Takip Edin

Haber

Kamyonlar durursa ekonomi durur

Nakliye sektörü, üst üste gelen akaryakıt zamları ve ÖTV artışlarının getirdiği maliyetin altında eziliyor. Navlun bedeli içinde akaryakıt maliyetinin yüzde 50’lere kadar yükseldiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, yaşanan sıkıntıları karşı çözüm üretilmemesi halinde 2-3 ay içinde iş bırakmaların artacağına dikkat çekiyor.

Yayınlanma tarihi

-

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Akaryakıt fiyatlarına üst üste gelen zamlar nakliye ve lojistik sektöründe kan kaybına yol açıyor. Son ÖTV düzenlemesinin ardından girdi maliyetleriyle başa çıkamayan sektörde gelecek 2-3 ay içinde iş bırakmaların artacağının sinyalleri geliyor. Navlun bedeli içinde akaryakıt maliyetinin yüzde 50’lere geldiği Türkiye’de özellikle de bireysel kamyon sahiplerinin iş bırakmalara başladığı bildirildi.

Türkiye’de 936 bin kamyon bulunurken bunların 450 bine yakını şahıslara ait. TIRPORT’un kurucusu Akın Arslan’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye’de bir günde sadece karayolu taşımacılığında 176 milyon dolar nakliye ödemesi yapılıyor. Sektörden yükselen sesler, “Kamyonlar durursa ekonomide daha büyük sarsıntılar olur” uyarısı yapıyor.

ÖTV yükü 6 ay kaldırılsın

Sağlıktan sonra en önemli sektörü taşımacılık ve lojistik olarak nitelendiren Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND) Başkanı Hakkı Başman, bugün sektörde yaşanan ciddi sıkıntılara dikkat çekti. Zamlarla birlikte akaryakıt maliyetlerinin yüzde 45-50’ye çıktığını söyleyen Başman, “Fiyat tutturamıyoruz, dünkü verdiğimiz fiyat bugünü kurtarmıyor. ÖTV’nin getirdiği ek yükler, nakliyede işleri durdurma noktasına geldi” dedi. Bugün pırlantada, lüks yatlarda ÖTV olmadığını dile getiren Başman, “Bizde de ÖTV kaldırılsın, lojistikçinin önü açılsın” diye konuştu.

6 ay gibi bir süre ÖTV’siz deneme yapılmasını öneren Başman, 6 ayın sonunda verim elde edilemiyorsa yeniden uygulanabileceğini kaydetti. Haziran ayından temmuza kadar akaryakıta yüzde 75 zam geldiğini söyleyen Başman, bu nedenle kamyonlarda navlunların yükseldiğini belirtti. Başman, “Sadece akaryakıt değil ki, enflasyonun bu kadar arttığı konjonktürde kamyoncunun yolda yediği yemek, yol bakımı, lastiği arttı. Yola çıktığında ödediği masrafı karşılayamıyorsa iş yapmasının anlamı kalmıyor” diye konuştu.

“Müşteriye fiyat veremiyoruz”

Nakliyecinin müşteriye vereceği fiyat teklifinde lojistik maliyetinin yüzde 10’u geçmemesi gerektiğini dile getiren Başman, şunları söyledi: “Ne yazık ki kendi maliyetlerimizi kontrol edemediğimiz için istikrarlı fiyat teklif edemiyoruz. Lojistikte çarklar artık dönmüyor.” Normal zamanlarda 6 ve 12’nci ayda sektörün fiyat güncellemesi yaptığını ama bu yıl haziranda da güncelleme yapılmak zorunda kalındığını kaydeden Başman, “15 Haziran’da teklifimizi verdik, 1 Temmuz’da yüzde 52 zam geldi. Yüzde 52’nin yüzde 30’unu yansıtmaya çalışıyorsunuz, yine üstüne en az yüzde 6-7 eklemeniz gerekiyor. Bu kez de dengeler şaşıyor” dedi. Başman’a göre, ekonominin temel döngüsünü sağlayan lojistikle ilgili devletin bir politika belirlemesi gerekiyor. Yoksa, öncü sarsıntılar büyük bir deprem yaratacak.

