Sektörel Gündem
Maliyetlerde zorlanan yemek sanayicileri teşvik bekliyor
Yüksek enflasyon ve artan üretim maliyetleri nedeniyle zor bir dönemden geçen yemek sanayicileri alternatif çözüm önerileriyle, sektörün gelişmesi ve bu sürecin atlatılması için teşviklerden yararlanmak istiyor.
Özlem SARSIN
Yüksek enflasyon ile birlikte artan girdi fiyatları yemek sanayicilerini zorlarken, üreticiler teşvik talebinde bulunuyor.
Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bozdağ, dünyada yaşanan ticaret savaşları, pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşının dengeleri alt üst ettiğini ifade ederken Türkiye’nin tüm bu olumsuzluklara ek olarak yaşadığı büyük deprem felaketi ile 104 milyar dolarlık bir yükün altına girerek yüksek enflasyon ve artan vergiler ile karşı karşıya kaldığını ifade etti. Yaşanan bu süreçte yemek sanayicilerinin hammaddelerdeki fiyat yükselişlerinden, işçi maliyetlerinden dolayı zor günler geçirdiğini ifade eden Bozdağ, yemek üreticilerinin desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Paraya ihtiyacımız var, depoya koyacağımız ürünümüzün parasını yetiştiremiyoruz. O yüzden yemek sanayicilerinin mutlaka diğer sanayicilerle birlikte aynı eşdeğerde kredibiliteye ulaşabiliyor olması lazım. Bugün exim kredileri var, reeskont kredileri var, yatırım teşvikleri var ama maalesef yemek sanayicileri teşviklere diğer sanayiciler gibi ulaşamıyor. Bizim devletimize bu konuda serzenişimiz var” dedi.
“İhracatçı sayılmamız için önerilerde bulunuyoruz’’
Bir takım desteklerden faydalanabilmek için son zamanlarda yeni bir açılım yapmaya çalıştıklarını belirten Bozdağ, “Özellikle Hizmet İhracatçıları Birliği’nin altında ‘Catering ve Gastronomi’ adı altında bizim de ihracatçı sayılmamız için bir takım önerilerde bulunuyoruz, eğer bu önerilerimiz kabul edilirse yemek sanayicilerimiz bir şekilde yeşil pasaporta, exim kredilerine yatırım teşviklerine ulaşabilecek.
Hükümetimize bu konularda bazı önerilerimiz oldu. Yurt dışında şube açan yemek üreticilerinin faaliyetleri ihracat sayılsın, yüzde yüz yabancı sermayeli şirketlere yemek satan, serbest bölgelere hizmet veren şirketlerimizin ihracatçı olarak görülmesi ve desteklerden faydalanabilmesini istiyoruz. Evet enflasyon var ülkemizde, diğer bir konu da işçi enflasyonu, bu alanda eksi enflasyona döndü bizde durumlar. Bugün yüksek maaşlarla dahi eleman bulmakta zorlanıyoruz.
İşçi maliyetlerinin üzerindeki yükümüzün hafifletilmesini arzu ediyoruz. Bu gidişle ithal işçiden başka şansımız kalmayacak. Eleman sıkıntısı pek çok sektörde var. Yaşanan sıkıntıları atlatacağımıza inanıyorum, bu nedenle kaliteden ödün vermeyen, rekabet üstünlüğü sağlayan, doğru iş yapan yemek üreticilerimiz dünyada da yer edinecek ki şu anda bunun da ayak sesleri var. Yurtdışında hizmet veren pek çok kaliteli meslektaşımız var. Sektörümüzün gelişimi için destek istiyoruz” dedi.
“Gıda enflasyonu hepimizin belini büküyor”
Ege Yemek Sanayicileri Derneği (EYSAD) Geçmiş Dönem Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Küçükkurt, yemek sektörünün gıda enflasyonu karşısında zorlanmaya başladığını söyledi. Ocak ayından bu yana girdilerde yüzde 150 artış söz konusu olduğunu ancak yemek fiyatlarının neredeyse aynı seviyede kaldığına dikkat çeken Küçükkurt, “Çiftçinin doğrudan girdi kalemi olan mazotun yılbaşından bu yana yüzde 100’ün üzerinde zamlanması gıda fiyatlarını yükseltti. Ocak ayında 90 TL bandında aldığımız kırmızı eti bugün 250 TL’ye alıyoruz. Yüzde 150 bir fiyat artışı söz konusu. Ancak sektörümüzün bileşeni olan yemek firmaları aynı oranda bir fiyat farkını sanayicilere yansıtamıyor. Bu sektörün kâr marjını düşürerek firmaları zor duruma sokuyor” dedi.
