Takip Edin

Sektörel Gündem

Yardım götürmek yetmez üretimi oraya taşıyalım

TÜRKONFED’in bundan birkaç yıl önce deprem ve afet yönetimi konulu toplantı yaptığı Hatay bugün neredeyse tamamen yıkılmış durumda. Başkan Süleyman Sönmez, depremleri bölgede yaşadı ve şahit olduklarını, kurdukları kriz masası ile yaptıklarını ve çözüm önerilerini DÜNYA Gazetesi’ne anlattı.

Yayınlanma tarihi

-

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Deprem bölgesindeki tüm illeri gezen, oradaki 36 OSB’nin en az yarısında görüşmeler yapan, 4 depremi de bölgede yaşayan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez, yaşadıklarını DÜNYA Gazetesi’ne anlattı. Sönmez, “Kenti ayakta tutacak insandır. Yardım taşımak yetmez, üretimi bölgeye taşımalıyız. Deprem bölgesinin insanını orada tutabilmek gerek ama bugün büyük bir göç var, fabrikaların 3 çalışanından 2’si yok” dedi. TÜRKONFED Başkanı ekledi: “Sadece deprem bölgesi değil Türkiye için de bundan sonra yapılacaklar çok önemli.”

Bu model örnek olmalı

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, memleketi Adana’da yaşadı depremleri. İlk depremi evinde, ikinci depremi ise ofisinde kurduğu TÜRKONFED kriz masasında yaşadı Başkan Sönmez. “Olayın şokunu ilk atlatan kurumlardan biri idi TÜRKONFED. Bu konuda ciddi bir hazırlığımız olduğu için çok hızlı harekete geçebildik.

300’ün üzerinde derneğimizle, tüm ilçelerde olmamızın yararını bir kez daha gördük. Yerelden hızlı haber alıp destek sağlama fırsatımız oldu. Doğru bilgi alabildik, zaten sahada olup depremi yaşayan insanlar olarak ‘geçmiş olsun’dan ziyade aman burada şu var, burada su ihtiyacı olacak ya da kurtarma çalışmaları için küçük araçlar gerekecek diyebildik” dedi.

İkinci deprem sonrası hemen bir kriz masası oluşturulduğunu, Habitat, SEDEFED, TÜSİAD gibi kurumlarla koordineli çalışarak hızla aksiyon aldıklarını söyledi Sönmez. “Asla TÜRKONFED’i öne çıkarmak için söylemiyorum ama bu kurumun bu afette nasıl harekete geçtiğine bakılmalı, tüm kurumlar böyle olmalı. Hazır olmalı, aklıyla sahaya hızla inmeli” dedi.

İhracata katkısı 40 milyar dolar

Sönmez şöyle konuştu: “OSB’lerde durum daha iyi, yüzde 25 gibi bir zarar var ama küçük sanayi siteleri, kent merkezleri maalesef yok. Yan sanayii de orada hareketlendirmek gerek. Üretim deseni geniş ama önce yaşamsal taraftan bakmamız lazım. Şu anda her şey lojistikle gidiyor oraya, TIR’larla geliyor ama bu sürdürülebilir değil. Hemen o bölgenin kendi kendine yetmesini sağlamak lazım.

Elbette destek alacak ama oradaki beşeri gücü kaybetmemek lazım. O bölgenin ihracatı 20 milyar dolara yakın ama aslında ihracata katkısı 40 milyar doların altında değil. Adım adım gezdim o bölgeyi. Patronunu kaybeden işçi var, işçisini kaybeden patron var. Orada kurtardığımız çocuklar var, şantiyelerimizde bakıyoruz, üniversiteyi bitirene kadar okutacağız…

Sürdürülebilir yaşam alanları yaratmak zorundayız bölgede. Bununla ilgili de çalışıyoruz.” TÜRKONFED Başkanı, Türkiye’deki tüm binaların güçlendirilmesinin büyük bir maliyet gerektirdiğini anlattı: “450 milyar dolar gerekiyor tüm binaların güçlendirilmesi için. Kent planlarken jeofizikçilerle, kent planlamacılarla birlikte çalışılmalı, hiçbir sektör de itibarsızlaştırılmamalı. Bizim yapı şeklimizi değiştiremiz, bazı bölgelerde daha hafif binalara yönelmemiz, doğru kurgu ve planlarla kentleri inşa etmemiz lazım.”

