Takip Edin

Haber

Türkiye’de enflasyona rağmen yüzde 35 arttı

Çift haneli enflasyon karşısında tüm dünyada bilgisayar satışları yüzde 30 düşerken, Türkiye’de yüzde 35 arttı. ASUS Türkiye Ülke Müdürü Özge Güler, “Avrupa’da ‘doğru zaman bekleyeyim’ mantığı varken, Türkiye’de ‘beklersem daha pahalı alırım’ davranışı, satışları artırdı. Avrupa ve EMEA bölgesinin ilgisini çeken ülke, şu anda Türkiye” dedi.

Yayınlanma tarihi

-

Hamide HANGÜL

ASUS Türkiye Ülke Müdürü Özge Güler, Türkiye’de ve dünyada yüksek enflasyon ortamının tüketici alışkanlıklarını etkilediğini söyledi.

Sektörün büyüklüğünü, kur etkisini, tüketici davranışlarını ve ASUS’un hedeflerini konuştuğumuz Güler, enflasyon nedeniyle tüm dünyada bilgisayar pazarının 2022’de yüzde 30 düştüğüne işaret etti. Güler, “Avrupa ülkeleri uzun yıllar sonra ilk defa çift haneli enflasyonla tanıştı. O nedenle bekleyip tepki gösteriyorlar. Türkiye’de böyle bir davranış tarzı yok.

Beklemektense, ‘bugün ya daha iyi maliyetle alırım ya da daha pahalı alırım, o zaman bugün alayım’ davranışı var. Avrupa’da satın almayı erteleyerek doğru zamanı bekleyeyim mantığı varken, Türkiye’de ‘ertelersem bu fiyatı da kaçıracağım’ diyerek hızlı hareket ediyor. Dolayısıyla globalde bilgisayar pazarı yüzde 30 düşerken, Türkiye’de yüzde 35 arttı. Tüm ülkelerin, Avrupa ve EMEA bölgesinin ve teknoloji firmalarının ilgisini çeken ülke şu anda Türkiye” diye konuştu.

İhtiyaca değil, fiyata göre hareket ediliyor

Tüketicilerin telefonda daha üst teknolojiye ulaşmaya çalıştığını, bunun bir statü göstergesi olarak da görüldüğüne işaret eden Güler, “Ancak PC’de (bilgisayar) bir tık daha ihtiyaçlarına göre hareket edebiliyorlar” dedi.

Bilgisayar satın alırken tüketicinin neye ihtiyacı olduğunu bilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Güler, “Fiyata göre hareket edip, bazen en ucuz segmenti ya da bileşenleri alıp ondan maksimum performans beklemeleri problem olabiliyor.

Yani alınan bir bilgisayar, belki sadece eş zamanlı bir video izlemelerine ya da bir Exel dosyası açmalarına imkân sağlayacakken, onlar çoklu kullanım ya da birçok programı açıp aynı performansı göstermesini bekliyorlar. O nedenle sürekli servise performans problemiyle gelebiliyorlar. Hâlbuki ödedikleri fiyata göre alabilecekleri en iyi performans o oluyor” dedi.

Notebook pazarı 1.7 milyon adette kapanır

Türkiye’de geçen yıl 1 milyon 650 bin notebook satışı gerçekleştiğini açıklayan Güler, “Bu yıl beklentimiz 1.5 milyon adetti ancak görünen o ki 1 milyon 650 binin üzerine çıkacak. İkinci yarıda kur asıl etkisini gösterecek. Benim tahminim yılı 1 milyon 700 bin adetle kapatacak gibi görünüyor, notebook ta” diye konuştu.

Türkiye’de ASUS’un 2022 yılını tüketici ürünlerinde birinci kapattığını açıklayan Güler, “Türkiye’de 1 milyon 650 bin adetin yüzde 21’i bize aitti. Pazarda çetin bir rekabet var. Bu yıl da birinci olmak hedefimiz var. Oyuncu notebooklarında biz, yaklaşık yüzde 30’a varan artış göstereceğiz. Tüm notebook kategorisinde yüzde 15 gibi bir artış olacak. Ciddi artış oyun kategorisinden gelecek. Ancak her şey ikinci yarıdaki kur etkisine bağlı” diye konuştu.

‘Kur’ dalgalanması istemiyoruz

Türkiye’de bilgisayar anlamında toplum hazır ve almaya istekli olduğuna işaret eden Özge Güler, ancak teknolojinin kura bağlı bir sektör olduğunun altını çizdi. İthalatın yüzde 90 oranında dolar ve euro ile yapıldığına işaret eden Güler, “Tüketicinin alıma geçmesi için kurun stabil olması, sürekli yükselmemesi gerekiyor. O nedenle biz, daha stabil, daha hedeflerimize ulaşabileceğimiz bir yıl için ikinci yarıda kur dalgalanması istemiyoruz, olmamasını bekliyoruz” diye konuştu.

