Tedarik Zinciri
Mobil Yağ ve Gres Ailesi Rüzgar Türbinlerinde Üst Düzey Performans Sağlıyor!
Sunduğu ürün ve hizmetlerle yağ teknolojilerinde dünya lideri olan Mobil, yenilenebilir enerji konusunda yaptığı yeniliklerle de adından söz ettiriyor. Özellikle başta Avrupa olmak üzere önemi giderek artan rüzgar enerjisi alanında sunduğu ürün yelpazesi ve mühendislik hizmetleriyle ön plana çıkan Mobil, bu alanda gerçekleştirdiği önemli çalışmalar ve iş birlikleriyle de geleceğe yön veriyor.
Energy Factor Europe adıyla devreye aldığı yeni çevrim içi bilgi kaynağı aracılığıyla enerji alanındaki faaliyetlerini duyuran Mobil, aynı zamanda çalışmalarını sektörü bilgilendirici içeriklerle de destekliyor. Mobil’in rüzgar türbinlerinin yağlanması ve bakımı konusundaki çalışmaları ile rüzgar türbinleri endüstrisinin günümüzdeki genel perspektifi ise Mobil’in uzman mühendislerinden Gunnar Sienknecht aracılığıyla Energy Factor Europe’da aktarıldı. Sienknecht’ e göre günümüzün gelişmiş yağlayıcıları türbinlerin daha uzun süre dayanmasına, bakım aralıklarını azaltmaya ve parçalardaki aşınmayı azaltmaya yardımcı oluyor. Mobil ülkemizde de pazara sunulan SHC™ Gear 320 WT, SHC™ 500 Serisi, SHC™ Grease 102 WT ve SHC™ Grease 461 WT gibi performansı artıran ve bakım maliyetlerini azaltan yenilikçi ürünleriyle sektörün liderleri arasında yer alıyor. Ayrıca Kullanılmış Yağ Analizi Programı, kondisyon izleme ve tahmini bakım gibi hizmetleriyle işletmelerin türbin yağlarından maksimum faydayı almalarına destek veriyor.
Bakım aralıkları ve yağ analizi konusunda Mobil’in farkı
Mobil teknik ekipleri, yapılan analizler sonucunda yağın değişimi yarım yıl veya bir yıl ötelenmesine karar veriyorlar. Örneğin transfer kutusunun içinde, partikül sayımı yaparak ve kimyasal elementleri kontrol ederek, aşınma veya kimyasal anormallikleri belirlemek önem arz ediyor. Ekipler, bu verileri kullanarak yağın sürekli kullanıma uygun olup olmadığını anlayabiliyor. Mobil’in Kullanılmış Yağ Analizi programı, mobil mühendisleri tarafından herhangi bir anormalliği tespit etmenin en önemli yolu olarak tercih ediliyor. İlk günden itibaren rüzgar alanındaki çalışmaların içerisinde yer alan Mobil, sektörün liderlerinden biri olarak yağ konusunu ürünle birlikte değerlendirilmesi gereken bir hizmet olarak görüyor. Rüzgar türbinlerinin dişli kutularına özel geliştirilmiş yağ analizleriyle fark yaratarak sektörde ön plana çıkıyor.
Mobil yağ ve gres ailesi yüksek performans ve verimlilik sunuyor
Mobil’in rüzgar türbinlerine yönelik sentetik yağ ve gres ailesi; türbinlerin daha uzun ömürlü olmalarını amaçlarken, makinelerin üretkenliğinin artmasına da katkı sağlıyor. Performans artıran ve bakım maliyetlerini azaltan Mobil’in yağ ve gres ailesi arasında yer alan Mobil SHC™ Gear 320 WT, markanın yeni gelişmiş rüzgar türbini dişli yağı ürünü olarak dikkat çekiyor. Tam sentetik formda bir endüstriyel dişli yağı olan yeni SHC™ Gear 320 WT, rüzgar türbini dişli kutularında aşırı koşullarda bile en üst düzeyde ekipman koruması ve uzun yağ ömrü sağlıyor. Mobil SHC™ 500 Serisi yağlar da parafin içermeyen hidrokarbon baz yağlardan sentezlenerek dikkatli bir şekilde tasarlanmış olarak sektöre sunuluyor. Bu hidrolik yağ serisi, süper-dengeli katık sistemi kullanılan formülüyle üstün performans sağlıyor. Mobil gres ailesiyle de beklentilerin ötesine geçiyor. Aşırı soğuk havalarda rüzgar türbinlerinin kanat açısı ve sapma uygulamalarının zorlu gereksinimlerini karşılayan Mobil SHC™ Grease 102 WT, aynı zamanda yüksek sıcaklıklarda da üstün performans sergiliyor. Mobil SHC™ Grease 461 WT ise rüzgar türbinlerinin yalpa rulmanları ile kanat açısı yatakları ve ana yataklarını yağlamak için geliştirilen özel formülüyle çok düşük ilk çalıştırma ve çalışma torku sağlıyor.
Rüzgar türbini bileşenlerinde kullanıma uygun Mobil yağ ve gresleri
- Pal Rulmanı: Mobil SHC Grease 461 WT, Mobil SHC Grease 681 WT
- Pal Dişlisi: Mobil SHC Gear Serisi, Mobil SHC 600 Serisi
- Ana Şaft Rulmanı: Mobil SHC Grease 461 WT, Mobil SHC Grease 681 WT, Mobilith SHC 007
- Dişli Kutusu: Mobil SHC™ Gear 320 WT, Mobilgear SHC XMP 320
- Hidrolik Sistem: Mobil SHC™ 500 Serisi, Mobil DTE 10 Excel Serisi
- Açık Dişli: Mobilgear OGL 007
- Jeneratör: Mobilith SHC 100
- Balans Rulmanı: Mobil SHC Grease 461 WT, Mobil SHC Grease 681 WT
- Balans Dişlisi: Mobil SHC Gear Serisi, Mobil SHC 600 Serisi
Tedarik Zinciri
Tek Lastik Tedarikçisi Continental
Oto tuning uzmanı Brabus, 1.000 beygir gücündeki ilk süper otomobili için Continental güvenlik ve performansına güveniyor. Brabus ROCKET 1000 “1 of 25” ve Brabus 930 modellerine sadece yüksek performanslı SportContact 7 lastikleri kullanılıyor.
Almanya Bottrop merkezli tuning şirketi Brabus, iki yeni süper otomobilinde Continental SportContact 7 lastiklerini kullanacak. Brabus 930 gibi şimdiye kadar tuning yapılan en güçlü araç olan 1.000 hp Brabus ROCKET 1000 “1 of 25” süper otomobil de performans ve güvenliği en iyi şekilde birleştiren yüksek performanslı lastiklerle fabrikadan çıkacak. Bu lastikler, spor araç sürücülerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Continental ve Brabus lastik uzmanları, tuning ürünleriyle güvenli ve spor bir sürüş için 25 yılı aşkın süredir işbirliği yapıyor. Brabus Supercar’ın iki modelinde kullanılacak SportContact 7, tuning ve orijinal ekipman sektörünün onayını alarak şimdiden kalitesini kanıtladı. Yüksek performans lastiği, bağımsız testlerde de dikkatleri üzerine çekti: SportContact 7, “örnek” derecesiyle 2024 Nisan ayında Alman Auto Bild sportscars dergisi tarafından spor sürüş testinin galibi seçildi.
Güç, performans ve güvenliğin mükemmel birleşimi
Brabus ROCKET 1000 “1 of 25”, Mercedes-AMG GT 63 S E Performance modelinden modifiye edildi. 0’dan 100 km/s hıza sadece 2,6 saniyede ulaşan süper otomobilin 1.820 Nm maksimum torka sahip V8 biturbo motoru, şanzıman sistemini korumak için elektronik olarak 1.620 Nm ile sınırlandırıldı. Bu sayede süper otomobil, elektronik olarak 316 km/s ile sınırlı bir azami hıza ulaşıyor. SportContact 7, ön aksta 275/35 ZR 21, arka aksta 335/25 ZR 22 ebadında lastiklere aktardığı muazzam güçle performans ve güvenliği mükemmel bir şekilde bir araya getiriyor. Bu lastikler, yeni Brabus Monoblock P için özel olarak geliştirilen, merkezi kilitleme özelliğine sahip jantlara monte ediliyor.
