Takip Edin

Özel Haber

UTİKAD’dan Rusya ve Ukrayna Arasındaki Savaşa Dair

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye’nin dış ticaretinde hacim olarak önemli yer tutan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ortamı, Türk lojistik sektöründe de yankı buldu. Çok sayıda TIR şoförünün araçlarıyla birlikte bölgede mahsur kaldığını dile getiren UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın lojistik sektörüne etkilerini değerlendirdi.

 

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ortamı, tüm sektörlerde olduğu gibi Türk lojistik sektöründe de endişe yaratmaya devam ediyor. UTİKAD olarak öncelikle bölgedeki Türk vatandaşlarımızın güvenli bir şeklide Türkiye’ye dönmesini ve bu savaş ortamının geride kalmasını umuyoruz. Lojistik sektörü açısından ise Türk TIR şoförlerimizin güvenliği ile yakından ilgileniyoruz. Kendi bünyemizde bir kriz masası oluşturmasakta UND ve T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın çalışmalarını yakından takip ediyor ve gerekli noktalarda destek veriyoruz.  Elimizdeki son bilgilere göre 250’den fazla Türk TIR’ı Ukrayna sınırından çıkış yapabildi. Sınırda olan bütün ülkeler Türk şoförlerine vizesiz direkt transit geçiş hakkı tanıyor. Savaş başladığında karayolu tarafına uzak olan araçlar için ise tehlike devam ediyor. Şu anda en güncel olarak Varna’dan Port Kafkas’a Ro-Ro hattı oluşturulması için görüşülüyor.

Avrupa’da SWİFT bazı bankalara kapatıldı ancak bazıları açık durumda. Bu durum ticaretin devam edeceğini gösteriyor ancak bununla birlikte Rusya transit ülke ve nihai varış ülkesi olma durumunu kaybetti. Avrupa ürettiği ya da hali hazırda sattığı malı teknik olarak satabiliyor ancak gidecek yolu yok. Bu noktada Türkiye çok ciddi bir görev alabilir. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinin kullandığı Ukrayna üzerinden geçen rota savaş nedeniyle artık bir alternatif değil. Bu nedenle Türkiye ön plana çıkıyor. Avrupa Birliği’nden çıkan yük Orta Asya ve oradan da Rusya’ya ulaşacak. Şu an bu hattı kullanan tüm üreticiler lojistikçilerden alternatif rotalar talep ediyor.Ukrayna’dan ihraç malı yüklemiş araçlar normal seyrinde geçiş yapabildi ancak Rusya’dan yükleme yapmış araçların, an itibariyle Ukrayna’dan çıkışlarına müsaade edilmiyor. T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ukrayna, Rusya ve çevre ülkelerin yetkilileri ile iletişim halinde. Türk Bayraklı gemilerden, Türk TIR’larına kadar tüm vatandaşlarımızın ve yük taşıyan araçlarımızın bölgeden güvenli bir şekilde çıkması amaçlanıyor. Ukrayna hattı kapandı bilgisi geldiğinden bu yana, hacmin neredeyse tamamı Verhniy Lars kapısına yöneldi. (Gürcü– Rus) Sınır kapısında şu anda 20 kilometreden fazla kuyruk mevcut ve asıl uzayan kuyrukları bu hafta göreceğiz.120 km’leri bulabilecek kuyruklar oluşması bekleniyor. Bunlara ek olarak devreye alınsa iş yapabilecek Türkiye – Gürcistan – Rusya hattında blok tren taşımaları olabilir. Ancak yine Rusya’nın olumlu yaklaşması ve problem çözen bir tavır ile ilerlemesi durumunda bu mod faal olabilir. Uygulanan yaptırımlar neticesinde Avrupa üzerinden Rusya giriş şu an için mümkün görünmüyor. RO-RO için bölgeye yoğun çalışan firmalar ortak bir fikir ile bir hat oluşturulması yönünde T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına talepte bulundular ancak henüz olumlu bir gelişme yok. Burada en önemli husus, Rusya’nın RO-RO için uygun bir liman göstermesi ve liman lokal masraflar hususunda yapıcı olmasıdır. Mevcut girişimlere cevaben olumlu bir dönüş alınamamıştır.

