Ford Trucks yeni tasarımı, bağlanabilirlik teknolojisi ve gelişmiş güvenlik özellikleriyle konforlu sürüş deneyimi sunan yeni serisi F-LINE’ı tanıttı. Yol, inşaat ve çekici olmak üzere üç segmentte modern bir tasarımla yaratılan yeni seri, yüksek performansın yanı sıra bağlı araç teknolojisi ile müşterilerine verimlilik ve maksimum yolda olma imkânı sunuyor. 

Ağır ticari araç sektörünün küresel markası Ford Trucks, yeni F-LINE serisini Antalya’da düzenlediği lansmanda tanıttı. Tasarım ve geliştirmesinde Ford Trucks imzası taşıyan F-LINE serisi; bağlı araç teknolojileri ve gelişmiş güvenlik özelliklerinin yanı sıra konforu ve modern tasarımıyla da dikkat çekiyor.

‘Her Yükte Birlikte’ anlayışıyla hareket eden Ford Trucks, pazar taleplerini ve müşteri gereksinimlerini dikkate alarak F-LINE serisini tasarladı. Müşteri deneyiminin her aşamasında verimlilik, memnuniyet ve güvenilirlik sunmaya odaklanan seri; yenilikçiliği ve çok yönlülüğü ile şirketin ağır ticari araç endüstrisinde daha geniş bir müşteri yelpazesine hizmet etmesini sağlıyor.

Seri; yol kamyonları, inşaat kamyonları ve çekiciler olmak üzere yüksek performans sunan 3 segmentten oluşuyor.

Duman: “Ford Trucks olarak, müşterilerimize performans ve yeni nesil teknolojiler sunmaya devam edeceğiz”

Ford Trucks’ın “en verimli taşıma çözümleriyle değer yaratmak” vizyonuyla ürün ve hizmetlerinde yenilikler sunduklarını vurgulayan Ford Trucks Lideri Emrah Duman, “Türkiye ve bulunduğumuz tüm uluslararası pazarlarda başarılarımız yıldan yıla artarak devam ediyor. Ürün portföyümüzde yaptığımız yenilikler ve sunduğumuz teknolojilerle markamızı geleceğe taşımayı sürdürüyoruz. Müşteri ihtiyaçlarına göre tasarlanan yeni F-LINE serisiyle hem konfor hem de araç performansını artıran yenilikler sunuyoruz. Bağlı araç teknolojisi ve gelişmiş güvenlik sistemleri ile daha konforlu bir sürüş deneyimini müşterilerimizle buluşturuyoruz. Ford Trucks olarak, müşterilerimiz için verimlilik yaratmaya, performans ve yeni nesil teknolojileri sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Yeni F-LINE, bağlantılı araç teknolojisi ile daha verimli 

F-LINE serisinde de sunulan ConnecTruck ile müşteriler diledikleri zaman web portal aracılığıyla veya cep telefonlarından araçlarına bağlanabiliyorlar. Araçlarını harita üzerinden takip ederek anlık canlı araç verilerine, geçmişe dönük araç kullanım raporlarına ulaşabiliyorlar. Bağlantılı araç teknolojileri sayesinde araçların çalışma süresini %100’e çıkartacak, uzaktan teşhis ve yazılım güncellemesi gibi optimum performans sağlayacak verimlilik çözümleri sunuyor. Ford Trucks bu teknoloji ile araç verilerini anlık olarak uzaktan takip ediyor; kestirimci arıza algoritmaları ile araçlar yolda kalmadan müdahale ederek operasyon sürelerinin artırılmasını hedefliyor.

F-MAX’ten ilham alan tasarım

Tasarımında F-MAX’ten ilham alan F-LINE serisinin kabin ve dış görünümü ergonomi, konfor ve verimliliği artırmak üzere geliştirildi.

