Takip Edin

Haber

GAZETECİ AHMET DOĞAN YAZDI :DÜNYANIN MARKALAR SIRALAMASINDA NEDEN YOKUZ?

Yayınlanma tarihi

-

Dünyanın En Değerli 500 Markası araştırmasında, bu alandaki değerini yüzde 25 artıran “Amazon” liderliğini korudu. 188 milyar dolarlık marka değerine ulaşan Amazon’u, 154 milyar dolarla Apple, 143 milyar dolarla Google takip ederken, Türk markaları ilk 500’e giremedi. Neden giremiyoruz? Neden dünyanın en önemli markaları sıralamasında yokuz? Markalaşma süreçlerini ne kadar biliyoruz? Markalaşmaya, ar-ge ve inovasyona bütçemizin ne kadarını ayırıyoruz? Üniversitelerimiz, markalaşma ve iletişim süreçlerinde ne kadar etkili? Devir, marka devri… Markalı ürünler hem çok daha kolay satılıyor hem daha fazla kar bırakıyor. Tüketiciler içtikleri koladan yattığı yatağa kadar markalı ürünleri tercih ediyor. Firmalarımızın da artık markalaşma sürecini iyi çalışması gerekiyor. Markalaşmayı ıskalayan firmanın modern rekabet ortamında şansı olmayacak gibi duruyor.  Pazarlama uzmanı, iletişim bilimci Dr. Philip Kotler’in dediği gibi, “Pazarlama sanatının büyük bir çoğunluğu marka oluşturma sanatıdır.”

MARKALAŞMAYA YATIRIM YAPIYOR MUYUZ?

Doğru marka, doğru iletişim stratejisi ile oluşturulur… Doğru iletişim stratejisini sektörlerimiz, sektör oyuncularımız yeterince biliyor mu? Ne kadar biliyor? PR nedir, ne değildir? Sektörümüzde PR ile çalışan kaç firmamız var?

MARKALI ÜRÜNLER KAZANDIRIYOR

Tüketiciler markalı ürünlere güveniyor, inanıyor ve markalı ürünleri tercih ediyor. Marka, ürünü hem daha rahat sattırıyor hem de daha fazla kar bırakıyor. Markalaşmaya giden sürecin altın anahtarı ise “iletişim”den geçiyor. Markalaşma sürecinde firmalara profesyonel iletişim danışmanlık şirketleri ve PR ajansları yol arkadaşlığı yapıyor. Doğru marka, doğru iletişim stratejisi ile oluşturuluyor. Markalaşmayı ıskalayan firmaların pazarda hiç mi hiç şansı bulunmuyor. Doğru iletişim yöntemleri ile markanızı oluşturmanız mümkün…

AYNI SEGMENTASYONDAKİ ÜRÜNLERİ NEYE GÖRE TERCİH EDİYORUZ?

Üretim araçlarının tüketimin hızına yetişemediği ve hızlı tüketim çağının en şiddetlisinin yaşandığı günümüzde, piyasada birbirinden farklı ürünleri görmek mümkün. Peki, bu ürünleri hangi özelliklerine göre satın alıyoruz? Satın alma sürecimizi belirleyen faktörler neler oluyor?

SIRADAN ÜRÜN MÜ MARKALI ÜRÜNLER Mİ?

Sıradan ürünleri mi alıyoruz, yoksa marka değeri olan ürünlerden yana mı tercihimizi kullanıyoruz? Marka, bizim için hangi anlama geliyor ve ne ifade ediyor? Markalı ürünler bizim için güven anlamına mı geliyor? Eminim çevrenizde; “Falanca markadan asla vazgeçmem. Çünkü o markaya o kadar güveniyorum ki… Yıllarca kullandım ve hiçbir sorunla karşılaşmadım” diyenlere rastlamışsınızdır. Konuyu örneklerle açmakta fayda bulunuyor. Mesela, çocuğunuza hiç bilmediğiniz ve markalaşmamış bir firmanın mamasını alır mısınız? Eminim ki siz de, “Fiyatı pahalı olsun ama bildiğim, güvendiğim bir marka olsun” diyenlerdensiniz. Demek ki ‘marka’ kavramı tüketim süreci piramidinin en üstünde yer alıyor. Fiyat, bu piramitte markadan sonra geliyor. Markalı ürünü uygun fiyata almak ise tadından yenmez bir tüketim lezzeti ortaya çıkarıyor.