Bazı konteyner hatları Rusya limanlarına çalışmaya devam ediyor. Arkas ile görüştüm Ukrayna çalışmıyorlar ancak Rusya seferlerine devam ediyorlar. Türkiye limanlarında dolumu yapılmış ve Ukrayna limanları için gemiye yükleme bekleyen konteynerlar içindeki yük sahiplerine bildirimler yapılarak yüklerinin boşaltılarak geri alınması isteniyor. Çünkü dolu şekilde ihracı bekleyen konteynerların ne zaman Ukrayna’ya gidebileceği belirsiz olduğundan; oluşabilecek liman ardiye, armatör demurage masrafları nedeniyle böyle bir uyarı ve talepte bulunuyorlar. Dünyanın en büyük konteyner nakliye şirketi Maersk, Ukrayna’yı işgal ettiği için Moskova’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle Rusya’ya ve bu ülkeden yapılan teslimatları geçici olarak askıya alacağını bildirdi.Merkezi Danimarka’da bulunan şirketten yapılan açıklamada, konteyner nakliyesini askıya almanın tüm Rus limanlarını kapsayacağı, ancak gıda maddeleri, tıbbi ve insani yardım malzemelerinin bunun dışında kalacağı belirtildi.

Reklam

Açıklamada, “Faaliyetlerimizin istikrarı ve güvenliği, halihazırda yaptırımlardan doğrudan ve dolaylı olarak etkilendiği için, gıda maddeleri, tıbbi ve insani yardım malzemeleri hariç olmak üzere Rusya’ya ve Rusya’dan yapılan yeni Maersk rezervasyonları geçici olarak askıya alınacaktır.” denildi.

İngiltere ise Rusya ile bağlantılı tüm gemilerin kendi limanlarına girmesini yasaklayan bir yasa geçirdi.

Tüm bunlara ek olarak Ukrayna hava sahası ve limanları kapalı. Havayolu ile ilgili Ukrayna çıkış ve varışlı hiçbir operasyon yapılmıyor. Uçuş rotaları Ukrayna hava sahasından geçmeyecek şekilde değiştirildi. AB Rus uçaklarına yasak koydu. Türkiye bu konuda henüz herhangi bir yeni düzenleme yapmadı. LH Uzakdoğu uçuşlarında Rus hava sahasını kullanmayacağını bildirdi. Türkiye ile Rusya arasındaki havayolu yük ve yolcu taşımacılığı devam ediyor.

Bölgede uçuş rotalarının değişmesi / uzaması, Rus ticari uçak filosunun AB pazarına hizmet verememesi, savaştan dolayı petrol fiyatlarının artması gibi sebeplerle havayolu navlunlarındaki artış trendinin devam etmesi bekleniyor.

 

Reklam
Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

KALİTELİ İNSAN KAYNAĞIMIZ İLE MÜŞTERİLERİMİZİN ‘NAKLİYECİSİ’ DEĞİL, ‘ÇÖZÜM ORTAĞI VE SEKTÖREL DANIŞMANI’YIZ

Yayınlanma tarihi

-

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyor. Kaliteli insan kaynağının her zaman kazandırdığına vurgu yapan Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Kendimize ve müşterilerimize duyduğumuz saygıdan dolayı işimize sürekli yatırım yapıyoruz. En büyük yatırımı da insan kaynağına yapıyoruz. Yatırım odaklı bir firma olarak ülkemize katma değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Profesyonel iş dünyasında insan kaynakları, verimliliği artırmadaki en önemli değerlerin başında geliyor. Kaliteli insan kaynağı ve operasyonlarındaki başarıları ile ön plana çıkan Kare Lojistik, insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyor.

 

KURUMLARIN “NAKLİYECİSİ” DEĞİL, ONLARIN “ÇÖZÜM ORTAĞI VE SEKTÖREL DANIŞMANI”

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, yatırım odaklı bir firma olarak ön plana çıkıyor. Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Firma olarak insanı en büyük değerimiz olarak görüyoruz. İnsana ve insana dayalı tüm süreçlere yatırım yapıyoruz. Ben, iş yaşamıma sektörün en alt kademesinde başladım. Depodan tutun da operasyona, muhase&finanstan tutun da kademeye (tamirhane) kadar tüm süreçleri öğrendim ve hala öğrenmeye devam ediyorum. Bir firma yöneticisinin bence tüm bu süreçleri öğrenmesi, kendini geliştirmesi ve oradaki operasyonu birebir deneyimlemesi gerekiyor. Bu deneyimlemelerim bana öngörülü, disiplinli ve çalışkan olmayı öğretti” dedi. Yalçınkaya, müşterilerine kesintisiz hizmet sunan Kare Lojistik’in hizmet sağladığı kurumların “nakliyecisi” değil, aynı zamanda onların “çözüm ortağı ve sektörel danışmanı” olarak 1990 yılından beri aile şirketinin en önemli ilkesi ile önemli işlere imza attığını da söyledi.

Reklam

DOĞRU YERE DOĞRU İNSAN

 

Lojistikte hız kavramının en önemli parametrelerden biri olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “Doğru yere doğru insan felsefesi ile hareket ediyoruz. Operasyonlarımızın sağlıklı yürüyebilmesi için doğru insanın ekibimizde olması gerekiyor. Bizde sen-ben diye bir ayrım yok. Biz kavramı var. Büyük bir operasyon yapacağımız zaman ekipçe bir araya gelir ve kriz ortamları dahil, takım ruhunu ortaya çıkarırız. Bu şekilde dayanışma içinde olmamız hızlı olmamızı beraberinde getiriyor” dedi. Kare Lojistik’te gece gündüz profesyonel bir çalışmanın olduğuna dikkat çeken Yalçınkaya, “Doğru zamanda doğru yerde olmayı kendimize felsefe edindik. İhracatçı ve ithalatçı arasında en doğru iletişimi sağlayarak sevkiyatı ithalatçının fabrikasına kadar teslim ediyoruz. Müşterilerle aynı dili konuşuyoruz. Operasyonun her aşamasında müşterilerimizin beklentilerine cevap verebiliyoruz. Müşterinin sadece bugünkü beklentilerini değil, geleceğe yönelik beklentilerini de öngörüyoruz” dedi.

YATIRIM ODAKLIYIZ, EN BÜYÜK YATIRIMI İNSANA YAPIYORUZ

Firma olarak yatırım odaklı olduklarını belirten Yalçınkaya, “Araçlarımızdan tutun da IT altyapımıza, insan kaynaklarımızdan tutun da operasyon ve sevkiyat süreçlerimize kadar bizi ilgilendiren her alana yatırım yapıyoruz. En büyük yatırımı insana ve insan kaynağına yapıyoruz. Aracınız ne kadar iyi olursa olsun, o aracı kullanan veya yönlendiren insan kaynağınız iyi değilse burada bir verim alamazsınız. Biz, yaptığımız işlerde verimselliği ölçümlemeye çalışıyoruz. Ve müşterilerimizden gelen geri dönüşler sayesinde operasyonlarımızdaki verimliliğimizi daha artırabiliyoruz.” ifadesini kullandı.

Reklam

EN DOĞRU MOTİVASYONUMUZ TAKIM RUHU

Yaptıkları işte doğru motivasyonun şart olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “Burada doğru bir iş oluyorsa eğer bunu, emek veren kadromuza borçluyuz. Kare Lojistik olarak çalışanlarımızın her türlü sorunları, sevinçleri, üzüntüleri, başarıları ve başarısızlıkları ile ilgileniyoruz. Eğer ortada bir demotive durum varsa ve bu durum bizi başarısız kılıyorsa aslında oradaki başarısızlık hepimizin başarısızlığıdır diye düşünüyor ve sorunun temeline iniyoruz. Hani derler ya başarının sahipleneni çok olur ama başarısızlık öksüz çocuk gibidir, kimse sahip çıkmaz… Biz, başarıya ortak olduğumuz gibi başarısızlığa da ortak oluyor ve sorunun bir daha yaşanmaması için uğraşıyoruz. Bunun için de firmamızda başarı kaçınılmaz oluyor. İnsan kaynağımız ve profesyonelliğimiz de burada devreye giriyor” dedi.

Kare Lojistik’in takımdaşlık anlayışı ve gerekli yatırımlarla ezber bozduğunu ifade eden Yalçınkaya, kaliteli hizmetin bu anlayış ile ortaya çıktığını söyledi. Kaliteden ödün veremeyeceklerini ifade eden Yalçınkaya, sektörde örnek gösterilen bir firma olabilmek için var güçleri ile çalıştıklarını sözlerine ekledi.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KRUVAZİYER TURİZMİNİ VERİMLİ GEÇİREN TÜRKİYE, GÖZÜNÜ 2024’E ÇEVİRDİ

Yayınlanma tarihi

-

Kruvaziyer turizminde Türkiye, ‘tercih edilen ülke’ konumunda bulunuyor. Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Kruvaziyer turizmi ülkemiz adına çok yeni bir alan. Bu alanda yiyecek çok ekmeğimiz var. Yatırım odaklı olmalı ve avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2023 yılını verimli geçmesi bizi motive etti. Bu motivasyonla gözümüzü 2024 yılına diktik” dedi.

Kruvaziyer turizmi Türkiye ekonomisi için her geçen gün önemli hale geliyor. Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla kruvaziyer turizminde çok önemli bir hub olan Türkiye, gerek limanlarındaki altyapı ve teknik imkanlar, gerekse de hinterland özellikleri ile dünya kruvaziyerinde gözde olma yolunda ilerliyor.

 

TÜRKİYE AÇISINDAN KRUVAZİYER TURİZMİ ÇOK YENİ BİR ALAN

 

Reklam

Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, son 10 yıllık dönemde Türkiye kruvaziyer turizminin çok ciddi değişimler yaşadığını söyledi. Sektörün istikrarlı bir şekilde büyürken birçok sebeple kayıp yıllarının da olduğunu belirten Çavuşoğlu, kruvaziyer turizmi açısından 2015 yılının en pik yapılan sezon olduğunun özenle altını çizdi. 2025 yılında ortalama 1,5milyon yabancı turistin geldiğini belirten Çavuşoğlu, pandemi ile durma noktasına gelen sektörün bu süreçten sonra toparlanmaya başladığını vurguladı. Türkiye açısından kruvaziyer turizminin çok yeni olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Camelot Maritime olarak en temel ilkemiz ‘yatırım’ yapmaktır. Biz, özel sektörün kruvaziyer turizmine yatırım yapmasının ve kamu-özel sektör işbirliğinin gerçekleşmesinin gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Özel sektör yatırımlarının kamu ile desteklenmesi halinde Türkiye kruvaziyer turizmi deyim yerindeyse şaha kalkar. Çünkü, kruvaziyer turizmi ülkemiz açısından çok yeni. Adeta emeklemeye başlayan bir bebek gibi… Bu bebeği en doğru şekilde büyütmek, emekleme evresinden koşmaya geçirmek biz yatırımcıların elinde” dedi.

 

COĞRAFİK AÇIDAN ÖZEL BİR HUB’IZ, AVANTAJLARIMIZI DOĞRU KULLANMALIYIZ

 

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, “Akdeniz Çanağı ülkesi Türkiye’nin Ege, Marmarma ve Karadeniz gibi artıları var. Deniz turizmine kültür-tarih ve inanç turizmini de eklemleyebiliyoruz. Kruvaziyer limanlarımız yüksek teknoloji ile donatılmış durumda. Güneşlenme açısından mükemmel bir noktadayız. Denizlerimizin temizliğinden tutun da koylarımızın eşsiz güzelliğine kadar çok özel avantajlarımız bulunuyor. Kruvaziyer turizmi açısından çok özel bir hub’ız. Bu avantajlarımızı doğru kullanmalı ve tercih edilen bir turizm ülkesi olmalıyız” yorumunda bulundu.

