Takip Edin

Enerji Projeleri

Rüzgar Tribünleri, OTC Teknolojileri Güvencesinde

Yayınlanma tarihi

-

Son yıllarda artan kapasiteleri sayesinde rekorlar kıran rüzgar enerjisine talep arttıkça, daha çok rüzgar türbini kurulumu gerekiyor. Kurulan rüzgar türbinlerinin yaklaşık 20-25 yıllık ömürlerini aktif çalışmayla tamamlayabilmeleri için de yapılan teknik bakımların önemini vurgulayan Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, otonom teknolojiler kullanılarak koordine edilen bakım ve onarım süreçlerinin rüzgar enerjisindeki verimliliğe doğrudan etki ettiğine dikkat çekiyor.

Çevre sağlığına ve ekonomiye sağladığı faydalar sayesinde rüzgar enerjisine olan ilgi her geçen gün artıyor. 2021 yıl sonu itibarıyla dünya genelinde %81 toplam kapasite artışıyla kendi rekorunu kıran rüzgar enerjisindeki artan talepleri karşılayabilmek için daha fazla rüzgar türbini kurulumuna da ihtiyaç duyuluyor. Yurtiçi ve yurtdışındaki rüzgar enerjisi santrallerine çeşitli servis hizmetleri sunan Ülke Enerji’nin Genel Müdürü Ali Aydın, rüzgar türbinlerindeki enerji verimliliğinin sürdürülebilirliği için bakım ve onarım hizmetlerinde kullanılan robot teknolojilerinin önemine dikkat çekiyor. Aydın, özellikle otonom drone teknolojisinin servis hizmetlerini kat kat daha hızlı, diğer çözümlere nazaran ucuz ve güvenli hale getirdiğini de vurguluyor.

Robotik Teknolojilerin Potansiyeli Çok Büyük 

Rüzgar enerjisi sektörü her geçen gün gelişirken, türbinler de giderek daha büyük formlarda ve daha yüksek kapasitelerde çalışmak üzere üretiliyor. Günümüzde karada ya da denizde uzunlukları yaklaşık 200 metreyi bulan rüzgar türbinlerinin kurulum, bakım ve onarım hizmetlerinin de geleneksel unsurlarla gerçekleşmesi de bir o kadar zorlaşıyor. Rüzgar türbini endüstrisi bu zorluğu aşmak, kazaları azaltmak, üretkenliği artırmak ve sonuçları iyileştirmek için robot teknolojilerinden yararlanıyor. Özellikle yapay zeka desteği ve otonom drone teknolojisinin bir arada kullanıldığı sistemler, türbinlerin kanat yüzeylerindeki ya da yıldırım koruma sistemlerindeki hasarlarla ilgili doğru, hızlı ve insan hatasından arınmış bir inceleme ile raporlama gerçekleştiriyor. Rüzgar enerjisi sektörünün, dünya genelinde robotik teknolojilerle iş birliğinden oldukça önemli faydalar elde ettiğini aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, birden fazla işlemin insan emeği yerine tek bir araçla gerçekleştirilerek verimliliği ciddi oranda artırdığını aktarırken operasyon sırasında kendi kendine karar verebilen robot teknolojilerinin gelecek için de potansiyelinin çok büyük olduğunu vurguluyor.

Enerji Sürekliliğini Sürdürülebilir Hale Getirdi

Fiziksel ve dijital nesneler arasındaki uyumun getirdiği dinamizm, rüzgar enerjisinde de yüksek değer ortaya koyuyor. Örneğin rüzgar türbinlerinin kanat ya da kule inceleme süreleri geleneksel yöntemlerde teknisyenlerin yaklaşık 1 gününü alırken yararlanılan akıllı drone teknolojileri, mobil bakım atölyeleri ve raporlamadaki yapay zeka desteği sayesinde bu süre türbin başına yarım saate kadar düşebiliyor. Böylelikle santrallerin kapasite faktörü doğrudan etkileniyor. Tüm bakım, onarım ve inceleme işlemleri sırasında rüzgar türbinlerinin durma süreleri minimize edilerek maksimum enerji üretimine destek sağlandığını belirten Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, rüzgar türbinlerindeki en ufak arızaların bile verimliliği ciddi oranda düşürdüğünü vurguluyor. Aydın, robot teknolojilerinin türbinlerde oluşan arızalardaki öncelik durumuna göre oluşturduğu kategorizasyon sayesinde servis hizmetlerinin kat kat daha hızlı gerçekleşmesini sağlayarak enerji sürekliliğini sürdürülebilir hale getirdiğini aktarıyor.