MARKA, HAYATIN HER ALANINDA YER ALIYOR

Diş fırçasından otomotiv sanayine kadar birbirinden farklı birçok marka bulunuyor. Hayatın her alanında markalaşma kavramı alıp yürüyor. Tuttuğunuz futbol takımı ‘bir dünya markası’ ise takımınızla övünç duyuyorsunuz. Yaşadığınız şehir, dünya şehirleri sıralamasında bir marka ise kendinizi çok daha özel hissediyorsunuz. Şampuanınızdan, parfümünüze; takım elbisenizden, cep telefonunuza, kullandığınız araçtan alışveriş yaptığınız mekanlara kadar marka yerleri ve marka ürünleri tercih ediyorsunuz değil mi? Çünkü siz de kendinizi marka olarak görüyorsunuz. Marka kişilerin marka ürünleri hak ettiğini düşünüyorsunuz…

MARKANIN OLMAZSA OLMAZI: İLETİŞİM

Markalı ürünlerin marka olma sürecinde olmazsa olmaz değerler zincirinin başını çeken nedir peki? İşte geldik o sihirli sözcüğe: İLETİŞİM… İletişim markanın atar damarıdır, beynidir, kalbidir. Kısacası her şeyidir. İletişim olmadan markalaşma olmaz. Markalaşma sürecinde iletişim aslan payına sahiptir. İletişim çalışmaları markaların önünü açan, tüketicilerin markayı daha yakından tanımasına fırsat sağlayan en iyi enstrümandır. İletişim araçları içerisinde reklam-pazarlama ise markanın tutundurmasına giden yoldur. İyi bir iletişimi yolu ise profesyonel PR firmalarından ve iletişim danışmanlığı şirketlerinden geçmektedir.

Ahmet Doğan-Gazeteci-Editör

TKU MAGAZİN

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Kocaeli’de İstihdam Müjdesi: Harmony Lastik 36 Personel Alacak!

Yayınlanma tarihi

-

Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde faaliyet gösteren Harmony Lastik ve Kauçuk Sanayi Ticaret Limited Şirketi, yeni istihdam fırsatlarıyla dikkat çekiyor. Sepetlipınar Mahallesi’ndeki üretim tesislerinde çalıştırılmak üzere 36 yeni personel alınacağı duyuruldu.

İlan detaylarına göre 4 farklı pozisyonda, 25 imalat işçisi, 1 laboratuvar teknisyeni (sünger/boya), 5 beden işçisi (genel) ve 5 ambar/depo görevlisi alınacak. Bu pozisyonlar, başvuru yapmak isteyenler için çeşitli kariyer olanakları sunarken, bölgedeki istihdama da önemli bir katkı sağlıyor.

Başvurular İŞKUR Üzerinden

Bu istihdam fırsatlarından yararlanmak isteyen vatandaşlar, başvurularını İŞKUR üzerinden gerçekleştirebilecek. Harmony Lastik, Kocaeli bölgesindeki iş gücüne katkı sağlayarak bölgesel kalkınmada önemli bir rol oynamayı sürdürüyor.

Devamını oku

Haber

Hasel Yönetim Ekibinden KION Group’a Ziyaret ve 1251 Serisi Lansmanına Katılım

Yayınlanma tarihi

-

Hasel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kemal Soybelli ve Genel Müdür Teoman Balaban, KION Group’un Frankfurt’taki merkez ofisinde EMEA Başkanı Andreas Kinninger ile bir araya gelerek 2025 yılı iş planları ve stratejik hedeflerini görüştü. Başarıyla tamamlanan 2024 yılı için teşekkürlerini sunan Kinninger, iş ortaklıklarının Hasel’e sağladığı rehberlik ve destekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Soybelli ve Balaban, toplantıda elde edilen içgörülerle büyüme hedeflerini daha da güçlendirdiklerini belirtti. İş ortaklarıyla yapılan görüşmelerin, stratejik vizyonlarını geliştirmelerine önemli katkı sağladığını ifade ettiler.

