Takip Edin

Özel Haber

TÜREB 2022 YILINDA 4 ÖNEMLİ KONU DİKKATLERİ ÇEKTİ

Yayınlanma tarihi

-

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Kamu ve Yurt Dışı İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı

2022 yılına baktığımızda 4 önemli konu dikkatimizi çekiyor. Öncelikle TEİAŞ tarafından işletmede olan projelere kapasite artışları verildi. Açıklanan son kapasitelerle birlikte izin aşamasında olan kapasite artışlarının yaklaşık 3.900 MW civarında olduğunu söyleyebiliriz. İkinci olarak 2022 yılında ihalesi yapılan 850 MW YEKA RES 3 yarışması ile toplam 2.850 MW YEKA projesinden 2.000 MWı izinler aşamasında, 850 MW ı ise bu yıl içinde önlisanslarını alacak. 5500 MW izin aşamasında 1000 MW inşaat aşamasında, 2.850 MW YEKA projeleri ile 2023 yılında proje lisans gücü olarak 21.000 MW olacağımızı söyleyebiliriz. Ayrıca yaklaşık 2.200 MW hibrit güneş projesi de izin süreçlerini yürütmektedir. Üçüncü gelişme de lisanssız rüzgar projelerine çok fazla talep olması.

KURULU GÜCÜMÜZÜN İÇİNDE RÜZGAR ENERJİSİNİN PAYI ARTACAK

Son olarak elektrik depolama tesisleri yatırımlarının teşvik edilmesi kapsamında yarışmasız önlisans verilmesini ve mevcut santrallere depolama tesisi ilave edecek yatırımcılara da bu tesisin gücü kadar ek kapasite hakkı verilmesini son derece heyecan verici bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. 2022 yılı 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklik ile Elektrik depolama tesisi kurmayı taahhüt eden tüzel kişilere, kurmayı taahhüt ettikleri elektrik depolama tesisinin kurulu gücüne kadar Kurum tarafından rüzgâr ve/veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurulmasına ilişkin önlisans başvurularının alındığı son derece önemli bir yıldı. Bu şekilde hem yeni önlisanslar verilecek hem de mevcut tesislerimiz sahalarının imkan verdiği oranda maksimum gücü devreye alabilecekler. Toplamda halihazırda 950 proje ile 50.000 MW rüzgar, 20.000 MW güneş enerji santrali başvurusu yapılmıştır, aynı zamanda başvurular yapılmaya devam etmektedir. Bu kapsamda verilecek olan yeni önlisanslar ile hem sektörümüz yakaladığı büyüme ivmesini artırarak devam ettirecek, hem de kurulu gücümüzün içinde rüzgar enerjisinin payı artacaktır.

ELEKTRİK ÜRETİMİNİN %11’LİK KISMI RÜZGAR ENERJİSİNDEN KAYNAKLANIYOR

Reklam

Son 3 yılda pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve artık göz ardı edilemeyecek bir iklim krizi ile karşı karşıya kaldık. Elektrik fiyatları da bu süreçlerden fazlasıyla etkilendi. Enerjide dışa bağımlılığımızı ve bu kapsamda oluşacak fiyat dalgalanmalarını bertaraf etmenin tek yolu yerli, milli ve yenilenebilir enerji üretiminin olması. Şu anda elektrik üretiminin ve tüketiminin yaklaşık %11 kısmı rüzgar enerjisinden kaynaklanmaktadır. Devreye girecek her 1 MW ilave güç hem elektrik üretim maliyetini azaltacak, bu da faturalara yansıyacaktır.

Devamını oku
Reklam
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

KALİTELİ İNSAN KAYNAĞIMIZ İLE MÜŞTERİLERİMİZİN ‘NAKLİYECİSİ’ DEĞİL, ‘ÇÖZÜM ORTAĞI VE SEKTÖREL DANIŞMANI’YIZ

Yayınlanma tarihi

-

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyor. Kaliteli insan kaynağının her zaman kazandırdığına vurgu yapan Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Kendimize ve müşterilerimize duyduğumuz saygıdan dolayı işimize sürekli yatırım yapıyoruz. En büyük yatırımı da insan kaynağına yapıyoruz. Yatırım odaklı bir firma olarak ülkemize katma değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Profesyonel iş dünyasında insan kaynakları, verimliliği artırmadaki en önemli değerlerin başında geliyor. Kaliteli insan kaynağı ve operasyonlarındaki başarıları ile ön plana çıkan Kare Lojistik, insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyor.

