Takip Edin

Haber

TEMSA ve CaetanoBus Türkiye’nin ilk şehirler arası hidrojenli otobüsünü  2024’te banttan indirecek

Yayınlanma tarihi

-

Bugüne kadar geliştirdiği 9 farklı sıfır emisyonlu araçla sürdürülebilirlik odaklı büyüme stratejisini güçlendiren TEMSA, Avrupa’nın en önemli hidrojenli araç üreticilerinden CaetanoBus ile ortak bir Ar-Ge projesini hayata geçirdi. Yapılan anlaşma uyarınca geliştirilecek hidrojenli otobüs, 1.000 kilometreye kadar menzil seçeneği sunacak. TEMSA’nın Adana’daki tesisinde üretilecek hidrojen yakıtlı şehirler arası otobüsün ilk prototipinin 2024 yılında tamamlanması ve otobüsün 2025 yılında seri üretime geçmesi hedefleniyor.

Sürdürülebilirliği küresel büyüme stratejisinin merkezine koyan TEMSA, elektrikli araçlardaki tecrübesini şimdi de hidrojenli araçlara taşıyor. Her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 5’ini Ar-Ge faaliyetlerine ayıran ve bu çalışmalar neticesinde bugün elektrikli araçlarda dünyanın önde gelen üreticileri arasında yerini alan TEMSA, sıfır emisyonlu ürün gamını genişletecek önemli bir Ar-Ge iş birliğine imza attı.

Portekiz merkezli sıfır emisyonlu otobüs üreticisi CaetanoBus ile imzalanan Ortak Geliştirme Anlaşması (Joint Development Agreement) kapsamında, iki şirket hidrojen yakıtıyla çalışan bir şehirler arası otobüs geliştirecek. Anlaşma kapsamında, CaetanoBus’ın şehir içi otobüslerinde kullandığı Toyota hidrojen yakıt hücresi teknolojisi (Hydrogen fuel cell), TEMSA mühendislerinin elektrikli ve uzun yol otobüs tecrübesiyle birleştirilerek TEMSA HD platformuna entegre edilecek.

1.000 KİLOMETREYE KADAR MENZİL SEÇENEĞİ SUNACAK 

TEMSA ve CaetanoBus Ar-Ge ekiplerinin ortak çalışması ile geliştirilecek ve TEMSA’nın Adana tesisinde üretilecek hidrojen yakıtlı şehirler arası otobüsün ilk prototipinin 2024 yılında tamamlanması ve otobüsün 2025 yılında seri üretime geçerek hidrojenli otobüs pazarında yer edinmesi hedefleniyor. Söz konusu otobüsün, farklı yol ve coğrafya koşullarına göre yaklaşık 1.000 kilometrelik menzili tek depoyla kat edebilmesi planlanıyor.

Bugüne kadar 8’i elektrikli, 1’i ise hidrojenli olmak üzere 9 farklı modeli sıfır emisyonlu ürün gamına ekleyen TEMSA, bu araçla birlikte söz konusu ürün gamındaki araç sayısını 10’a çıkaracak. Ayrıca, ASELSAN ile birlikte Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü geliştiren TEMSA, bu projeyle birlikte, bir ilke daha imza atacak ve Türkiye’nin ilk şehirler arası hidrojenli otobüsünü Türkiye’de yollara çıkarmak için öncü bir rol üstlenmiş olacak.

İKLİM ACİL DURUMUNA YÖNELİK ATTIĞIMIZ ORTAK BİR ADIM

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, bugün dünyanın karşı karşıya olduğu iklim acil durumu gerçekliğinde, sürdürülebilirliğin bir iş modeli olarak kurgulanmasının önemine dikkat çekerken, “İş ve güç birliğinin, her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. CaetanoBus ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğimizin odağında da bu anlayış var. Bu iş birliğini, sektörün iki önemli üreticisinin, iklim acil durumuyla mücadele ve sürdürülebilirlik taahhütleri doğrultusunda, daha iyi bir dünyaya attıkları ortak bir adım olarak görüyoruz. Öte yandan, sürdürülebilirlik konusunda bugün en önemli ihtiyacımız, laboratuvarlarımızda geliştirdiğimiz teknolojileri dünyanın, insanlığın kullanımına sunmak. Bu teknolojileri, dört duvarı çevrili, steril, ortamlardan çıkararak ticarileştirmek. Aslında bir anlamda, sözden aksiyona geçmek. O yüzden de bu iş birliğini, kendi sektörümüzde yaratacağı etki gücü açısından da son derece kıymetli buluyoruz” dedi.

Bugün daha çok elektrikli araçlar üzerinden okunan sıfır emisyonlu araç devriminin, şehirler arası yolculuklara yeterli şekilde yanıt veremediğini sözlerine ekleyen Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Burada da en büyük problem şüphesiz menzil konusu. Dolayısıyla sıfır emisyonlu araç devriminden bahsedebilmemiz için elektrikli ve hidrojenli araçları bir bütünün iki yarısı olarak ele almamız gerekiyor. CaetanoBus bugün hidrojen teknolojisinde dünyanın en önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Biz TEMSA olarak, üretim tarafındaki gücümüzü ve teknolojik altyapımızı, iş ortağımızın hidrojen alanındaki bilgi birikimiyle birleştirerek, sektördeki bu devrime öncülük etmek istiyoruz. Kardeş şirketimiz Skoda Transportation ile geliştirdiğimiz ve geçtiğimiz dönemde Prag’da yollara çıkardığımız şehir içi hidrojenli araçlarımızın yanında şimdi de bu teknolojiyi şehirler arası yolculuklara entegre ederek, sürdürülebilir ulaşım konusunda öncü bir adım atıyoruz” diye konuştu.

İSTANBUL’DAN ADANA’YA SIFIR EMİSYONLU ULAŞIM

Geliştirilecek otobüsün, menzil sorununa çok kapsamlı bir çözüm sunacağının altını çizen Tolga Kaan Doğancıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Farklı yol ve coğrafya koşullarında, otobüsümüzün menzili 1.000 kilometreyi aşabilecek. Diğer bir ifadeyle, bu otobüs, İstanbul’dan yola çıktıktan sonra, hiç yakıt almadan, Adana’ya rahatlıkla ulaşabilecek ya da Paris’ten hareket eden aracımız yine hiç durmadan Berlin’e varabilecek. Bu teknoloji, şehirler arası yolculuklarda hem yolculara hem de operatörlere yepyeni bir deneyim imkanı sunacak. TEMSA ve CaetanoBus Ar-Ge ekiplerinin ortak çalışması ile TEMSA Adana tesisinde üretilecek hidrojen yakıtlı şehirler arası otobüsün ilk prototipinin 2024 yılında tamamlanmasını ve otobüsün 2025 yılında seri üretime geçerek hidrojenli otobüs pazarında yer edinmesini bekliyoruz.”

 

HİDROJENLİ ARAÇLAR NASIL ÇALIŞIYOR?

  • Hidrojenli araçlarda, elektrikli araç bataryalarındaki hücrelere benzer şekilde bataryalar ve hidrojen yakıtını elektriğe dönüştüren, anot katot ve ince membrandan oluşan bir hidrojen yakıt hücre yapısı bulunuyor.
  • Bu hücrelerde oksijen ve hidrojen molekülleri kimyasal reaksiyona girerek su ve elektrik elde ediliyor.
  • Araçların da tıpkı benzinli otomobillerdeki egzoz borusuna benzer bir atık çıkış sistemi bulunuyor. Ancak hidrojenle çalışan araçlarda açığa çıkan yan ürün sadece su buharı oluyor.
  • Hidrojenli araçların depoları tıpkı benzinli araçlar gibi hidrojen yakıt istasyonlarında dolduruluyor. Neredeyse benzin ya da dizel motorlu araçlardakine benzer bir sürede depoyu doldurmak mümkün oluyor.
  • Bir kilo sıkıştırılmış hidrojen, benzinden 11 kat daha yoğun bir enerji sağlıyor. Hidrojenli araçlarda hidrojenden elektrik üretimi sürekli olduğundan, daha az kapasiteli batarya paketleri yeterli oluyor. Bu sayede hidrojenli araçlar, elektrikli araçlara göre çok daha uzun mesafe kat edebiliyor.