Bugün 13 milyon insan sokakta, 1.3 milyon evsiz

“Çadır kentler ve konteyner kentler kaçınılmaz. Şu anda 15 milyon insanın 13 milyonu sokakta, arabasında, yolda, orada burada… Tedirgin. Bu 13 milyonun yüzde 10’u olsa bile, ki fazlası var, acil barındıracak 1.3 milyon kişiye konteyner ihtiyacı var. Bunun için doğru yerleşkeler yapmak lazım. Sanayi bölgelerinde bunu yaparsak üretim kenti kalkındırır yaşatır.

Sanayisi gelişmiş bir bölge orası. Moral motivasyon yönünden katkı sağlar. Sanayi bölgeleri eşleştirildi. Şimdi kentin yan sanayisi küçük sanayisi yeniden hayata geçmesi lazım. Şimdi onlara yönelik bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. 36 OSB’nin en az yarısına gittim.

Görüştüğümüz işadamlarının tamamı, çalışanlarının yüzde 30’unun ancak kaldığını söylüyor. Bundan sonra yakınında sağlık hizmeti sunulan, kreşi , sosyal alanları bulunan yerleşkeler yapmak lazım. 5-6 ay uzun zaman, orada sürdürülebilir bir hayat kurmak gerekiyor. TÜRKONFED olarak bir proje başlatıyoruz, SEDEFED ve Habitat derneği ile ortak sürdürülebilir yaşam alanlarını sağlayacağız. Tasarımı bitti. İkinci adım ise kalıcı konutlar. Alan açılırsa bu konuda tecrübeli kurumlarla sahadaki eksik tamamlanacaktır.”

İlk günler yaşanan kaos çok acı bir tecrübe oldu

“İlk iki gün çok ağır hareket edildi. Kamu dondu kaldı eleştrileri yapıldı. Siz nasıl yaşadınız o süreci?” sorumuza TÜRKONFED Başkanı şu yanıtı verdi: “Deneyimlerimizi tecrübeye dönüştürmemiz, bir daha yaşanmaması için önlem almamız lazım. Burada kamunun ve özel sektörün tamamının bunu yapması gerek. Bu hafızayı taşımamız lazım. Bu tecrübeyi kurumların mutlaka kendine ders olarak alması gerekir, her ay çalışanlarına bir daha anlatması lazım. Bu tip afetlerde ilk saatlerde hızla hareket ettiğinizde can kaybını azaltıyorsunuz. Bir kaos yaşanırsa ki yaşadık, bu da çok acı bir tecrübe olarak hayatımıza girdi.”

2023 yılını eksi bir büyüme ile kapatabiliriz

Başkan Sönmez ekonomide deprem etkisine dair şu analizi paylaştı: “TÜRKONFED olarak Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomik etkilerine yönelik bir ön değerlendirme raporu hazırladık. Buna göre bu depremler 84,1 milyar dolarlık mali hasar yaratacak. Bu 84.1 milyar dolarlık kaybın 10,4 milyar doları milli gelir kaybı, 2,9 milyar doları da iş günü kaybıdır. 2023 yılı büyümesinde üretim ve iş günü kaynaklı yüzde 1.6 ile 1.7 arasında negatif bir baskı oluşacağını öngörüyoruz.

Konut stoku ve yapım kayıpları ile birlikte büyümenin 2023 yılında yaklaşık 4 puanlık bir kayıp yaşaması mümkün. Yılı eksi bir büyüme ile kapatabiliriz. Nitekim 1999 ile izleyen 3 yılda ortalama büyümede depreminin yarattığı ekonomik kayıp eksi 6,7 puan olarak yansımıştı. Bunda elbette kriz ortamı, kamu maliyesi, kurumsal kapasitenin kullanımı ve ekonomik aktivitelerde etki etti ancak en büyük etken depremdi. Ön tespitlerimizi paylaştığımız çalışmamızın ardından kapsamlı bir deprem sonrası “Ekonomik Toparlanma” raporunun hazırlıklarına da başladık.”

Dönüşümü ‘rezerv alanları’ hızlandırır

“Türkiye’nin bana göre şu anda en önemli konusu, birinci meselesi kentsel dönüşüm” diyor TÜRKONFED Başkanı. Ancak kentsel dönüşümün önünde çok önemli engeller var. Örneğin kiralar bu seviyedeyken insanlar nasıl evlerinden çıkıp o süreci geçirecek? Sönmez, “Aslında kentsel dönüşüm yasası yeterli ama uygulama noktasına yerel yönetimlerle merkezi yönetimin biraz daha kararlı bir eşgüdüm uygulaması lazım.

Sorun uygulamada” dedi. Ödenemeyecek kiralara karşı da bir önerisi var. Deprem sonrası Elazığ’a gittiğini anlatıyor Sönmez. Orada insanların kiralık ev bulamadığını, yıllık kirası 15 bin lira olan evlerin aylık kirasının 10 bin tl’ye kadar çıktığını, bu dönemde fırsatçılık yapanlara izin verilmemesi gerektiğini belirtiyor.

Kentsel dönüşümün hızlanması için rezerv alanlar kurulması gerektiğini anlatan Sönmez, dönüşüm süecinde insanların bu alanlara taşınabileceğini, bitince dönüşmüş evlerine geri dönerek o alanı yeni dönüşüm içindeki maliklere bırakabileceğini anlatıyor ve ekliyor: “Bu süreçte yerel yönetimle merkezi yönetim ve sivil toplum ile özel sektörün işbirliği büyük kıymet taşıyor. Kentsel dönüşümü tek başına çevre ve şehircilik bakanlığı çözemez. Ortak aklı mutlaka çalıştırmak gerek.”

İneğini bırakmayan teyzeye destek gerek

“Orada kalan insana teşvik değil, karşılıksız destek verilmesi gerek. Teyzem kalmış orada, ineğini bırakmamış. Sağıyor çevresine süt dağıtıyor, oraya katkı sağlıyor, gitmeyi reddediyor. Devletin de o teyzeye teşvik değil karşılıksız geri ödemesiz destek veriyor olması gerek.

Türk insanının ruhunda girişimcilik ve iyilik var; biz yeniden yaşatırız yeter ki destek verin. Enkaz altında borcunu söyleyen var, bu insanlara acil destek gerek. OSB’lerin hedefi Mart ayı içerisinde üretime başlamak olsa da bunun gerçekleştirilmesi için barınma, tedarik, ham madde ihtiyaçlarının karşılanması, ulaşım ve enerji dahil altyapı sorunlarının çözülmesi ve ciddi bir destek mekanizmasının devreye alınması gerektiğini düşünüyoruz.”

Hala çok eksik var, şunu yaptık diye anlatamam

“Depremi yaşamış bir işadamı olarak, şu an işletmelerim durdu, günde sadece 2 saat mesai yapıyoruz, o da çalışanlarımızın durumuna bakmak için, kalan sürede deprem bölgesi ile ilgileniyoruz. 30 federasyon ve 300’ün üzerinde dernekle yardım için çalışıyoruz. Kaç TIR gitti bilemiyoruz. O kadar çok şey yaptık ama anlatmak istemiyorum çünkü yetmiyor. Yetseydi çıkıp anlatayım, ama çok fazla eksik var şu an. Samandağ yok, Gölbaşı yok, Pazarcık yok… Deprem sonrası daha 24 saat olmamıştı, yarın sokaklara giremeyeceğiz diyerek TIR’lara su yükleyip yolladık.

Adana’yı lojistik merkez haline getirdik, aktarma istasyonu haline getirdik ve yardımları burada oluşturduğumuz depolardan yönlendirdik. Yardım ekiplerinin, arama kurtarma ekiplerinin taşınmasında destek verdik. Meksika ve Japonya’dan gelen arama kurtarma ekiplerini Birleşmiş Milletler ekibini biz taşıdık. Tüm kamu ile koordineli çalıştık bugüne kadar, bundan sonra da iş dünyasına ve sivil topluma biraz daha alan açılması önemli. İş insanları planlamayı biliyor. İş makineleri kadar küçük araçlara ihtiyaç var dedik ilk gün, küçük el aletlerine ihtiyaç var dedik ve hemen bölgeye sevk ettik.”

Göç nedeniyle Mersin de çadır istiyor

Adana, Mersin şimdi bizden yardım istiyor çünkü 400 bin insan bu bölgelere göç etti. Çadır istiyorlar. İzmir’e de Ankara’ya da giden var. Bu depremde bu ülkenin her yaştan ve kesimden insanları büyük bir sınav verdi. Çok muazzam bir ülkede yaşıyoruz, çok yardımseveriz. Büyük bir birlik ve fedakarlık ortaya konuldu. Bundan sonrası için de umuda ve beraberliğe ihtiyacımız var.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İnci Holding ve GS Yuasa, TAYSAD Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı

Yayınlanma tarihi

-

İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) her çeyrek dönemde düzenlediği Odak Üye Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Otomotiv yan sanayinin önde gelen 24 temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantıda, sektördeki küresel gelişmeler, mevcut durum ve gelecekteki fırsatlar ele alındı. 

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), her çeyrek dönemde bir üyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı’nı bu kez İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki modern üretim tesisinde düzenledi. Toplantıya, otomotiv yan sanayinin önemli 24 temsilcisi katıldı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik ile İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı‘nın yer aldığı toplantıda, derneğin faaliyetleri, sektördeki rolü, küresel bağlantıları ve üyelerine sunduğu faydalar detaylıca aktarıldı.

“BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMAYA KARARLIYIZ”

Gerçekleşen toplantıyla ilgili olarak TAYSAD Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, “Toplantımızda, küresel ve ulusal üretim verilerini değerlendirerek sektörümüzün dünya sıralamasındaki yerini ele aldık. Üyelerimizin beklentilerini dinleyerek sinerji oluşturduk ve TAYSAD’ın yakın dönem faaliyetlerini gözden geçirdik. Birlikte daha güçlü bir gelecek için adımlar atmaya kararlıyız” açıklamasını yaptı.

İnci GS Yuasa’nın 40 yıllık birikimini ve sektöre sunduğu çözümleri katılımcılarla paylaşan İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, “Sektörümüzün gücünü ve potansiyelini bir araya getiren TAYSAD’ın kıymetli etkinliğine ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyduk. İnci GS Yuasa olarak enerji depolama sektöründe 40 yıldır yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. Bugün, Manisa’daki üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz akülerimiz, dünya genelinde 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bu başarı, iş ortaklarımızın ve çalışanlarımızın katkılarıyla mümkün oldu” dedi.

Şirketin üretim süreçlerinde sürdürülebilirliği ve verimliliği merkeze koyduklarını belirten Kaymakçı şöyle konuştu: “Bu çerçevede geliştirdiğimiz projeler ve teknoloji yatırımlarımızla sadece bugünün değil yarının da enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. TAYSAD üyeleriyle bir araya gelerek sektörümüzün geleceğine yönelik fikir alışverişinde bulunmak ve sinerji oluşturmak bizim için çok değerli. Önümüzdeki dönemlerde de iş birliklerimizi güçlendirmeye ve Türkiye’nin otomotiv sanayinde dünyada lider bir konuma gelmesine katkı sağlamaya kararlıyız.”

Toplantının ardından katılımcılar, İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki üretim tesislerini gezerek akü üretim hatlarını yerinde inceleme fırsatı buldu. En son teknolojiyle donatılan üretim hatları ve şirketin Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilginin paylaşıldığı fabrika turunun ardından, üyeler arasında bilgi paylaşımını artırmak amacıyla bir soru-cevap oturumu düzenlendi.

DAHA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ VE İŞ BİRLİĞİ İÇİN HER ÇEYREK TOPLANTI

TAYSAD üyeleri, her çeyrek dönemde bir araya gelerek sektörün küresel gelişmelerini ve mevcut gündemi değerlendiriyor. İnci GS Yuasa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı ile üyeler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörde ortak bir bakış açısı oluşturulması hedefleniyor.

Devamını oku

Haber

YASED: Ağustos’ta Türkiye’ye 497 Milyon Dolar Değerinde Yatırım Geldi

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Ekim 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye 497 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.

11 Ekim 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye, 497 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti.

Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk sekiz ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 6,41 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk sekiz ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 2’lik bir düşüş kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 270 milyar dolara yaklaştı.

Ağustos ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 497 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 283 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Ağustos ayındaki toplam UDY’nin 201 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı ve 35 milyon doları ise borçlanma araçları yoluyla kaydedildi. Aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 22 milyon dolar değerinde aşağı yöndeki etkisiyle, Ağustos ayındaki toplam UDY girişi 497 milyon dolar oldu.

En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret ile gıda imalatında gerçekleşti

2024 yılının Ağustos ayı içerisinde gerçekleşen 283 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 46 milyon dolarlık yatırım girişi ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 16’lık bir pay aldı. Gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans ile aynı dönem içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 16’sını çekti. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer sektörler yüzde 11’lik payı ile kimyasalların, kimyasal ürünlerin ve temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı ve yüzde 9’luk payı ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) oldu.

Ağustos ayında en fazla uluslararası yatırım Almanya, İsviçre ve Hollanda’dan geldi

2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri 2024’ün sekizinci ayında yüzde 54’lük bir pay aldı. Aynı ay içerisinde AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri yüzde 16’lık paylarıyla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ikinci bölge oldu. Ağustos 2024 özelinde, Almanya yüzde 22 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 10 ile Hollanda, yüzde 9 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 9 ile Fransa, yüzde 8 ile Lüksemburg ve yüzde 7 ile Tayvan takip etti.

Yılın ilk sekiz ayının toplamı değerlendirildiğinde ise Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke; yüzde 20’lik payı ile Hollanda, yüzde 15’lik payı ile Almanya ve yüzde 13’lük payı ile ABD olarak sıralandı.

Devamını oku

Haber

KADIN ETKİ RAPORU LOJİSTİK SEKTÖRÜNE IŞIK TUTACAK

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektöründe kadın istihdamının etkilerini ortaya koyacak “Kadın Etki Raporu” çalışmalarında verimli sonuçlar elde etmek için “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket”i lojistik sektörüne sunuyor.

UTİKAD üyesi firmaların kadın çalışanlarından ve yöneticilerinden oluşan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu (KLOG), kurulduğu 2021 yılından bu yana aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Başta Mentor – Mentee Projesi olmak üzere sektöre farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen faaliyetleriyle ön plana çıkan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” ile bu sene lojistik sektöründeki kadın çalışanların etkisini ortaya koymaya hazırlanıyor.

“KARAR VERME SÜREÇLERİNDE KADINLARIN POZİTİF DEĞERLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEKLERİ ŞİRKET YAPILARININ SAYISINI ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “2021 yılında Ayşem Ulusoy’un başkanlığında kurulan Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun 2024 projeleri arasında en çok önemsediklerimizden biri “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”. Çünkü “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”ndaki analizlerle lojistik sektöründeki kadın çalışanların önündeki bariyerleri azaltmak, kadınların ulusal ve uluslararası teşvik ve desteklerden yararlanmalarını sağlamak ve yönetim kademesinde kadın istihdamını artırarak karar verme süreçlerinde kadınların pozitif değerlerini ortaya koyabilecekleri şirket yapılarının sayısını artırmayı amaçlıyoruz.” dedi.

“KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN HER KADEMEDE ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayında yayınladığı “Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık E-Bülteni”ne göre ülkemizde 32.522.000 kişi istihdam ediliyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran yüzde 36,7 olarak karşımıza çıkıyor. İstihdam oranlarında da erkeklerin kadınlara yaklaşık 2 katı oranla önde olduklarını görüyoruz. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9; kadınlarda istihdam oranı yüzde 32,1. Söz konusu bültendeki bir başka veride zorunlu sigortalı olanlarda erkeklerin oranı yüzde 66, kadınların oranı ise yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bu istatistikler her ne kadar genel iş ortamını yansıtsa da lojistik sektörünün de erkek egemen bir sektör olduğunu varsaydığımızda, lojistik sektöründe de benzer bir sonuçla karşılaşacağımızı belirten UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “Kadın çalışanlar lojistik sektöründe beyaz yakalı pozisyonlarda yer alma imkanı bulabiliyorlar. Ancak belli bir kademeden sonra cam tavan dediğimiz sınırlarda kalıyorlar, kadınların yönetim kademesinde ve şirketlerin C-Level pozisyonlarında, karar verici mercilerdeki sayılarını artırmak istememiz kadar, lojistik sektöründe sahada çalışmak isteyen özellikle liman sahalarında görev almak isteyen birçok kadın çalışan da var. Dolayısıyla kadın çalışanlar için her kademede çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eşitlikçi ve gelişime açık bir sektör ortamı oluşturmak da oldukça önemli.” diye konuştu.

“KADIN ÇALIŞAN ETKİSİ HAKKINDA ANKET”

UTİKAD, Lojistik Sektörü Kadın Etki Raporu çalışmaları kapsamında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ebru Demirci’den destek alıyor. Prof. Dr. Ebru Demirci tarafından hazırlanan “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket” Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nda lojistik işletmelerinde görev yapan çalışanların profilleri ile görev yaptıkları işletmelerin performansları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.

UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “KLOG olarak 150’nin üzerinde grup üyemizle birlikte sektördeki kadın gücünü, sektöre getirdiği farklılıkları paylaşmaya ve yeni nesil lojistisyenlere bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Mentor-Mentee Projesi ile grup üyemiz olan üst düzey mevkilerde görev yapan 15 kadın yönetici, 15 kız öğrenci ile eşleşerek staj dönemleri boyunca birebir çalışma imkanı bulmuştu. Bu dönemde de bu projemizin ikincisini gerçekleştireceğiz. KLOG olarak Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu sonrasında en heyecan duyduğumuz projelerimizden biri olan Mentor-Mentee Projesi ile de sektöre yeni adım atacak kadın çalışanları destekliyoruz.” dedi.

Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nun Prof. Dr. Ebru Demirci’nin katkılarıyla hazırlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Aslı Malay Tuncer, “Raporun sağlıklı ve verimli sonuçlar ortaya koyabilmesi için lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı anketi yanıtlamaya davet ediyorum. Ankete katılmak ve katkı vermek isteyenler UTİKAD ile iletişime geçebilirler.” diye konuştu.

Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket için tıklayınız.

 

Devamını oku

Trend olan