Proje Taşıma Lojistiği
Deutsche Post DHL: “Gelecek için özel bir sorumluluk taşıyoruz”
DHL; yeşil lojistik ve iklim nötr bir şirket olma hedefine ulaşmak için 2030 yılına kadar 7 milyar euroluk yatırım bütçesi ayırdı. Deutsche Post DHL Group CEO’su Dr. Frank Appel, “Lojistik sektörü özellikle değer zinciri yaratmada ve büyümede oynadığı hayati rol nedeniyle gelecek için özel bir sorumluluk taşıyor.

Karayolu, denizyolu havayolu ve demiryolu hep birlikte ticaretin ulusal ve küresel ölçekte gerçekleşmesini ve malların A noktasından B noktasına taşınmasını sağlıyor. Lojistik tüm bu faaliyetlerin sektörel adını oluşturuyor. Yeşil Lojistik ise tüm taşıma modlarının çevreye zararını en aza indirerek ve karbon salınımını da düşürerek gerçekleştirilmesini hedefliyor. Taşımacılık toplamda sera gazı emisyonlarının yüzde 16.2’sinden sorumlu durumda. Elektrik, ısınma ve taşımacılık sektörü ise toplam karbon salınımında yüzde 73.2 ile en büyük oranı oluşturuyor. Küresel taşımacılıkta en büyük şirketlerden biri olan Deutsche Post DHL Group, yeşil lojistik konusunda sektöre öncülük yapan ve ilham verici uygulamalar geliştiren küresel taşımacılık şirketi olarak öne çıkıyor.
Tüm yeni yapılar karbon nötr olacak
Şirket 2017 itibarıyla 2050 yılı için net sıfır emisyon hedefini açıklamış durumda. Bu kapsamda DHL 2030 yılına kadar karbon salınımlarını Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen hedeflere uygun olarak aşağı çekecek. DHL yeşil lojistik ve iklim nötr bir şirket olma hedefine ulaşmak üzere 2030 yılına kadar 7 milyar euroluk bir yatırım bütçesi ayırdı. Bu yatırım bütçesi 2030 yılına kadar elektrikli araç sayısını 80 bine çıkarmayı ve nihai kargo teslim aşamasında kullanılan araçların yüzde 60’ını elektrikli hale getirmeyi hedefliyor. Bir başka adım olarak da kargo uçaklarında kullanılan yakıt içinde sürdürülebilir havacılık yakıtının payını 2030 yılına kadar yüzde 30’un üzerine çıkaracak. DHL bu süre zarfında yapılacak tüm bina ve tesisleri karbon nötr olarak tasarlayacak. DHL GoGreen uygulaması ise lojistikte düşük emisyonlu çözümler ve seçenekler sunuyor.
Deutsche Post DHL Group CEO’su Dr. Frank Appel, DHL’in 2019 yılında hazırlanan sürdürülebilirlik raporunda yer alan görüşlerinde, “Dijital olarak birbirine bağlı bu çağda bile, lojistik sektörü taşıma hizmetini gerçekleştirmek için hala fiziki bir altyapıya ve ağa ihtiyaç duymaktadır ve bu network dünya çapında refahı yönlendiren küresel ticaretin de belkemiğini oluşturmaktadır. Sektörümüzün lider şirketi olarak dünyanın her yerindeki insanları birbirine bağlamaktan ve dünya çapında ilerleme sağlamak için yaptığımız çalışmalardan gurur duyuyoruz. Lojistik sektörü özellikle değer zinciri yaratmada ve büyümede oynadığı hayati rol nedeniyle gelecek için özel bir sorumluluk taşıyor. Nedeni açık: Çünkü sürdürülebilir bir ekonomi, sürdürülebilir lojistik olmadan düşünülemez” sözleriyle sürdürülebilir lojistik vurgusu yapıyor.
Lojistik kritik rol oynayacak
Yıllardır alternatif yakıtların geliştirilmesini teşvik etiklerini söyleyen Dr. Frank Appel şu sözleriyle sürdürülebilir yakıt olgusunu değerlendiriyor;
“Hedefimiz iklim nötr ulaşım ise sürdürülebilir yakıtların geliştirilmesinden kaçış yoktur. Neyse ki, karbon-nötr yakıtlar üzerindeki çalışmalar son yıllarda hız kazandı. Aralarından seçim yapabileceğiniz çok sayıda potansiyel olarak sürdürülebilir yakıtımız var. Bunlar, biyoyakıtlar ve hidrojen gibi iyi bilinen alternatiflerden sentetik yakıtlar gibi daha az bilinen seçeneklere kadar uzanıyor. ”
Son söz olarak da Frank Attel, “Amaç, iklim açısından nötr bir gelecek için bir vizyon sağlamak, oraya ulaşmanın yollarını vurgulamak ve sürdürülebilir yakıtların sürekli gelişimi için ivme yaratmaktır. Bunu yaparken, yeşil lojistiği yönlendirmemize yardımcı olacak daha fazla destekçi kazanmayı umuyoruz. Kesin olan bir şey var: Daha sürdürülebilir bir ekonomi yaratmak ancak güçlerimizi birleştirirsek ve doğru stratejiyi izlersek mümkün olur ve lojistik bunda kritik bir rol oynayacaktır” diyor.
DHL Express Türkiye’den ‘elektrikli araç’ dönüşümü
DHL Express Türkiye ise sürdürülebilirlik kapsamında 2025 yılına kadar filodaki araçların yüzde 80’ini elektrikli araçlara dönüştürmeyi hedefliyor. Bu yıl ki hedef ise filodaki elektrikli araç sayısını 59’a çıkarmak. Şirket operasyon ve park alanlarına gelişmiş şarj istasyonları kurmaya da devam ediyor. Ayrıca çevre dostu teknolojilerle enerji tüketiminde 30, su tüketiminde de yüzde 50 tasarruf amaçlanıyor.
Enerji Projeleri
TÜRKİYE RÜZGÂRDA 14.000 MW SINIRINA DAYANDI

TÜREB’in açıkladığı 2024 Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’na göre, yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 13.792,50 MWm’a ulaştı. Yalnızca 2024 yılında 1.310 MWm yeni kapasite devreye alındı. Türkiye, bu alanda Avrupa’da 6. sırada yer aldı.
TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, 2035 hedefinin 48.000 MW rüzgâr kapasitesi olduğunu vurgularken, özellikle depolamalı RES projelerinin hız kazandığını belirtti. Türkiye’de toplam 24.000 MW’ı aşan proje stoğu bulunuyor.
En yüksek kurulu güce sahip şehirler İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa olurken; depolamalı projelerde öne çıkan iller Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir oldu.
Süper İzin Kanunu dışında pek çok mevzuat düzenlemesinin de 2024 yılı boyunca takip edildiğini dile getiren Erden; “Yenilenebilir projelerden yapı denetimin kaldırılması, orman izinlerinin sayısının azaltılması, TEA konusunda yeni bir protokol imzası ile süreçlerin hızlanması gibi olumlu adımları 2024 yılı boyunca takip ettik. Ümit ediyoruz ki kanunun da 2025 yılında yürürlüğe girmesi sonrası izin süreçlerinin de hızlı bir şekilde tamamlanabileceği depolamalı projeler, gelecekte yenilenebilir enerji entegrasyonunun daha verimli hale gelmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu kanun ve ilgili düzenlemeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması açısından kritik bir dönüm noktası olabilir” açıklamasında bulundu.
Proje Taşıma Lojistiği
YAKUP VİNÇ AĞIR TONAJLI ve YÜKSEK METRAJLI ÜRÜNLERLE PARKINI YENİLİYOR

İş etiğinden ve dürüstlükten taviz vermeden müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak adına her türlü özveride bulunan Yakup Vinç İşletmeciliği, genç ve dinamik yönetim kadrosuyla çok önemli bir gelişim ivmesi yakalamış durumda. Yakup Vinç İşletmeciliğinin genç ve başarılı Genel Müdürü Rasim Öksüz’le firmasına ve sektöre dair konuştuk.
Kökler OSTİM’de, Hedef Daima İleri
Yakup Vinç İşletmeciliğinin 1986 yılında Ankara OSTİM’de babası tarafından kurulduğunu kaydeden Öksüz; “Ekibimizi ve makine parkurumuzu teknolojik gelişmeler ışığında sürekli yenileyerek yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Zaten mottomuzu da bu politikamız neticesinde şekillendirdik; ‘İleri, Daima İleri!’” ifadelerini kullandı.
Piyasaya sundukları hizmetler hakkında konuşan Öksüz, “vinç kiralama yükleme ve boşaltma, vinç kiralama oto araç kurtarma, prefabrik taşıma ve montaj, yapı ve inşaat montajı, trafo yükleme ve taşıma, oto araç kurtarma hizmeti, direk ve tabela montajı, sepetli vinç platform ve forklift kiralama gibi oldukça geniş bir yelpazede piyasalara hizmet sunmaktayız” şeklinde konuştu.
Geniş Hizmet Yelpazesiyle Sektöre Değer Katıyor
Açıklamalarında araç parkurları hakkında da bilgi veren Öksüz şunları dile getirdi: “Makine parkımızda sepetli vinç ve forklift grupları bulunmakta. MPG Acar markalı 100, 75 tonluk araçlarımızla piyasaya önemli hizmetler sunmaktayız. Yakın bir gelecekte 45 ve 30 tonluk makinalarımız parkımızda yerini alacak. Bunların yanı sıra 100-130 ton bandında proje bazlı mobil vinç alımı gerçekleştireceğiz. Parkımızı yenilerken teknolojik gelişmeleri takip ederek sıfır makinaları tercih ediyoruz.”
Sektörlerinde yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte piyasada ağır tonajlı makinaların tercih edilmeye başlandığına dikkat çeken Öksüz; “Metrajlı ve tonajlı ürünler oldukça çoğaldı. Özellikle savunma sanayindeki projelerde ağır tonajlı hi-up makinaları kullanmak zorunluğu var. Aynı şekilde inşaat sektöründe de metrajlı makinalara yani mobil vinçlere ihtiyaç var.” dedi.
Uzman Operatör Yokluğu Sektörü Zorluyor
“Sektörümüzde uzman operatör bulma sıkıntısı kendini fazlasıyla hissettirmekte. Konuyla ilgili biz firmaların, STK’ların ve ilgili devlet kurumlarının bir araya gelerek bir operatörlük okulu açılmasına vesile olmalarının gerekliliğine inanıyorum. Bu konuda VİNÇDER’in ve Başkan Ahmet Bey’in yoğun çalışmaları var. Onlara bir kez de sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum. Operatör gibi yetişen personel sıkıntısı da çekmekteyiz. Yani yeni personel yetişmiyor. Yani artık makine almak işin zor kısmı olmaktan çıktı. Alacağınız bu makinaya uzman operatör bulmak, bu makinada çalışacak deneyimli personel bulmak zor artık.”
Proje Taşıma Lojistiği
Hakan Baltacı: “Sahipsiz Sektör, Devletin Desteğine İhtiyaç Var”

İzmir’in sanayi ve inşaat sektöründe uzun yıllardır adından söz ettiren Fındık Vinç Platformun sahibi Hakan Baltacı, sektörün dönüşüm sürecini ve karşılaştıkları zorlukları samimi bir dille anlattı. Baltacı, şirketinin 25 yıla yakın deneyimle başladığı vinç ve platform kiralama işinde yaşadıkları dönüşümü, ekonomik dalgalanmaları ve teknolojik gelişmeleri değerlendirirken, sektörün geleceğine dair umutlarını ve eleştirilerini de ortaya koydu.
“Esas Mesleğim Şasecilik, Dampercilik, Makasçılık…”
Röportajın başında, sektörün geçmişine dair nostaljik anılara yer veren Baltacı, “Esas mesleğim şasecilik, dampercilik, makasçılık…” diyerek başladığı işin zorluklarını ve rekabetin acımasız yüzünü dile getirdi. “18 liranın altına gitmeyeceksin. Gidersen cezai işlem uygularım.” ifadesiyle fiyatlandırmadaki kararlılığını vurgulayan Baltacı, işletmesinin nasıl kendi prensipleri doğrultusunda büyüdüğünü anlattı.
İzmir’de İnşaat Sektörü ve Modernizasyon İhtiyacı
Depremin yarattığı yıkımın ardından, inşaat sektöründeki hızlı yükselişi de gündeme getiren iş insanı, İzmir’in bugün artık “metropole dönüştüğünü” ve artık binaların on beş, yirmi hatta kırk kat seviyelerine çıkmaya başladığını belirtti. Bu durum, eskiden kullanılan makinelerin yetersiz kaldığını ve tonajlı makinelerin devreye girmesi gerektiğini gösteriyor. “Her firmanın bünyesinde bir tane yüz otuz tonluk gibi makine olması lazım.” sözleri, sektörün modernizasyon ihtiyacını çarpıcı bir dille özetliyor.
Eleman Yetişmiyor, Sektör Kan Kaybediyor
Baltacı, sektörde yaşanan insan gücü sıkıntısına da değinerek, “Eleman yetişmemesi büyük bir kayıp” dedi. İşçilerin maaşlarının artmasının, kaliteli elemanları sektöre kazandırmadaki önemin altını çizen iş insanı, kendi prensipleriyle hareket ettiğini ve “Param varsa cebimde basıyorum, makineyi yaptırıyorum. Param yoksa yaptırmıyorum.” diyerek risk almaktan kaçınmadığını ifade etti.
Son olarak, sektörün kurumsallaşması ve dernekleşmesi gerektiğini dile getiren Baltacı, devletin de bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtti. “Sahipsiz bir sektör, sahipsiz bir meslek… Devlet de bizim sektörümüze sahip çıkmalı.” ifadesi, tüm sektördeki ortak sorunlara dikkat çekiyor.
Hakan Baltacı’nın açıklamaları, sektörün zorluklarını ve geleceğe yönelik beklentilerini net bir şekilde ortaya koyarken hem işletmelerin hem de devletin bu alanda daha somut adımlar atması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi