Takip Edin

Enerji Projeleri

LG ThinQ ile net sıfır hedefine uygun yaşam

LG’nin Akıllı Ev Teknolojisi ile Eko-Yaşam Kolaylaşıyor. Dünya Saati, uzun zamandır eko-yaşama dönmeyi, doğayla daha yakın olmayı planlayanlar …

Yayınlanma tarihi

-

LG’nin Akıllı Ev Teknolojisi ile Eko-Yaşam Kolaylaşıyor.

Dünya Saati, uzun zamandır eko-yaşama dönmeyi, doğayla daha yakın olmayı planlayanlar için bir aracı görevi üstlenebilir. Akıllı ev teknolojileri de, bu sürdürülebilir yolculuğu çok daha kolay hale getirerek elektrik ve su tüketiminden tasarruf edilmesine ve evlerin enerji ayak izinin küçültülmesine yardımcı olacaktır.

Enerji tasarrufunun ötesine geçen LG’nin akıllı ev platformu LG ThinQ, kullanıcıları daha yeşil bir yola sokmak için çeşitli yeni çevre dostu özellikler sunuyor. LG’nin akıllı teknolojileri net sıfır yaşam tarzına ulaşılmasına şöyle yardımcı oluyor:

Enerji Tasarrufunda Kolaylık

LG ThinQ uygulamasının kullanıcıların ev aletlerinin enerji verimliliğini zahmetsizce optimize etmesine olanak tanıyan akıllı özellikleri sayesinde evde enerji tasarrufu yapmak çok daha kolay hale geliyor. Uygulama, kullanım alışkanlıklarını bile dikkate alarak enerji tasarrufu sağlanmasına yardımcı oluyor. Örneğin, buzdolabının kapısını açıp kapatma olasılığının daha düşük olduğu gece saatlerinde buzdolabının güç tüketimini en düşük seviyeye ayarlayabiliyor.

Uzaktan izleme ve kontrol özellikleri de gereksiz elektrik kullanımının azaltılmasına yardımcı oluyor. Örneğin, kullanıcı ön kapıyı kilitledi ve bir tatil için yola çıktı, ancak cihazlardan birini kapatmayı unuttu. LG ThinQ uygulaması varsa hiç sorun değil. Kullanıcılar uygulama üzerinden tüm cihazlarınızın durumunu kontrol edebiliyor, ardından nerede olurlarsa olsunlar diledikleri cihazı uzaktan kapatabiliyorlar.

Günlük Hayat Akışında Dünyayı Korumak

Evde enerji kullanımını azaltmanın yanı sıra, günlük yaşamda çevre için başka neler yapılabilir? LG ThinQ uygulaması bunun için, gıda son kullanma tarihi uyarısı gibi özelliklerle iyi düşünülmüş çözümler sunuyor. Kullanıcılara, buzdolabında saklanan taze yiyeceklerin süresinin dolmak üzere olduğunu bildiren bu yararlı uyarılar, yiyeceklerin boşa gitme olasılığını önemli ölçüde azaltıyor – bu da sürdürülebilir yaşamın yanı sıra, evdeki market harcamalarını kontrol altına almak adına önemli bir katkı sağlıyor. Bu özelliği kullanmak için yapılması gereken tek şey ise, her bir gıda maddesini buzdolabına koyarken son kullanma tarihini kaydetmek. Bu işlemin ardından, son kullanma tarihi yakın olan bir malzeme henüz kullanılmadıysa, uygulama kullanıcının akıllı telefonuna bildirim gönderiyor.

Mutfaktan çamaşır odalarına taşınan LG ThinQ uygulaması, su veya deterjan israfı olmadan temiz giysiler sağlayan kullanışlı bir döngü önerisi de sunuyor. LG çamaşır makinesi, kumaş türünü ve yükün ağırlığını belirledikten sonra, ThinQ uygulaması hem mükemmel yıkama hem de çevre için için en uygun döngüyü öneriyor.  

Ev Aletlerinin Ömrünü Uzatma

Cihazları iyi çalışır durumda tutmak, yalnızca kullanım ömrünü uzatmakla kalmıyor, uzun vadede paradan da tasarruf edilmesini sağlıyor. Bunun da ötesinde, çalışma sırasında aşırı güç tüketimini de önlemeye yardımcı oluyor. Ayrıca, cihazlara iyi bakmak, dünyanın geri dönüşüm tesislerinde de daha az yük olması anlamına geliyor; çünkü cihazların kullanım ömrü ne kadar uzun olursa, çöpe gitmeleri de o kadar uzun sürüyor. Kullanıcıların LG ev aletlerine daha iyi bakmalarını desteklemek için tasarlanan ThinQ uygulamasının Akıllı Teşhis özelliği, her şeyin istendiği gibi çalıştığından emin olmak için hızlı bir kontrol yapabiliyor. Önleyici bakımın yanı sıra uygulama, bir ürünün filtrelerini değiştirme zamanı geldiğinde hatırlatma görevini de yerine getiriyor.

