Takip Edin

Haber

SAHİM-SEN’DEN GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVI DEĞERLENDİRMESİ:‘’UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ  SINAVI HER YÖNÜYLE SAKAT YAPILMIŞ, BU SINAVIN İPTALİ GEREKİYOR!’’

Yayınlanma tarihi

-

Sağlık Bakanlığı 20 Mayıs’ta Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı yaptı. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı’nda birçok soruda sistematik, maddi, rastlantısal hatalar tespit edildi. Bu hatalar hak kayıplarını da beraberinde getirdi. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Unvan değişikliği için sınav yapılması gerekmiyor. Her yönüyle sakat yapılmış bu sınavın iptali gerekiyor. Lisans ve önlisans mezunlarına sınavsız adil bir sistem oluşturulmalıdır. Yıllar yılı birikmeyi önleyip, herkese emeklerin karşılığı olan unvanlar verilmelidir.”dedi.

 

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı Sağlık Bakanlığı tarafından 20 Mayıs’ta yapıldı. Sınavda birçok soruda sistematik, maddi, rastlantısal hatalar tespit edildi. Bu hatalar hak kayıplarını da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Her üç yılda bir yapılan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı, Sağlık Bakanlığı tarafından  her dönem başka bir üniversitede ve belirsiz standart ölçüleriyle yapılmaktadır. Bu belirsizlik ve değişiklikleri özetleyecek olursak, 2017 yılında sınav MEB tarafından yapılmış, dört seçenekli cevap tercih edilmiştir. 15 ortak alan sorusu ve 35 branş sorusuyla adayların mesleki unvan bilgisinin yeterince ölçülemeyeceği bir yöntem tercih edilmiştir. Açılan kontenjan sayısı ise sadece çok düşük miktarlarda belirlenmiştir. 2020 yılında sınav yapma görevi Anadolu Üniversitesi’ne verilerek 50 branş sorusu ile karşımıza çıkmış bu sefer ne oldu ise kontenjan sayısı bir miktar artırılmıştır. Lakin yüksek puanlar alıp halihazırda birçok ilde boş kontenjan olduğu halde ek  yerleştirme işlemi de kısıtlı miktarda yapılmıştır 2023 yılında sınav yapma görevi bu kez Ankara Üniversitesi’ne verilerek 5 seçenekli 15 ortak alan sorusu 35 branş sorusuna dönülerek kontenjanlar ise düşürülmüştür. Her dönem başka bir üniversiteye belirsiz ve standardı olmayan sınavlar yaptırılarak başka başka mağduriyetlere sebep olunmuştur. Çoğu branşlarda yüksek lisans yapmış personellere baştan sona ölçüsüz olarak hazırlanan bu sınavda, Ankara Üniversitesi herhangi bir kaynak paylaşmamıştır. Bu alanda tek kaynak olan temel kitaplar  dışında üniversitenin kendi notlarından sorular hazırlayarak, Ankara Üniversitesi’nden mezun olmayanların ve henüz bu unvana haiz olmayanların, hatta sahada bu görevi icra edenlerin bile yapamayacağı tecrübe sorularını sorarak, bu alanda çalışmayan adayları dışlayıp, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde kendi üniversitelerinden mezun olanlara açık ara avantaj sağlayarak bu branşı yapmak için Sağlık Bakanlığı onaylı diploması olan çoğu unvanda emekler heba edilmiştir.” dedi.

UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN SINAV YAPILMASI GEREKMİYOR

Sağlık Bakanlığı’nın bu sınav için belirleyeceği kriterlerin belli bir usul esaslar gerektiğini vurgulayan SAHİM-SEN Başkanı Akarken, “Bir dönem 35, bir dönem 50 branş sorusu sorulmamalıdır. Bir dönem 4 şıklı bir dönem 5 şıklı sınav yapmamalıdır.  Hatta Unvan Değişikliği için herhangi bir sınav da yapılması gerekmemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı vb. bir çok kurum tarafından sınavsız unvan değişikliği yapılmakta iken, her türlü zor şartlarda gece gündüz, tatil, bayram, afet ayrımı yapmadan 24 saat usulüne göre çalışırken bin bir zahmetle okul okuyan sağlık kurum çalışanları mağdur edilmemelidir. İlla ki bir seçme yapılmak isteniyorsa, unvan değiştirmek isteyen adayların seçiminde belirlenecek bir kontenjan ölçüsünde mezuniyet yılı ya da hizmet puanı esas alınabilir. Her yıl ataması gerçekleştirilerek elemek için değil, seçmek için adil bir sistem oluşturulabilir. Görevde yükselme sınavına gelince de bu sınava girenlerin çoğu yardımcı hizmetler sınıfındadır. Seçim meydanlarında Cumhur ittifakın içinde yer alan MHP yıllarca yardımcı hizmetler sınıfı kalkacak demiştir. Ama bir seçim dönemi bittiğinde bile çözüm bulunmamıştır.” ifadesini kullandı.

HER YÖNÜYLE SAKAT YAPILMIŞ BU SINAVIN İPTALİ GEREKMEKTEDİR

Sınavla ilgili SAHİM-SEN’e gelen şikayetler konusunda Akarken şu bilgileri verdi: “Sınav başvuru ücretinin 500 TL gibi yüksek bir tutara denk gelmesi bize ulaşan şikayetler arasında yer alıyor.  Sınavı yapan Ankara Üniversitesi’nin her adayın kolayca ulaşabileceği bir kaynak vermemesi, tüm adayların mevcut kaynaklarından değil de, kendi kaynaklarından hazırladığı sorularla, kendi mezunlarına avantaj sağlaması (Anayasanın Eşitlik İlkesini İhlal) bir diğer şikayet konusunu oluşturuyor. Sorular hazırlanırken dikkatsiz ve özensiz davranılması, sınav sorularının herhangi bir ölçme değerlendirme kriterinden geçirmeden, alanda çalışanların bile yapamayacağı zorlukta saha tecrübesi ve teknik bilgi içeren sorular hazırlaması da bize gelen şikayetler arasındadır. Her bir soru hazırlanırken, Sistematik hata, doğruluğu tartışılır konular seçilmesi, seçenekleri itibari ile adayları kararsızlığa ve tutarsızlığa sürükleyerek, cevabın anlaşılırlığını azaltacak (ayırt edici değil) aldatıcı seçenek sunumu şikayetler arasındadır. Bu sınavda maalesef rastlantısal hatalar da çoktur. Yanlış örneklem seçilmesi de başka bir şikayet kaynağıdır. Doğru cevabı tek olmayan sorular da bulunmaktadır. Sonuç olarak her yönüyle sakat yapılmış bu sınavın iptali büyük önem arz etmektedir. SAHİM-SEN olarak talebimiz; bütün kamu kurumları içerisinde en zor şartlar içinde çalışan bir yandan da kendini geliştirmeye çalışan sağlık çalışanlarına, diğer kamu kurumlarına tanınan eşit hakların sağlanması gerektiğidir. Sağlık çalışanları dışlanmamalıdır. Özellikle yüksek lisansla bu unvanları alan kamu çalışanlarının direkt hak ettiği unvana ataması yapılmalıdır. Lisans ve önlisans mezunları sınavsız adil bir sistem oluşturularak yıllar yılı birikmeyi önleyip, herkese emeklerin karşılığı olan unvanlar verilmelidir. Herhangi bir seçme ayırt etme ve eğitim şartları olmadan atanan genel müdürler başta olmak üzere yardımcıları, daire başkanları, il müdürleri, başkanlar, uzmanlar, hastane müdürlerine seslenmek istiyoruz: Sizler herhangi bir seçme ya da mülakata girmeden karar verici konuma geldiniz. Hem sahada 7/24 çalışıp hem her türlü afet durumunda hem gece gündüz vardiyalı çalışanların, sizin kadar değeri yok mu Bakanlığımızda? Bu sınava girenler sözleşme imzalayıp   makam sahibi olmayacak, sözleşmeli idareciler gibi ücret de almayacak.  İstedikleri tek şey alınlarının teriyle aldıkları unvanların, bitirdikleri okulların karşılığını diğer kurumlarda olduğu gibi zorlaştırmadan hak sahiplerine teslim edilmesidir.”

TKUMAGAZİN

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan