çimentoda katkıya dönüştürülmeye başlandı. İnşaat ve yıkıntı atıklarının çimento üretiminde kullanılabilirliğinin gösterimi açısından stratejik önemi çok yüksek olan bu proje, Limak Çimento’nun sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, alternatif hammadde kullanım ve inovasyon konusundaki odağını bir kez daha ortaya koydu.

Atıkların Dönüşümü

Dönüşüm sürecinde, Hatay’da yer alan ayrıştırma tesisinde plastik, demir, ahşap gibi unsurlardan arındırılan inşaat atıklarının işlendikten sonra bir ara ürün olarak çimento üretiminde kullanımı gerçekleşti. Devamında TS EN standardının* gereklerine uygun üretim için LCTO’ da geliştirilen endüstriyel iyileştirmeler sayesinde klinker oranını azaltan ara ürün, yeşil dönüşüm stratejileriyle ile uyumlu, düşük karbonlu çimentolarda kullanılabilecektir

Türkiye’de ilk kez yapılan endüstriyel ölçekli bu üretim, deprem bölgesinde yer alması ve stratejik önemi nedeniyle Limak Çimento’nun Kilis fabrikasında gerçekleştirildi. Söz konusu proje sonuçlarının yön vereceği yeni Ar-Ge çalışmaları ile klinker ikame oranlarının daha yüksek seviyelere kalıcı olarak çıkarılması hedeflenmektedir.

Kaynakların Verimli Kullanımında Dönüm Noktası

Günümüzde servis ömrünü tamamlamış yapıların yıkıntı atıkları hafriyat atığı olarak toplanarak çoğunlukla herhangi bir seçici ayırma işlemine maruz bırakılmadan dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır. İYA’nın yapı malzemelerinde değerlendirilmesi ile kaynakların verimli kullanımına katkı sağlanacak, servis ömrünü tamamlamış olan ürünler iyileştirilerek yeniden kullanıma hazır hale getirilecektir.

İnşaat ve yıkıntı atıklarının sadece beton karışımlarında geri dönüşüm agregası olarak değil, aynı zamanda çimento üretiminde alternatif mineral katkı olarak da kullanılabilmesinin yolunun açıldığını belirten Limak Çimento CTO’su Ebru Sipahioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Ar-Ge çalışmalarımızda İYA’yı sadece hazır beton ve çimento ile ilgili projelerde değil. Türkiye’de ilk üreticisi olduğumuz 3 boyutlu yazıcı harçlarında da kullanıyoruz.”

Limak Çimento olarak Türk çimento sektöründe bir ilki daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, düşük karbonlu çimento üretiminde kullanılan geleneksel hammaddelerin sınırlı olduğunu, bu sebeple bilim temelli ve kolektif bir çalışma sonucunda üretim aşamasına taşınan bu Ar-Ge çalışmasının çok kıymetli olduğunu kaydetti.

Ülkeler bazında incelendiğinde bertaraf bedeliyle geri dönüşüm oranlarının lineer olduğunu belirten Kocakerim konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle sürdürdü: “Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi yüksek bertaraf oranlarına erişebilmemiz ve derin bilimle yakaladığımız bu başarıyı ekonomik çıktıya çevirmemiz ancak mevzuat ve düzenlemelerimizin de bilimsel dayanaklı çıktılarla hizalanmasıyla mümkün. Bu sebeple, ülkemizde Ulusal Yıkıntı Atıkları Eylem Planı oluşturulması, seçici yıkım kılavuzu hazırlanması ve yıkım müteahhitlerine yönelik eğitim ve sertifika programları düzenlenmesi son derece önem arz ediyor.”

Törende Hatay Valiliği adına konuşan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Oğuz Alibekiroğlu ise başta Hatay olmak üzere, deprem bölgesinin yeniden ihyasında yıkıntıların ortadan kaldırılması kadar yeniden ekonomiye kazandırılıp kullanılmasının büyük önem taşıdığının altını çizdi. Alibekiroğlu, Hatay Valiliği ve Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nün ortak girişimleri olan DOĞAKA’nın sahadaki yoğun çabasıyla Hatay’da hayata geçirilen ayrıştırma tesisinde kullanıma hazır hale getirilen yıkıntı atıklarının, Limak Çimento eliyle şehirlerin yeniden inşasında kullanılacak ürüne dönüşmesini de memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Devamını oku

Trend olan