Sektörel Gündem
Madeni yağda Avrupa’nın üretim üssü olabiliriz
130 üreticinin bulunduğu madeni yağlar ve mineral yakıtlar sektörü ithal ürünlerin yarattığı haksız rekabete karşı mücadele veriyor. İthal ürünlere de TSE ve EPDK katılım payı zorunluluğu getirilmesini isteyen MAPESAD Başkanı Tayfun Koçak, “Madeni yağda üretim üssü olabilecek konumdayız. Böylece 45 milyar dolarlık dünya ihracatından daha büyük pay alabiliriz” dedi.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Yaklaşık 130 üreticinin bulunduğu madeni yağlar ve mineral yakıtlar sektörü, iç pazardaki ithal ve kaçak ürün baskısından kurtulup ihracatta çıta yükseltmeyi hedefliyor. 5 milyar dolarlık bir hacme sahip olan sektör, haksız rekabetin önlenmesi için ithal ürünlere de TSE ve EPDK katılım payı zorunluluğu getirilmesini talep ediyor. Türkiye’nin madeni yağ üssü olabilecek bir ülke konumunda olduğunu söyleyen Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Koçak, iç pazarda ithal ve kaçak ürünlere karşı mücadele verdiklerini belirtti.
Madeni yağ sektörü olarak Türkiye’nin dünyada ham madde fason üretim merkezi olabileceğinin altını çizen Koçak, “Türkiye’de yağ ürettiren birçok marka var. Türkiye üzerinden civar ülkelere ihracat yapmayı düşünenler var. Bu fırsatı kaçırmamamız lazım. Devletin de desteğiyle Türkiye’yi madeni yağ üssü haline getirebiliriz. Böylece 45 milyar dolarlık dünya ihracatından daha büyük pay alabiliriz” dedi.
“Haksız rekabetin önüne geçilsin”
Madeni yağ sektörünün yaklaşık 128 ülkeye ihracat yaptığını aktaran Koçak, “İhracatımızda kısmi bir yükseliş var. Ama ithalattaki artış daha fazla. Dünyanın birçok ülkesinden Türkiye’ye madeni yağ geliyor. Karşımıza birçok marka çıkıyor. Ürün belki Alman malı değil ama üzerinde Made in Europe, Made in Germany yazabiliyor.
Bize ekstradan bir şey verilmesin ama bu haksız rekabet ortadan kalksın. İthal edilen ürünlere muhakkak TSE zorunluluğu, EPDK’dan belli bir katılım payı ödeme zorunluluğu getirilmesi şart” diye konuştu. Madeni yağ sektörünün araba lastiğinden, makine sanayii ne kadar hemen her sektörün içinde olduğunu dile getiren Tayfun Koçak, sektörün yıllık iş hacminin 5 milyar doları aştığını ama sağlanan katma değerin daha fazla olduğunu kaydetti.
Madeni yağ üreticilerinin ambalajdan palete kadar geniş bir yelpazede istihdama katkı sağladığını da dile getiren Koçak, “Sektörümüz her anlamda katma değeri yüksek bir iş kolu. Kalite, otomasyon noktasında firmalarımız gerekli yatırımlarını tamamlamış durumda. Bugün savunma sanayiine ürünler veriyoruz, her anlamda yerli ve milli olmaya katkı sunuyoruz” dedi.
“Katık tedariki için tesis kurulmalı”
Madeni yağ sektörü hammaddesinin baz yağ olduğunu kaydeden Koçak, baz yağı ağırlıklı olarak TÜPRAŞ’tan tedarik ettiklerini açıkladı. Asıl sorunun ‘katık’ olduğunu ifade eden Koçak, şunları söyledi: “Madeni yağ üretimi bir harmanlama. Madeni yağ içinde katık var. Katıkta her ne kadar bir kısım Türkiye’de üretilse de birçoğu Avrupa’dan geliyor. Katığın Türkiye’de üretilmesi için devletin ön ayak olması lazım. Çünkü katık üretmek çok maliyetli bir şey. Türkiye’de özel sektörün katık işine girmesi maliyetinden dolayı biraz zor. Belki özel sektör devlet iş birliğiyle katık üretimine bir yatırım yapabilir. İşin kilit noktası katık. Bu alana büyük yatırım yapılması lazım.”
“Yatırımların önü vergilerle tıkanmasın”
Türkiye madeni yağ sektöründe geri dönüşüm alanında da önemli yatırımlara imza atıldığını ifade eden Tayfun Koçak, ancak bir takım uygulamaların yatırımın önünü tıkadığını söyledi. Koçak, sözlerine şöyle devam etti: “Geri Kazanım Katılım Payı-GEKAP diye bir vergi çıktı. Bunun oranı da kilogramda 1.5 TL’den 3 TL’ye çıkarıldı. ÖTV kilogram bazında 5.15 TL oldu.
ÖTV, EPDK katılım payı, TSE zorunluluğu, GEKAP, teminat mektubu derken sektörün üzerinde yüzde 35 vergi yükü var. Burada da karşımıza finansman unsuru çıkıyor. 100 TL’lik bir parayla iş yaparken şimdi finansman ihtiyacımız 150 TL oluyor. Hammaddedeki artışlar, dövizdeki artışlar, işçilik ücretleri gibi maliyetler fiyatları da yukarı çekiyor. Rekabetin getirmiş olduğu fiyat ayarlamasını hiçbir sektör oyuncusu da istediği gibi yapamıyor.”
İHA’ların yağını üreten Speedol, ABD pazarına girmeye hazırlanıyor
2011 yılında, 1921 yılında ABD’de kurulan Speedol markasını isim hakkıyla birlikte alan Koçak Madeni Yağ, daha önce sadece ürün bazlı girdiği Amerikan pazarında depo açmaya hazırlanıyor.
Bu yılsonuna kadar Missouri’de açılacak depodan tüm Amerika kıtasına dağıtım yapılacak. Aynı zamanda Koçak Petrol’ün de Başkanı olan Tayfun Koçak, 35 yıldır madeni yağ, gres, antifriz, oto bakım ürünleri üreten bir firma olduklarını aktardı. Ürünlerin birçoğunun OEM olarak adlandırılan onaylı katıklarla üretildiğini kaydeden Koçak, Millî Savunma Bakanlığı, Devlet Demiryolları, MKE, BMC gibi kurum ve kuruluşlarla çalıştıklarını belirtti. TAI ile ortak işbirliği yaptıklarını ve İHA’ların yağını ürettiklerini de aktaran Koçak, 25 bin tonluk üretimin yüzde 15’ini 32 ülkeye ihraç ettiklerini açıkladı.
Sektörde Speedol markasıyla üretim yaptıklarını hatırlatan Koçak, “Düzce Gümüşova OSB’de 46 yerde kapasite artışı yapmayı planlıyoruz. İnşaata başladık. İnşaatın yaklaşık 26 bin metrekare bitimini 2024’ün sonunda hedefliyoruz. Kapalı alanın komple bitiş tarihi de 2024 olacak. 2025’in ortasında komple geçmeyi planlıyoruz. Yatırım tutarı 20-25 milyon dolar arasında. Yeni fabrika ile kapasitemizi 3 kat artıracağız” dedi. Koçak, şu anki mevcut tesisi de depo alanı olarak kullanabileceklerini belirtti.
İhracat ilk 7 ayda yüzde 36 geriledi
Kimya içerisinde yer alan madeni yağlar ve mineral yakıtlar sektörü ihracatı, 2022 yılında yüzde 74 artışla 9,9 milyar dolara çıktı. Sektörün temmuz ayı ihracatı ise yüzde 55,9 azalarak 487,6 milyon dolar oldu. Ocak-temmuz dönemindeki ihracat ise yüzde 36 azalarak 3,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2023 OcakTemmuz döneminde en fazla ihracat gerçekleştirilen ülkeler ilk sırada önceki yıla göre yüzde 54,2 azalış ve yüzde 12 pay ile Hollanda (501,3 milyon dolar) yer alırken, ikinci sırada yüzde 81,6 artış ve yüzde 10 pay ile İspanya, üçüncü sırada yüzde 15 azalış ve yüzde 8,4 pay ile Romanya, dördüncü sırada yüzde 56,6 azalış ve yüzde 8 pay ile Lübnan, beşinci sırada ise yüzde 38,5 artış ve yüzde 7 pay ile İtalya yer aldı.
Haber
İnci Holding ve GS Yuasa, TAYSAD Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı
İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) her çeyrek dönemde düzenlediği Odak Üye Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Otomotiv yan sanayinin önde gelen 24 temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantıda, sektördeki küresel gelişmeler, mevcut durum ve gelecekteki fırsatlar ele alındı.
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), her çeyrek dönemde bir üyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı’nı bu kez İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki modern üretim tesisinde düzenledi. Toplantıya, otomotiv yan sanayinin önemli 24 temsilcisi katıldı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik ile İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı‘nın yer aldığı toplantıda, derneğin faaliyetleri, sektördeki rolü, küresel bağlantıları ve üyelerine sunduğu faydalar detaylıca aktarıldı.
“BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMAYA KARARLIYIZ”
Gerçekleşen toplantıyla ilgili olarak TAYSAD Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, “Toplantımızda, küresel ve ulusal üretim verilerini değerlendirerek sektörümüzün dünya sıralamasındaki yerini ele aldık. Üyelerimizin beklentilerini dinleyerek sinerji oluşturduk ve TAYSAD’ın yakın dönem faaliyetlerini gözden geçirdik. Birlikte daha güçlü bir gelecek için adımlar atmaya kararlıyız” açıklamasını yaptı.
İnci GS Yuasa’nın 40 yıllık birikimini ve sektöre sunduğu çözümleri katılımcılarla paylaşan İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, “Sektörümüzün gücünü ve potansiyelini bir araya getiren TAYSAD’ın kıymetli etkinliğine ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyduk. İnci GS Yuasa olarak enerji depolama sektöründe 40 yıldır yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. Bugün, Manisa’daki üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz akülerimiz, dünya genelinde 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bu başarı, iş ortaklarımızın ve çalışanlarımızın katkılarıyla mümkün oldu” dedi.
Şirketin üretim süreçlerinde sürdürülebilirliği ve verimliliği merkeze koyduklarını belirten Kaymakçı şöyle konuştu: “Bu çerçevede geliştirdiğimiz projeler ve teknoloji yatırımlarımızla sadece bugünün değil yarının da enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. TAYSAD üyeleriyle bir araya gelerek sektörümüzün geleceğine yönelik fikir alışverişinde bulunmak ve sinerji oluşturmak bizim için çok değerli. Önümüzdeki dönemlerde de iş birliklerimizi güçlendirmeye ve Türkiye’nin otomotiv sanayinde dünyada lider bir konuma gelmesine katkı sağlamaya kararlıyız.”
Toplantının ardından katılımcılar, İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki üretim tesislerini gezerek akü üretim hatlarını yerinde inceleme fırsatı buldu. En son teknolojiyle donatılan üretim hatları ve şirketin Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilginin paylaşıldığı fabrika turunun ardından, üyeler arasında bilgi paylaşımını artırmak amacıyla bir soru-cevap oturumu düzenlendi.
DAHA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ VE İŞ BİRLİĞİ İÇİN HER ÇEYREK TOPLANTI
TAYSAD üyeleri, her çeyrek dönemde bir araya gelerek sektörün küresel gelişmelerini ve mevcut gündemi değerlendiriyor. İnci GS Yuasa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı ile üyeler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörde ortak bir bakış açısı oluşturulması hedefleniyor.
Haber
YASED: Ağustos’ta Türkiye’ye 497 Milyon Dolar Değerinde Yatırım Geldi
Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Ekim 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye 497 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.
11 Ekim 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye, 497 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti.
Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk sekiz ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 6,41 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk sekiz ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 2’lik bir düşüş kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 270 milyar dolara yaklaştı.
Ağustos ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 497 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 283 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Ağustos ayındaki toplam UDY’nin 201 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı ve 35 milyon doları ise borçlanma araçları yoluyla kaydedildi. Aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 22 milyon dolar değerinde aşağı yöndeki etkisiyle, Ağustos ayındaki toplam UDY girişi 497 milyon dolar oldu.
En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret ile gıda imalatında gerçekleşti
2024 yılının Ağustos ayı içerisinde gerçekleşen 283 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 46 milyon dolarlık yatırım girişi ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 16’lık bir pay aldı. Gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans ile aynı dönem içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 16’sını çekti. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer sektörler yüzde 11’lik payı ile kimyasalların, kimyasal ürünlerin ve temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı ve yüzde 9’luk payı ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) oldu.
Ağustos ayında en fazla uluslararası yatırım Almanya, İsviçre ve Hollanda’dan geldi
2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri 2024’ün sekizinci ayında yüzde 54’lük bir pay aldı. Aynı ay içerisinde AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri yüzde 16’lık paylarıyla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ikinci bölge oldu. Ağustos 2024 özelinde, Almanya yüzde 22 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 10 ile Hollanda, yüzde 9 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 9 ile Fransa, yüzde 8 ile Lüksemburg ve yüzde 7 ile Tayvan takip etti.
Yılın ilk sekiz ayının toplamı değerlendirildiğinde ise Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke; yüzde 20’lik payı ile Hollanda, yüzde 15’lik payı ile Almanya ve yüzde 13’lük payı ile ABD olarak sıralandı.
Haber
KADIN ETKİ RAPORU LOJİSTİK SEKTÖRÜNE IŞIK TUTACAK
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektöründe kadın istihdamının etkilerini ortaya koyacak “Kadın Etki Raporu” çalışmalarında verimli sonuçlar elde etmek için “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket”i lojistik sektörüne sunuyor.
UTİKAD üyesi firmaların kadın çalışanlarından ve yöneticilerinden oluşan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu (KLOG), kurulduğu 2021 yılından bu yana aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Başta Mentor – Mentee Projesi olmak üzere sektöre farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen faaliyetleriyle ön plana çıkan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” ile bu sene lojistik sektöründeki kadın çalışanların etkisini ortaya koymaya hazırlanıyor.
“KARAR VERME SÜREÇLERİNDE KADINLARIN POZİTİF DEĞERLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEKLERİ ŞİRKET YAPILARININ SAYISINI ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “2021 yılında Ayşem Ulusoy’un başkanlığında kurulan Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun 2024 projeleri arasında en çok önemsediklerimizden biri “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”. Çünkü “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”ndaki analizlerle lojistik sektöründeki kadın çalışanların önündeki bariyerleri azaltmak, kadınların ulusal ve uluslararası teşvik ve desteklerden yararlanmalarını sağlamak ve yönetim kademesinde kadın istihdamını artırarak karar verme süreçlerinde kadınların pozitif değerlerini ortaya koyabilecekleri şirket yapılarının sayısını artırmayı amaçlıyoruz.” dedi.
“KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN HER KADEMEDE ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayında yayınladığı “Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık E-Bülteni”ne göre ülkemizde 32.522.000 kişi istihdam ediliyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran yüzde 36,7 olarak karşımıza çıkıyor. İstihdam oranlarında da erkeklerin kadınlara yaklaşık 2 katı oranla önde olduklarını görüyoruz. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9; kadınlarda istihdam oranı yüzde 32,1. Söz konusu bültendeki bir başka veride zorunlu sigortalı olanlarda erkeklerin oranı yüzde 66, kadınların oranı ise yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bu istatistikler her ne kadar genel iş ortamını yansıtsa da lojistik sektörünün de erkek egemen bir sektör olduğunu varsaydığımızda, lojistik sektöründe de benzer bir sonuçla karşılaşacağımızı belirten UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “Kadın çalışanlar lojistik sektöründe beyaz yakalı pozisyonlarda yer alma imkanı bulabiliyorlar. Ancak belli bir kademeden sonra cam tavan dediğimiz sınırlarda kalıyorlar, kadınların yönetim kademesinde ve şirketlerin C-Level pozisyonlarında, karar verici mercilerdeki sayılarını artırmak istememiz kadar, lojistik sektöründe sahada çalışmak isteyen özellikle liman sahalarında görev almak isteyen birçok kadın çalışan da var. Dolayısıyla kadın çalışanlar için her kademede çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eşitlikçi ve gelişime açık bir sektör ortamı oluşturmak da oldukça önemli.” diye konuştu.
“KADIN ÇALIŞAN ETKİSİ HAKKINDA ANKET”
UTİKAD, Lojistik Sektörü Kadın Etki Raporu çalışmaları kapsamında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ebru Demirci’den destek alıyor. Prof. Dr. Ebru Demirci tarafından hazırlanan “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket” Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nda lojistik işletmelerinde görev yapan çalışanların profilleri ile görev yaptıkları işletmelerin performansları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.
UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “KLOG olarak 150’nin üzerinde grup üyemizle birlikte sektördeki kadın gücünü, sektöre getirdiği farklılıkları paylaşmaya ve yeni nesil lojistisyenlere bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Mentor-Mentee Projesi ile grup üyemiz olan üst düzey mevkilerde görev yapan 15 kadın yönetici, 15 kız öğrenci ile eşleşerek staj dönemleri boyunca birebir çalışma imkanı bulmuştu. Bu dönemde de bu projemizin ikincisini gerçekleştireceğiz. KLOG olarak Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu sonrasında en heyecan duyduğumuz projelerimizden biri olan Mentor-Mentee Projesi ile de sektöre yeni adım atacak kadın çalışanları destekliyoruz.” dedi.
Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nun Prof. Dr. Ebru Demirci’nin katkılarıyla hazırlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Aslı Malay Tuncer, “Raporun sağlıklı ve verimli sonuçlar ortaya koyabilmesi için lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı anketi yanıtlamaya davet ediyorum. Ankete katılmak ve katkı vermek isteyenler UTİKAD ile iletişime geçebilirler.” diye konuştu.
Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket için tıklayınız.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi