Takip Edin

Sektörel Gündem

Mevcut tehditler gıda sistemini yeniden şekillendirebilir

Artan nüfus ve kentleşme, iklim değişikliği, doğal kaynaklar üzerindeki şiddetli rekabet, yoksulluk ve eşitsizlikler, makroekonomik istikrarsızlık gibi birçok etken, tarımsal gıda sisteminin geleceğini tehdit ediyor. Tat Gıda Genel Müdürü Evren Albaş, “Mevcut tehditler, gıda sisteminin yeniden şekillenmesine ve yeşil dönüşüme fırsat sunuyor” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Başak Nur GÖKÇAM

2022 yılı, küresel anlamda tarım ve gıda sektörünü de olumsuz etkiledi. Zor bir yılı geride bıraktığımız bu süreçte gıda sektörünün nasıl etkilendiğine ilişkin değerlendirmede bulunan Tat Gıda Genel Müdürü Evren Albaş, başta enerji fiyatları ve gübre olmak üzere yüksek tarımsal girdi maliyetleri, küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkileri gibi konular ön plana çıkarken, tüketici tarafında ise Rusya- Ukrayna savaşının da tetiklediği tedarik sorunları ve yüksek gıda enflasyonunun 2022 yılını etkilediğini belirtti. Küresel gıda fiyatlarının 2022’de rekor seviyeye ulaştığını söyleyen Albaş, “BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) açıkladığı Gıda Fiyat Endeksi, 2022 yılı genelinde, ortalama yıllık yüzde 14,3 artarak, 1990’dan bu yana en yüksek seviye olan 143,7 puana ulaştı. Gıda enflasyonundaki hızlı yükselişi engellemek adına tedbirler alınsa da Türkiye’de tarımsal girdi enflasyonunun 2022 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 103 artması ile gıda enflasyonu yükselişini sürdürdü. Bu da genel olarak girdisi tarım olan tüm ürünlere etki etti. Ancak bizim ürün kategorimiz temel gıda kapsamında olduğundan talepte bir düşüş yaşanmadı” diye konuştu.

Gıda krizi kapıda

Gıda sistemi küresel çapta zor bir dönemden geçerken, gıda tedarik zinciri sorunları bakımından da birçok global raporun uyarı verdiğinin altını çizen Albaş şöyle devam etti: “BM’nin Aralık 2022’de yayınlanan raporu, eğer şimdi daha geniş önlemler alınmazsa gelecekte küresel gıda krizlerinin artma olasılığının olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor. Ancak kanaatimce, bu mevcut tehditler; hem insan hem de dünya sağlığını koruyan gıda teknolojisi inovasyonları ile gıda sisteminin yeniden şekillenmesine, yeşil dönüşüme, yeni gıda kaynak taleplerinin oluşmasına ve herkes için adil beslenmenin sağlanmasına yönelik tüm iş dünyası ve kamu olarak güçlü adımlar atılmasını hızlandırması bakımından da fırsat sunuyor.”

Sürdürülebilirliğe ‘dört koldan’ yaklaşım

Tat Gıda’nın sürdürülebilirlik politikasına ilişkin de bilgi veren Albaş, bu alanda 4 odak alanı belirlediklerini ekleyerek şu bilgileri verdi: ‘Kökümüz Değerler’ bu odak alanlarımızdan ilki ve bu kapsamda BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alıyoruz. İkinci odak alanımız olan ‘Toprağımız Dünya’ kapsamında 2050 yılında kadar karbon nötr hedefi doğrultusunda Koç Holding’in başlattığı ‘Karbon Dönüşüm Programı’nda yer alıyoruz. Üçüncü odak alanımız ‘Emeğimiz İnsan’. Bu kapsamda da BM Kadının Güçlenmesi ilkelerinin imzacısı olduk ve Tat Gıda Yönetim Kurulu’nda kadın üye oranının her zaman en az yüzde 25 seviyesinde tutulmasını amaçlıyoruz. 2022 yıl sonu kadın çalışan oranımız yüzde 44 ve üst düzey kadın yöneticilerde yüzde 50 kadın çalışana sahibiz. Son olarak dördüncü odak noktamız ise ‘Paylaştığımız toplum’. Bu kapsamda da faaliyette bulunduğumuz tüm bölgelerde, toplumsal yapının geliştirici faaliyetlerimizle geleceğe hazır olmasına çalışıyoruz.”

Küresel domates işleme miktarı 38 milyona düştü

Küresel iklim değişiklikleriyle beraber yaşanan sorunların 2022 yılında tahmini verilere göre 38 milyon tona düşmesine neden olduğunu belirten Albaş, “Bunların etkisi ile ABD, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi domates işlemede ilk sıralarda yer alan ülkelerin 2022 yılında işlenen domates miktarlarında gerileme yaşandı. Türkiye ise, 2022 yılında 2,35 milyon ton işlenmiş domates üretimi ile ABD, Çin ve İtalya’nın ardından 4’üncü sırada. Bu rakam, 38 milyon tonluk dünya üretiminin yüzde 6,2’sini temsil ediyor. Ben bu noktada ülkemiz açısından bir fırsat görüyorum” diye konuştu.

Domates verimini dünya ortalamasının üzerine taşıdık

Çiftçilere yönelik çalışmalarına ilişkin de bilgilendirmede bulunan Evren Albaş, 500’e yakını sözleşmeli olmak üzere 1000’in üzerinde çiftçimiz bulunuyor. Verdiğimiz avanslarla çiftçinin nakit akışına destek olurken, ayni avanslarla fide, gübre, damla sulama sistemleri için destek veriyoruz. Aynı zamanda dijital tarım ile ilgili danışmanlık sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl kendi tarım alanımızdaki dijital tarım uygulamaları ile ülkemizde dekar başına 7-8 ton olan ortalama domates verimini dünya ortalamasının üzerine taşıdık” dedi. Akıllı Sulama Teknolojilerine yönelik araştırma ve çalışmalar gerçekleştirdiklerinin de altını çizen Albaş, “Damla sulama sistemi ve diğer yöntemlerle sulama suyunu etkin olarak kullanıp yaklaşık yüzde 30 su tasarrufu sağlıyoruz. Sonraki hedefimiz, birlikte çalıştığımız ve dijital tarım konusunda danışmanlık verdiğimiz çiftçilerimizin üretim sahalarında bu teknolojilerin yaygınlaştırılması” diye konuştu. Çiftçinin finans problemlerine çözümün de önemine değinen Albaş şöyle devam etti: “Tarım Değer Zinciri projemizle 157 çiftçimizi alacaklarının vadesini beklemeden, limit çalışmasına gerek duymadan, teminatsız ve piyasa şartlarına göre uygun koşullarda tarımsal finansman imkanına kavuşturduk.”

28 milyon TL’lik tarım yatırımı

Gıda güvenliği açısından üretimin her adımının izlenebilir olmasının önemine de vurgu yapan Albaş, “Blockchain altyapısıyla, ürünlerimizin tarladan tabaklarımıza gerçekleşen yolculuğunun tamamını izlenebilir hale getirmek için ilk adımı attık. Karacabey fabrikamızda domateslerimizin tarladan tesise takip sürecini başlattık. Akıllı tarım uygulamaları ve tarımdaki mekanizasyona yönelik yatırımlarımız, 2023 için planlı yatırımlarımızla beraber son 4 yılda 28 milyon TL’ye ulaşmış olacak” diye konuştu.

Akdeniz’de sürdürülebilir gıda üretimi hedefi

Geçen yıl dünyanın en büyük sivil Ar-Ge ve yenilik programı olan Ufuk Avrupa Programına katıldıklarının bilgisini veren Albaş, “PV4Plants, SolarHub ve ProxlMed projeleriyle Avrupa Birliği’nden Ar-Ge desteği almaya hak kazandık. SolarHub projesiyle yeşil inovasyon kapasitesini geliştirmeyi ve Akdeniz bölgesinde sürdürülebilir güvenli gıda üretimini desteklemeyi hedefliyoruz. ProxlMed projesi sürdürülebilir kaynaklardan alternatif protein elde edilmesi üzerine. PV4Plants projesi ise bitkilerin büyüme koşullarını iyileştirmek için güneş enerjisinin kullanılması üzerine. Buna baz olan AgriPV teknolojilerinin enerji-tarım sinerjisini arazi ve mahsul verimini arttıracak şekilde uygulanması amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

Uydu takibi ile yüzde 10’luk verim artışı

Uydu ve drone’larla tarlayı izleyerek yakıt ve su tasarrufunu da artırdıklarını belirten Albaş şöyle devam etti: “Uydu ile takip sayesinde yüzde 10’a varan verim artışı sağladık. Sahip olduğumuz 4 adet Tarımsal İklim İstasyonu aracılığıyla hava durumunu yerel bazda tahmin edebiliyor ve domates gelişimini etkileyecek hastalıkların risk analizini yapabiliyoruz. Bu istasyonlardan alınan veriler ve yapılan analizler sonucunda, hastalık riskleri çiftçilere “Tat Lider Çiftçi” mobil uygulaması üzerinden gönderiyoruz.”

Yapay zekâ ile yüzde 15’lik tasarruf sağladık

Yapay-zekâ destekli akıllı su kaynakları yönetim sistemiyle üretimdeki elektrik tüketimini ilk ölçümlerde yüzde 15 oranında azalttıklarınıı bilgisini veren Tat Gıda Genel Müdürü Evren Albaş, “Koç grubu şirketleri ile yürütülen enerji kampüsü projesinde yer alıyoruz. 2 MW kapasiteli güneş enerjisi üretim santrali içinde süreci proje ortaklarımızla ilerletiyoruz. Proje devreye girdiğinde İzmir Torbalı’daki fabrikamızın toplam elektrik ihtiyacının tamamını güneş enerjisi ile temin etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İnci Holding ve GS Yuasa, TAYSAD Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı

Yayınlanma tarihi

-

İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) her çeyrek dönemde düzenlediği Odak Üye Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Otomotiv yan sanayinin önde gelen 24 temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantıda, sektördeki küresel gelişmeler, mevcut durum ve gelecekteki fırsatlar ele alındı. 

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), her çeyrek dönemde bir üyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı’nı bu kez İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki modern üretim tesisinde düzenledi. Toplantıya, otomotiv yan sanayinin önemli 24 temsilcisi katıldı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik ile İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı‘nın yer aldığı toplantıda, derneğin faaliyetleri, sektördeki rolü, küresel bağlantıları ve üyelerine sunduğu faydalar detaylıca aktarıldı.

“BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMAYA KARARLIYIZ”

Gerçekleşen toplantıyla ilgili olarak TAYSAD Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, “Toplantımızda, küresel ve ulusal üretim verilerini değerlendirerek sektörümüzün dünya sıralamasındaki yerini ele aldık. Üyelerimizin beklentilerini dinleyerek sinerji oluşturduk ve TAYSAD’ın yakın dönem faaliyetlerini gözden geçirdik. Birlikte daha güçlü bir gelecek için adımlar atmaya kararlıyız” açıklamasını yaptı.

İnci GS Yuasa’nın 40 yıllık birikimini ve sektöre sunduğu çözümleri katılımcılarla paylaşan İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, “Sektörümüzün gücünü ve potansiyelini bir araya getiren TAYSAD’ın kıymetli etkinliğine ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyduk. İnci GS Yuasa olarak enerji depolama sektöründe 40 yıldır yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. Bugün, Manisa’daki üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz akülerimiz, dünya genelinde 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bu başarı, iş ortaklarımızın ve çalışanlarımızın katkılarıyla mümkün oldu” dedi.

