Takip Edin

Haber

‘Yapılı çevreyi yıkıp yapmak yerine yenilemek önem kazanıyor’

Yapı sektöründeki yerli ve yabancı tüm paydaşları ile bölgenin en güçlü iş birliği platformu olan, oluşturduğu iş hacmi ve istihdam sayesinde …

Yayınlanma tarihi

-

Yapı sektöründeki yerli ve yabancı tüm paydaşları ile bölgenin en güçlü iş birliği platformu olan, oluşturduğu iş hacmi ve istihdam sayesinde yüksek döviz girdisi sağlayan Yapı Fuarı-Turkeybuild etkinliklerle devam ediyor.

Yapı Fuarı Gündemi Belirleyen Etkinlikleri İle Sektöre Yön Vermeye Devam Ediyor

Yapı Fuarı ikinci gününde, Albasoft iş birliğinde gerçekleştirilen “İnşaatin Dijital Dönüşümünde Inotip” başlıklı oturumunda Albasoft CEO’su Başak Türkmenoğlu Inotip projesini dinleyicilere anlattı.

Yapı sektöründe dijital dönüşümün önemine dikkat çeken Albasoft CEO’su Başak Türkmenoğlu, “Yapı sektörü, her yıl milyarlarca liralık iş potansiyeli ile çalışıyor olmakla birlikte dijital çözümlerin en az kullanıldığı sektörlerin de ilk sıralarında yer alıyor. Dijitalleşirken en önemli sorunlarından bir tanesi yapı sektöründeki kalıplaşmış iş yapma şeklidir. Son derece spesifik çalışma yöntemleri ve süreçleri olan yapı sektöründe ihtiyaçlara yanıt verebilecek araçlar da son derece kısıtlı.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: 

“İnşaat sektörünün satın alma işlemleri diğer sektörlerin aksine proje, büyüklük, teknik gereklilikler gibi parametrelere bağlı olarak sürekli değişkenlik gösteriyor. Aynı zamanda inşaat sektörü hem malzeme hem de işçilik bulundurduğu için piyasa şartlarından neredeyse anlık olarak etkilenen son derece dinamik bir yapıya sahip. Bir inşaat projesinin kontrol edilmesi ve yönetilmesi için birbirinden bağımsız birçok disiplin bir arada çalışmak zorunda fakat verilerin toparlanması ve izlenmesi oldukça zor bir iş. Biz de yapı sektörü için bu sorunlara karşı bütüncül çözümler sunup İnotip’i kurduk. İnotip; inşaat, yapı ve endüstri sektörleri özelinde geliştirilmiş bir Dijital Satın Alma ve Proje Yönetimi Platformu’dur. Sektöre özel tasarlanmış ve entegre şekilde çalışan sistemler bütünüdür. En verimli, kolay ve hızlı süreç yönetimi sağlamayı hedefliyoruz.

Dünyaca ünlü ve ödüllü Mimar Bram Aerts Yapı Fuarı’nda!

Belçika’nın önde gelen mimarlık ofislerinden olan TRANS architectuur & stedenbouw’un Kurucu Ortağı Bram Aerts, 44. Yapı Fuarı’na konuk oldu. Bram Aerts, fuar alanındaki Zirve Sahnesi’nde verdiği konferans ile binaları kökten dönüştürmek için önerdiği stratejiden bahsetti. 

Avrupa’da yeniden dönüştürdükleri altı binanın proje detaylarını anlatan TRANS architectuur & stedenbouw’un Kurucu Ortağı Bram Aerts, “Yapılı çevreyi dönüştürmek ve yeniden yorumlamak, yıkıma, açık alan işgaline ve inşaat sektörünün egemenliğine geçerli bir alternatif olarak giderek daha önemli hale geldi. Bu yenileme projelerin seviyeleri de oldukça büyümeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı. 