İşleri bir adım daha ileri götüren LG, kısa süre önce Yükseltilebilir Cihazların piyasaya sürüleceğini duyurdu. Bu cihazlar, zaman içinde yeni özellikler ve işlevler sağlamak üzere yükseltilebiliyorlar. Daha yeni bir model almaya gerek kalmadan yeni ve sürekli gelişen kullanıcı deneyimleri sunan LG’nin Yükseltilebilir Cihaz paradigması, şirketin elektronik ürünlerinin ömrünü daha da uzatma ve küresel e-atık sorununun hafifletilmesine yardımcı olma potansiyeline sahip.

LG kullanıcıları, en yeni akıllı ev teknolojileri ile her zamankinden daha rahat ve daha sürdürülebilir bir hayatın tadını çıkarabiliyorlar.

Kaynak
Hibya Haber Ajansı

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Enerji Projeleri

TÜRKİYE RÜZGÂRDA 14.000 MW SINIRINA DAYANDI

Yayınlanma tarihi

-

TÜREB’in açıkladığı 2024 Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’na göre, yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 13.792,50 MWma ulaştı. Yalnızca 2024 yılında 1.310 MWm yeni kapasite devreye alındı. Türkiye, bu alanda Avrupa’da 6. sırada yer aldı.

TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, 2035 hedefinin 48.000 MW rüzgâr kapasitesi olduğunu vurgularken, özellikle depolamalı RES projelerinin hız kazandığını belirtti. Türkiye’de toplam 24.000 MW’ı aşan proje stoğu bulunuyor.

En yüksek kurulu güce sahip şehirler İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa olurken; depolamalı projelerde öne çıkan iller Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir oldu.

Süper İzin Kanunu dışında pek çok mevzuat düzenlemesinin de 2024 yılı boyunca takip edildiğini dile getiren Erden; “Yenilenebilir projelerden yapı denetimin kaldırılması, orman izinlerinin sayısının azaltılması, TEA konusunda yeni bir protokol imzası ile süreçlerin hızlanması gibi olumlu adımları 2024 yılı boyunca takip ettik. Ümit ediyoruz ki kanunun da 2025 yılında yürürlüğe girmesi sonrası izin süreçlerinin de hızlı bir şekilde tamamlanabileceği depolamalı projeler, gelecekte yenilenebilir enerji entegrasyonunun daha verimli hale gelmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu kanun ve ilgili düzenlemeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması açısından kritik bir dönüm noktası olabilir” açıklamasında bulundu.

Devamını oku

Enerji Projeleri

TÜREB, WINDEUROPE 2025’Te “Türkiye Rüzgarıyla Sahadaydı” Dedirtti

Yayınlanma tarihi

-

Rüzgar enerjisi alanında dünyanın önde gelen etkinliklerinden biri olan WindEurope, bu yıl Türkiye açısından ayrı bir önem taşıdı.

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB), ülkemizin rüzgar enerjisi kapasitesini uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla Danimarka’da gerçekleşen WindEurope 2025 etkinliğine 100’ü aşkın kişilik bir heyetle güçlü bir katılım sağladı. Kopenhag’da düzenlenen etkinlikte TÜREB’in organize ettiği özel oturum büyük ilgi gördü. “Türkiye Rüzgarında Yeni Dalga: Büyüme, Yatırım ve Küresel Rekabet” başlıklı oturum, birbirinden değerli konuşmacılarla, TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

 

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Sn. Zeynel Kılınç, Enerjisa Üretim CEO’su Sn. Mert Yaycıoğlu TÜREB Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Sn. Gökhan Serdar  oturumda konuşmacı olarak yer aldı.

Sıfırdan 20 Bin İstihdama

TÜREB Başkanı Dr.İbrahim Erden, konuşmasında:

“Türkiye, kamu ve özel sektörler arasındaki güçlü iş birliğinin de etkisiyle, yirmi yıl önce sadece birkaç yüz megavattan bugün yaklaşık 14 GW’a çıkarak rüzgar enerjisinde kayda değer bir ilerleme gösterdi. İleriye baktığımızda, iddialı hedefimiz, Türkiye’nin küresel yenilenebilir enerji manzarasındaki önemli rolünü vurgulayarak 2035 yılına kadar 48 GW’a ulaşmak. Bugün, WindEurope 2025’te, Avrupa’nın ortak enerji vizyonuna olan sürekli bağlılığımızı vurgulayarak 100’ü aşkın katılımcıdan oluşan bir heyete gururla katılıyoruz. En önemlisi, Türkiye’nin 2028 yılında WindEurope Yıllık Etkinliğine ev sahipliği yapmak üzere adaylığını duyurmaktan mutluluk duyuyorum. WindEurope 2028’i İstanbul’da düzenlemek, Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında yenilenebilir enerji merkezi olarak stratejik konumunu vurgulayacak ve sektörümüzde iş birliğini, yenilikçiliği ve sürdürülebilir büyümeyi daha da teşvik edecektir” dedi.

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Sn. Zeynel Kılınç Türkiye’nin halen önemli ölçüde dışa bağımlı olduğunu belirten Kılınç, bu durumu değiştirmek için daha fazla yerli üretim, daha fazla yatırım ve daha güçlü bir iş birliği ortamı gerektiğini ifade ederek Türkiye’nin enerji bağımsızlığına ulaşma konusundaki kararlılığını vurguladı.

