Takip Edin

Enerji Projeleri

Nükleer Santraller Fuarı ve zirvesi İstanbul’da gerçekleşti

4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi İstanbul’da bin 950 ziyaretçiyi buluşturdu. Türk sanayicilerinin nükleer …

Yayınlanma tarihi

-

4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi İstanbul’da bin 950 ziyaretçiyi buluşturdu. Türk sanayicilerinin nükleer endüstrisinin parçası olmasını sağlayacak iş birliği anlaşmaları ve 168 ticari eşleştirme görüşmesi yapıldı. Zirve’de nükleer enerjinin inovatif teknolojisi SMR’ler masaya yatırıldı

Nükleer enerjinin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sıfır karbon hedeflerine ulaşmadaki rolünün tartışıldığı 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES), bin 950 ziyaretçiyi ve 149 firmayı ağırladı. İspanya, Hindistan, Çin, Rusya, Güney Kore, İtalya, Danimarka, Bulgaristan, Almanya, Slovakya, Hırvatistan, Fransa, Kongo, Çek Cumhuriyeti’nden nükleer enerjinin önemli oyuncuları NPPES’e katıldı. Nükleer enerji sektöründe tedarikçi ve alt yüklenici olmak isteyen firmalar NPPES kapsamında 168 ticari eşleştirme görüşmesi gerçekleştirdi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi, 8-9 Haziran 2022 tarihlerinde Pullman İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Türk sanayicileri artık nükleer endüstrinin bir oyuncusu

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, “Nükleer Santraller Fuarı ve Zirvesi, yerli sanayicilerimizin nükleer endüstrinin önemli oyuncularıyla buluşmasına ve katma değerli bu sektörden pay almalarını sağlayacak ticari eşleştirme görüşmeleri yapmalarına aracılık eden önemli bir platform. Bir nükleer santralin yapımında yaklaşık 550 bin parça kullanılıyor ve inşaat, elektrik-elektronik ve makine sanayi başta olmak üzere birçok sektöre iş imkanı sunuluyor. Türk sanayicilerimizin bu alanda oldukça gelişmiş yetkinlikleri bulunuyor, ASO olarak biz de sanayicilerimizin nükleer endüstrisinin aradığı şartlara uygun üretim yapması konusunda destekliyoruz. Nükleer enerjide tedarikçi olmaya başlayan firmalarımızın sayısı da bu doğrultuda artmaya devam ediyor. Bu yıl NPPES’e ASO NÜKSAK – Nükleer Sanayi Kümelenmesi Projesi’nden birçok firmamız da katılarak hem Akkuyu NGS hem de yurt dışında inşaatı devam eden 53 nükleer santral projesindeki fırsatlarla tanışma imkanı buldu” diye konuştu.

SMR’ler yenilenebilir enerji ile nükleer enerjinin kesişim kümesini oluşturacak

Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi ise şu değerlendirmelerde bulundu: “NPPES’te bu yıl hem enerji arz güvenliği hem de sıfır karbonlu ekonomik büyüme modeli için nükleer enerji kapasitesinin önümüzdeki günlerde sürekli arz sağlayacak şekilde artırılması ve sürdürülebilirliğe destek olması gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda geleceğin enerji kaynakları kabul edilen yenilenebilir enerji ile nükleer enerjiyi hibrit modellerle buluşturabilecek küçük modüler reaktörler (SMR) ile mikro modüler reaktörlerin (MMR)  nükleer enerji yatırımlarındaki payının artmasının beklendiği Zirve’de tartışıldı. Şu an dünyada 70’ten fazla SMR ve MMR geliştiriliyor. Nükleer endüstrinin inovatif teknolojisi kabul edilen SMR ve MMR yatırımlarına ilginin ekonomik, esnek ve gelişmiş güvenlik altyapısı nedeniyle artacağını öngörüyoruz. NPPES, nükleer endüstrinin gündemindeki konular ve fırsatlarla sanayicilerimizi buluşturmaya devam edecek.”

NPPES’te 5 önemli iş birliği anlaşması yapıldı

Nükleer endüstrisinin gelişmesinde kilit rol oynayan ticari iş birlikleri için NPPES’te bu yıl 5 önemli anlaşma gerçekleşti. Ankara Sanayi Odası, Rosatom Teknik Akademisi, Rusya Teknik Karar Grubu ve FİGES ile nükleer sanayinin gelişmesine aracılık edecek 3 önemli iş birliği anlaşması imzaladı. Nükleer Sanayi Derneği Rusya’nın Nükleer Sanayii İnşaat Kompleksi Kuruluşları Derneği (ACCNI) ile karşılıklı diyalog ve iş fırsatlarını geliştirmek amacıyla önemli bir anlaşmaya imza attı. Rusya Nükleer Sanayii İnşaat Kompleksi Kuruluşları Derneği ile Kongo Küresel İş Birliği Derneği arasında da 2 milyar dolarlık projelerde birlikte çalışma amacıyla NPPES’te önemli iş birliği anlaşması imzalandı.

Zirve’de nükleer endüstrinin gündemindeki konular tartışıldı

İki gün boyunca NPPES’te 6 özel konusu ve 7 oturumda nükleer enerji alanında hem Türkiye hem de dünyadaki önemli gelişmeler paylaşıldı. Ayrıca Novovoronezh NGS sanal turu gerçekleştirildi. NPPES’teki oturum konuları şunlar oldu: Nükleer Güç Santrallerinin İnşasında Modern Trendler ve Deneyimler, Nükleer Altyapı Geliştirme ve Düzenleyici Rejim, Akkuyu NGS’deki İnşaat Süreci, Nükleer Sanayii İnşaat Kompleksi Kuruluşları Derneği (ACCNI) Özel Oturumu, Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Nükleer Pazarlarda SMR ve MMR Geliştirme Faaliyetleri, Akkuyu NGS Projesi’ndeki Satın Alma Süreçleri, Akkuyu NGS Projesinin Ana Yüklenicisinin Faaliyetleri, İspanya Nükleer Uzmanlık Oturumu.

Açılışta önemli mesajlar verildi

NPPES’in açılışında, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Afşin Burak Bostancı, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, NSD Başkanı Alikaan Çiftçi, Dünya Nükleer Derneği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi, Akkuyu NGS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko ve Dünya Nükleer Derneği Sanayi İş Birliği Başkanı Serge Gorlin önemli konuşmalar yaptı. 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler www.nuclearpowerplantsexpo.com adresini ziyaret edebilir.

Hibya Haber Ajansı

Devamını oku
Yorum Yaz

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Enerji Projeleri

TÜRKİYE RÜZGÂRDA 14.000 MW SINIRINA DAYANDI

Yayınlanma tarihi

-

TÜREB’in açıkladığı 2024 Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’na göre, yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 13.792,50 MWma ulaştı. Yalnızca 2024 yılında 1.310 MWm yeni kapasite devreye alındı. Türkiye, bu alanda Avrupa’da 6. sırada yer aldı.

TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, 2035 hedefinin 48.000 MW rüzgâr kapasitesi olduğunu vurgularken, özellikle depolamalı RES projelerinin hız kazandığını belirtti. Türkiye’de toplam 24.000 MW’ı aşan proje stoğu bulunuyor.

En yüksek kurulu güce sahip şehirler İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Manisa olurken; depolamalı projelerde öne çıkan iller Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Antalya ve Eskişehir oldu.

Süper İzin Kanunu dışında pek çok mevzuat düzenlemesinin de 2024 yılı boyunca takip edildiğini dile getiren Erden; “Yenilenebilir projelerden yapı denetimin kaldırılması, orman izinlerinin sayısının azaltılması, TEA konusunda yeni bir protokol imzası ile süreçlerin hızlanması gibi olumlu adımları 2024 yılı boyunca takip ettik. Ümit ediyoruz ki kanunun da 2025 yılında yürürlüğe girmesi sonrası izin süreçlerinin de hızlı bir şekilde tamamlanabileceği depolamalı projeler, gelecekte yenilenebilir enerji entegrasyonunun daha verimli hale gelmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu kanun ve ilgili düzenlemeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması açısından kritik bir dönüm noktası olabilir” açıklamasında bulundu.