 Mimari Ustalık Sınıfları, Dördüncü Kez Ziyaretçilerle Buluştu

Fuarın ikinci gününde, Yapı Master Class – Mimari Ustalık Sınıfları ile “Çevreye Duyarlılık ve Mimari Tasarım” temasında özel fuar turu gerçekleştirildi. NOBON Kurucusu Mimar Dr. H. Cenk Dereli moderatörlüğünde gerçekleşen özel fuar turunda 6 tane stant ziyaret edildi. Turun ardından Dilekçi Architects Kurucusu Y. Mimar Durmuş Dilekçi ve Plugofis Kurucusu Y. Mimar Büşra Al’ın katılımı ile söyleşi düzenledi.

Söyleşi kapsamında farklı coğrafyalardaki, farklı yapı programlarına sahip projelerin tasarım ve uygulama süreçleri aktarıldı.

Yapılı çevre ile doğanın bir arada olması gerektiğini vurgulayan Plugofis Kurucusu Y. Mimar Büşra Al “Yapılı çevre ile doğanın birbirine geçmemiş, ayrılmış konular olarak görüyoruz fakat onların bir arada olmasını tartışmamız gerekiyor.” diyerek düşüncelerini paylaştı.

Yenilikçi tasarım ve uygulama yöntemleriyle gerçekleştirdiği projelerin detayları ile aktaran Dilekçi Architects Kurucusu Y. Mimar Durmuş Dilekçi, karbon ayak izini küçültmenin mimarlık zincirin küçük bir halkası olduğunu belirtti.

Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri Sahiplerini Buldu 

44. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un geleneksel Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri, fuarın ikinci günü sonunda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Fuarda, stant tasarımında markalarını ve ürünlerini ziyaretçiler için bir çekim noktasına dönüştüren firmalar, ‘Altın Mıknatıs Stant Tasarımı Ödülleri’nde yarıştı. Sektörün en değerli tasarımcısı, iç mimarı, mühendisi ve profesyonellerinden oluşan bağımsız jüri üyelerinin birbirinden farklı kriteri değerlendirdiği yarışmada; ürünle kurdukları bağlantı, ürünün belirtilmek istenen niteliklerinin en iyi şekilde vurgulaması, 3 boyutlu tasarım nesnesi olarak düzenlenmesi, görsel malzeme kullanımındaki estetik, standın modülerliği ve tekrar farklı mekanlarda kullanılabilirliği baz alındı. Altın Mıknatıs Stant Tasarımı Ödülleri’nde 1.’lik Samet Kalıp Ve Madeni Eşya San. Ve Tic. A.Ş’nin, 2.’lik Arkitech İleri Yapı Teknolojileri İnşaat İmalat Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin, 3.’lük Sever Makine Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin, Mansiyon Ödülü Kızılay Sistem Yapı A.Ş.’nin, Hyve Group Teşvik Ödülü Emek Kapı Sistemleri’nin, Standında En İyi Teknoloji Çözümleri Sunan Firma Ödülü Inohom Akıllı Ev Sistemleri’nin, Standında En Yaratıcı Kimlik Tasarımı Sunan Firma Ödülü ise Glulam Sa’nın oldu.

Üçüncü Gün Etkinlikleri

Saat 11:30’da başlayacak, Fales iş birliğinde gerçekleştirilecek “Sürdürülebilir Akustik Paneller” başlıklı günün ilk oturumunda, Fales Marka Yöneticisi Gülden Şenolan, yapılarda ses yalıtımının önemi ve gerekliliğine değinecek. 

Saat 13:00-13:30 arasında gerçekleştirilecek günün ikinci oturumunda yapılarda drenaj sistemlerinin önemini uzman isimler anlatacak. “Sıfır Enerji Binalarda Korumalı Drenaj Sistemlerinin Önemi” başlıklı Green Drain iş birliğinde düzenlenecek oturumda, Green Drain CEO’su ve Firma Sahibi Jason Bocchino, uygulamalı bir anlatım gerçekleştirecek.