Reklam

 

2023’TEN ALDIĞIMIZ MOTİVASYON İLE GÖZÜMÜZÜ 2024’E ÇEVİRDİK

 

2022’de 993 kruvaziyer geminin ülkemize geldiği bilgisini veren Çavuşoğlu, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “2022 yılında ülke olarak 1.010.767 kişi kruvaziyer yolcu misafir ettik. 2023 yılının ilk 5 aylık döneminde limanlarımıza yanaşan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre % 43.1 arttığını görüyoruz. Kruvaziyer yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre % 114 artış gösterdi. Kruvaziyer turizminde 2023 yılı, ülkemiz açısından başarılı geçti. Erken rezervasyonlara baktığımızda an itibarıyla 2023’e göre yüzde 20 artıda olduğumuzu görüyoruz. 2023 yılından aldığımız motivasyon ile gözümüzü 2024 yılına çevirdik. Başta kıta Avrupa’sı olmak üzere, Rusya, BDT ülkeleri, Asya ve Afrika ülkeleri kruvaziyer turizmi için bizi tercih ediyor. Daha önce ülkemize gelen misafirlerimiz yeni turistleri getiriyor. Ülkemizin turizm PR’ını en iyi şekilde yapmalı, avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2024 yılından oldukça ümitliyiz. Acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bırakıyoruz. Camelot Maritime olarak 2024 yılının başta denizcilik sektörü ve ülkemize daha sonra da tüm dünyamıza barış, huzur ve güzellikler getirmesini dileriz.”

Reklam
Devamını oku

Özel Haber

ALIŞAN LOJİSTİK “OCS SERTİKASI” ALMAYA HAK KAZANDI

Yayınlanma tarihi

-

Çevre dostu uygulamaları ve sürdürülebilirlik faaliyetleri ile adından sıkça söz ettiren Türkiye’nin lider lojistik hizmet servis sağlayıcılarından Alışan Lojistik, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalığı arttırmayı hedefleyen Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) programının tüm gerekliliklerini yerine getirerek “OCS Sertifika”sı almaya hak kazandı.

38 yıllık serüvenini dünya devi PSA BDP ile kurduğu ortaklıkla taçlandıran Alışan Lojistik, tehlikeli kimyasallar dahil olmak üzere, kimya sanayisi ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, tarım ve daha birçok sektördeki müşterilerine uluslararası nakliye, depo / antrepo, dökme kuru yük, dökme likit ve enerji taşımacılığı gibi hizmetler sunuyor. Sürdürülebilirlik kavramını iş yapış biçimlerine entegre ederek daha temiz ve yaşanabilir bir gelecek yaratmak için çalışmalar yapan Alışan, SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi) nden yine tam puan aldı. Alışan ayrıca, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan, plastik endüstrisinin çevreye olan plastik granül kaybının azaltılması amacını taşıyan ve bu konuda farkındalık yaratan uluslararası girişim Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) programının da tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasının sahibi oldu.

Türkiye’de üretim tesislerinden geçen plastik granüllerin, parçacıkların ve tozların gereken özenle ele alınmasını ve nehirlere ya da denizlere karışmamasını sağlamayı hedefleyen bu girişimin bir parçası olan Alışan Lojistik CEO’su Damla Alışan: “Alışan Lojistik olarak, 2005 yılından itibaren SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi)nin tüm ölçümleme gerekliliklerini ve vaatlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiriyoruz. 2021 yılının Kasım ayında 6. defa denetlenerek kimyasal maddelerin elleçlenmesinden, taşınmasına ve depolanmasına kadar olan süreçlerin tamamında sunduğumuz hizmet konusunda ne kadar ciddi bir uzmanlığımız, altyapımız ve başarılı bir çalışma modelimiz bulunduğunu bir kez daha belgelemiştik. Hatta Avrupa ortalamasının çok üzerinde puanlar alarak sistemin en iyi uygulayıcılarından biri olmuştu. Bu sene de Depolama ve Taşımacılık alanındaki tam puanımıza ek olarak, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) nin de tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasını almaya hak kazandık. OCS demek, en iyi uygulamalara bağlı kalmak, plastik granül kaybını azaltacak sistemleri uygulamak ve suların korunmasında üzerine düşen görevi yerine getirmek demek… Gönüllülük esasına dayalı, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalığı arttırmayı, iyi uygulama örnekleri oluşturmayı amaçlayan bu girişim bizler için çok kıymetli. OCS’in bir parçası olmayı sonraki nesillere daha temiz denizler ve dünya bırakabilmek için çok değerli bir adım olarak görüyorum.” dedi.

Devamını oku

Trend olan