1251 Serisi Lansmanı Türkiye Yolunda

Hasel yönetim ekibi, Frankfurt’taki temasların ardından, KION Group Denetim Kurulu Üyesi Özcan Pancarcı ve satış yöneticileri ile birlikte Aschaffenburg şehrindeki Linde Experience Hub‘da düzenlenen #Series1251 lansman toplantısına katıldı.

Linde Material Handling EMEA Başkan Yardımcısı Ulrike Just’un liderliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, Linde’nin 1251 serisi büyük bir şov eşliğinde tanıtıldı. Yenilikçi özellikleriyle dikkat çeken bu yeni seri, 2025 yılında Türkiye pazarında satışa sunulacak.

Hasel yönetimi, Linde ile iş birliği sayesinde sektördeki liderliklerini daha da pekiştirdiklerini ve geleceğe emin adımlarla ilerlediklerini vurguladı. 1251 serisinin geliştirilmesinde emeği geçen tüm Linde ekibini tebrik eden Hasel yetkilileri, bu başarılı lansman için teşekkürlerini iletti.

Devamını oku

Haber

TÜREB 2024 Yoğun Uluslararası Katılım İle Başladı

Yayınlanma tarihi

-

TÜREB tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi (TÜREK) 2024, ulusal ve uluslararası sektör temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi.

Açılışını TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, WindEurope CEO’su Giles Dickson ve TÜREB Başkanı İbrahim Erden’in yaptığı etkinlikte, yenilenebilir enerji stratejileri, teknoloji yatırımları ve mevzuat konuları ele alındı. Varank, özellikle depolamalı enerji yatırımları ve YEKA projelerinin öncelikli olduğunu vurgulayarak, bu alanda yeni düzenlemelerin sektörün önünü açacağını ifade etti.

Yenilenebilir Enerjinin Dönüm Noktası

Enerji Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, iklim değişikliğiyle mücadele için küresel ölçekte 2035’e kadar yıllık 500 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi sektöründe 10 yılda 150 ana ekipman üreticisi ve 50 bin kişilik bir istihdam oluşturduğunu ifade eden Demircan, denizüstü rüzgâr enerjisi projeleri için Dünya Bankası ile ortak çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Marmara ve Balıkesir kıyılarında ölçüm çalışmalarının başlatıldığı ve hedefin 5 bin MW’lık bir kapasite oluşturmak olduğu açıklandı.

Türkiye’den Avrupa’ya Stratejik İhracat

WindEurope CEO’su Giles Dickson, Türkiye’nin rüzgâr enerjisinde bölgesel bir lider olduğunu belirterek, yerli üretim ve tedarik zincirinin uluslararası pazarda rekabet gücünü artırdığını ifade etti. Avrupa’nın enerji dönüşümünde Türkiye’nin ürettiği rüzgâr ekipmanlarının kritik rol oynayabileceğini vurgulayan Dickson, Türkiye’nin bu alandaki vizyonunu ve stratejik liderliğini takdir etti.

TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’nin 2035 yılına kadar yılda 5 bin MW rüzgâr enerjisi yatırımı hedeflediğini ve bunun elektrik üretimine yıllık 178 TWh katkı sağlayacağını belirtti. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesiyle elektrik faturalarında %15’e varan bir düşüşün mümkün olacağını ifade eden Erden, yatırım süreçlerinin hızlandırılması ve düzenli kapasite tahsisleriyle sektörün güçlenmesinin önemini vurguladı. Sektörün karşılaştığı izin süreçleri gibi sorunların çözülmesi için stratejik düzenlemelerin yolda olduğu belirtildi.

Devamını oku

Trend olan