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hedef Sektör

“Rüzgarın Kanatları” Belgesel Filminin Üçüncü Bölümü İzleyiciyle Buluşuyor

Yayınlanma tarihi

-

Enerjisa Üretim’in hazırladığı “Rüzgarın Kanatları” belgesel serisinin üçüncü bölümü yayınlandı. Belgesel, Türkiye’deki rüzgar enerjisi yatırımlarını, teknolojik gelişmeleri ve kadın istihdamını ele alarak enerji okuryazarlığını artırmayı hedefliyor. Enerjisa, YEKA projeleriyle 2026’ya kadar 1000 MW kapasiteye ulaşmayı amaçlıyor. Sabancı Üniversitesi’nden Bora Şekip Güray, Türkiye’nin 12 GW’lık rüzgar kapasitesinin 2035’te iki katına çıkabileceğini belirtiyor. Üçüncü bölüm, Habitat TV ve Enerjisa YouTube kanalında izlenebilir.

Devamını oku

Enerji Projeleri

ENSİA WindEnergy Hamburg Fuarı’nda Yoğun İlgi Gördü

Yayınlanma tarihi

-

Temiz enerji alanında faaliyet gösteren şirketleri ve profesyonelleri bir araya getiren WindEnergy Hamburg Fuarı, 24-27 Eylül tarihleri arasında düzenleniyor. Fuara Türkiye’nin temiz enerji kümesi ENSİA (Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği), kurumsal üyeleriyle birlikte ENSİA Pavilyonu çatısı altında katılım sağladı.

 

Dünyanın dört bir yanından 40 bini aşkın sektör profesyonelinin katılım gösterdiği fuardan paylaşım yapan ENSİA, ilk gününü yoğun ilgiyle geride bıraktığını açıkladı. Hamburg Başkonsolosu Sn. Emine Derya Kara ve Hamburg Ticaret Ateşesi Sn. Yıldız Onur, ENSİA Pavilyonu’nu ziyaret ederek, derneğin faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

 

ENSİA yetkilileri, stantlarında tüm üyelerini ve temiz enerji paydaşlarını ağırlamaktan memnuniyet duyacaklarını belirterek, fuara katılan tüm firmalara başarı dileklerinde bulundu.

Devamını oku

Enerji Projeleri

YEKA Erzin’de

Yayınlanma tarihi

-

IC Enterra Yenilenebilir Enerji’nin (ENTRA) 136 MWm kapasiteli YEKA Erzin-2 santrali devreye alınıyor. Şirket tarafından KAP’a yapılan açıklamaya göre; Ağustos sonu itibariyle kademeli olarak üretime geçecek olan YEKA Erzin-2 GES projesi, yıl sonuna kadar tam kapasite ile çalışmaya başlayacak.

IC Holding’in enerji sektöründe çeyrek asrı aşan uzmanlığı ve birikimiyle faaliyet gösteren IC Enterra Yenilenebilir Enerji (ENTRA), sürdürülebilir büyüme ve şirket portföyünü çeşitlendirme hedefiyle faaliyetlerine devam ediyor. Şirket bu doğrultuda Türkiye’deki en büyük güneş santrali projelerinden biri olan 136 MWm kapasiteli YEKA Erzin-2 santralini Ağustos sonu itibariyle kademeli olarak devreye almaya başlıyor.

IC Enterra tarafından Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, “Santralimizin tüm kapasitesinin yıl sonuna kadar devreye alınması planlanmıştır. YEKA Erzin-2 projemizin tam kapasite devreye alınması ile ortalama 248,000 MWh/yıl üretim gerçekleştirmesi beklenmektedir. Bu üretimle yaklaşık 155 bin hanenin elektrik üretim ihtiyacı karşılanacak ve yıllık yaklaşık 157 bin ton karbondioksit (CO2) emisyonun azaltımı sağlanacaktır” ifadeleri kullanıldı.

 

Hatay’da yer alan YEKA Erzin-2 Projesi’nin devreye alınmasıyla birlikte Türkiye’nin sürdürülebilir elektrik üretimine önemli bir katkı sağlayacaklarını belirten IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, “Türkiye’de toplam kurulu gücü 388 MW olan 9 HES ile elektrik üretimi gerçekleştiriyoruz, mevcut santrallerimizin yanı sıra yeni yatırımlarla büyümeyi hedefliyoruz. Yurtdışı çalışmalarıyla birlikte, izin süreçleri süren 61 MWm Bağıştaş hibrit GES projesinin yanı sıra, toplam kurulu gücü 485MW olacak depolamalı RES ve GES yatırımlarıyla ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz” dedi.   IC Enterra Yenilenebilir Enerji, bu yatırımlar da dikkate alındığında 2026 yılı sonu itibarıyla toplamda işletme ve yatırım sürecindeki lisanslı proje portföyünde yaklaşık 1200 MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyor.

 

 

Devamını oku

Trend olan