“Zorlukları Yakından İzlediyoruz”

devletin bu alandaki vizyonunu yatırımcılarla paylaşma sürecinde aktif iletişim kurduklarını ve sektördeki zorlukları yakından izlediklerini belirtti. Bakanlıklar ve özel sektör arasındaki iş birliğinin artırılması gerektiğinin de altını çizdi.

“Büyüme Potansiyelinin Devlet-Yatırımcı Dengesinin Doğru Kurulmasına Bağlı”

TÜREB Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, sektörün büyüme potansiyelinin devlet-yatırımcı dengesinin doğru kurulmasına bağlı olduğunu dile getirdi. Mevcut zorluklara ek olarak, makroekonomik dalgalanmaların küresel rekabet açısından yeni bir zorluk oluşturduğunu belirtti.
Türkiye’nin, Avrupa için güvenilir bir tedarik zinciri ortağı olduğuna dikkat çeken Serdar, bu güvenin devamı için Avrupa’daki partnerlerle daha yakın iş birliklerinin kurulması gerektiğini ifade etti.

 

Enerjisa Üretim CEO’su Mert Yaycıoğlu,  uzun süren izin süreçleri, şebeke bağlantı zorlukları ve çevresel-sosyal etkiler. Bu sorunların aşılması için izin süreçlerinin hızlandırılması, yatırım süreçlerinin optimize edilmesi ve kamu desteğinin artırılması gerektiğini söyleyerek sektörün karşılaştığı en temel sorunlara dikkat çekti. Ayrıca, siber güvenlik konusunun rüzgar enerjisi sektöründe giderek daha kritik hale geldiğini vurgulayan Yaycıoğlu, dijitalleşme yatırımlarının hem bugün hem de gelecekte öncelikli olacağını ifade etti.

Devamını oku

Enerji Projeleri

Rüzgar Endüstrisi 2.2 Milyar Dolara Ulaştı

Yayınlanma tarihi

-

KOPENHAG – Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) ve beraberindeki heyet, Danimarka’nın başkenti Kopenhag yakınlarında bulunan Middelgrunden deniz üstü rüzgâr enerjisi santralini ziyaret etti.

Kopenhag’ın 3,5 kilometre açığında, Oresund deniz yolu güzergahında yer alan santral, 2000 yılında inşa edildiğinde her biri 2 megavat gücünde olan 20 türbiniyle dünyanın en büyük deniz üstü rüzgâr çiftliği olarak kayıtlara geçmişti. Hâlen Kopenhag’ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 4’ünü karşılıyor.

“Türkiye’nin Rüzgâr Endüstrisi 2,2 Milyar Dolar Değere Ulaştı”
Santral gezisi kapsamında açıklamalarda bulunan TÜREB Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman, Türkiye’nin rüzgâr endüstrisinin 2,2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını ve bu endüstrinin cirosunun yüzde 70’inin ihraç edildiğini vurguladı.

Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisi Daha Avantajlı 

Daha yüksek üretim kapasitesi sunması nedeniyle deniz üstü rüzgâr enerjisinin avantajlı olduğunun altını çizen Yaman, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Denizüstü rüzgâr sadece enerji üretimi olarak görülmemeli. Bu alana yatırım yaparken tedarik zincirini oluşturma, know-how elde etme ve bu bilgiyi ihracata yönlendirme imkânı bulacağız. Şu an 2,2 milyar dolara ulaşan, cirosunun yüzde 70’ini ihraç eden bir karasal rüzgâr endüstrisi söz konusu. Aynı başarı deniz üstünde de elde edilebilir. Deniz üstü rüzgâr enerjisine gerekli destek sağlanabilirse çok ciddi bir sanayi oluşacak, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın enerji dönüşümünde önemli rol oynayacak. Böylelikle Türkiye’nin cari açığını kapatmaya destek olacak bir sanayiyi tetiklemiş olacağız.”

Denizüstü Rüzgâr Projeleri İçin Marmara’da Çalışmalar Sürüyor

Yaman, Türkiye’de şu an için deniz üstü rüzgâr enerjisi projelerine ilişkin dört alanın belirlendiğini belirtti. Marmara Denizi’ndeki üç bölgede ölçümlerin başladığını ve bu bölgelerden iki alanın teknik analizler için uygun bulunduğunu aktardı.

“2026 Yılı İlk Çeyrekte Teknik Fizibiliteyi Tamamlamış Olacağız”

Gelecek yılın ilk çeyreği sonunda alanlara ilişkin teknik fizibilite için yeterli verinin toplanmasının hedeflendiğini dile getiren Yaman, şöyle devam etti:
“İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede enerji sektörüne çok iş düşüyor. Deniz üstü rüzgâr enerjisi de önemli bir kaynak olarak değerlendiriliyor. Türkiye olarak enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda çalışmalar, deniz üstü rüzgâr enerjisi alanında da devam ediyor.”

Devamını oku

Trend olan