450 bin kamyoncu sektör sayılmıyor

Türkiye’de 450 bine yakın bireysel kamyon sahbi bulunduğunu ve sektörün günlük 176 milyon dolar iş hacmi yarattığına dikkat çeken TIRPORT’un kurucusu Akın Arslan ise, “Kamyoncu esnafının aylık kestiği fatura 200 bin lira, yıllık 2.5 milyon lira. Ancak bu kadar fatura kesen bir grup sektör olarak kabul görmüyor. Türkiye’de 450 bin kümeleşmiş grup bir meslek örgütüne dahil değil, tanımı yok” dedi. Bugün en popüler sektör e-ticarette bile günlük hacmin 132 milyon dolar olduğunu söyleyen Arslan, “Sadece karayolları 176 milyon dolar iş hacmi yaratıyor. Bu kadar büyük pazarı görmezsen gelebilir misiniz yani? Bugün e ticaretin içinde de yine karayolunun payı var” diye konuştu.

Yola çıkan 3 kamyondan 1’i boş dönüyor

Artan maliyetler nedeniyle yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Arslan, “Yola giden 3 kamyondan neredeyse bir tanesi boş dönüyor. Her boş dönen kamyon 100 km’de 30- 35 litre yakıt yakıyor. Türkiye’de 936 bin kamyon var bunların 550 bini ticari taşıma yapıyor. Bunun da en az 450 bini şahıslara ait. İnsanlar bu iş için ciddi yatırım yapıp araç aldı, iş yapamayınca sektörde kalmasının anlamı kalmıyor” dedi. Sektörün fonlanması gerektiğine işaret eden Arslan, “Fiyatlar sürekli artıyor. Bugün devletin resmi faizi her ne kadar yüzde 20’nin altında olsa da factoring yüzde 70’e ulaştı. Bu insanlar bunu nasıl karşılayacak, fiyata nasıl yansıtacak? İşletme sermayesi gerekiyor. Nasıl fabrika için işletme sermayesi kritikse lojistik için de kritik” diye konuştu.

Sektörde nakidin önemine işaret eden Arslan, şunları söyledi:

90 gün vadeyi yönetmek zor

“Kamyoncunun 90 gün vadeyi yönetecek durumu yok. Bankacılık sisteminin kilitlenmesi, limitlerin düşürülmesi büyük zarar. Günde 1 milyon lira kamyoncu ödemesi yaptığınızı düşünün. Haftada 5 milyon lira. Üç haftada 15 milyon lira yapıyorsunuz. Dört haftada 20 milyon lira yapıyorsunuz. Eğer tedarikçi firmanızla 60 gün vadeyle çalışıyorsanız sizin sadece basit hesaplar 40 milyon lira fonlamanız gerekiyor.

Bir de bunun sarkmaları var. Günde 1 milyon lira taşımayı yönetebilmek için 60 milyon lira para olması gerekiyor. 60 milyon lira nakitiniz yoksa günde 1 milyonluk taşımayı yönetemiyorsunuz. Diğer masrafları tamamen dışarıda tutuyorum.” Reel anlamda işlerin yürütülemediğini söyleyen Arslan, tablo 3 ay daha böyle devam ederse birçok firmanın short’a düşeceğini kaydetti.

“Sebze fiyatlarının artmasından nakliyeci sorumlu değil”

Akın Arslan, birçok sektörde olduğu gibi yaş sebzemeyve fiyatlarının artışının da nakliyeye bağlandığını söyledi. Arslan, “Nakliye fiyatlarında 10 birim artış olursa sebze-meyvede 25 birim artış oluyor. Biz yakıt artışlarını nakliyeye yüzde 10 yansıtabildik. Yüzde 10 zam geldi diye domatesin fiyatı 30 liradan 40 liraya çıkarıldı. Burada biraz fırsatçılık yapılıyor. Bunu yapanlar da aracılar” dedi.

“Kamyoncu da KOBİ sayılsın”

Kamyoncuların da finansmana kolay erişimi için Kobi kapsamına alınmasını öneren Akın Arslan, “Bireysel kamyon sahiplerinin yaptıkları iş çerçevesinde ve kavramlarını yönetmeleri çerçevesinde birer KOBİ olarak değerlendirilmesi lazım. Ona göre devlet tarafından sağlanan KOSGEB desteği gibi desteklerden yararlandırılmalı” diye konuştu.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan