Takip Edin

Haber

Maliyet artışı, süreç iyileştirmeyi gerektiriyor

CFO’ların yüzde 61’i son iki yılda finans fonksiyonu içinde görev alanlarının değiştiğini söylüyor. CFO’lar artan siber tehdit seviyeleri, tedarik zinciri baskıları ve hızlı dijital dönüşüm sürecinde giderek daha fazla risk faktörüyle mücadele ediyor. Verimliliği artırmak ve veriye dayalı dönüşüm bu sürecin en önemli önceliklerinden.

Yayınlanma tarihi

-

Bir işletmenin başarısı, sıklıkla iş süreçlerinin ne kadar etkin ve verimli olduğuyla belirlenir. İş süreçlerinin sürekli geliştirilmesi ve optimizasyonu işletmelerin rekabet avantajının korunabilmesi için bir zorunluluk.

Dışsal faktörlerden kaynaklanan belirsizliklerin artışı ve yaşanan krizler aynı zamanda işletmelerin süreçlerini sorgulama, adaptasyon yeteneklerini test etme ve daha güçlü bir şekilde yeniden yapılanma fırsatı sunar.

Yakın zamanda gerçekleştirilen EY CFO Anketi, CFO’ların (Tepe Finans Yöneticisi) artan siber tehdit seviyeleri, jeopolitik olayların tetiklediği tedarik zinciri baskıları ve hızlı dijital dönüşüm sürecinde giderek daha fazla risk faktörüyle mücadele ettiğini ortaya koyuyor.

Anket artan zorluklar arasında çeşitli sektörlerden finans liderleri tarafından belirlenen verimliliği artırmak ve veriye dayalı dönüşümü desteklemek için gereken öncelikleri de vurguluyor. Ankete göre CFO’ların yüzde 61’i son iki yılda finans fonksiyonu içinde görev alanlarının değiştiğini söylüyor.

Siber güvenlik, yatırım önceliğinin başında geliyor. Ankete katılan CFO’nun iş gündeminde üst sıralara çıkıyor ve yanıt verenlerin yüzde 60’ı son iki yılda siber güvenlik araçlarına ve teknolojisine yatırımlarını artırdıklarını ifade ediyor. İşte iş süreçlerinizi daha verimli hale getirmek için kullanabileceğiniz stratejiler:

1-Süreç otomasyonu: Teknolojik dönüşüm, yüzyılın en önemli konularından bir tanesi. Otomasyon, işlemlerin daha hızlı ve hatasız tamamlanmasını sağlarken maliyetleri düşürme ve daha hızlı karar verme kapasitesini artırma imkanı sunuyor. Amazon, otomasyonu etkili bir şekilde kullanarak süreçlerini hızlandıran ve iş verimliliğini artıran şirketlerden.

Depo yönetiminden müşteri hizmetlerine kadar birçok sürci otomatikleştiren Amazon, teknoloji sayesinde insan hatalarını azaltmış ve süreçlerini hızlandırmış durumda. Ülkemizde de hemen hemen bütün büyük şirketler bu konuda önemli yatırımlar yapıyorlar. ING Türkiye geçtiğimiz günlerde IDC CIO Awards yarışmasında “İç Kontrol’ün Teknoloji Merkezli Yükselişi: Veriye Dayalı Bir Dönüşüm Hikayesi” projesiyle “Yılın En Başarılı Değişim Yönetimi” kategorisinde birinci oldu.

ING Türkiye’den aktarılan bilgiye göre, proje kapsamında tasarlanan ATLAS uygulamasıyla, şube faaliyetlerinde kural bazlı senaryolar yüzde 43 azaltılarak, 4 AI model ile daha doğru ve kaliteli tespitler gerçekleştirme imkanı sağlandı. Çalışanların işlem incelemelerini tek ekranda gerçekleştirmesiyle çalışma konforu artarken inceleme süresi yüzde 27 oranında düştü. IKARUS uygulaması ve robotik süreç otomasyonuyla kontrol noktaları otomatikleştirildi.

Banka geneline yayılmış kontrol noktalarındaki robot kullanımı 99 kat arttı. Geliştirilen bu süreçlerle kontrol alanı genişletilerek iş kapasitesi 5 katına çıkartıldı. Veri odaklı ve robotik dönüşümle, yeni yönetmeliklere uyum kontrollerinin hayata geçme süresi büyük ölçüde kısaltıldı. Çalışanların veri okur yazarlığı ve kodlama becerileri geliştirildi.

2- Eğitim ve yetenek geliştirme: Sürekli eğitim ve beceri geliştirme programları, çalışanların verimliliğini artırırken iş süreçlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesine yardımcı oluyor.

PwC Şirket Ortağı Ülker Day, “World Economic Forum Future of Jobs 2023 raporuna göre şirketlerin yüzde 53’ü işlerini dönüştürmenin önündeki ana engel olarak yetenekleri çekememeleri olduğunu belirtiyor ” ifadesinde bulunuyor.

Şirketlerin yeteneği çekme ve yeteneği elde tutma odaklarını kaybetmemeleri gerektiğini hatırlatan Day şunları söylüyor: “Özellikle yeteneklerin liderlik, yetenek geliştirme / yetenek tazeleme gibi gelişim programları ve küresel çaplı projeler/görevlendirmelere dahil edilerek desteklenmesi ve geliştirilmesi sağlanıyor.

Yeteneklerin günlük iş rutinlerinden başlayarak şirket deneyiminin pozitif olması için şirketlerin kariyer, performans ve toplam ödül yönetimi başta olmak üzere çalışana dokunan tüm süreçlerin efektif ve proaktif yönetilmesi gerekiyor.”

3-Veri analitiği: İşletmeler, veri analitiğini kullanarak süreçlerin performansını ölçebilir, gelişme alanlarını belirleyebilir ve süreçleri daha etkili ve verimli hale getirebilir.

Bilgiye dayalı karar verme, iş süreçlerinde gereksiz atıkları azaltmaya ve genel verimliliği artırmaya yardımcı olur. Netflix, veri analitiği konusunda öncü bir şirket. Netflix, kullanıcı verilerini analiz ederek, hangi tür içeriklerin daha fazla ilgi çektiğini belirliyor ve bu bilgileri yeni içerikler oluştururken ve mevcut süreçlerini iyileştirirken kullanıyor. Veri analitiği, iş süreçlerini anlamak ve optimize etmek için güçlü bir araç.

Dijital üretim teknolojileri, üreticilerin global engellerin üstesinden gelmesine yardımcı oluyor Son birkaç yılda benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kalmaları, global üretim sektöründe faaliyet gösteren şirketleri rekabet avantajlarını sürdürebilmek ve kârlılıklarını en üst düzeye çıkarabilmek için yapmaları gerekenleri yeniden düşünmeye itiyor.

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri EMEA Başkanı Hartmut Pütz da üreticilere zorlu zamanlarda müşteri taleplerini karşılamak, pazarda bugün ve gelecekte başarılı olmak için operasyonlarını nasıl dönüştürebileceklerine dair önemli ipuçları veriyor.

Pütz, mevcut dinamik ortama rağmen daha hızlı tepki verebilen, esneklik ve kârlılığı destekleyen temel otomasyon çözümlerini benimseyen işletmelerin zorlu dönemlerde de başarılı bir şekilde büyümeyi sürdürebileceğine dikkat çekiyor. Pütz, şirketlere geleceğe yönelik etkili iş stratejilerinin merkezinde yer alan veri analitiği, yapay zekâ (AI) ve dijital ikizler gibi veriye dayalı teknolojilerin uygulanmasında proaktif olmalarını tavsiye ediyor.

Bu teknolojilerin dijital dönüşüm stratejilerini desteklediklerini ve iş zekâsı oluşturmak için önemli fırsatların kilidini açtıklarını vurgulayan Pütz; üretim bölümünden veri toplayarak, analiz ederek ve paylaşarak süreçlerin nasıl iyileştirilebileceğini belirlemenin, üretkenliği, verimliliği ve çalışma süresini artırmanın mümkün olduğunu ifade ediyor.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan