Takip Edin

Ağır Yük Taşıma Araçları

 MAN’ın Yeni Elektrikli Kamyonu  MAN eTruck Satışına Başlanıyor  

Yayınlanma tarihi

-

MAN Truck & Bus’ın tarihindeki ilk ağır hizmet tipi elektrikli kamyonu olan yeni MAN eTruck satışa çıktı. Uzun mesafe taşımacılığı için MAN eTGX, dağıtım için de MAN eTGS modelleriyle pazara sunulan eTruck; 800 km olan ve daha sonra 1.000 km’ye kadar çıkacak günlük menzili, değişken CCS (kombine şarj portu) konumlandırılması ile MCS ve CCS standartlarında yüksek şarj gücü sağlamaktadır. MAN tarafından ticari araçlar için özel olarak geliştirilen Alman akü teknolojisi, optimum montaj esnekliği ve modüler konumlandırılabilir batarya paketi gibi pek çok yeniliği bünyesinde barındırıyor. Yeni eTruck ile birlikte MAN eMobilite Danışmanlığı da filo hizmetlerinden şarj altyapısı geliştirmeye kadar birçok konuda firma ve kullanıcılara destek sağlıyor.

MAN Truck & Bus, tarihindeki ilk ağır hizmet tipi elektrikli kamyonun satışına başlayarak, yük taşımacılığının karbonsuzlaştırılmasında bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Yeni satışa sunulan MAN eTruck için şimdiden 600 sipariş talebi alındı. Satış kapsamında ilk 200 adetin 2024 gibi erken bir tarihte seçilmiş müşterilere sunulması planlanıyor. Ayrıca siparişler arttıkça da MAN’ın Münih fabrikasında 2025’ten itibaren daha büyük sayılarda üretime başlanması amaçlanıyor.

 

MAN, eMobility Center ile yaklaşık iki yıl önce Münih fabrikasında yeni MAN eTGX ve MAN eTGS elektrikli kamyonlarını geliştirme hedefiyle çalışmaya başladı. Bu süreçteki çalışmalarda 50 prototip üretildi. Bunun yanında üretim ve satıştan yaklaşık 4.000 çalışan da e-mobiliteye geçiş konusunda eğitildi. Ayrıca Nürnberg tesisinde de batarya üretimi için yaklaşık 100 milyon Euro yatırım yapıldı.

MAN Truck & Bus Satış ve Müşteri Çözümleri Yönetim Kurulu Üyesi Friedrich Baumann, “Paris İklim Anlaşması’nın 1,5 derece hedefine ulaşmak için ticari araç endüstrisi olarak üzerimize düşeni yapmalı ve CO2 emisyonlarını sürdürülebilir bir şekilde azaltmalıyız. Elektrikli kamyonlar, bunu başarmanın anahtarıdır. Bir ticari araç üreticisi olarak, son yıllarda bu çığır açan dönüşüm için kendimizi yeniden konumlandırdık ve yeni teknolojiye yapılacak yüksek yatırımların üstesinden gelebilmek için kendimizi sağlam ve geleceğe hazır hale getirdik. Yeni e-Kamyonlarımızın satışıyla birlikte, iklim-nötr taşımacılıkta yeni bir çağ başlatıyoruz. 2030 yılına kadar Avrupa’da kayıtlı her iki MAN kamyonundan birinin elektrikli olmasını hedefliyoruz. Ancak bu hedefe ulaşabilmemiz için ülke çapında şarj altyapısının geliştirilmesi mutlak ön koşulu oluşturuyor. Bu nedenle, 2030 yılına kadar son derece hızlı bir şekilde Almanya’da en az 4.000 megawatt şarj noktasına, Avrupa’da da 50.000 yüksek kapasiteli megawatt şarj noktasına ulaşmaya ihtiyacımız var” dedi.


e-Danışmanlık Sürecinden e-Hizmet Sürecine

MAN teknoloji gelişim ekibine göre, Almanya çapında elektromobiliteye geçiş, ancak yeni eTruck’ın işletiminin bir dizel kamyondan daha pratik olması ve çok çeşitli gövde çözümleriyle birleştirilebilmesi halinde başarılı olabilir. Ayrıca satış öncesi bilgilendirme aşaması da başarılı kullanım için gerekli bir diğer temel unsuru oluşturuyor. Bu nedenle MAN geliştirme personeli, kamyonlardaki elektrikli tahriki, karayolu taşımacılığındaki tüm uygulama ve kullanım alanlarına uygun hale getirmek için yoğun bir şekilde görev yapıyor. MAN Transport Solutions ekibi de nakliye şirketlerini bu yeni döneme hazırlamak amacıyla sürekli çalışıyor. Çünkü e-Truck’a giden yolda başarı için kullanıcı tarafında da bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu noktada MAN 360 Derece e-Mobilite Danışmanlığı devreye giriyor. e-Mobilite Danışmanlığı, uygun araçlara ilişkin tavsiyelerin yanı sıra, aynı zamanda maliyet optimizasyonu, rota analizi, filo optimizasyonu ve buna bağlı olarak şarj altyapısına ilişkin gerekli tavsiyeler de dahil olmak üzere işletme ve müşteriye özgü koşulların da değerlendirilmesini de kapsıyor. Bununla birlikte müşterilerin çalışma rotalarında araçların tamamen elektrikle nasıl kullanılabileceğini kontrol edebilecekleri yeni MAN eReadyCheck ve filo yöneticilerinin filodaki tüm kamyonların şarj durumuyla ilgili bilgileri sürekli takip edebilecekleri MAN eManager gibi dijital araçlarla da ek destek sağlanıyor.

MAN, ürün ve uygulamanın ötesinde şarj altyapısını genişletmek için de kararlı bir şekilde çalışıyor. Bu kapsamda TRATON GROUP, Daimler Truck ve Volvo Group ile birlikte Avrupa’daki otoyollarda ve lojistik merkezlerinde ya da yakınlarında en az 1.700 yüksek performanslı şarj noktasının kurulması için ortak girişim başlatmış durumda. Ayrıca portföyündeki müşteriler için kendi şarj altyapısını da oluşturmak isteyen MAN, bu amaçla ABB, Heliox ve SBRS gibi şarj altyapısı üreticileri ile iş birliği yapıyor.

Uygulama-modüler batarya ve şarj bağlantı aralığı

Yeni MAN eTGX ve MAN eTGS özellikle akü konfigürasyonlarındaki yüksek çeşitlilik özellikleri ile öne çıkıyor. İkisi kabinin altında, dördü de araç şasisinin yan tarafında monte edilmiş olmak üzere toplam altı akü paketi, günlük 800 kilometreye kadar menzil için 480 kWh’ye kadar kullanılabilir akü kapasitesi sunuyor. MAN tarafından özellikle ticari araçlarda kullanılmak üzere geliştirilen bu akülerin seri üretimine ise, 2025 yılından itibaren Nürnberg fabrikasında başlanması planlanıyor. NMC hücre kimyası , özel olarak geliştirilmiş ısı yönetimi ile akü paketleri, kompakt tasarımları sayesinde düşük şarj ve düşük hava sıcaklıklarında bile uzun hizmet ömrünün yanında, hızlı şarj ile de yüksek enerji yoğunluğu sağlıyor.  Bu da, şehir merkezindeki süpermarket teslimatlarından, bölgesel inşaat malzemeleri tedarikine, üretim lojistiğinden uzun mesafeli taşımacılığa kadar her uygulama özelliği için menzil, taşıma kapasitesi ve şarj süresi açısından optimum araç konfigürasyonunun seçilebilmesine imkan veriyor. MAN eTGX ve MAN eTGS’nin modüler akü konsepti, altı yerine sadece üç, dört veya beş akü paketi ile donatılması seçeneği de sunarak, aracın ağırlığını 2,4  tona kadar azaltma ve daha fazla yük taşımaya da olanak tanıyor.

MAN, 375 kW’a kadar CCS standardına ek olarak, satışların başlangıcından itibaren sürüş sürelerindeki molalarda hızlı ara şarj için çok daha güçlü mega-watt şarj standardı-MCS’i sunuyor. Başlangıçta 750 kW şarj gücü sunan MCS, daha sonraki gelişme aşamasında bir mega-watt’tan daha fazla şarj gücü sağlayabiliyor. MAN akü yönetim sistemi,  şarj ve sürüş sırasında tek tek hücrelerin şarj durumu, voltaj ve akım denetimi, optimum ısı ayarı ile akülerin her zaman optimum çalışma koşullarında olmasını sağlıyor.

Akülerin ve tahrik ünitesinin optimum konumlandırılması

Modüler akü mimarisi, MAN eTGX ve MAN eTGS’yi özellikle araç üstü komponentlerin konumlandırılması açısından  ayrıcalıklı yapıyor. Akülerin esnek konumlandırılması sayesinde yüksek performanslı pompalar, ekipman istifleme alanları, vinç payandaları ve daha fazla alan gereksinimi olan benzer gövde bileşenleri için şasinin her iki yanında boş alanlar elde ediliyor. Geleneksel araçlardaki içten yanmalı motora benzer şekilde kabinin altına iki akünün standart olarak yerleştirilmesi de uygun ağırlık dağılımını sağlıyor. Merkezi tahrik ünitesinin konumu buna katkıda bulunurken; şasinin merkezinde yer alan bu ünite senkron elektrik motoru, invertör ve motor kontrolü için  2 veya 4 vitesli şanzımandan oluşuyor.

Konfigürasyonuna bağlı olarak, elektrik motoru 333 hp (245 kW), 449 hp (330 kW) veya 544 hp (400 kW) güç üretiyor. Buna karşılık gelen maksimum tork ise, 800, 1.150 veya 1.250 Newton metre oluyor. Fazla çalışma ve frenleme aşamalarında elektrik motoru, kullanım gereksinimlerine bağlı olarak sürücü tarafından jeneratör olarak da kullanılabiliyor ve aracın kinetik enerjisini tekrar elektrik enerjisine dönüştürebiliyor. Bu sayede de akülerin yeniden şarj edilmesi sağlanıyor.

Mümkün olan maksimum geri kazanım gücü, elektrik motorunun tahrik gücüne karşılık gelir ve bu nedenle günümüzün yüksek performanslı dizel motorların dayanıklı frenleriyle de karşılaştırılabilir. Bununla birlikte , şanzımanın otomatik vites değiştirmesi, artan motor devirleriyle mümkün olan en iyi geri kazanımı destekler.

Optimum Üst Yapı  Dostu Tasarım

MAN eTGX ve MAN eTGS’nin elektrikli güç aktarma organlarının avantajlarının başında , arka aksın faydalı yük taşıma kapasitesine ek olarak, daha az salınım yapan kütle sayesinde yüksek sürüş konforu ile şasiye güvenli bir şekilde monte edilen tahrik ünitesinin darbelere, titreşimlere karşı iyi korunması gelmektedir. Ayrıca, soğutma üniteleri , hidrolik pompalar gibi üst yapı fonksiyonlarını çalıştırmak için bu avantajlı  montaj şekline mekanik bir yardımcı tahrik sistemi de kolayca entegre edilebiliyor.

Modüler akü konsepti , tahrik ünitesinin yük-dostu ve gövde-dostu olarak konumlandırılması, 3.75 metreden itibaren çok kısa dingil mesafelerine izin veriyor. Bu da yarı römork çekicinin toplam izin verilen yasal uzunluk şartları dahilinde tüm yaygın yarı römork varyantları ile kullanımını mümkün kılıyor. Akülerin kompakt tasarımı, aynı zamanda yeni eTruck’ı üç metre iç yüksekliğe sahip yüklerin taşınması için çok düşük şasi yüksekliğine sahip olmasına imkan sağlıyor. Bunun uygulama alanı öncelikle üretim lojistiğidir. Örneğin otomotiv endüstrisinde, özellikle de lojistik merkezleri arasındaki standart taşımalarından dolayı dizelden hızlı bir geçiş için öncelikli alan olarak belirlenmiştir.

Elektrikle daha da iyi: yüksek konfor seviyesiyle rahat sürüş

MAN eTGX ve MAN eTGS, sahip olduğu özelikleri ile sürücülerinin yeni teknolojiyle tanışmalarından çekinmelerine yer bırakmıyor. Sürücü kabini içinde onları, sürekli fren fonksiyonunu da içeren optimum fren enerjisi kazanım ayarı gibi tipik e-araç kullanım özellikleri ile birlikte  sürücü merkezli kokpit düzeni ve tanıdık işletim mantığı karşılıyor. Sürücü, bu özelliği direksiyon simidinin sağındaki bilindik direksiyon kolonu kolu üzerinden de Tek Pedallı Sürüş modu üzerinden de aktive edebilir. Burada, sürücü gaz pedalındaki basma miktarını ne kadar azaltırsa, sistem servis frenlerini kullanmaya ihtiyaç duymadan araç hızını daha hassas bir şekilde ayarlayarak araçtan gelen kinetik enerji ile bataryaların şarj edilmesini sağlıyor. Tümüyle yeni geliştirilen , tamamen dijital gösterge paneli ise, akülerin şarj durumu, enerji tüketimi ve enerji geri kazanımı hakkındaki bilgileri veriyor.

Elektrikli bir araçta, bataryalardan gelen enerji sadece sürüş için değil, sürücü kabininin ısıtılması veya soğutulması gibi konfor işlevleri için de kullanılıyor. Bunu mümkün olduğunca verimli hale getirmek için aracın genel termal yönetim sistemi, kabin ısıtma sisteminin soğutma devrelerini, tahrik ünitesini ve yüksek voltajlı akülerin ısı yönetimini akıllı bir şekilde birleştiriyor. Bu çalışma sırasında oluşan fazla sıcaklığı da kabin ısıtması için verimli bir şekilde kullanıyor. Bu sayede yalnızca gerektiğinde akülerden ek enerji tüketiliyor. Bu özellik kış koşullarında bile tüm kabin boyutlarında iyi ısı kontrolünü garanti ediyor.

 

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ağır Yük Taşıma Araçları

Renault Trucks FEST ve Optifuel Challenge Çifte Buluşmada

Yayınlanma tarihi

-

Renault Trucks, Mersin’deki yetkili satış ve servis bayi Erman Ticari Araçlar’ın iş birliğiyle ekonomik sürüş yarışması Optifuel Challenge ve sektörel buluşma platformu Renault Trucks FEST etkinliklerinde taşımacılık profesyonelleri ile bir araya geldi. Etkinlikler, bölgesel taşımacılık profesyonelleri için deneyim paylaşımı ve teknik güncellemeler açısından önemli bir buluşma noktası oldu. Sektörel verimlilik, yakıt tasarrufu çözümleri, sürdürülebilir taşımacılık ve yeni nesil araç teknolojileri ön plana çıkartıldı.

 

Yakıt tüketiminde rekabet: Renault Trucks Optifuel Challenge Mersin Etabı

2011 yılından bu yana gerçekleştirilen Optifuel Challenge yakıt tasarrufu yarışması, bu yıl Türkiye genelinde beş şehirde düzenleniyor. Mersin ayağında sürücüler, Renault Trucks T 480 Turbo Compound çekicilerle belirlenen parkurda yakıt verimliliği hedefiyle yarıştı. Yarış, ekonomik sürüş tekniklerinin saha koşullarında uygulanabilirliğini gözler önüne sererken, özellikle filo yönetiminde operasyonel maliyetleri azaltmaya yönelik somut veriler de sağladı.

 

Yakıt verimliliğini artırırken performanstan ödün vermemeyi amaçlayan Renault Trucks Optifuel Challenge, Mersin’de üç gün süren bir etapla gerçekleştirildi. Yarışmanın sonunda Aktur Lojistik’ten Ömer Yaman en düşük yakıt tüketimiyle birinciliğe ulaştı. Transexpres Lojistik’ten Serdar Savaş ikinci, Şahin Kartal Lojistik’ten Fatih Bozkurt ise üçüncü sırada yer aldı. Başarılı sürücülere ödülleri, Renault Trucks FEST kapsamında Renault Trucks Türkiye Başkanı Sebastien Delepine, Erman Ticari Araçlar Genel Müdürü Ahmet Gözü ile Renault Trucks Uzman Sürüş Eğitmeni Hüseyin Hüdadat ve Hüseyin Tülümen tarafından takdim edildi.

 

Sektör temsilcileri, Renault Trucks FEST’te bir araya geldi.

 

Renault Trucks FEST, Mersin’de bölgedeki taşımacılık firmaları, filo yöneticileri ve sürücüler için kapsamlı bir deneyim alanı oluşturdu. Renault Trucks’ın T, T High ve K serileri katılımcılarla buluşturulurken, araçların sunduğu teknik avantajlar, özellikle uzun yol taşımacılığında yakıt tasarrufu ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirildi. Etkinliğe, treyler çözümleriyle katkı sağlayan KRONE Türkiye de katıldı. Şirket yetkilileri, mevcut filo yapılarına yönelik optimize edilmiş ve operasyonel verimlilik odaklı çözümleri hakkında bilgi verdi.

 

 

Renault Trucks’ın Mersin yetkili satış ve servis bayisi Erman Ticari Araçlar Genel Müdürü Ahmet Gözü, şu değerlendirmede bulundu: “Mersin gibi lojistik açıdan kritik bir bölgede sektör buluşmaları çok kıymetli. Gerek Optifuel Challenge gibi uygulamalı yarışmalar, gerekse FEST kapsamında yapılan araç incelemeleri, müşterilerimize operasyonel maliyetleri düşüren gerçek çözümleri doğrudan deneyimleme fırsatı sunuyor. İlki geçen sene düzenlenen Renault Trucks FEST, geçen yıl Mersin’de gerçekten çok ses getirdi ve bölgemizin lojistik profesyonellerinden çok iyi geri bildirimler aldık. Optifuel Challenge ise bu yıl 6.kez düzenleniyor. Bu iki platformun bir araya gelmesiyle filo yöneticileri ve sürücülerle doğrudan temas kurarak sahada paylaşımları arttırmak daha da etkili oldu. Operasyonel verimliliği artırmayı hedefleyen teknik bilgileri, keyifli ve etkileşimli bir ortamda sunmamız sağlandı.”

Devamını oku

Ağır Yük Taşıma Araçları

MAN, Bauma 2025 fuarında yenilikçi araçlarını tanıtacak

Yayınlanma tarihi

-

MAN, en yeni teknolojiye sahip elektrikli ve dizel araçlarıyla, 7-13 Nisan 2025 tarihleri arasında Almanya’nın Münih kentinde düzenlenecek dünyanın en büyük inşaat fuarı Bauma 2025’te yer alacak. Fuarda, 3,5 tondan 180 tona kadar uzanan geniş ürün yelpazesini sergileyecek olan MAN, sektöre özel geliştirdiği yenilikçi çözümleriyle ziyaretçilerini karşılayacak. MAN standında, tamamen elektrikli MAN eTruck, en yeni AWD ve HydroDrive sistemleri, ağır hizmet teknolojileri ve yenilenen MAN TGE modeli öne çıkacak. Ayrıca, büyük ekskavatörler ve madencilik araçları için geliştirilen yeni nesil D2862 V12 motor da ilk kez tanıtılacak.

MAN, dünyanın en büyük inşaat fuarında varlığını uygulama odaklı bir strateji ile şekillendiriyor. İnşaat sektörüne özel geliştirdiği elektrikli ve dizel araç çözümleri, 3,5 tonluk AWD çekişli damperli kamyondan 180 tonluk taşıma kapasitesine sahip MAN TGX yarı römork çekicisine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

MAN’ın 721/11 numaralı açık alan standında sergilenecek olan tamamen elektrikli MAN eTGS 6X2-4 vinçli damper şasisi, fuarın öne çıkan modellerinden biri olacak. eTGX ve eTGS serisi ise farklı dingil mesafeleri, kabin seçenekleri, elektrik motor güç sınıfları ve batarya kombinasyonları ile inşaat sektörünün ihtiyaçlarına yüksek seviyede uyarlanabilirlik sunuyor.

 

Elektrikli araçlarda yüksek performans ve dayanıklılık

 

MAN’ın yeni nesil eTrucks modelleri, uzun hizmet ömrü ve dayanıklılığıyla dikkat çekiyor. 1,6 milyon kilometreye veya 15 yıla kadar dayanması beklenen bataryalar, yoğun kullanım gerektiren inşaat sektörüne uygun bir çözüm sunuyor.

 

MAN Truck & Bus SE’nin Satış & Müşteri Çözümleri İcra Kurulu Üyesi Friedrich Baumann, MAN’ın elektrikli araçlara yönelik güçlü taahhüdünü şu sözlerle ifade ediyor:

 

“İnşaat sektöründeki müşterilerimize güvenilir ve dayanıklı araçlar sunma konusundaki onlarca yıllık deneyimimiz, üstyapı üreticileriyle yakın iş birliğimizin bir sonucu. Yeni eTrucks serimiz de bu uygulama odaklı yaklaşımımızın bir yansımasıdır. Elektrikli kamyonlarımız, dizel araçlarımızdan hiçbir şekilde geri kalmamaktadır.”

 

MAN, Bauma’da elektrikli ve geleneksel araçlarını sergileyecek

 

MAN eTGX ve MAN eTGS şasileri, inşaat sektöründeki geniş üstyapı çözümleri tam olarak gereken esnekliği sağlıyor. Araç şasisinde üstyapı bileşenleri için esnek alan, farklı performans sınıflarında mekanik ve elektrikli tahrik sistemleri, dokuz farklı dingil mesafesi, altı kabin varyantı, yönlendirmeli ve yönlendirmesiz takip aksları, yaprak yaylı ve tam havalı süspansiyon, her uygulamaya özel uyarlanmış sürüş programları ve sektöre özgü birçok ek özellik bulunuyor. Uzun menzillerle desteklenen bu özelliklerle birlikte araç, ara şarj yapmadan 500 kilometreye kadar menzil yapabiliyor. Bu sayede, inşaat lojistiğindeki tipik günlük güzergâhlar daha az batarya kullanılarak gerçekleştirilebiliyor.

MAN’ın fuarda tanıtacağı araçlardan tamamen elektrikli üç akslı vinçli damperli kamyon MAN eTGS, 449 beygir güc ve şasi üzerine inşa edilmiş Meiller Trigenius üç yönlü damper ve 23 metre-tonluk bir vince sahip. Ayrıca modüler batarya konsepti sayesinde eTGS’de, güvenli bir çalışma zemini sağlamak amacıyla sol ve sağ yan batarya paketlerinin önüne şasiye entegre edilmiş sağlam hidrolik dengeleyicilere bulunuyor. Bu yapılandırma, dört batarya paketi ile 320 kWh kapasite sunarak tek şarjla 400 kilometreye kadar menzil sağlıyor.

 

MAN standında sergilenecek bir diğer vinçli araç olan MAN TGS, 540 beygir gücüyle öne çıkıyor. Konvansiyonel D26 içten yanmalı motora ve MAN HydroDrive hidrostatik ön tekerlek tahrik sistemine sahip dört akslı TGS şasisi bulunan araç, çok ağır yüklerle çalışmak için tasarlandı. 37 tonluk kamyon, maksimum 30 ton kaldırma kapasitesine sahip ve 22 metreye kadar uzatılabilen 95 metrelik büyük bir vinçle donatılmış. Ayrıca, geniş TM kabini de sürücüye, yolculuklarda, konforlu ve geniş bir yaşam alanı sağlıyor.

 

Stantta yer alacak bir diğer araç olan MAN TGX yarı römork çekicisi de ağır yük taşımacılığına özel olarak tasarlanmış bir araç. İki tahrikli aksı sayesinde, 640 beygir gücündeki 16 litrelik MAN D38 motorunun yüksek tahrik gücünü yola sorunsuz bir şekilde aktarıyor. Araç, damperli yarı römorklar için 180 tona kadar azami katar ağırlığını taşıyabiliyor. Uzun ve yüksek GM kabine ile de bölgesel ve uzun mesafe taşımacılıkta yüksek konfor ve performans sunuyor.

 

Fuarda sergilenen üçüncü ağır hizmet tipi aracı ise MAN TGS. Avrupa dışındaki madencilik operasyonları için özel olarak tasarlanan ve son derece sağlam 8X4 şasiye sahip olan araç, büyük hacimli arka damper kasalarla kombinasyonlu çalışmak üzere geliştirildi. Özellikle madencilik sahalarında ve büyük inşaat alanlarında tek seferde büyük miktarda malzeme taşımak için ideal olan aracın, 480 beygir gücündeki D26 motoru, zorlu arazilerde bile 44 tona kadar taşıyabiliyor.

 

Bunlarla birlikte MAN, Bauma fuarında klasik AWD çekiş segmentini iki araçla temsil ediyor. Bunlardan ilki, Ressenig üç yönlü damper ile donatılmış olan 320 beygir gücüne sahip MAN TGM 4X4 18 tonluk model. Araç, arka aksındaki tek lastikler sayesinde sadece stabilize arazilerde değil, yolda da son derece çevik ve manevra kabiliyeti yüksek bir performans sağlıyor.

 

MAN fuarda sergileyeceği AWD çekiş segmentindeki ikinci aracı ise hafif ticari araç serisinden gelen MAN TGE 3.200 4×4 BL. Geçtiğimiz yıl kapsamlı bir güncelleme alan araç, artık ek güvenlik ve asistan sistemleri, son teknoloji dokunmatik ekran, anahtarsız giriş, çok fonksiyonlu direksiyon gibi birçok sürücü odaklı özelliği standart olarak sunuyor. 3,5 tonluk toplam araç ağırlığına sahip olan MAN, fabrika çıkışlı olarak kompakt ve özellikle hafif Meiller Trigenius üç yönlü damperle öne çıkıyor. Ayrıca, MAN Individual tarafından sağlanan özel donanımlarla birlikte gelen araçta, son derece sağlam, çok parçalı bir alt koruma plakası, arka aksta havalı süspansiyon, motor gücünün 200 beygire çıkarılması ve dış ve iç tasarımda özel Lion S detayları yer alıyor.

Sektöre özel hizmetler ve danışmanlık

 

Yenilikçi araçlarla birlikte MAN, inşaat sektörüne özel olarak hem konvansiyonel hem de elektrikli araçlar için uyarlanmış servis sözleşmeleri ve finansman çözümleri de sunuyor. Birçok dijital yardımcının da bulunduğu bu destekler arasında, MAN SimplePay ile aracın üzerinden dijital yakıt ödeme işlemleri, MAN Service Care dijital servis yönetimi ve MAN DigitalServices kapsamlı filo yönetim uygulamaları da yer alıyor. Özellikle eTrucks için de MAN eManager M batarya izleme ve şarj yönetim aracı, MAN SmartRoute güzergâh planlayıcı ve halka açık şarj altyapısını kullanmak için MAN Charge&Go şarj tarifesi gibi özel çözümler bulunuyor. MAN, ayrıca yeni eTruck ile birlikte 360 derece eMobilite Danışmanlığı da sunuyor.

 

MAN, Bauma’da yeni V12 motorunun tanıtımı yapacak

Yüksek performans gereksinimleri olan inşaat makineleri üreticileri ve madencilik uygulamaları için de güçlü çözümler sunan MAN, fuarda ağır işler için geliştirdiği yeni D2862 V12 motorunun da tanıtımını yapacak. MAN’ın bu en yeni nesil motoru özellikle büyük ekskavatörlere veya madencilik araçlarına mükemmel şekilde entegre edilebiliyor.

Devamını oku

Ağır Yük Taşıma Araçları

KOÇASLANLAR HOLDİNG, 2025 STRATEJİK YOL HARİTASINI BELİRLEDİ

Yayınlanma tarihi

-

 

“Koçaslanlar Holding, 2025’i Değişim ve Fırsatlarla Karşılamaya Hazırlanıyor”

Koçaslanlar Holding, 2025 vizyonunu belirlemek ve stratejik hedeflerini şekillendirmek amacıyla 3 Şubat 2025 tarihinde Hilton Bursa’da düzenlenen “2025 Stratejik Değerlendirme Toplantısı”nda bir araya geldi. Şirket yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, 2025 yılı “Değişim ve Fırsatlar Yılı” olarak tanımlandı. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan, yeni yatırımlar, yenilikçi iş modelleri ve teknolojik dönüşümlerle sektörün yönünü tayin eden lider firma olma vizyonunu güçlü bir şekilde vurguladı.

“Şimdi Fark Yaratma Zamanı”

Koçaslanlar Holding’in bugüne kadar elde ettiği başarıların temelinde sürekli gelişim, yenilikçi bakış açısı ve güçlü ekip ruhu olduğuna dikkat çeken Mahmut Koçaslan, 2024 yılının detaylı bir değerlendirmesini yaparak 2025 yılına dair hedeflerini yöneticilerle paylaştı. Bu hedeflerin yalnızca bir vizyon değil, aynı zamanda gerçekleştirilmesi gereken somut bir yol haritası olduğunu belirten Koçaslan, şirketin geleceğini hep birlikte inşa etme çağrısında bulundu.

Konuşmasında değişime uyum sağlamak ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için birlikte hareket etmenin önemine değinen Koçaslan, 2025 yılında çok daha verimli ve dinamik bir yapıya kavuşacaklarını vurguladı. Teknolojiyi iş süreçlerine entegre ederek dijital dönüşümü hızlandıracaklarını, müşteri memnuniyetini daha da artırarak yeni kazanımlar elde edeceklerini belirtti. Ayrıca, değişime hızla adapte olan, ortak hedef doğrultusunda kararlılıkla ilerleyen, çevik ve güçlü bir organizasyon yapısı oluşturacaklarını ifade etti.

Bunları yalnızca birer hedef olarak görmediklerini, aksine her yöneticinin katkısıyla şekillenecek bir dönüşüm süreci olarak ele aldıklarını söyleyen Koçaslan, bu yüzden toplantıyı sadece bir değerlendirme değil, aynı zamanda bir çalıştay formatında gerçekleştirdiklerini vurguladı. Yöneticiler, grup çalışmaları yaparak önerilerini sundu, görüş ve geri bildirimlerini paylaştı. Bu interaktif süreç, Koçaslanlar Holding’in kurumsal başarısının temelinde yatan ekip ruhunun ve ortak aklın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Geleceği planlamanın önemini vurgulayan Koçaslan, “Biz sadece bugünü değil, yarını da inşa ediyoruz. Bizi farklı kılan, her zaman bir adım ötesini düşünerek hareket etmemizdir. Başarı, planlı ve kararlı adımlarla gelir ve biz bu adımları atmaya hazırız.” diye konuştu.

2025’in İlk Çeyreğinde Büyük Adımlar Atılacak

Toplantıda sadece vizyon ve hedefler değil, ilk çeyrekte hayata geçirilmesi planlanan somut adımlar da detaylarıyla paylaşıldı. Yeni şube açılışlarıyla birlikte büyüme stratejisini sürdürecek olan Koçaslanlar Holding, yeni yatırımları ve iş modelleriyle verimliliği daha da artırmayı planlıyor. Packs markasıyla yurt dışında alınan yeni distribütörlüklerle uluslararası pazarda daha güçlü bir konuma ulaşmak ise şirketin en önemli öncelikleri arasında yer alıyor.

Koçaslan, 2025’teki projelerle ilgili olarak, “İleriye gitmenin tek yolu, değişimi kucaklamak ve cesur adımlar atmaktır. Biz büyümeyi sürdürülebilir kılmak, rekabette öne çıkmak ve sektörümüzde liderliği pekiştirmek için her fırsatı değerlendireceğiz.” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Trend olan