Natilon iş birliğinde günün üçüncü oturumunda ise görüntüleme sistemlerinin yapıların inşa sürecine katkıları tartışılacak. “Temelden Finale Otomatik Fotoğraflama ve Time-Lapse Sistemleri” isimli oturum saat 14:30-15:00 aralığında Natilon Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ali Serdar Kılıç ve Natilon Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Alaattin Serdar Balcıoğlu söz alacak.

Günün son oturumu ise Nobon iş birliğinde saat 15:15-16:15 aralığında gerçekleştirilecek. Nobon Kurucusu, Mimar Dr. Hasan Cenk Dereli moderatörlüğünde, slasharchitects kurucu ortağı Yüksek Mimar Şue Ertürk ve degostudio Kurucu Ortağı Yüksek Mimar Volkan Taşkın, “Ölçekler Arası ParametrikTasarımı” başlığında algoritmik tasarımların yapılar üzerindeki etkisini konuşacaklar.

Hibya Haber Ajansı

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

Xylem Türkiye inşaat sektörüne yönelik çözümleriyle fark yaratıyor

Yayınlanma tarihi

-

İnşaat sektörüne çok yönlü hizmet sunan Xylem Türkiye, müşteri memnuniyetini de en üst seviyede tutuyor. Dünyanın temiz su ihtiyacını sağlamada yaratıcı çözümler üreten lider bir küresel su teknolojisi şirketi olan Xylem; suyun daha iyi kullanımı, korunması ve gelecekte yeniden kullanılması için yeni teknolojiler geliştiriyor. Bu kapsamda ürün ve hizmetleriyle suyu transfer eden, arıtan, analiz eden ve çevreye yeniden kazandıran şirket; kamu hizmetleri, endüstriyel alanlar, konutlar ve ticari yapılar başta olmak üzere pek çok farklı alanda suyun daha verimli kullanımını sağlayan çözümler sunuyor. Şirket, inşaat sektörüne de projelerin kazı, iksa veya temel yapımı gibi drenaj uygulamalarından sirkülasyon pompaları ve hidrofor sistemlerine, yangın pompalarından atıksu terfi istasyonları pompa çözümlerine kadar birçok alandaki ürün grubu ile katkı sağlıyor.

Küresel su teknolojisi şirketi Xylem’in bünyesinde faaliyet gösteren markalar; belediye, ticari ve konut-bina servisleri, endüstri, maden, inşaat, tarım, yiyecek ve içecek, petrol ve gaz, enerji gibi birçok sektöre hizmet veriyor. Şirket, inşaat sektörüne de projelerin kazı, iksa veya temel yapımı gibi drenaj uygulamalarından sirkülasyon pompaları ve hidrofor sistemlerine, yangın pompalarından atıksu terfi istasyonları pompa çözümlerine kadar birçok alandaki ürün grubu ile katkı sağlıyor. Şantiyelere özel verimli ve uzun ömürlü çözümleri ile sektörde de öne çıktıklarını belirten Xylem Türkiye İnşaat ve Maden Grubu Satış Müdürü Onurhan Bayraktar, müşteri memnuniyetini her daim üst seviyelerde tuttuklarını belirtti.

Flygt atıksu pompalarında sektör liderliğini sürdürüyor

Xylem’in Ar-Ge çalışmaları ile ürün gamını sürekli yenilediğini ifade eden Onurhan Bayraktar, “Birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de ürünlerimizin yanı sıra bakım veya onarım süreçlerinde de çok yönlü bir şantiye çözümleri yelpazesi sunuyoruz. Tüm inşaat projelerinin kazı, iksa veya temel yapımı gibi drenaj uygulamalarında; çamurlu, abrazif veya korozif suların drenajında Flygt ile Godwin markalı pompalarımızın satışını ve kiralamasını yapıyoruz. Yine bu projelerin sirkülasyon pompaları, hidrofor sistemlerinde Lowara ve Goulds Water Technology markalı ürünlerimiz tercih ediliyor. Yangın pompası grubunda AC Fire Pumps markamızla öne çıkıyoruz. Atıksu terfi istasyonlarına yönelik de PPS paket pompa istasyonlarımız kullanılıyor. Flygt atıksu pompalarında sektör liderliğimiz ise devam ediyor.” şeklinde konuştu.

“Müşterilerimize en verimli hizmeti sağlamaya devam edeceğiz”

Xylem’in birçok patenti olduğunu açıklayan Bayraktar, “Flygt, dalgıç atık su pompasını dünya’da ilk icat eden firma. Flygt markamız son olarak dünyanın ilk ve eşsiz akıllı drenaj pompası BIBO ALFA’yı üretti. Tamamen otonom maden ve inşaat drenajı sağlayabilen bu ürünümüzün dalgıç pompa teknolojisinde çığır açacağına inanıyoruz. Xylem Türkiye olarak inşaat sektöründe bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da tecrübeli kadromuzla ürünlerimizin kullanım ömrü boyunca çalışma durumlarının izlenmesinden ölçümlenmesine ve satış sonrası hizmetlerimize kadar müşterilerimize en verimli hizmeti sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.

TKÜMAGAZİN

Devamını oku

Haber

UĞUR, “SEKTÖR BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK”

Yayınlanma tarihi

-

Satış ve satış sonrası maksimum müşteri memnuniyetini en önemli misyonu edinerek, DAF markasının satış ve satış sonrası hizmetlerini veren Bursa Ağır Vasıta’nın Genel Müdürü Ahmet Uğur, lojistik sektörünün pandemi sırasında ve pandemi sonrasındaki durumunu değerlendirerek Bursa Ağır Vasıta ve DAF’ın sektördeki rollerinden bahsetti.

Pandeminin, başta lojistik sektörü olmak üzere neredeyse tüm sektörleri oldukça etkilediğini ve global dengelerin değiştiğini vurgulayan Bursa Ağır Vasıta Genel Müdürü Ahmet Uğur, “Lojistik sektörü, Pandemi sürecinin, ilk başta tüm sektörlerde yaşatmış olduğu şaşkınlığı en erken üzerinden atan ve en erken bu sürece uyum sağlayan sektörlerin başında geldi. Her şeyden önce, tedarik zincirinin en önemli halkalarından birinin lojistik hizmet olduğu tescillendi. Tüketimin, dolayısıyla üretimin lojistik olmadan hiçbir öneminin olmadığı bilinen bir gerçekti fakat bu kadar fark edilmiyordu. Bu durum artık değişti.  Bu sürecin büyümeye de olumlu etkisi oldu. Depolama, taşıma, dağıtım ekseninin önem artışına bağlı, gerek ekipman gerek kalifiye çalışan sayılarında önemli artışlar yaşanmaya devam ediyor. Ülkemizin en önemli taşıyıcı gücü olan kara nakliyesi özelinde, şirketlerimiz büyümeye, araç ve ekipman sayısını artırmaya devam edecektir.” dedi.

“DAF, ÜLKEMİZDE SIKÇA GÖRÜLECEK”

DAF markasının, pandemi dönemi ve sonrasında doğru stratejiler ve yatırımlar ile sektördeki imajını artırdığının altını çizen Uğur, “DAF ülkemizde uzunca zamandır faaliyet gösteren ve 2000 yılı öncesinde pazar liderliğini defalarca yaşayan bir markadır. Nakliyecilerimiz DAF markasını tanır ve sağlamlık, imaj noktaları başta olmak üzere satın almayı her zaman isterler. Özellikle yeni nesil araçlar olarak ürettiği NGD serisi ile 2022 yılın kamyonu ödülünü alarak, Avrupa da ki sayısız ödülüne bir yenisini de eklemiş ve sektördeki gücünü göstermiş oldu. DAF kendi yapılanması ile 2016 yılından bugüne ülkemizde faaliyet göstermekte. Dolayısıyla müşterilerimiz, o yıldan bu yana DAF markasına çok daha hızlı ulaşabiliyor. Sadece son yıllarda, 2016 dan bu güne  ülkemizde yaşanan siyasi, ekonomik gelişmeler ve pandemi etkisi, ürün tedariğine olumsuz yansımış; pandemi nedeniyle araç arzının azalması, ürünlerin çok hızlı tükenmesi ve stoklu çalışmanın yerini önden satışlara bırakmış ve toplam satılan ağır vasıta sayısı üretime bağlı olarak düşmüştür. Ancak önümüzdeki süreçte, bir yıl öncesine göre daha fazla araç tedariği ile bu açığı kapatma arzusundayız. Güvenlik, verimlilik başta olmak üzere, DAF’ın yeni araçlarının da yılın ikinci yarısından itibaren ülkemiz karayollarında sıkça görüleceğini söyleyebiliriz.” diye konuştu.

“TEMEL ALDIĞIMIZ HUSUSLAR HİÇ DEĞİŞMEDİ”

Bursa Ağır Vasıta’nın pandemi döneminde maksimum müşteri memnuniyetini temel aldığı çizgisinden vazgeçmeyerek hizmetlerine devam ettiğini ifade eden Uğur, “Bursa Ağır Vasıta ailesi olarak, müşterilerimizin memnuniyetini sağlamak adına hizmete ilk adım attığımız günden beri temel aldığımız hususlar değişmemiş, hatta üstüne koyarak ilerlemiştir. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını belirlemek, bu ihtiyaçlarına doğru çözümler sunmak, onların sürekli yanında olarak onlarla birlikte gelişmeleri takip etmek, ilişkilerimizi sürdürülebilir kılmak ve müşterimizi memnun, mutlu, güvende hissettirmek temel hedeflerimizi oluşturmaktadır. Pandemi öncesinde, sırasında ve sonrasında bu durum hiç değişmedi ve değişmeyecek.” şeklinde konuştu.

TKÜMAGAZİN

Devamını oku

Haber

Arkas, 38.5 Milyon Euro’luk Lokomotif Yatırımı Yaptı

Yayınlanma tarihi

-

Arkas, Türk lojistik  sektörüne bir yenilik getirerek lokomotif alıyor. 38,5 milyon Euro’luk yatırımla beş Euro Dual model lokomotif siparişi veren şirket, ilk etapta 2025 yılında lokomotiflerin üç tanesini teslim alacak. Çevreci lokomotiflerle Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden yine Türkiye’nin en büyük limanlarına ithalat-ihracat konteynerlerini tarifeli seferler ile taşıyacak. Anadolu şehirlerinin demiryoluyla limanlara bağlanmasının yerinde üretimi teşvik edeceğine inançla hareket eden ve 20 yıldan fazla süredir yatırımlarını bu doğrultuda yapan Arkas, “Lojistiğin Arkasındaki Güç” mottosu ile lojistik sektörünü geliştiren öncü yatırımlar yapan Arkas Lojistik çatısı altında kurduğu Arkas Rail ile ‘Arkas Anadolu Projesi’ kapsamında Cumhuriyet’in 100. yılında Anadolu’yu demiryolunun avantajını da kullanarak uygun maliyetlerle limanlara ve dünyaya bağlamak üzere ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor.

Arkas Rail, 38,5 milyon Euro yatırımla Stadler Rail Valencia S.A.U. firmasından beş adet Euro Dual model, dizel ve elektrik ile çalışan lokomotif siparişi verirken 100’e yakın vagon alımı için de planlama yapıyor. Şirket, böylece müşterilerine daha düşük maliyet avantajlı, daha hızlı ve daha güvenli bir taşıma hizmeti sunmayı hedefliyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Arkas Lojistik CEO’su Onur Göçmez, “Demiryolunda tarifeli seferlerle taşıma yapabilmek için lokomotif alınması çok önemliydi. Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Kanunu ile  özel sektöre  lokomotif yatırımı yapma imkanı verildi. Uzun yıllardır demiryoluna hem ekipman hem de kara terminali konusunda yatırım yapan bir şirket olarak sektörde bir ilki gerçekleştirerek, Arkas Rail şirketimizin çatısı altında üç tanesini 2025 yılında teslim almak üzere beş lokomotif yatırımıyla tüm sektöre hizmet vermeyi planlıyoruz. Bunun yanı sıra 700 adet öz mal vagonumuza ek olarak 100 adet daha vagon alımı için çalışmalar yapıyoruz. Böylece Arkas Rail halihazırda demiryolu ile taşımalarını gerçekleştirdiği Kayseri, Konya, Ankara, Gaziantep, Eskişehir gibi Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden yine Türkiye’nin en büyük limanlarına ithalat-ihracat konteynerlerini tarifeli seferler ile taşıyacak. Diğer yandan Türkiye ile Avrupa arasında özellikle Almanya, Polonya gibi ülkeler ile artarak devam eden demiryolu konteyner taşımalarında karşılıklı blok tren seferleri ile hizmet verecek. Türk lojistik sektörüne yeni bir hizmet olarak sunacağımız bu yatırım liman lojistiği yani konteyner trafiğe odaklı, Kuzey’de Kartepe’de Railport ve Güney’de Mersin Yenice’de kara limanlarını destekleyecek bir faaliyet” diye konuştu.

 

Çevreci Lokomotifler

Lokomotiflerin en önemli özelliği ise çevreci olmaları. Sıfır karbon salınımı yapan elektrikli lokomotiflerin dizel motorunun da olması sayesinde elektrik bulunmayan demiryolu hatlarında veya elektrik hatlarında bir arıza oluşması halinde elektrik motorundan dizel motora geçerek taşımalarına kesintisiz olarak devam edebilecek.

Rota tarifeli seferlerle Avrupa ve demir İpek yolu

Son yıllarda önemi daha da artan komple lojistik uygulamalarının en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen,  Arkas’ın  Avrupa’nın en büyük intermodal lojistik terminali işletmecisi duisport ortaklığı ile  Kartepe’de kurduğu  kara terminali Railport’un 2024’te faaliyete geçmesi planlanıyor.  Railport, Avrupa’dan gelen ve Avrupa’ya gidecek trenlerdeki yükün tahliye edilip tekrardan elleçlenebileceği bir aktarma terminali olurken Arkas da Avrupa taşımalarını kendi lokomotifleri ile Kapıkule’ye kadar buradan gerçekleştirecek. Diğer yandan 2017 yılında BTK (Bakü-Tiflis-Kars) demiryolu hattında ilk demiryolu taşımasını başlatan Arkas Lojistik, geçtiğimiz yıl çatısı altında kurduğu şirketi Arkas Rail ile Çin-Türkiye Demir İpek Yolu’nda Marmaray bağlantısı ile transit olarak Avrupa’ya yük taşıyor. Yeni açılan bu taşımacılık koridorları Türkiye’nin ihracat yüklerini demiryolu ile başka yeni ülkelere taşıma imkânı sunarken, Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle Avrupa ve Asya arasındaki transit yüklerin de Türkiye üzerinden taşınmasına, Türkiye’de demiryolu taşımalarına taleplerin artmasına, dolayısıyla yeni nesil lokomotif ve vagon yatırımlarının hızlanmasına olanak sağlıyor.

TKÜMAGAZİN

Devamını oku
Reklam hba.com.tr
Reklam hba.com.tr
Bumerang - Yazarkafe

Trend olan