İç tasarımda maksimum konfor ve kalite öne çıkarken, dış tasarım şık, dinamik ve dikkat çekici bir görünüm sağlıyor. Sürücülerin araç içinde birçok fonksiyonu yönetebileceği 9 inç multimedya ekranı, yenilenmiş koltuk kumaşları, yeni direksiyon ve kumanda butonları sürüş konforunu artırıyor. Yenilenen ızgara, tampon, farlar, çamurluk, kapı ve ayna kaplamaları güç ve stili bir araya getirirken aynı zamanda yenilenen tasarımla araca giriş ve çıkışı da kolaylaştırarak ergonomiyi destekliyor.

En son teknolojilerle güçlendirilmiş güvenli sürüş 

F-LINE serisi ayrıca güvenlik teknolojileriyle güçlendirilmiş, en üst düzeyde sürüş keyfini temsil ediyor.

Kör Nokta Uyarı Sistemi, Geri Görüş Kamerası, Trafik Levhası Tanıma Sistemi, Lastik Basıncı Takip Sistemi, Acil Fren Anında Yanan Lambalar ve Alkol Kilidi Hazırlığı ile güvenli bir yolculuk sağlıyor.

Yaya Algılama Özellikli Çarpışma Yardımı, Dur-Kalk Özellikli Akıllı Adaptif Hız Kontrol Sistemi, Otomatik Yanan Uzun Far ve Şerit Takip Uyarı Sistemi sürücüler için daha güvenli ve daha keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor.

Ford Trucks, 2040 itibarıyla ürün portföyünün tamamen sıfır emisyonlu araçlardan oluşacağını taahhüt ediyor. Şirket bu hedef doğrultusunda ağır ticari araçlarda ‘Generation F’ adıyla, sıfır emisyonlu, bağlantılı ve otonom teknolojilerle başlattığı dönüşüm yol haritasını izliyor.

F-LINE serisi Şubat 2024 itibarıyla hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarlarda satışa sunulacak.

ITOY ödüllü F-MAX’ den sınırlı sayıda, özel üretim: F-MAX Select

Ford Trucks, Antalya’da ayrıca ‘2019 Uluslararası Yılın Kamyonu (ITOY)’ ödüllü F-MAX’ in sadece 400 adet üretilen sınırlı sayıdaki yeni modeli F-MAX Select’i de tanıttı. F-MAX Select, zenginleştirilmiş tasarım detaylarını ileri teknoloji ve eşsiz konforla birleştirerek sürüş deneyimini benzersiz bir seviyeye yükseltiyor.

Ford’un ‘Daha İyiye Giden Yol’ (Road To Better) vizyonunda önemli bir kilometre taşı olan ve küresel çaptaki ilk karbon nötr araç üretim tesisi unvanına sahip Köln Elektrikli Araç Merkezi açıldı. 1930 yılında kurulan tarihi fabrikayı dönüştürmek için yapılan 2 milyar dolarlık yatırımın ardından kapılarını açan Ford Köln Elektrikli Araç Merkezi, Ford’un 2026 yılı sonuna kadar yılda iki milyon elektrikli araç üretim hedefine ulaşma yönündeki küresel planlarını destekliyor. Yıllık 250.000 elektrikli araç üretim kapasitesine sahip bu yüksek teknoloji merkezi, Avrupa pazarları için yeni nesil elektrikli binek araçlar üretecek ve Almanya’nın imalat sektöründeki nitelikli işgücüne istihdam sağlayacak.

Ford, yeni nesil elektrikli binek araçlarını üretecek olan yüksek teknolojili üretim tesisi Köln Elektrikli Araç Merkezi’ni açtı.

Ford, ilk olarak 1930 yılında kurulan tarihi fabrikasını, Almanya’nın imalat sektöründeki nitelikli işgücüne ve otomotiv üretiminin Avrupa’daki geleceğine verilmiş büyük bir güven oyu anlamına gelen 2 milyar dolarlık yatırım ile dönüştürdü.

Yüksek verimlilik amacıyla tasarlanan, yıllık 250.000’den fazla elektrikli araç üretme kapasitesine sahip, 125 hektar üzerine kurulu tesis; yeni bir üretim hattı, pil montaj hattı, son teknoloji araçlar ve otomasyon sistemleri ile donatıldı.

Mustang Mach-E, E-Transit ve F-150 Lightning’in başarılarının ardından Ford’un kısa süre önce tanıttığı dördüncü elektrikli aracı Explorer, markanın Köln’de üreteceği ilk elektrikli aracı olacak ve bunu elektrikli bir spor crossover izleyecek.

Köln Elektrikli Araç Merkezi, Ford’un küresel çapta açtığı ilk karbon nötr üretim tesisi olarak şirketin 2035 yılına kadar Avrupa’daki tüm tesis, lojistik operasyonları ve doğrudan tedarikçi ayak izinde karbon nötr taahhüdünü destekleyecek.

“Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin açılması Avrupa’da yeni nesil temiz üretim ve elektrikli araçların başlangıcı” diyen Ford “Executive Chair” Bill Ford, “Bu tesis, tüm sektördeki en verimli ve çevreye en duyarlı tesislerden biri olacak. Çocuklarımıza ve torunlarımıza sıfır emisyonlu bir gelecek hazırlamak için çalışmaktan heyecan duyuyorum” diye ekledi.

Model A’dan yeni elektrikli Explorer’a: Ford için Avrupa’da yeni bir dönem

Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin hizmete girmesi, 1930’dan bu yana Avrupa otomotiv endüstrisinin kalbinde yer alan Ford Köln fabrikasının köklü tarihinde yeni bir dönem anlamına geliyor. Burada üretilen ikonik araçlar arasında Ford Model A, Taunus, Capri, Granada ve Fiesta yer alıyor.

90 yılı aşkın sürede 18 milyondan fazla otomobil üreten Köln’deki fabrika, Ford’un dünya çapındaki en verimli tesislerinden biri olarak nesiller boyunca milyonlarca Avrupalıya hareket özgürlüğü sağlamasıyla biliniyor.

“Köln Elektrikli Araç Merkezi, Ford için Avrupa’da yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor,” diyen Ford Model e Avrupa Genel Müdürü Martin Sander, “Müşterilerimizin sıfır emisyonlu mobilite talebini karşılayan, tamamen bağlantılı, yazılım tanımlı araçlar üretmek için gelişmiş teknolojileri kullanarak otomobil üretimini bir kez daha yeniden tanımlıyoruz.”

Karbon nötr oluşuyla fark yaratan Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin, elektrikli araç üretimine geçişte otomotiv sektörünün önde gelen vitrinlerinden biri olduğunu söyleyen Sander, sözlerini şöyle tamamladı: “Tesisler ve süreçler mühendislerimiz tarafından verimliliği en üst düzeye çıkarmak ve çevresel etkiyi en aza indirmek üzere tasarlandı ve Ford’un Avrupa’da karbon nötr olmasına yardımcı olurken küresel karbon nötr planımızı da destekliyor.”

Köln Elektrikli Araç Merkezi’nin temelinde makineleri, araçları ve çalışanları birbirine bağlayan dijital alandaki gelişmeler yer alıyor. Kendi kendine öğrenen makinelerin, otonom taşıma sistemlerinin ve büyük veri yönetiminin gerçek zamanlı olarak uygulanması, üretim süreçlerinin verimliliğini artırmanın ve zaman içinde daha iyi hale gelerek yüksek kaliteyi güvence altına almanın ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor.

Ford ayrıca insan mükemmelliğinin yerini almak değil, onu desteklemek için bir adım daha ileri gidiyor. Yeni bilişsel ve birlikte çalışmaya uygun robotlar ile artırılmış gerçeklik çözümleri çalışanları desteklerken gerçek zamanlı deneyim paylaşımı için verimliliği ve diğer fabrikalarla veri alışverişini artırıyor.

Karbon nötr elektrikli araç merkeziyle Ford, Daha İyiye Giden Yol planını gerçeğe dönüştürüyor

Ford, karbon nötrlüğe ulaşmak için yeni süreçler, makineler ve teknolojilerin devreye alınmasıyla tesisteki enerji kullanımını ve emisyonları azaltıyor. Tesisi çalıştırmak için gereken tüm elektrik ve doğal gaz da karbon nötr yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor.

Üretim tesisinin yarattığı emisyonlar yerel enerji tedarikçisi tarafından Ford adına telafi edileceğinden, tesisin ısıtılmasında ve süreçlerde kullanılacak ısı da karbon nötr oluyor. Harici bir enerji santrali ve atık yakma tesisi tarafından üretilen ısı, Ford’a özel bir buhar şebekesi üzerinden iletiliyor.

Yerel enerji sağlayıcısı, bu ısı dağıtımı için işletme emisyonlarını 2026 yılında yaklaşık yüzde 60 oranında azaltmayı, 2035 yılına kadar da bu emisyonları tamamen ortadan kaldırmayı planlıyor.

Ford Köln Elektrikli Araç Merkezi tam olarak faaliyete geçtiğinde bağımsız olarak karbon nötr sertifikasına sahip olacak. Bu bağımsız sertifika düzenli olarak denetlenecek ve kalan emisyonlar yüksek kaliteli karbon dengeleme programları ile telafi edilecek.

Ford Köln Elektrikli Araç Merkezi’ndeki teknolojik güncellemeye, biyolojik çeşitliliğin ve mevcut fabrika yeşil alanının ekolojik dengesinin iyileştirilmesi de eşlik ediyor. Alınan önlemler arasında yeni uzun ömürlü bitki örtüsünün yerleştirilmesi, ekolojik açıdan zayıf çim alanların yabani çimlere dönüştürülmesi ve böcek, yarasa ve kuş habitatları oluşturulması yer alıyor.

Borusan Lojistik, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından verilen ve UAB – Kombine Taşımacılık Yönetmeliği kapsamında, bu yıl ilki verilen Yeşil Lojistik Belgesi’ni almaya hak kazandı.

Borusan’ın sürdürülebilirlik odak alanları olan iklim, insan ve inovasyon başlıklarında kapsayıcı çalışmalar yürüten Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından verilen Yeşil Lojistik Belgesi’ni almaya hak kazandı.

Yeşil Lojistik Belgesi kapsamında Borusan Lojistik’in şirket içerisindeki belirlenen kriterlere uyumlu intermodal taşımaları, karbon emisyon azaltımı ve ağaçlandırma çalışmaları, Yönetim Sistemleri Belgeleri (ISO 14001 Çevre, ISO 50001 Enerji, ISO 14046 Su ayak izi, ISO 14064 Karbon ayak izi), Yenilenebilir Enerji Kullanım oranı ve Yıllık asgari %5 oranında yeşil paketleme faaliyetler denetlendi.

Attığı sürdürülebilir ve yenilikçi adımlar ile Türkiye’de lojistik sektörünün dijital dönüşümünü de üstlenen Borusan Lojistik, Yeşil Lojistik Belgesi ile teşvik, muafiyet, istisna ve kolaylıklardan da yararlanabilecek.

Konuyla ilgili açıklama yapan Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal “Borusan Lojistik olarak 2011 yılından beri sürdürülebilirlik projeleri yapıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde kullanılan fosil enerji tüketimi nedeni ile çevreye verilen zararı bertaraf etmek için ‘Biz Kafayı Yeşile Fena Taktık’ sloganı ile çıktığımız sürdürülebilirlik yolculuğumuzda önemli adımlar attık. 2021 yılında SKD (Sürdürülebilir Kalkınma Derneği) İş Dünyası Plastik Girişimine imzacı olan ilk lojistik firması olduk. Temiz bir geleceğin umudunu birlikte taşıyoruz. Sürdürülebilirliği bu denli merkezinde konumlandıran bir kurum olarak aldığımız Yeşil Lojistik Belgesi bizler için çok kıymetli. Yenilenebilir enerji kullanımından yeşil paketlemeye, emisyon azaltım ve ağaçlandırma çalışmalarımızdan karbon ve su ayak izi doğrulama sistemlerimize kadar sürdürülebilirlik konusunda geniş bir yelpazede projeler hayata geçiriyoruz. Bu çalışmalarımıza devam edecek ve geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.

TKÜMAGAZİN