 

Sabancı Holding ve PPF Group ortaklığında faaliyet gösteren TEMSA, bugüne kadar Adana’daki üretim tesisinde 130 binden fazla aracı banttan indirirken, dünyanın 70’e yakın ülkesine 15 binden fazla araç ihraç etmeyi başardı.

TKUMAGAZİN

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber

İKİNCİ EL’DE KALİTE VE ŞEFFAFLIK

Yayınlanma tarihi

-

2006 yılından bu yana Bursa İnegöl’de Renault ve Dacia markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerinde uzmanlaşan ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan Koçaslanlar Motorlu Araçlar, ikinci el araç alımında güvence ve kaliteyi ön planda tutan Renew markasının önemli temsilcilerinden biri. Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renew markasının sektöre kazandırdığı yenilikler hakkında, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Renew markası ile birlikte birlikte, ikinci el araç alım sürecini yeniden tanımlıyoruz. Sadece bir araç değil, aynı zamanda güvence, kalite ve şeffaflık sunuyoruz. İkinci el araç almak, birçok kişi için zorlayıcı olabilir. Ancak Renew ile bu süreci kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin tüm endişelerini ortadan kaldırıyoruz” dedi.

 

Kapsamlı RENEW Garantisi ile Güvenli Sürüş

Aras, RENEW Garantisi’nin önemine vurgu yaparak, “Müşterilerimize sunduğumuz bu garanti, onların ikinci el araç alırken bile kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. 8 yaş ve 150.000 km deki araçlar için 6 ay veya 12 ay boyunca geçerli olan bu garanti, araçların mekanik ve elektrik aksamlarını kapsıyor. Böylece, beklenmedik arızalar karşısında müşterilerimizin yanında oluyor ve onlara en iyi hizmeti sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu garanti, bizim müşterilerimize olan bağlılığımızın ve onlara verdiğimiz değerin bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

 

Değerinde Takas ve Esnek Finansman Seçenekleri

Müşterilerinin araç yenileme sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamalarını sağladıklarının altını çizen Aras, bu konuda şunları söyledi: “Araçlarını yenilemek isteyen müşterilerimiz için değerinde takas imkanı sunuyoruz. Bu, onların mevcut araçlarının değerini en adil şekilde belirleyerek yeni bir araç alım sürecine katkıda bulunmalarını sağlıyor. Ayrıca, esnek finansman seçenekleriyle müşterilerimizin bütçelerine en uygun ödeme planlarını oluşturuyoruz. Renew ile sadece yeni bir araç değil, aynı zamanda kolaylık ve güven sunuyoruz.”

 

Şeffaflık ve Güven: İkinci El Araçta Yeni Bir Standart

Renew’in en büyük özelliklerinden biri olan şeffaflık unsurunu vurgulayan Aras, “İkinci el araç alımında en önemli faktörlerden biri, aracın geçmişi ve durumu hakkında tam bilgiye sahip olmaktır. Renew olarak, satışa sunduğumuz her aracı titizlikle inceliyor, detaylı bir şekilde değerlendiriyor ve tüm süreçleri şeffaf bir şekilde müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşterilerimizin her adımda yanlarında oluyor, onlara güvence veriyoruz. Böylece, ikinci el araç alımında karşılaşılabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırıyoruz. Bizim için önemli olan, müşterilerimizin araçlarını alırken tamamen içleri rahat bir şekilde bu süreci yaşamalarıdır.” diye konuştu. Güvenilirliğin de en önemli noktalardan biri olduğunu ifade eden Aras, “Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, Renew markamızla ikinci el araç alımında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Genişletilmiş koruma, garanti devri ve finansal avantajlar gibi birçok hizmetle müşterilerimize sadece bir araç değil, aynı zamanda huzur ve güven sunuyoruz. Müşterilerimizin mutluluğu, bizim en büyük önceliğimizdir. Koçaslanlar’da, güvenli ve keyifli bir araç yenileme süreci sizleri bekliyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Devamını oku

Haber

DOĞRU BASINÇLI HAVA TEKNOLOJİSİ İLE %35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLİRSİNİZ

Yayınlanma tarihi

-

Atlas Copco Kompresör Tekniği, düşük basınçlı blower ürün gamı ile lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyor. Enerji tasarrufu, üretimin en önemli konularının başında geliyor. ‘Düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, “Bir blower’ın kullanımında oluşan maliyetin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli” dedi.

Çimentonun kullanım alanı tüm dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya çimento üretiminde ve tüketiminde 5. ülke konumunda bulunan Türkiye, dünya çimento pazarının yaklaşık % 2’sini oluşturuyor.

2000’li yılların başından günümüze 2 kattan fazla bir seviyede artış gösteren Türkiye’nin çimento tüketimi, 2017 yılında 72 milyon ton ile zirve yaptı. 2023 yılında 65 milyon ton seviyesinde gerçekleşen çimento tüketimimiz, ekonomiden bağımsız olarak özellikle depremlerden sonra stratejik bir sektör haline geldi. 2022 yılında Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda klinker ve çimento satışını desteklemek amacıyla 77 entegre tesiste 74 milyon ton çimento üretildi. Bu üretim, Türkiye’yi dünyanın ikinci büyük ihracatçısı konumuna taşıdı ve 25 milyon tonu aşan bir ihracat satış hacmi elde edildi.

 

Çimento pazar büyüklüğü 2027 yılında yaklaşık 470 milyar dolar olacak

2022 yılında dünyada toplamda 194 milyon ton çimento ve klinker ihracatı yapılıyor. Türkiye, 2022 yılında yılda 27 milyon ton çimento ve klinker ihracatı ile dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Çoğunlukla Çin talebine yönelik üretim yapan Güneydoğu Asya ülkeleri dünya ihracat pazarını domine ediyor. 2021 yılı itibarıyla Çin ve Hindistan, çimento üretim kapasitesinde lider konumda yer alıyor. Çin’de 875 adet, Hindistan’da ise 254 adet üretim tesisi bulunuyor. ABD, dünya genelinde % 18,2’lik payla en fazla çimento ithalatı yapan ülke konumunda yer alıyor. Çimento üretimi kadar iç talepteki tüketimi ile de önde gelen ülke olan Çin, 2022 yılında yaklaşık 10,8 milyon tonluk çimento ve klinker ithalatı yaparak % 7,4 payla ABD’den sonra en güçlü ithalatçı pozisyonunda yer alıyor. Çimento ve beton ürünlerinin pazar büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 470 milyar $ olması bekleniyor.

Çimento sektöründe de doğru basınçlı hava teknolojisiyle % 35’e varan enerji tasarrufu sağlanabiliyor

Uçtan uca hava çözümleri ve basınçlı hava teknolojileri kapsamında sunduğu, düşük basınçlı blower’lar ile dünya çapında hizmet sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği, çimento fabrikalarındaki üretim süreçleri için doğru basınçlı hava teknolojisi ile % 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower’ların enerji verimliliğini artırdığını, maliyetleri düşürdüğünü ifade eden Atlas Copco Kompresör Tekniği Türkiye’nin Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, çimento sektörü için kullanımı şart olan basınçlı hava kaynaklarında optimum enerji ve efor ile en üst düzey verimliliği alabilmek için düşük basınçlı blower’ların kritik önem taşıdığının özenle altını çizdi.

 

Basınçlı hava üretim maliyetleri, bir tesisin toplam elektrik giderinin %40’ından fazlasını kapsayabiliyor. Basınçtaki her 1 bar(g) artış %7 daha fazla güç tüketerek verimliliği düşürüyor. Çimento sektöründe düşük basınçlı blower teknolojileri; havalandırma, pnömatik taşıma ve yük boşaltma, homojenizasyon, malzemelerde ısıtma veya soğutma gibi pek çok süreçte hayati önem taşıyor. Verimli bir sistemin daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza anlamına geldiğini belirten Kasarcı, düşük basınçlı blower teknolojisi kullanan çimento sektörü profesyonellerinin enerji geri kazanımı ile yüksek çalışma süresine karşılık düşük çalışma maliyeti ve toplam sahip olma maliyeti avantajlarını deneyimlediğini de vurguladı.

 

Tüm maliyetlerin % 80’i enerjiden kaynaklanıyor, en verimli blower’i seçmek ilk yatırım maliyetinden daha önemli

Hizmet odaklı ve uzun soluklu uzmanlığı ile dünya çapında en güvenilir basınçlı hava çözümlerini sunan Atlas Copco Kompresör Tekniği’nin 0,3 ila 4 bar(g) arasında basınçlı hava kullanarak çalışan yağsız hava blower’ları, işletmelerde kolayca kurulabiliyor. Atlas Copco’nun düşük basınçlı yağsız hava blower’larının basınçlı hava sistemlerine rahatça entegre edilmeleriyle zaman ve para tasarrufuna imkân verdiğini dile getiren Kasarcı; “Bir blower’ın kullanımında oluşan tüm maliyetlerin yaklaşık %80’i enerji kullanımından kaynaklanıyor. Bu nedenle, enerji açısından en verimli blower’ı seçmek, ilk yatırım maliyetinden çok daha önemli ve dikkat edilmesi gereken ilk nokta olmalı” ifadesini kullandı.

 

Son teknoloji blower’lar sıcak hava, tozlu hava ve yağmur şartlarında bile yüksek performans sunuyor

“Düşük Basınçlı blower ürün gamımız ile hem Türkiye’deki hem de dünyadaki lider çimento üreticileriyle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yerel üreticilerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz verimlilik çalışmalarıyla, enerji maliyetlerini %30 düşürmeyi başardık” diyen Kasarcı, üretim sürecinde enerji verimliliği sayesinde dayanıklı düşük basınç blower’ları ile çimento sektöründeki pnömatik uygulamaların mükemmel ortağı olmaya devam edeceklerini belirtti. Kasarcı, yenilikçi tasarımları sayesinde zor koşullara dayanan bu son teknoloji blower’ların; sıcak hava, tozlu hava, yağmur gibi şartlar altında bile en ideal sonuçları ortaya çıkardığını da belirtti. Son ürünün kalitesini yükselten, “Class 0” sertifikalı yağsız hava çözümleriyle kesintisiz ve güvenilir hava akışı zahmetsizce sağlanabildiğini ifade eden Kasarcı, en verimli süreçleri oluşturmak için blower’larda maksimum kullanım kolaylığı yaratmak adına ünitelerin düzenli takip ve kontrollerini yapmanın da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

 

Devamını oku

Haber

Borusan’ın insana değer veren ve geleceğe odaklanan kurum kültürüne üç büyük ödül

Yayınlanma tarihi

-

Borusan Holding, insana ve yeteneğe değer veren yaklaşımıyla aldığı ödüllerle başarısını bir kez daha kanıtladı. Genç yeteneklere yönelik insan kaynakları ve iletişim alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla Borusan, haziran ayında düzenlenen En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards ödül programlarında büyük ödüllerin sahibi oldu.

Bu yıl 80. yaşını kutlayan ve kendine 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonu çizen Borusan Grubu, insan kaynağı ve iletişim alanlarındaki öncü uygulamalarıyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Borusan, En Gözde Şirketler 2024, Top100 Talent Program, Brandverse Awards gibi prestijli ödül programlarında kazandığı ödüllerle, bu alandaki istikrarlı başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Şirket aynı zamanda yetkinlik geliştirmeye, genç yeteneklerle iletişimini güçlendirmeye ve insana değer veren bir çalışma ortamı oluşturmaya dair bağlılığını vurgularken, bu değerleri doğrultusunda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya yaratmada insan odaklı yatırımlarını sürdüreceğinin de mesajını veriyor.

Top100 Talent Program’da yine birinci

Borusan, Toptalent.co tarafından düzenlenen Top100 Talent Program kapsamında “Topluluk” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Borusan ödülü, gençlere ilk adımını cesurca atabilmesi, inisiyatif alarak, projeler geliştirerek öğrenebilmeleri ve fark yaratmaları için sunduğu Alpha Genç Yetenek Programı ile aldı. Bu ödül, Borusan’ın 7 yıldır aralıksız katıldığı ve her yıl birincilik elde ettiği programdaki istikrarlı başarısını da tescillendiriyor.

Genç Yetenek iletişimine bronz ödül

Borusan Brandverse Awards’da bu yıl ilk defa katıldığı “İşveren Markası İletişimi: Genç Yetenek İletişimi” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. Gençler tarafından tercih edilen marka olmak amacıyla genç yeteneği etkilemek üzere hayata geçirilen yaratıcı ve etkili iletişim çalışmalarına verilen bu ödülü Borusan, Alpha Genç Yetenek Programı kapsamındaki iletişim çalışmaları ile kazandı. Yeni genç yeteneklerin Borusan’a katılması için sosyal medya hesaplarında yürütülen yoğun iletişim ile tam 13 bin 600 başvuru elde edildi. Bu yüksek oran oluşturulan iletişim stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da açıkça gösteriyor.

En Gözde Şirketler 2024’te ikinci

Realta Danışmanlık’ın 2023 araştırması kapsamında Holding’ler kategorisindeki en gözde şirket sıralamasında ise ikinci olan Borusan’ın bu başarısı genç yetenekler için cazip bir işveren olduğunun başka bir göstergesi. 300 şirketin yer aldığı araştırmaya bu yıl 91 bin 342 öğrenci ile 39 bin 533 genç profesyonel katıldı. Ödüller, şirket hakkında bilgi sahibi olunması, uzun yıllar çalışma trendi, kişi/örgüt uyumu, kültür/kişilik uyumu gibi puanlamayı etkileyen kritik faktörlerin değerlendirilmesi sonucu veriliyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı bu üç önemli ödülle ilgili şunları söyledi: “80 yıllık köklü kurum kültürümüz, geçmişten, bugünden aldığımız ilhamla 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonumuzla hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kazandığımız bu ödüller Borusan’ın insana ve yeteneğe verdiği önemin en güzel yansımaları. Bu ödüller aynı zamanda yürüttüğümüz etkili iletişim çalışmalarımızın da ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Gençlerin gözünde en değerli şirketlerden biri olmak, bize büyük gurur veriyor. Alpha programımızla genç yetenekleri Grubumuza kazandırmak ve onlarla birlikte yolculuk etmek ön plana çıkıyor. 2018 yılından günümüze 100’ü aşkın Alpha genç yeteneği kurumumuza kazandırdık. Çok değer verdiğimiz kültür dönüşümü programımız BorusanX ile kendimizi geleceğin dünyasına uyumlandırırken, genç yeteneklerin kazanımına verdiğimiz önemi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Başarılı insan kaynağı uygulamalarımız sayesinde, şirketimize en uygun yetenekleri çekmeyi ve onları geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

Devamını oku

Trend olan