“Fiyat artışları kontrol altına alınmalı”
Ege Yemek Sanayicileri Derneği (EYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Kuran, yemek sanayi sektörünün yemeğin hammaddesi olan ürünlerde yaşanan kontrolsüz, ön görülemez ve durdurulamayan fiyat artışlarından kaynaklı zor günler yaşadığını söyledi. Başta et ve süt ürünleri olmak üzere pek çok üründe yaşanan fiyat artışlarının yemek firmalarını zor duruma soktuğunu söyleyen Kuran, “Karkas eti 300 TL’ye alıyoruz ki bizler toplu satın alma yapıyor olmamıza rağmen.
Şu an 60-70 TL’nin altında 4 kap yemek verilemez. Eleman da hizmetin içine dahilse o da ayrıca eklenmeli çünkü işçilik maliyetleri de olağan üstü arttı, bu bütçelerle kalifiye eleman bulmak da zorlaştı” dedi. İzmir’de 2023 yılının Ocak ayından beri 12 yemek firmasının kapandığına dikkat çeken Kuran, bu şartlarda sektörden çekilen firmaların olmaya devam edeceğini vurguladı. Kuran, “Müşterilerimiz bizleri anlayışla karşılıyor ancak onlar da bütçelerinin zorlandığını söylüyor, alternatif arayışlara giriyor.
Sektörümüz artık çağımızın önü açık sektörlerinden biri aslında ama daha kaliteli güvenli ve sıhhi olması için özellikle ana kalem gıda fiyatlarını hükümetin kontrol etmesi lazım, fiyatları denetlemesi lazım kontrolsüz ve gereksiz zamlar konusunda tedbir alınması lazım. Zor dönemlerinde pek çok sektöre destekler teşvikler veriliyor, bizim sektöre de destek verilmesini istiyoruz. Yemek sanayi sektörü güvenli ve sağlıklı gıda zincirini sağlayan bir sektördür, sektörümüzün sürdürülebilir olması için desteğe ihtiyacımız var” diye konuştu.
“Farklı enflasyon rakamları kafa karıştırıyor”
Türkiye ekonomi yönetiminin seçimlerden sonraki değişikliği ile reel ekonomi kurallarına dönüş yaptığını vurgulayan EYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Küçükkurt, “Hazine ve Maliye Bakan Mehmet Şimşek’in söylemine göre bu enflasyon ile bir süre yaşayacağız gibi görünüyor. Ancak son atılan adımları olumlu buluyorum. Zorlu bir dönem geçiriyoruz, bir süre daha geçireceğiz ancak reel ekonomi politikalarına devam edersek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
“Reel ekonomi yöntemlerine dönüş doğru adım”
Türkiye ekonomi yönetiminin seçimlerden sonraki değişikliği ile reel ekonomi kurallarına dönüş yaptığını vurgulayan EYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Küçükkurt, “Hazine ve Maliye Bakan Mehmet Şimşek’in söylemine göre bu enflasyon ile bir süre yaşayacağız gibi görünüyor. Ancak son atılan adımları olumlu buluyorum. Zorlu bir dönem geçiriyoruz, bir süre daha geçireceğiz ancak reel ekonomi politikalarına devam edersek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
Haber
İnci Holding ve GS Yuasa, TAYSAD Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı
İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) her çeyrek dönemde düzenlediği Odak Üye Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Otomotiv yan sanayinin önde gelen 24 temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantıda, sektördeki küresel gelişmeler, mevcut durum ve gelecekteki fırsatlar ele alındı.
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), her çeyrek dönemde bir üyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı’nı bu kez İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki modern üretim tesisinde düzenledi. Toplantıya, otomotiv yan sanayinin önemli 24 temsilcisi katıldı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik ile İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı‘nın yer aldığı toplantıda, derneğin faaliyetleri, sektördeki rolü, küresel bağlantıları ve üyelerine sunduğu faydalar detaylıca aktarıldı.
“BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMAYA KARARLIYIZ”
Gerçekleşen toplantıyla ilgili olarak TAYSAD Başkan Yardımcısı Yakup Birinci, “Toplantımızda, küresel ve ulusal üretim verilerini değerlendirerek sektörümüzün dünya sıralamasındaki yerini ele aldık. Üyelerimizin beklentilerini dinleyerek sinerji oluşturduk ve TAYSAD’ın yakın dönem faaliyetlerini gözden geçirdik. Birlikte daha güçlü bir gelecek için adımlar atmaya kararlıyız” açıklamasını yaptı.
İnci GS Yuasa’nın 40 yıllık birikimini ve sektöre sunduğu çözümleri katılımcılarla paylaşan İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, “Sektörümüzün gücünü ve potansiyelini bir araya getiren TAYSAD’ın kıymetli etkinliğine ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyduk. İnci GS Yuasa olarak enerji depolama sektöründe 40 yıldır yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştiriyoruz. Bugün, Manisa’daki üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanarak ürettiğimiz akülerimiz, dünya genelinde 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bu başarı, iş ortaklarımızın ve çalışanlarımızın katkılarıyla mümkün oldu” dedi.
Şirketin üretim süreçlerinde sürdürülebilirliği ve verimliliği merkeze koyduklarını belirten Kaymakçı şöyle konuştu: “Bu çerçevede geliştirdiğimiz projeler ve teknoloji yatırımlarımızla sadece bugünün değil yarının da enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. TAYSAD üyeleriyle bir araya gelerek sektörümüzün geleceğine yönelik fikir alışverişinde bulunmak ve sinerji oluşturmak bizim için çok değerli. Önümüzdeki dönemlerde de iş birliklerimizi güçlendirmeye ve Türkiye’nin otomotiv sanayinde dünyada lider bir konuma gelmesine katkı sağlamaya kararlıyız.”
Toplantının ardından katılımcılar, İnci GS Yuasa’nın Manisa’daki üretim tesislerini gezerek akü üretim hatlarını yerinde inceleme fırsatı buldu. En son teknolojiyle donatılan üretim hatları ve şirketin Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı bilginin paylaşıldığı fabrika turunun ardından, üyeler arasında bilgi paylaşımını artırmak amacıyla bir soru-cevap oturumu düzenlendi.
DAHA GÜÇLÜ BİR SİNERJİ VE İŞ BİRLİĞİ İÇİN HER ÇEYREK TOPLANTI
TAYSAD üyeleri, her çeyrek dönemde bir araya gelerek sektörün küresel gelişmelerini ve mevcut gündemi değerlendiriyor. İnci GS Yuasa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Ege Bölgesi Odak Üye Toplantısı ile üyeler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörde ortak bir bakış açısı oluşturulması hedefleniyor.
Haber
YASED: Ağustos’ta Türkiye’ye 497 Milyon Dolar Değerinde Yatırım Geldi
Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 11 Ekim 2024’te paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine” göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye 497 milyon dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.
11 Ekim 2024’te paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2024 yılının Ağustos ayında, Türkiye’ye, 497 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti.
Güncel bu istatistikle beraber, yılın ilk sekiz ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 6,41 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk sekiz ayında 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 2’lik bir düşüş kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 270 milyar dolara yaklaştı.
Ağustos ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 497 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 283 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Ağustos ayındaki toplam UDY’nin 201 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı ve 35 milyon doları ise borçlanma araçları yoluyla kaydedildi. Aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 22 milyon dolar değerinde aşağı yöndeki etkisiyle, Ağustos ayındaki toplam UDY girişi 497 milyon dolar oldu.
En fazla yatırım toptan ve perakende ticaret ile gıda imalatında gerçekleşti
2024 yılının Ağustos ayı içerisinde gerçekleşen 283 milyon dolar değerindeki yatırım sermayesi girişlerinde, 46 milyon dolarlık yatırım girişi ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 16’lık bir pay aldı. Gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı, geçmiş kümülatif performansının üzerinde bir performans ile aynı dönem içerisinde gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinin yüzde 16’sını çekti. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer sektörler yüzde 11’lik payı ile kimyasalların, kimyasal ürünlerin ve temel eczacılık ürünleri ile malzemelerinin imalatı ve yüzde 9’luk payı ile Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) oldu.
Ağustos ayında en fazla uluslararası yatırım Almanya, İsviçre ve Hollanda’dan geldi
2002-2023 dönemi toplamında yüzde 59’luk pay sahibi olan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri 2024’ün sekizinci ayında yüzde 54’lük bir pay aldı. Aynı ay içerisinde AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkeleri yüzde 16’lık paylarıyla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ikinci bölge oldu. Ağustos 2024 özelinde, Almanya yüzde 22 ile en büyük paya sahip olurken, onu yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 10 ile Hollanda, yüzde 9 ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yüzde 9 ile Fransa, yüzde 8 ile Lüksemburg ve yüzde 7 ile Tayvan takip etti.
Yılın ilk sekiz ayının toplamı değerlendirildiğinde ise Türkiye’ye en çok yatırım yapan üç ülke; yüzde 20’lik payı ile Hollanda, yüzde 15’lik payı ile Almanya ve yüzde 13’lük payı ile ABD olarak sıralandı.
Haber
KADIN ETKİ RAPORU LOJİSTİK SEKTÖRÜNE IŞIK TUTACAK
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektöründe kadın istihdamının etkilerini ortaya koyacak “Kadın Etki Raporu” çalışmalarında verimli sonuçlar elde etmek için “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket”i lojistik sektörüne sunuyor.
UTİKAD üyesi firmaların kadın çalışanlarından ve yöneticilerinden oluşan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu (KLOG), kurulduğu 2021 yılından bu yana aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Başta Mentor – Mentee Projesi olmak üzere sektöre farklı bakış açıları kazandırmayı hedefleyen faaliyetleriyle ön plana çıkan UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu” ile bu sene lojistik sektöründeki kadın çalışanların etkisini ortaya koymaya hazırlanıyor.
“KARAR VERME SÜREÇLERİNDE KADINLARIN POZİTİF DEĞERLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEKLERİ ŞİRKET YAPILARININ SAYISINI ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “2021 yılında Ayşem Ulusoy’un başkanlığında kurulan Kadın Lojistikçiler Odak Grubu’nun 2024 projeleri arasında en çok önemsediklerimizden biri “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”. Çünkü “Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu”ndaki analizlerle lojistik sektöründeki kadın çalışanların önündeki bariyerleri azaltmak, kadınların ulusal ve uluslararası teşvik ve desteklerden yararlanmalarını sağlamak ve yönetim kademesinde kadın istihdamını artırarak karar verme süreçlerinde kadınların pozitif değerlerini ortaya koyabilecekleri şirket yapılarının sayısını artırmayı amaçlıyoruz.” dedi.
“KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN HER KADEMEDE ÇALIŞMA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nün Ağustos ayında yayınladığı “Çalışma Hayatı İstatistikleri Aylık E-Bülteni”ne göre ülkemizde 32.522.000 kişi istihdam ediliyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran yüzde 36,7 olarak karşımıza çıkıyor. İstihdam oranlarında da erkeklerin kadınlara yaklaşık 2 katı oranla önde olduklarını görüyoruz. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9; kadınlarda istihdam oranı yüzde 32,1. Söz konusu bültendeki bir başka veride zorunlu sigortalı olanlarda erkeklerin oranı yüzde 66, kadınların oranı ise yüzde 34 olarak belirtiliyor. Bu istatistikler her ne kadar genel iş ortamını yansıtsa da lojistik sektörünün de erkek egemen bir sektör olduğunu varsaydığımızda, lojistik sektöründe de benzer bir sonuçla karşılaşacağımızı belirten UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “Kadın çalışanlar lojistik sektöründe beyaz yakalı pozisyonlarda yer alma imkanı bulabiliyorlar. Ancak belli bir kademeden sonra cam tavan dediğimiz sınırlarda kalıyorlar, kadınların yönetim kademesinde ve şirketlerin C-Level pozisyonlarında, karar verici mercilerdeki sayılarını artırmak istememiz kadar, lojistik sektöründe sahada çalışmak isteyen özellikle liman sahalarında görev almak isteyen birçok kadın çalışan da var. Dolayısıyla kadın çalışanlar için her kademede çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eşitlikçi ve gelişime açık bir sektör ortamı oluşturmak da oldukça önemli.” diye konuştu.
“KADIN ÇALIŞAN ETKİSİ HAKKINDA ANKET”
UTİKAD, Lojistik Sektörü Kadın Etki Raporu çalışmaları kapsamında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ebru Demirci’den destek alıyor. Prof. Dr. Ebru Demirci tarafından hazırlanan “Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket” Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nda lojistik işletmelerinde görev yapan çalışanların profilleri ile görev yaptıkları işletmelerin performansları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere tasarlandı.
UTİKAD Kadın Lojistikçiler Odak Grubu Koordinatörü Aslı Malay Tuncer, “KLOG olarak 150’nin üzerinde grup üyemizle birlikte sektördeki kadın gücünü, sektöre getirdiği farklılıkları paylaşmaya ve yeni nesil lojistisyenlere bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. 2022 yılında hayata geçirdiğimiz Mentor-Mentee Projesi ile grup üyemiz olan üst düzey mevkilerde görev yapan 15 kadın yönetici, 15 kız öğrenci ile eşleşerek staj dönemleri boyunca birebir çalışma imkanı bulmuştu. Bu dönemde de bu projemizin ikincisini gerçekleştireceğiz. KLOG olarak Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu sonrasında en heyecan duyduğumuz projelerimizden biri olan Mentor-Mentee Projesi ile de sektöre yeni adım atacak kadın çalışanları destekliyoruz.” dedi.
Lojistik Sektöründe Kadın Etki Raporu’nun Prof. Dr. Ebru Demirci’nin katkılarıyla hazırlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Aslı Malay Tuncer, “Raporun sağlıklı ve verimli sonuçlar ortaya koyabilmesi için lojistik sektöründe faaliyet gösteren tüm firmalarımızı anketi yanıtlamaya davet ediyorum. Ankete katılmak ve katkı vermek isteyenler UTİKAD ile iletişime geçebilirler.” diye konuştu.
Kadın Çalışan Etkisi Hakkında Anket için tıklayınız.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber2 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi