Takip Edin

Sektörel Gündem

Sektörde yerlileşmeye Kocaeli Savunma Sanayi’nden destek

Savunma sanayi sektöründe üretimin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak hedefiyle Kocaeli Sanayi Odası öncülüğünde kurulan Kocaeli Savunma Sanayi, Aselsan ile yaptığı iş birlikleri başta olmak üzere savunma sanayiinde farklı projelerle millileştirme çalışmalarına devam ediyor.

Yayınlanma tarihi

-

Belma A.ÖZGEN

Türkiye son yıllarda savunma sanayiinde öncü adımlar atıyor. Yerlileştirme çalışmalarına hız veren sektör, bir yandan da uluslararası pazarlarda hızlı bir şekilde de büyümeye devam ediyor. Türkiye sanayisinin başkenti olarak bilinen Kocaeli de savunma sanayinde katma değerli çalışmalarla öne çıkıyor. Kocaeli Sanayi Odası öncülüğünde kurulan Kocaeli Savunma Sanayi (KSS) Genel Müdürü şirketin kuruluş amacını şu şekilde açıklıyor: “Türk Savunma Sanayiinin; bir bütünlük içinde ele alınarak, top yekûn sanayimizle birlikte geliştirilmesi ve zamanla dünyada mevcut savunma, havacılık ve uzay sanayileriyle bütünleşebilecek üretim ve teknolojik olgunluk seviyelerine çıkarılabilmesi ve bu suretle savunma, havacılık ve uzay araç ve gereçleri üretimi ile ihracatının gerçekleşmesini ve geliştirilmesini sağlamak.”

Millileştirme çalışmaları başladı

2 oda, 50 firma, 12 şahıs ortaklığı olmak üzere 64 ortaklı bir çatı şirket olan KSS, kuruluş amacından yola çıkarak bugün Aselsan’ın millileştirme çalışmalarını katkı sağlayacak ürünler geliştiriyor. Beyaz eşyadan, inşaata, gemi inşadan yazılıma, elektronikten fiber optiğe geniş bir üretim altyapısına sahip Kocaeli Savunma Sanayi’nin 10’un üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezi ile 100’ün üzerinde üretim tesisinin altyapısını kullandığını söyleyen Murat Erhan, şirketin kuruluşunu müteakip ortaya çıkan Covid-19 pandemisinin olumsuz etkilerine rağmen millileştirme çalışmalarına aralıksız devam eden ASELSAN ile çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. 2021 Aralık’ta ASELSAN tarafından millileştirilmesi istenen ve ihracat lisansı gerektiren çevresel algılama birimi ‘’Metodolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma Sistemi’’nin (KSS MGKS 4200) millileştirme çalışmasına başlandığını ve 6 ay kadar kısa bir sürede Haziran 2022’de, test ve sertifika sürecinin tamamlandığını anlatan Murat Erhan, “MIL-STD-461F ve MILSTD-810G askeri standartlarına sahip KSS MGKS 4200 tüm testlerden tek seferde geçerek kendini ispatlamıştır” dedi.

Sistemin kritik öneme sahip olduğunu söyleyen Murat Erhan, “Sistem tüm savaş gemilerimizde, tanklarda, Kimyasal Biyolojik Radyoaktif ve Nükleer (KBRN) tespit ve mücadele sistemlerinde, Elektronik Harp ve Radar sistemlerinde ve hava savunma füze sistemlerinde kullanılmaktadır. Söz konusu cihaz Türkiye’ye uygulanan açık veya üstü kapalı ambargoda tedarik edilememektedir, bundan dolayı kritik öneme sahiptir” dedi.