SportContact 7 yüksek teknolojili jantların tarzına tam uyum sağladı
Yeni Brabus 930 ise Mercedes-AMG S 63 E Performance modelinden modifiye edildi. 0’dan 100 km/s hıza 3,2 saniyede ulaşan araç, elektronik olarak 290 km/s azami hız ile sınırlandırıldı. 22 inç Brabus Monoblok ZM “Platinum Edition” jantlar ilk olarak bu yeni süper spor otomobilde kullanıldı. Ön aksta 265/35 ZR 22, arka aksta ise 295/30 ZR 22 ebadında SportContact 7 yer aldı. Bu lastikler, CNC işleme süreci ile üretilen yüksek teknolojili jantların yeni tarzına tam uyum sağlıyor.
Tedarik Zinciri
Türkiye’nin en çok Ar-Ge Yapan Firması;Petlas
Turkishtime tarafından bu yıl 11’ncisi açıklanan ve Türkiye’nin en çok araştırma geliştirme projesi geliştiren firmaların listelendiği Türkiye Ar-Ge 250 Araştırması’nda sonuçlar belli oldu. AKO Grup tarafından satın alındığı 2005 yılından bu yana 750 milyon doların üstünde yatırım gerçekleştiren Petlas, ‘Ar-Ge Proje İlk 100’ kategorisinde 4’üncü sırada yer alarak lastik sektörünün Ar-Ge şampiyonu oldu. Listede en çok Ar-Ge projesi gerçekleştiren ilk lastik şirketi olan Petlas, Ar-Ge harcamaları sıralamasında ise yıllık 108 milyon 618 bin TL’lik yatırımlarıyla 77’nci sırada yer aldı.
“Ar-Ge’de dışa bağımlılığı ortadan kaldırıyoruz”
Sıralamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Petlas Genel Müdürü Hakan Yalnız, “Petlas olarak, 2010 yılında kurduğumuz Ar-Ge laboratuvarıyla alanımızda önemli çalışmalara imza atıyoruz. Geçtiğimiz son 1 yılda 331 Ar-Ge projesi gerçekleştirdik. Her geçen gün büyüyen Petlas, son dönemde geldiği noktayı büyük bir titizlikle yürüttüğü Ar-Ge faaliyetlerine borçlu. Petlas’ın yürüttüğü tasarım, test ve doğrulama süreçleri Ar-Ge faaliyetlerinin temelini oluşturuyor. Türkiye’de ilk ve tek olan uluslararası akreditasyona sahip lastik deney laboratuvarımız ve lastik test pistimiz ile Ar-Ge’de dışa bağımlılığımızı azaltıyoruz. Bu yatırımları, teknolojik imkanlar ve nitelikli insan gücü ile birleştirerek öngördüğümüz hedefler doğrultusunda büyümeye, gelişmeye ve artı değer üretmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Tedarik Zinciri
“Limak Çimento Türkiye’nin İnşaat Yıkıntı Atıkları içeren ilk çimentosunu üretti
Limak Çimento AR-GE Merkezi LCTO tarafından sürdürülen çalışmalar Türkiye’de bir ilkle daha sonuçlandı. “İnşaat Yıkıntı Atıkları” bir çimento hammaddesine geri dönüştürülerek daha düşük karbon emisyonlu beton ve çimento üretimi başarıyla gerçekleştirildi.
LCTO, daha önce de Türkiye’de ilk kez dip külünü çimento katkısı olarak değerlendirerek Avrupa Teknik Onay (ETA) belgesi almaya hak kazanmıştı.
Çimento sektörünün öncü firmalarından Limak Çimento, kentsel dönüşüm ve deprem sonrası ortaya çıkan “İnşaat Yıkıntı Atıkları”nın (İYA) bertarafına yönelik geliştirdiği proje ile döngüsel ekonomi için önemli bir adım attı. Limak Çimento Ar-Ge Merkezi LCTO’nun 2018 yılından bu yana sürdürdüğü ürün geliştirme çalışmalarının sonuçlanmasının ardından üretim için düğmeye basıldı. Hatay’daki ayrıştırma tesisinde ayrıştırılan atıklar üretimde kullanılmak üzere çimentoda katkıya dönüştürülmeye başlandı. İnşaat ve yıkıntı atıklarının çimento üretiminde kullanılabilirliğinin gösterimi açısından stratejik önemi çok yüksek olan bu proje, Limak Çimento’nun sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, alternatif hammadde kullanım ve inovasyon konusundaki odağını bir kez daha ortaya koydu.