 

KURUMLARIN “NAKLİYECİSİ” DEĞİL, ONLARIN “ÇÖZÜM ORTAĞI VE SEKTÖREL DANIŞMANI”

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, yatırım odaklı bir firma olarak ön plana çıkıyor. Kare Lojistik’in Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Firma olarak insanı en büyük değerimiz olarak görüyoruz. İnsana ve insana dayalı tüm süreçlere yatırım yapıyoruz. Ben, iş yaşamıma sektörün en alt kademesinde başladım. Depodan tutun da operasyona, muhase&finanstan tutun da kademeye (tamirhane) kadar tüm süreçleri öğrendim ve hala öğrenmeye devam ediyorum. Bir firma yöneticisinin bence tüm bu süreçleri öğrenmesi, kendini geliştirmesi ve oradaki operasyonu birebir deneyimlemesi gerekiyor. Bu deneyimlemelerim bana öngörülü, disiplinli ve çalışkan olmayı öğretti” dedi. Yalçınkaya, müşterilerine kesintisiz hizmet sunan Kare Lojistik’in hizmet sağladığı kurumların “nakliyecisi” değil, aynı zamanda onların “çözüm ortağı ve sektörel danışmanı” olarak 1990 yılından beri aile şirketinin en önemli ilkesi ile önemli işlere imza attığını da söyledi.

Reklam

DOĞRU YERE DOĞRU İNSAN

 

Lojistikte hız kavramının en önemli parametrelerden biri olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “Doğru yere doğru insan felsefesi ile hareket ediyoruz. Operasyonlarımızın sağlıklı yürüyebilmesi için doğru insanın ekibimizde olması gerekiyor. Bizde sen-ben diye bir ayrım yok. Biz kavramı var. Büyük bir operasyon yapacağımız zaman ekipçe bir araya gelir ve kriz ortamları dahil, takım ruhunu ortaya çıkarırız. Bu şekilde dayanışma içinde olmamız hızlı olmamızı beraberinde getiriyor” dedi. Kare Lojistik’te gece gündüz profesyonel bir çalışmanın olduğuna dikkat çeken Yalçınkaya, “Doğru zamanda doğru yerde olmayı kendimize felsefe edindik. İhracatçı ve ithalatçı arasında en doğru iletişimi sağlayarak sevkiyatı ithalatçının fabrikasına kadar teslim ediyoruz. Müşterilerle aynı dili konuşuyoruz. Operasyonun her aşamasında müşterilerimizin beklentilerine cevap verebiliyoruz. Müşterinin sadece bugünkü beklentilerini değil, geleceğe yönelik beklentilerini de öngörüyoruz” dedi.

YATIRIM ODAKLIYIZ, EN BÜYÜK YATIRIMI İNSANA YAPIYORUZ

Firma olarak yatırım odaklı olduklarını belirten Yalçınkaya, “Araçlarımızdan tutun da IT altyapımıza, insan kaynaklarımızdan tutun da operasyon ve sevkiyat süreçlerimize kadar bizi ilgilendiren her alana yatırım yapıyoruz. En büyük yatırımı insana ve insan kaynağına yapıyoruz. Aracınız ne kadar iyi olursa olsun, o aracı kullanan veya yönlendiren insan kaynağınız iyi değilse burada bir verim alamazsınız. Biz, yaptığımız işlerde verimselliği ölçümlemeye çalışıyoruz. Ve müşterilerimizden gelen geri dönüşler sayesinde operasyonlarımızdaki verimliliğimizi daha artırabiliyoruz.” ifadesini kullandı.

Reklam

EN DOĞRU MOTİVASYONUMUZ TAKIM RUHU

Yaptıkları işte doğru motivasyonun şart olduğunu ifade eden Yalçınkaya, “Burada doğru bir iş oluyorsa eğer bunu, emek veren kadromuza borçluyuz. Kare Lojistik olarak çalışanlarımızın her türlü sorunları, sevinçleri, üzüntüleri, başarıları ve başarısızlıkları ile ilgileniyoruz. Eğer ortada bir demotive durum varsa ve bu durum bizi başarısız kılıyorsa aslında oradaki başarısızlık hepimizin başarısızlığıdır diye düşünüyor ve sorunun temeline iniyoruz. Hani derler ya başarının sahipleneni çok olur ama başarısızlık öksüz çocuk gibidir, kimse sahip çıkmaz… Biz, başarıya ortak olduğumuz gibi başarısızlığa da ortak oluyor ve sorunun bir daha yaşanmaması için uğraşıyoruz. Bunun için de firmamızda başarı kaçınılmaz oluyor. İnsan kaynağımız ve profesyonelliğimiz de burada devreye giriyor” dedi.

Kare Lojistik’in takımdaşlık anlayışı ve gerekli yatırımlarla ezber bozduğunu ifade eden Yalçınkaya, kaliteli hizmetin bu anlayış ile ortaya çıktığını söyledi. Kaliteden ödün veremeyeceklerini ifade eden Yalçınkaya, sektörde örnek gösterilen bir firma olabilmek için var güçleri ile çalıştıklarını sözlerine ekledi.

 

Reklam
Devamını oku

Haber

KRUVAZİYER TURİZMİNİ VERİMLİ GEÇİREN TÜRKİYE, GÖZÜNÜ 2024’E ÇEVİRDİ

Yayınlanma tarihi

-

Kruvaziyer turizminde Türkiye, ‘tercih edilen ülke’ konumunda bulunuyor. Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Kruvaziyer turizmi ülkemiz adına çok yeni bir alan. Bu alanda yiyecek çok ekmeğimiz var. Yatırım odaklı olmalı ve avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2023 yılını verimli geçmesi bizi motive etti. Bu motivasyonla gözümüzü 2024 yılına diktik” dedi.

Kruvaziyer turizmi Türkiye ekonomisi için her geçen gün önemli hale geliyor. Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla kruvaziyer turizminde çok önemli bir hub olan Türkiye, gerek limanlarındaki altyapı ve teknik imkanlar, gerekse de hinterland özellikleri ile dünya kruvaziyerinde gözde olma yolunda ilerliyor.

 

TÜRKİYE AÇISINDAN KRUVAZİYER TURİZMİ ÇOK YENİ BİR ALAN

 

Reklam

Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, son 10 yıllık dönemde Türkiye kruvaziyer turizminin çok ciddi değişimler yaşadığını söyledi. Sektörün istikrarlı bir şekilde büyürken birçok sebeple kayıp yıllarının da olduğunu belirten Çavuşoğlu, kruvaziyer turizmi açısından 2015 yılının en pik yapılan sezon olduğunun özenle altını çizdi. 2025 yılında ortalama 1,5milyon yabancı turistin geldiğini belirten Çavuşoğlu, pandemi ile durma noktasına gelen sektörün bu süreçten sonra toparlanmaya başladığını vurguladı. Türkiye açısından kruvaziyer turizminin çok yeni olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Camelot Maritime olarak en temel ilkemiz ‘yatırım’ yapmaktır. Biz, özel sektörün kruvaziyer turizmine yatırım yapmasının ve kamu-özel sektör işbirliğinin gerçekleşmesinin gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Özel sektör yatırımlarının kamu ile desteklenmesi halinde Türkiye kruvaziyer turizmi deyim yerindeyse şaha kalkar. Çünkü, kruvaziyer turizmi ülkemiz açısından çok yeni. Adeta emeklemeye başlayan bir bebek gibi… Bu bebeği en doğru şekilde büyütmek, emekleme evresinden koşmaya geçirmek biz yatırımcıların elinde” dedi.

 

COĞRAFİK AÇIDAN ÖZEL BİR HUB’IZ, AVANTAJLARIMIZI DOĞRU KULLANMALIYIZ

 

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, “Akdeniz Çanağı ülkesi Türkiye’nin Ege, Marmarma ve Karadeniz gibi artıları var. Deniz turizmine kültür-tarih ve inanç turizmini de eklemleyebiliyoruz. Kruvaziyer limanlarımız yüksek teknoloji ile donatılmış durumda. Güneşlenme açısından mükemmel bir noktadayız. Denizlerimizin temizliğinden tutun da koylarımızın eşsiz güzelliğine kadar çok özel avantajlarımız bulunuyor. Kruvaziyer turizmi açısından çok özel bir hub’ız. Bu avantajlarımızı doğru kullanmalı ve tercih edilen bir turizm ülkesi olmalıyız” yorumunda bulundu.

Reklam

 

2023’TEN ALDIĞIMIZ MOTİVASYON İLE GÖZÜMÜZÜ 2024’E ÇEVİRDİK

 

2022’de 993 kruvaziyer geminin ülkemize geldiği bilgisini veren Çavuşoğlu, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “2022 yılında ülke olarak 1.010.767 kişi kruvaziyer yolcu misafir ettik. 2023 yılının ilk 5 aylık döneminde limanlarımıza yanaşan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre % 43.1 arttığını görüyoruz. Kruvaziyer yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre % 114 artış gösterdi. Kruvaziyer turizminde 2023 yılı, ülkemiz açısından başarılı geçti. Erken rezervasyonlara baktığımızda an itibarıyla 2023’e göre yüzde 20 artıda olduğumuzu görüyoruz. 2023 yılından aldığımız motivasyon ile gözümüzü 2024 yılına çevirdik. Başta kıta Avrupa’sı olmak üzere, Rusya, BDT ülkeleri, Asya ve Afrika ülkeleri kruvaziyer turizmi için bizi tercih ediyor. Daha önce ülkemize gelen misafirlerimiz yeni turistleri getiriyor. Ülkemizin turizm PR’ını en iyi şekilde yapmalı, avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2024 yılından oldukça ümitliyiz. Acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bırakıyoruz. Camelot Maritime olarak 2024 yılının başta denizcilik sektörü ve ülkemize daha sonra da tüm dünyamıza barış, huzur ve güzellikler getirmesini dileriz.”

Reklam
Devamını oku

Özel Haber

ALIŞAN LOJİSTİK “OCS SERTİKASI” ALMAYA HAK KAZANDI

Yayınlanma tarihi

-

Çevre dostu uygulamaları ve sürdürülebilirlik faaliyetleri ile adından sıkça söz ettiren Türkiye’nin lider lojistik hizmet servis sağlayıcılarından Alışan Lojistik, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalığı arttırmayı hedefleyen Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) programının tüm gerekliliklerini yerine getirerek “OCS Sertifika”sı almaya hak kazandı.

38 yıllık serüvenini dünya devi PSA BDP ile kurduğu ortaklıkla taçlandıran Alışan Lojistik, tehlikeli kimyasallar dahil olmak üzere, kimya sanayisi ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, tarım ve daha birçok sektördeki müşterilerine uluslararası nakliye, depo / antrepo, dökme kuru yük, dökme likit ve enerji taşımacılığı gibi hizmetler sunuyor. Sürdürülebilirlik kavramını iş yapış biçimlerine entegre ederek daha temiz ve yaşanabilir bir gelecek yaratmak için çalışmalar yapan Alışan, SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi) nden yine tam puan aldı. Alışan ayrıca, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan, plastik endüstrisinin çevreye olan plastik granül kaybının azaltılması amacını taşıyan ve bu konuda farkındalık yaratan uluslararası girişim Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) programının da tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasının sahibi oldu.

Türkiye’de üretim tesislerinden geçen plastik granüllerin, parçacıkların ve tozların gereken özenle ele alınmasını ve nehirlere ya da denizlere karışmamasını sağlamayı hedefleyen bu girişimin bir parçası olan Alışan Lojistik CEO’su Damla Alışan: “Alışan Lojistik olarak, 2005 yılından itibaren SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi)nin tüm ölçümleme gerekliliklerini ve vaatlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiriyoruz. 2021 yılının Kasım ayında 6. defa denetlenerek kimyasal maddelerin elleçlenmesinden, taşınmasına ve depolanmasına kadar olan süreçlerin tamamında sunduğumuz hizmet konusunda ne kadar ciddi bir uzmanlığımız, altyapımız ve başarılı bir çalışma modelimiz bulunduğunu bir kez daha belgelemiştik. Hatta Avrupa ortalamasının çok üzerinde puanlar alarak sistemin en iyi uygulayıcılarından biri olmuştu. Bu sene de Depolama ve Taşımacılık alanındaki tam puanımıza ek olarak, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi) nin de tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasını almaya hak kazandık. OCS demek, en iyi uygulamalara bağlı kalmak, plastik granül kaybını azaltacak sistemleri uygulamak ve suların korunmasında üzerine düşen görevi yerine getirmek demek… Gönüllülük esasına dayalı, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalığı arttırmayı, iyi uygulama örnekleri oluşturmayı amaçlayan bu girişim bizler için çok kıymetli. OCS’in bir parçası olmayı sonraki nesillere daha temiz denizler ve dünya bırakabilmek için çok değerli bir adım olarak görüyorum.” dedi.

Devamını oku

Trend olan