Ürün gamını genişletiyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2022 yılı Milli Teknoloji Ödülüne aday gösterilen Meteorolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma Sistemi (KSS MGKS 4200)’ün yeni taleplerle beraber hızla ürün ailesini genişlettiğini anlatan Murat Erhan, dış ortam algılama birimi olan ‘TEMPEX’ adı verilen özel bölme ısı ölçüm cihazının üretiminin tamamlandığını belirtti. TEMPEX, TEMPEX Box, görüntüleme ve kalibrasyon çantası, kalibrasyon kiti, Data Logger, Display Box, System Data Converter, System Online Power Management, GPS Box, Ana İzleme Yazılımı gibi ürünlerle ulusal ve uluslararası sahada rekabet gücünü artıracağını söyleyen Murat Erhan, “Hali hazırda ASELSAN üretimi Erken İhbar Hava Radarı, Alçak İrtifa Hava Radarı, HİSAR Yakın ve Orta Menzil Hava Savunma Füze Sistemi, SİPER Uzun Menzil Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi, KORKUT Namlulu Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi, M60 ve Leopar II tank modernizasyonu, ALTAY tankı, Haberleşme Şalterleri ve Kimyasal Biyolojik Radyoaktif ve Nükleer (KBRN) sistemlerde KSS MGKS 4200 kullanılabilecektir” dedi.

Geliştirdikleri Metodolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma sisteminin kârlılık açısından da uluslararası rekabet edebilecek özelliklere sahip olduğunu söyleyen Murat Erhan, çok yakında ürünlerinin ihracatına başlayacaklarını da sözlerine ekledi.

“Orman yangınlarını önceden tespit edeceğiz”

“Geliştirdiğimiz ürün ile orman yangını öncesi yüksek gerilim hatlarının geçiş güzergâhları, yerleşim yerleri, kamp ve mesire alanları, yollar, hava sıcaklığı, nem miktarını göz önüne alarak geliştireceğimiz özel algoritma ile orman yangınlarını ortaya çıkmadan erken ihbar sistemimiz ile yangın ihtimalini tespit ederek önlemlerin alınmasını sağlayabiliriz. Orman yangınlarında en büyük sorun rüzgâr yönü ve hızının öngörülememesidir. Orman yangını esnasında atmosferik basıncı çok hassas olarak takip ederek rüzgâr yönü değişimlerini daha önceden tespit edebilir ve önlem alınmasını sağlamayı hedeflemekteyiz. Akıllı şehir uygulamaları ile şehir içerisindeki hava akış kanallarını ölçümleyerek ısı adaları ve kirli hava oluşumlarını engelleyebiliriz.”

“Piyasadaki diğer ürünlerden farklı özelliklere sahip”

Meteorolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma sisteminin benzerlerinden çok daha iyi özelliklere sahip olduğunun altını çizen Murat Erhan: “Meteorolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma Sistemi; rüzgar hızı,rüzgar yönü, hava sıcaklığı, basınç, bağıl nem, küresel konumlandırma (GPS) ölçümlerinin yanı sıra GPS zaman verisini kontrol sistemine besliyor. Tüm elektronik kartların tasarımı ve üretimi, yazılım ve entegrasyonu KSS tarafından gerçekleştirildi.”

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel Gündem

İNNOMEK ÜRETİM GÜCÜNE DEĞER YARATAN MARKA

Yayınlanma tarihi

-

İNNOMEK’ten Yeni Bir Adım: 31 Mayıs’ta Ürün Lansmanı Gerçekleşiyor İnovatif çözümleriyle dikkat çeken İNNOMEK, 31 Mayıs 2025 Cumartesi günü gerçekleştireceği özel bir etkinlikle yeni ürünlerini tanıtacak.

İNNOMEK yetkilileri, “Üretim gücümüzü ve saha çözümlerimizi sizinle paylaşacağımız lansman etkinliğimize davetlisiniz, bu özel günde sizleri de aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız” ifadelerini kullandılar.

Etkinlik Detayları;
Tarih:31 Mayıs 2025, Cumartesi
Yer: İNNOMEK
Saat: 13.00

Devamını oku

Sektörel Gündem

SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

Yayınlanma tarihi

-

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.

Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.

Açılış Hep Birlikte Yapıldı

Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.

SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.

Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.

İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.

 

Devamını oku

Sektörel Gündem

Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Yayınlanma tarihi

-

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.

Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:

Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.

2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.

3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.

4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.

5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.

6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.

2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.

3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.

Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.

Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.

Devamını oku

Trend olan