Atıkların Dönüşümü
Dönüşüm sürecinde, Hatay’da yer alan ayrıştırma tesisinde plastik, demir, ahşap gibi unsurlardan arındırılan inşaat atıklarının işlendikten sonra bir ara ürün olarak çimento üretiminde kullanımı gerçekleşti. Devamında TS EN standardının* gereklerine uygun üretim için LCTO’ da geliştirilen endüstriyel iyileştirmeler sayesinde klinker oranını azaltan ara ürün, yeşil dönüşüm stratejileriyle ile uyumlu, düşük karbonlu çimentolarda kullanılabilecektir
Türkiye’de ilk kez yapılan endüstriyel ölçekli bu üretim, deprem bölgesinde yer alması ve stratejik önemi nedeniyle Limak Çimento’nun Kilis fabrikasında gerçekleştirildi. Söz konusu proje sonuçlarının yön vereceği yeni Ar-Ge çalışmaları ile klinker ikame oranlarının daha yüksek seviyelere kalıcı olarak çıkarılması hedeflenmektedir.
Kaynakların Verimli Kullanımında Dönüm Noktası
Günümüzde servis ömrünü tamamlamış yapıların yıkıntı atıkları hafriyat atığı olarak toplanarak çoğunlukla herhangi bir seçici ayırma işlemine maruz bırakılmadan dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır. İYA’nın yapı malzemelerinde değerlendirilmesi ile kaynakların verimli kullanımına katkı sağlanacak, servis ömrünü tamamlamış olan ürünler iyileştirilerek yeniden kullanıma hazır hale getirilecektir.
İnşaat ve yıkıntı atıklarının sadece beton karışımlarında geri dönüşüm agregası olarak değil, aynı zamanda çimento üretiminde alternatif mineral katkı olarak da kullanılabilmesinin yolunun açıldığını belirten Limak Çimento CTO’su Ebru Sipahioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Ar-Ge çalışmalarımızda İYA’yı sadece hazır beton ve çimento ile ilgili projelerde değil. Türkiye’de ilk üreticisi olduğumuz 3 boyutlu yazıcı harçlarında da kullanıyoruz.”
Limak Çimento olarak Türk çimento sektöründe bir ilki daha gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, düşük karbonlu çimento üretiminde kullanılan geleneksel hammaddelerin sınırlı olduğunu, bu sebeple bilim temelli ve kolektif bir çalışma sonucunda üretim aşamasına taşınan bu Ar-Ge çalışmasının çok kıymetli olduğunu kaydetti.
Ülkeler bazında incelendiğinde bertaraf bedeliyle geri dönüşüm oranlarının lineer olduğunu belirten Kocakerim konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle sürdürdü: “Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi yüksek bertaraf oranlarına erişebilmemiz ve derin bilimle yakaladığımız bu başarıyı ekonomik çıktıya çevirmemiz ancak mevzuat ve düzenlemelerimizin de bilimsel dayanaklı çıktılarla hizalanmasıyla mümkün. Bu sebeple, ülkemizde Ulusal Yıkıntı Atıkları Eylem Planı oluşturulması, seçici yıkım kılavuzu hazırlanması ve yıkım müteahhitlerine yönelik eğitim ve sertifika programları düzenlenmesi son derece önem arz ediyor.”
Törende Hatay Valiliği adına konuşan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Oğuz Alibekiroğlu ise başta Hatay olmak üzere, deprem bölgesinin yeniden ihyasında yıkıntıların ortadan kaldırılması kadar yeniden ekonomiye kazandırılıp kullanılmasının büyük önem taşıdığının altını çizdi. Alibekiroğlu, Hatay Valiliği ve Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nün ortak girişimleri olan DOĞAKA’nın sahadaki yoğun çabasıyla Hatay’da hayata geçirilen ayrıştırma tesisinde kullanıma hazır hale getirilen yıkıntı atıklarının, Limak Çimento eliyle şehirlerin yeniden inşasında kullanılacak ürüne dönüşmesini de memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi