Takip Edin

Sektörel Gündem

Bitkisel üretimde rekor! Binlerce kişi istihdam edilecek

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 2002 yılında 98 milyon ton olan bitkisel üretimin 2022 yılında tüm zamanların rekorunu kırarak 128.6 milyon tona ulaştığını dile getirdi. Kirişci, Türkiye’nin bitkisel ürün ithal eden değil, net olarak ihracatçı ve dış ticaretten gelir elde eden bir ülke olduğunu bildirdi.

Yayınlanma tarihi

-

Bakan Vahit Kirişci, Güvenilir Ürün Platformu’nca düzenlenen Tarımın Yeni Yüzyılı Üretime Gönül Verenler Ödül Töreni’ne katılarak burada, “Türkiye Yüzyılı Tarım Stratejileri” başlıklı konuşma yaptı.

Kirişci, önemli olanın net ihracatçı veya ithalatçı olup olmamak olduğunu vurguladı. 11 ayda 26.8 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini ifade eden Kirişci, 30 milyar dolar hedefinin yakalayacağına inandıklarını söyledi.

ÇKS ile çitfçilerin e-devletle entegrasyonu sağlandı

Kirişci, şöyle konuştu: ÇKS ile çitfçilerin e-devletle entegrasyonu sağlandı “2002’den bugüne yaklaşık 91 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlamızın olduğunu da belirtmek isterim. Yani Türkiye, ithal eden bir ülke değil, net olarak ihracatçı ve buradan dış ticaretten gelir elde eden, fazlası olan bir ülkedir.”

Üreticilere 2022 yılı sonu itibarıyla 40.4 milyar lira maddi destek verildiğini anımsatan Kirisci, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin buğday veya arpa alımında verdiği desteklerin, hayvancılıkta kullanılacak arpa için sübvansiyonlu desteklerin ve Ziraat Bankası’nın sıfır faizli veya faizleri sübvanse edilmiş kredilerinin bu rakama dahil olmadığını söyledi.

Sıfır faizli kredinin limiti ne kadar?

Mazot ve gübre için 1 Ekim itibarı ile 1 milyon 152 bin çiftçiye 8.6 milyarlık desteği 6 ay öncesinden ödemeye başladıklarını aktaran Bakan Kirişci, ayrıca üreticinin enflasyonist ortamda ihtiyacı olan sıfır faizli kredinin limitini 100 bin liradan 200 bin liraya çıkardıklarını belirtti.

Kirişci, özellikle dijitalleşmeye önem verdiklerini aktararak, 1 Ekim itibarıyla Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) olarak adlandırılan çiftçilerin kendi iş ve işlemlerini yaptıkları bütün süreçleri e-devletle entegrasyonunu sağladıklarını, bu sayede 2023 yılı toplam ÇKS başvuru sayısında yüzde 100’ün üzerinde bir başarı elde ettiklerini bildirdi.

10 bin kişiyi istihdam edeceğiz

Kirişci, 1 Ocak’tan itibaren de Tarım Cebimde Mobil Uygulaması’nı hayata geçirdiklerini belirtti. Adana’da iki önemli proje hayat buldu İlk Organize Sanayi Bölgesini İzmir Dikili’de hayata geçirmenin ardından Nevşehir Kozaklı, Ağrı Diyadin, Aydın Efeler, Denizli, Kütahya Simav, Balıkesir Gönen’de 8 bin dekarlık sera OSB kuracaklarını ve buralarda 10 bin kişiyi istihdam edeceklerini dile getiren Kirişci, İhtisas OSB’ler konusuna dikkat kesildiklerini aktardı.

Adana’da tek başına gerçekleştirmiş olacağız

Hali hazırda 14 projeleri olduğundan söz eden Kirisci, Adana’da 2 önemli projenin de hayat bulduğunu dile getirdi. Avrupa’nın ilk ve tek su ürünleri olacak Adana Karataş Su Ürünleri İhtisas OSB’nin, Karataş Tarıma Dayalı İhtisas OSB’nin 2023 yatırım programına alınmasıyla birlikte bu faaliyete girdiğinde 60 bin ton ilave üretim sağlanacağının altını çizdi.

2002 yılında Türkiye’de su ürünleri üretiminin sadece 62 bin ton olduğunu hatırlatan Kirişci, “Sadece Adana’daki OSB bunu gerçekleştiriyor olacak. 525 bin ton 2022 rakamları, bunun da yüzde 12-13’ne tekabül eden bir üretimi Adana’da tek başına gerçekleştirmiş olacağız.

İstanbul’a yönelik dikkat çekici rakamlar

2.2 milyar liralık bir yatırımla su ürünleri OSB’de 3 bin kişiye istihdam sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu. İstanbul’a 76 ilden ürün taşınıyor, zinciri kısaltmalıyız Gıdaya tedarikinde zincirin kısalması için kent tarımını önemsediklerini aktaran Kirişci, İstanbul’a yönelik dikkat çekici rakamlar paylaştı. İstanbul’un Türkiye’nin yüzde 25 sebze ve meyvesini tüketen şehri olduğunu kaydeden Kirişci, bu şehre 76 ilden ürün taşındığını bildirdi.

Kirişci, “Biz diyoruz ki, insanımız üretsin, nerede Şile’de, nerede Beykoz’da, nerede Silivri’de, Çatalca’da üretsin. Götürsün oradaki tüketim noktalarına ulaştırsın. Ama bizim domates Antalya’dan çıkıyor tam 4 gün, 96 saat yol kat ediyor” diye konuştu.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Sektörel Gündem

Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

Yayınlanma tarihi

-

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.

Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.

Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.

İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.

Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu

Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.

Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.

Devamını oku

Trend olan