Devamını oku

Enerji Projeleri

TÜREB, WINDEUROPE 2025’Te “Türkiye Rüzgarıyla Sahadaydı” Dedirtti

Yayınlanma tarihi

-

Rüzgar enerjisi alanında dünyanın önde gelen etkinliklerinden biri olan WindEurope, bu yıl Türkiye açısından ayrı bir önem taşıdı.

Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB), ülkemizin rüzgar enerjisi kapasitesini uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla Danimarka’da gerçekleşen WindEurope 2025 etkinliğine 100’ü aşkın kişilik bir heyetle güçlü bir katılım sağladı. Kopenhag’da düzenlenen etkinlikte TÜREB’in organize ettiği özel oturum büyük ilgi gördü. “Türkiye Rüzgarında Yeni Dalga: Büyüme, Yatırım ve Küresel Rekabet” başlıklı oturum, birbirinden değerli konuşmacılarla, TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

 

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Sn. Zeynel Kılınç, Enerjisa Üretim CEO’su Sn. Mert Yaycıoğlu TÜREB Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Sn. Gökhan Serdar  oturumda konuşmacı olarak yer aldı.

Sıfırdan 20 Bin İstihdama

TÜREB Başkanı Dr.İbrahim Erden, konuşmasında:

“Türkiye, kamu ve özel sektörler arasındaki güçlü iş birliğinin de etkisiyle, yirmi yıl önce sadece birkaç yüz megavattan bugün yaklaşık 14 GW’a çıkarak rüzgar enerjisinde kayda değer bir ilerleme gösterdi. İleriye baktığımızda, iddialı hedefimiz, Türkiye’nin küresel yenilenebilir enerji manzarasındaki önemli rolünü vurgulayarak 2035 yılına kadar 48 GW’a ulaşmak. Bugün, WindEurope 2025’te, Avrupa’nın ortak enerji vizyonuna olan sürekli bağlılığımızı vurgulayarak 100’ü aşkın katılımcıdan oluşan bir heyete gururla katılıyoruz. En önemlisi, Türkiye’nin 2028 yılında WindEurope Yıllık Etkinliğine ev sahipliği yapmak üzere adaylığını duyurmaktan mutluluk duyuyorum. WindEurope 2028’i İstanbul’da düzenlemek, Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında yenilenebilir enerji merkezi olarak stratejik konumunu vurgulayacak ve sektörümüzde iş birliğini, yenilikçiliği ve sürdürülebilir büyümeyi daha da teşvik edecektir” dedi.

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Sn. Zeynel Kılınç Türkiye’nin halen önemli ölçüde dışa bağımlı olduğunu belirten Kılınç, bu durumu değiştirmek için daha fazla yerli üretim, daha fazla yatırım ve daha güçlü bir iş birliği ortamı gerektiğini ifade ederek Türkiye’nin enerji bağımsızlığına ulaşma konusundaki kararlılığını vurguladı.

“Zorlukları Yakından İzlediyoruz”

devletin bu alandaki vizyonunu yatırımcılarla paylaşma sürecinde aktif iletişim kurduklarını ve sektördeki zorlukları yakından izlediklerini belirtti. Bakanlıklar ve özel sektör arasındaki iş birliğinin artırılması gerektiğinin de altını çizdi.

“Büyüme Potansiyelinin Devlet-Yatırımcı Dengesinin Doğru Kurulmasına Bağlı”

TÜREB Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve TPI EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, sektörün büyüme potansiyelinin devlet-yatırımcı dengesinin doğru kurulmasına bağlı olduğunu dile getirdi. Mevcut zorluklara ek olarak, makroekonomik dalgalanmaların küresel rekabet açısından yeni bir zorluk oluşturduğunu belirtti.
Türkiye’nin, Avrupa için güvenilir bir tedarik zinciri ortağı olduğuna dikkat çeken Serdar, bu güvenin devamı için Avrupa’daki partnerlerle daha yakın iş birliklerinin kurulması gerektiğini ifade etti.

 

Enerjisa Üretim CEO’su Mert Yaycıoğlu,  uzun süren izin süreçleri, şebeke bağlantı zorlukları ve çevresel-sosyal etkiler. Bu sorunların aşılması için izin süreçlerinin hızlandırılması, yatırım süreçlerinin optimize edilmesi ve kamu desteğinin artırılması gerektiğini söyleyerek sektörün karşılaştığı en temel sorunlara dikkat çekti. Ayrıca, siber güvenlik konusunun rüzgar enerjisi sektöründe giderek daha kritik hale geldiğini vurgulayan Yaycıoğlu, dijitalleşme yatırımlarının hem bugün hem de gelecekte öncelikli olacağını ifade etti.

Devamını oku

Enerji Projeleri

Rüzgar Endüstrisi 2.2 Milyar Dolara Ulaştı

Yayınlanma tarihi

-

KOPENHAG – Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) ve beraberindeki heyet, Danimarka’nın başkenti Kopenhag yakınlarında bulunan Middelgrunden deniz üstü rüzgâr enerjisi santralini ziyaret etti.

Kopenhag’ın 3,5 kilometre açığında, Oresund deniz yolu güzergahında yer alan santral, 2000 yılında inşa edildiğinde her biri 2 megavat gücünde olan 20 türbiniyle dünyanın en büyük deniz üstü rüzgâr çiftliği olarak kayıtlara geçmişti. Hâlen Kopenhag’ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 4’ünü karşılıyor.

“Türkiye’nin Rüzgâr Endüstrisi 2,2 Milyar Dolar Değere Ulaştı”
Santral gezisi kapsamında açıklamalarda bulunan TÜREB Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman, Türkiye’nin rüzgâr endüstrisinin 2,2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını ve bu endüstrinin cirosunun yüzde 70’inin ihraç edildiğini vurguladı.

Deniz Üstü Rüzgâr Enerjisi Daha Avantajlı 

Daha yüksek üretim kapasitesi sunması nedeniyle deniz üstü rüzgâr enerjisinin avantajlı olduğunun altını çizen Yaman, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Denizüstü rüzgâr sadece enerji üretimi olarak görülmemeli. Bu alana yatırım yaparken tedarik zincirini oluşturma, know-how elde etme ve bu bilgiyi ihracata yönlendirme imkânı bulacağız. Şu an 2,2 milyar dolara ulaşan, cirosunun yüzde 70’ini ihraç eden bir karasal rüzgâr endüstrisi söz konusu. Aynı başarı deniz üstünde de elde edilebilir. Deniz üstü rüzgâr enerjisine gerekli destek sağlanabilirse çok ciddi bir sanayi oluşacak, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın enerji dönüşümünde önemli rol oynayacak. Böylelikle Türkiye’nin cari açığını kapatmaya destek olacak bir sanayiyi tetiklemiş olacağız.”

Denizüstü Rüzgâr Projeleri İçin Marmara’da Çalışmalar Sürüyor

Yaman, Türkiye’de şu an için deniz üstü rüzgâr enerjisi projelerine ilişkin dört alanın belirlendiğini belirtti. Marmara Denizi’ndeki üç bölgede ölçümlerin başladığını ve bu bölgelerden iki alanın teknik analizler için uygun bulunduğunu aktardı.

“2026 Yılı İlk Çeyrekte Teknik Fizibiliteyi Tamamlamış Olacağız”

Gelecek yılın ilk çeyreği sonunda alanlara ilişkin teknik fizibilite için yeterli verinin toplanmasının hedeflendiğini dile getiren Yaman, şöyle devam etti:
“İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede enerji sektörüne çok iş düşüyor. Deniz üstü rüzgâr enerjisi de önemli bir kaynak olarak değerlendiriliyor. Türkiye olarak enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda çalışmalar, deniz üstü rüzgâr enerjisi alanında da devam ediyor.”

Devamını oku

Trend olan