Oyun telefonu yerine konsol

Türkiye’ye oyun konsolu getirdiklerini açıklayan Özge Güler, “Elle oynanıp, gerektiğinde bilgisayara bağlanabiliyor. El bilgisayarı diyoruz ona. Yeni bir pazar, amacımız ikinci yarıda 3-4 bin adede ulaşabilmek” dedi. Sürdürülebilirlik konusuna da değinen Güler, ürünlerde kurşun, halojen kullanılmadığını da kaydetti.

Öğrencinin ilk bilgisayarında KDV olmasın

Teknoloji sektöründeki vergi yapısına işaret eden Özge Güler, bilgisayarda bu çok gelişmiş olmasa da bazı ürün gruplarında verginin yüzde 80’lere çıktığını anımsattı. Bilgisayarların eğitimde de önemli olduğunun altını çizen Güler, “Öğrencilerin eğitimde kullandıkları en önemli makinelerden biri bilgisayar. O nedenle şayet bir vergi değerlendirmesi ya da ek bir vergilendirme olacaksa PC, kesinlikle bunun dışında kalmalı. Toplum faydası için. Öğrencilerin bilgisayara erişimini kolaylaştırıcı önlemler alınmalı. Mesela öğrencinin ilk bilgisayarı olacaksa, KDV olmasın” önerisinde bulundu.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

BOLTAS Yatırımlarıyla Gelecek 50 Yılını İnşa Ediyor

Yayınlanma tarihi

-

Lojistik sektörünün yarım asırlık markası Boltas, yeni yatırım hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, belirledikleri stratejik plan dâhilinde geçtiğimiz 5 yıl içinde hızlandırdıkları  gelişim ve dönüşüm sürecinde önemli bir aşamaya geldiklerini belirtti. Çobanoğlu, doğru yatırım hamleleri ve Ar-Ge faaliyetleriyle perçinledikleri bu dönüşümün meyvelerini toplamaya başladıklarını söyleyerek, “Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, yurt içindeki ve yurt dışındaki şirketlerimizi holding çatısı altında birleştireceğiz.” dedi.

Lojistik sektöründe yarım asra dayanan tecrübesiyle entegre çözümler üreten Boltas, yenilikçi vizyonu ve kurumsallaşma hamleleriyle gelecek hedeflerine emin adımlarla ilerliyor. Boltas Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Çobanoğlu, dönüşüm sürecinde attıkları her adımın, şirketi gelecek 50 yıla hazırlamayı amaçladığına dikkati çekti.

 

Daha güçlü bir yönetim kadrosu

Dönüşüm kapsamında Türkiye ve Avrupa’daki şirketlerinin tamamında yönetim kurulunun yanında güçlü icra kurulları oluşturduklarını vurgulayan Çobanoğlu, “Boltas’ta işleyiş tamamen profesyonel bir ekip ve kurumsal yaklaşıma sahip bir organizasyon anlayışı ile yönetiliyor.” dedi.

Halihazırda Almanya, İtalya, Romanya ve Fransa’da şirketleri bulunduğunu hatırlatan Çobanoğlu, kendilerini Avrupalı bir marka olarak gördüklerini ve Avrupa’daki bilinirliklerinin oldukça yüksek olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

Yarım asra dayanan markamızı gelecek 50 yıla hazırlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Dönüşüm’ sürecindeki en güçlü adımımızı atmaya hazırlanıyoruz. Bu amaçla çizdiğimiz yol haritası kapsamında, tüm şirketleri holding çatısı altında birleştireceğiz. Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı olarak koordinasyonunu bizzat üstlendiğim bu önemli süreçte Türkiye ve Avrupa’daki yapılanmalarımızın faaliyetlerini tek çatı altında toplayacağız. Böylece geçmişimizden aldığımız güçle geleceğimizi daha görünür kılacağız ve kurumsal kültürümüzü nesiller boyu yaşatacağız.” 

 

“Piyasadaki daralmayı fırsata çevirdik” 

Ulaş Çobanoğlu, küresel piyasalardaki durgunluğun lojistik sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkati çekerek şunları söyledi: 

“Lojistik sektörü sıkıntılı bir yıl geçiriyor, sorunların gelecek yılın bir bölümünde de devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Ancak Boltas olarak zamanında gerçekleştirdiğimiz hamleler sayesinde, sektörde satışların azaldığı, nakit döngüsünde sıkıntıların yaşandığı dönemde nakit gücümüzü ve ödeme dengemizi korumaya odaklandık, yatırımlarımızı da bu doğrultuda sürdürmeyi başardık.

Boltas, 50 yıllık köklü bir çınar olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de piyasaya öncülük etmeye ve avantajlı lojistik çözümlerin güvenilir markası olmaya devam edecek.”

 

“Ro-Ro servisinde çeşitlilik piyasayı dengeleyecektir”

Türkiye-İtalya hattında servis vermeye başlayan yeni Ro-Ro operatörünün yatırımını olumlu bulduklarını değerlendiren Çobanoğlu,

Ro-Ro servisinde çeşitliliği savunuyoruz. İtalya taşımaları için yeni anlaşmalar ve yatırımlar gerçekleştirerek müşterilerimize ciddi maliyet avantajları sağlamaya başladık. Ambarlı – Trieste Ro-Ro servisi ve sağladığı avantajlar ihracatçımızı ve ithalatçımızı korurken piyasayı da dengeleyecektir.” şeklinde konuştu.

 

İtalya’daki gücünü pekiştirecek

Boltas’ın bir başka stratejik hedefi de uzun yıllardır domine ettikleri, kendi çalışanları, deposu ve ofisi ile hizmet verdiği İtalya’da daha da büyümek. Çobanoğlu, bu yılın başında İtalya’da gerçekleştirdikleri limana yakın bölgedeki yeni depo yatırımlarının, hem kendi aktarma operasyonlarını kolaylaştırdığını hem de İtalya’da depo ihtiyacı olan firmalara kolaylık sağladığını dile getirdi. İtalya’da 30 yıllık bir geçmişe sahip olduklarını hatırlatan Çobanoğlu, bu depoyu önümüzdeki iki yıl içerisinde tam kapasite ile kullanılır hale getirip ilave yeni depo yatırımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını da aktardı.

 

Orhanlı’da 50 bin metrekarelik lojistik imarlı arsa

Çobanoğlu, Orhanlı’da bulunan 50 bin metrekarelik arazilerini verimli şekilde değerlendireceklerini de dile getirerek, “Bu alanı, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun şekilde projelendirmek istiyoruz. Doğru zamanda atacağımız doğru adımlarla, bu arsada güneş enerjisi panelleri ile kendi enerjisini üreten, yağmur sularını tekrar kullanıma dönüştüren, çevre dostu, yeşil bir depo yatırımı gerçekleştirmek için planlamamızı sürdürüyoruz. Projeyi ilerletmek için uygun koşulların oluşmasını ve doğru zamanı bekliyoruz.” diye konuştu.

Ar-Ge yatırımlarına büyük önem verdiklerinin de altını çizen Çobanoğlu, “Gerek operasyonel altyapı yatırımlarımızın gerekse güçlü Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Uzun yıllardır faaliyette olan Ar-Ge birimimizin belgelendirme sürecinin tamamlanması için gerekli başvuruları da yaptık.” açıklamasında bulundu.

 

DAF’tan 100 yeni araç alındı

Filo, insan kaynağı, teknoloji ve sürdürülebilirlik alanında sürekli gelişmeye devam ettiklerini söyleyen Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güçlü bir mali planlamayla filomuzu yeniliyoruz. Karbon ayak izimizi en alt seviyeye indirmeyi hedefliyoruz. Avrupa’daki diğer filolarımızda olduğu gibi Türkiye için de DAF yatırımı yapmaya karar verdik ve 100 araçlık bir anlaşma yaptık. İlk 50 aracın teslimatı ağustos ayında tamamlandı. Kalan 50 adedin teslimatı ise yıl sonuna kadar tamamlanacak. Ayrıca İtalya plakalı 20 aracımız bu ülkede çalışmaya başlayacak. Kendimizi ticaretin tekrar ivmeleneceği 2025 yılına hazırlıyoruz.”

Devamını oku

Haber

Berk Gönenç, Allison Transmission Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT) Satış Direktörü oldu

Yayınlanma tarihi

-

Allison Transmission, Berk Gönenç’in  Türkiye, Orta Doğu ve Bağımsız Devlerler Topluluğu Satış Direktörü olarak atandığını duyurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden mezun olan Berk Gönenç, İtalya, Milano’da Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine Milano’da alternatif enerji depolama sistemleri tasarımında Proje Mühendisi olarak başlayan Gönenç, Türkiye’de Pirelli Otomobil Lastikleri bünyesindeki satış ve pazarlama departmanlarında farklı görevlerini başarıyla tamamladı. Berk Gönenç, 2019 yılında Allison Transmission Türkiye ekibine katıldı. 

Allison Transmission’ın Türkiye’deki satış faaliyetlerini yönetirken yeni projeler geliştiren Gönenç, Allison ekibi, araç üreticileri, ticari araç kullanıcıları ve distribütör ile birlikte başarılı çalışmaları hayata geçirdi. Bu başarıları doğrultusunda Berk Gönenç, Türkiye, Orta Doğu ve CIS (BDT, Bağımsız Devlerler Topluluğu) Satış Direktörü olarak atandı. Gönenç, yeni görevinde Türkiye, Ortadoğu ve BDT bölgelerinde pazar bazlı satış stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması yönünde bölgesel satış ve pazarlama ekiplerine liderlik edecek. Müşteri ilişkilerinin ve şirket büyüme programlarının geliştirilmesinden sorumlu olacak.

Devamını oku

Haber

Eski Brandalar, Çocuklar İçin Çanta Olacak

Yayınlanma tarihi

-

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Kadın Çalışma Grubu ve Türkiye Nakliyeciler Derneği (TND), eğitim ve çevreye katkı sağlamak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. “Eski Brandalar Çocuklar İçin Okul Çantasına Dönüşüyor” projesiyle, kullanılmış kamyon ve TIR brandaları geri dönüştürülerek çanta haline getirilecek ve Anadolu’daki köy okullarındaki çocuklara dağıtılacak.

Devamını oku

Trend olan