Şirketin üretim süreçlerinde sürdürülebilirliği ve verimliliği merkeze koyduklarını belirten Kaymakçı şöyle konuştu: “Bu çerçevede geliştirdiğimiz projeler ve teknoloji yatırımlarımızla sadece bugünün değil yarının da enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. TAYSAD üyeleriyle bir araya gelerek sektörümüzün geleceğine yönelik fikir alışverişinde bulunmak ve sinerji oluşturmak bizim için çok değerli. Önümüzdeki dönemlerde de iş birliklerimizi güçlendirmeye ve Türkiye’nin otomotiv sanayinde dünyada lider bir konuma gelmesine katkı sağlamaya kararlıyız.”

Toplantının ardından katılımcılar, İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki üretim tesislerini gezerek akü üretim hatlarını yerinde inceleme fırsatı buldu. En son teknolojiyle donatılan üretim hatları ve şirketin Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilginin paylaşıldığı fabrika turunun ardından, üyeler arasında bilgi paylaşımını artırmak amacıyla bir soru-cevap oturumu düzenlendi.

DAHA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ VE İŞ BİRLİĞİ İÇİN HER ÇEYREK TOPLANTI

TAYSAD üyeleri, her çeyrek dönemde bir araya gelerek sektörün küresel gelişmelerini ve mevcut gündemi değerlendiriyor. İnci GS Yuasa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı ile üyeler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörde ortak bir bakış açısı oluşturulması hedefleniyor.

Devamını oku

Haber

YASED: Ağustos’ta Türkiye’ye 497 Milyon Dolar Değerinde Yatırım Geldi

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Ekim 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye 497 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.

11 Ekim 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye, 497 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti.

Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk sekiz ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 6,41 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk sekiz ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 2’lik bir düşüş kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 270 milyar dolara yaklaştı.

Ağustos ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 497 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 283 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Ağustos ayındaki toplam UDY’nin 201 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı ve 35 milyon doları ise borçlanma araçları yoluyla kaydedildi. Aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 22 milyon dolar değerinde aşağı yöndeki etkisiyle, Ağustos ayındaki toplam UDY girişi 497 milyon dolar oldu.

En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret ile gıda imalatında gerçekleşti

2024 yılının Ağustos ayı içerisinde gerçekleşen 283 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 46 milyon dolarlık yatırım girişi ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 16’lık bir pay aldı. Gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans ile aynı dönem içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 16’sını çekti. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer sektörler yüzde 11’lik payı ile kimyasalların, kimyasal ürünlerin ve temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı ve yüzde 9’luk payı ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) oldu.

Ağustos ayında en fazla uluslararası yatırım Almanya, İsviçre ve Hollanda’dan geldi

2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri 2024’ün sekizinci ayında yüzde 54’lük bir pay aldı. Aynı ay içerisinde AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri yüzde 16’lık paylarıyla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ikinci bölge oldu. Ağustos 2024 özelinde, Almanya yüzde 22 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 10 ile Hollanda, yüzde 9 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 9 ile Fransa, yüzde 8 ile Lüksemburg ve yüzde 7 ile Tayvan takip etti.

Yılın ilk sekiz ayının toplamı değerlendirildiğinde ise Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke; yüzde 20’lik payı ile Hollanda, yüzde 15’lik payı ile Almanya ve yüzde 13’lük payı ile ABD olarak sıralandı.

Devamını oku

Haber

KADIN ETKİ RAPORU LOJİSTİK SEKTÖRÜNE IŞIK TUTACAK

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektöründe kadın istihdamının etkilerini ortaya koyacak “Kadın Etki Raporu” çalışmalarında verimli sonuçlar elde etmek için “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket”i lojistik sektörüne sunuyor.

UTİKAD üyesi firmaların kadın çalışanlarından ve yöneticilerinden oluşan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu (KLOG), kurulduğu 2021 yılından bu yana aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Başta Mentor – Mentee Projesi olmak üzere sektöre farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen faaliyetleriyle ön plana çıkan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” ile bu sene lojistik sektöründeki kadın çalışanların etkisini ortaya koymaya hazırlanıyor.

“KARAR VERME SÜREÇLERİNDE KADINLARIN POZİTİF DEĞERLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEKLERİ ŞİRKET YAPILARININ SAYISINI ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “2021 yılında Ayşem Ulusoy’un başkanlığında kurulan Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun 2024 projeleri arasında en çok önemsediklerimizden biri “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”. Çünkü “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”ndaki analizlerle lojistik sektöründeki kadın çalışanların önündeki bariyerleri azaltmak, kadınların ulusal ve uluslararası teşvik ve desteklerden yararlanmalarını sağlamak ve yönetim kademesinde kadın istihdamını artırarak karar verme süreçlerinde kadınların pozitif değerlerini ortaya koyabilecekleri şirket yapılarının sayısını artırmayı amaçlıyoruz.” dedi.

“KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN HER KADEMEDE ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayında yayınladığı “Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık E-Bülteni”ne göre ülkemizde 32.522.000 kişi istihdam ediliyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran yüzde 36,7 olarak karşımıza çıkıyor. İstihdam oranlarında da erkeklerin kadınlara yaklaşık 2 katı oranla önde olduklarını görüyoruz. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9; kadınlarda istihdam oranı yüzde 32,1. Söz konusu bültendeki bir başka veride zorunlu sigortalı olanlarda erkeklerin oranı yüzde 66, kadınların oranı ise yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bu istatistikler her ne kadar genel iş ortamını yansıtsa da lojistik sektörünün de erkek egemen bir sektör olduğunu varsaydığımızda, lojistik sektöründe de benzer bir sonuçla karşılaşacağımızı belirten UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “Kadın çalışanlar lojistik sektöründe beyaz yakalı pozisyonlarda yer alma imkanı bulabiliyorlar. Ancak belli bir kademeden sonra cam tavan dediğimiz sınırlarda kalıyorlar, kadınların yönetim kademesinde ve şirketlerin C-Level pozisyonlarında, karar verici mercilerdeki sayılarını artırmak istememiz kadar, lojistik sektöründe sahada çalışmak isteyen özellikle liman sahalarında görev almak isteyen birçok kadın çalışan da var. Dolayısıyla kadın çalışanlar için her kademede çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eşitlikçi ve gelişime açık bir sektör ortamı oluşturmak da oldukça önemli.” diye konuştu.

“KADIN ÇALIŞAN ETKİSİ HAKKINDA ANKET”

UTİKAD, Lojistik Sektörü Kadın Etki Raporu çalışmaları kapsamında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ebru Demirci’den destek alıyor. Prof. Dr. Ebru Demirci tarafından hazırlanan “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket” Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nda lojistik işletmelerinde görev yapan çalışanların profilleri ile görev yaptıkları işletmelerin performansları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “KLOG olarak 150’nin üzerinde grup üyemizle birlikte sektördeki kadın gücünü, sektöre getirdiği farklılıkları paylaşmaya ve yeni nesil lojistisyenlere bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Mentor-Mentee Projesi ile grup üyemiz olan üst düzey mevkilerde görev yapan 15 kadın yönetici, 15 kız öğrenci ile eşleşerek staj dönemleri boyunca birebir çalışma imkanı bulmuştu. Bu dönemde de bu projemizin ikincisini gerçekleştireceğiz. KLOG olarak Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu sonrasında en heyecan duyduğumuz projelerimizden biri olan Mentor-Mentee Projesi ile de sektöre yeni adım atacak kadın çalışanları destekliyoruz.” dedi.

Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nun Prof. Dr. Ebru Demirci’nin katkılarıyla hazırlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Aslı Malay Tuncer, “Raporun sağlıklı ve verimli sonuçlar ortaya koyabilmesi için lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı anketi yanıtlamaya davet ediyorum. Ankete katılmak ve katkı vermek isteyenler UTİKAD ile iletişime geçebilirler.” diye konuştu.

Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket için tıklayınız.

 

Devamını oku

Trend olan