Sektörel Gündem
Kış severlerin vazgeçemediği sebze ve meyveler
Belki de insanlar gerçekten ikiye ye ayrılır: Bir tarafta kar kış denildiğinde iliklerine kadar soğuğu hissedip, bitse de gitse diyenler, diğer tarafta ise kristal kar tanelerinin yeşil çam ormanlarıyla kavuşmasını bekleyenler…

Çiğdem ALAGÖK
Yanan ateş etrafında toplanmayı, sobanın üzerinde demlenen ıhlamur ve kestane kokusunu özleyenler… Bir tabak pazı dolması ile doymayıp, tüm tencereyi yemek isteyenler… Ispanaklı, pırasalı el açması tepsi böreğini çok sevenler. Pişerken tüm evi rahatsız edici derecede saran kokusuna rağmen, krema ile birleştiğinde içimizi ısıtan karnabahar ve yer elması çorbasının tadına hasret kalanlar.
Hava ne kadar soğuk olursa olsun İstanbul trafiğini de dert etmeyip boza içmek için Vefa’ya gitme planları kuranlar. Pişirdiği her zeytinyağlı sebze çeşidine portakal ve mandalina suyu sıkanlar. Palandöken’e ilk cemrenin düştüğü gün, burnuna cağ kebabı kokusu gelenler. Karlı bir manzaraya dalıp tarçının egzotik kokusu ile birleşen sıcacık salep kupasını elinden düşürmeyenler, Kalbinde balkabağı çorbasını ayrı, tatlısını ayrı yere koyanlar, Damaklarında ve ruhlarının derinliklerinde kışa özlem hissedenler.
Kışa ve kışla gelenlere bu kadar methiye sıraladıktan sonra benim hangi gruba girdiğimi tahmin etmişsinizdir. Siz de benim gibi damağının ve ruhunun derinliklerinde kış özlemi çekenlerdenseniz, gelin bu hafta kış sebze ve meyvelerine biraz daha detaylı bakalım:
Bal kabağı: Bana öyle bir meyve söyleyin ki, çorbası, soğuk mezesi, yemeği, tatlısı, kuruyemişi olsun! Üstelik en ünlüsünden bir masal kahramanı olarak anılsın! Sihirli bal kabağının karşısında yerlere kadar eğiliyor ve onu kış lezzetlerinin ilk sırasına koyuyoruz. Lezzetinin yanı sıra yüksek A vitamini, C vitamini, E vitamini, potasyum, fosfor ve kalsiyum içeren lifli bal kabağını ve çekirdeklerini menülerinizin her öğününde kullanabilirsiniz.
Brüksel lahanası: Kükürt içerdiği için bir parça acı olan ve eğer doğru pazarlanmazsa muhtemelen çocukların en sevmediği sebzeler grubunda yer alacak olan Brüksel lahanasının değerini bilen bilir. Lahananın bonzai formu sayılan bu özel lahana, güçlü bir kanser savaşçısıdır. Az pişirilmesi veya çiğ tüketilmesi önerilir.
Pırasa: Kış dendiğinde akla gelen ilk sebzelerden biri elbette pırasa. Potasyum, kalsiyum, fosfor, demir, magnezyum, B6 Vitamini, A Vitamini, C vitamini, K Vitamini kaynağı bu eşsiz bitki çiğ ya da pişmiş olarak hayatımızda yer almalı.
Ispanak: Ispanağın itibarını iade edelim ve çocukların ıspanak sevmeyeceği efsanesini hemen tarihe gömelim. Yanlış sunulan ıspanak var, sevilmeyen ıspanak yok! Bol miktarda C E ve B vitaminleri, magnezyum, demir ve kalsiyum bu değerli besin, kalp damar hastalıklarından göz sağlığına kadar her konuda bize destek.
Havuç: Maydanozgiller familyasının en renkli üyesi olan havucun hasat dönemi sonbahar ve kış aylarıdır. Havucun yüzde 85’ten fazlası sudan oluşur. Yaklaşık yüzde 10’u lif ve şeker, kalan kısmı az miktarda yağ, protein, vitamin ve minerallerdir. Yüksek oranda ß-karoten içeren havuç güçlü bir antioksidandır. Tezgahlarda mor ve kırmızı renklerini de kış aylarında sıklıkla rastlarız. Kırmızı ve mor havuçların, renk pigmentleri sayesinde turuncu havuçtan daha faydalı olduğu söylenir. Ne olursa olsun havuç, kış aylarını sembolize eder. Artan fiyatlar kardan adamın burnunu biraz düşürse de hayalimizdeki kardan adam hala havuçlu ve çok güzel.
Karalahana: Kalsiyum, bakır, demir, potasyum ve C vitamini bakımından zengindir; ayrıca kükürt içerir. Çiğ olarak yemek veya sıkarak suyunu içmek faydalıdır. Karadenizlilerin sahiplendiği bu mütevazı sebze kolay yetişir, ekonomiktir, özellikle o yöreye ait yemeklerin vazgeçilmezidir ve yine o bölge enfes kara lahana tariflerinin de merkezidir.
Kereviz: Kokusunu, dokusunu hiç sevmem diyenler! Kıtır kıtır yeşil saplarını kalsiyum, potasyum, fosfor, çinko, A, C ve K vitamini içeren yapraklarını çiğ olarak sabah işe gitmeden hazırlayabileceğiniz Virgin Mary’de deneyimleyin. Ya da iş sonrası yudumlayacağınız bir Bloody Mary’de… Portakallı suyu ile lezzetlendirilmiş zeytinyağlı kerevize nasıl hayır denir bilmemekle birlikte çiğ kereviz köklerini rendeleyerek salatalarınıza da katabilirsiniz.
Şalgam: A vitamini, C vitamini, beta karoten ve manganez içeriğine sahip olan şalgam, bağışıklık sistemini güçlendirir ve bu bileşenler ile antioksidan deposu olarak kabul edilir. Turşusu ya da soğuk mezesi dışında yemeklerin yanında da sevilerek içilen -Adana’nın vazgeçilmezi- şalgam suyunu kış sofralarınıza ekleyebilirsiniz.
Tere otu: Turpgiller familyasında kendi grubunda demiri en zengin olarak bilinen tere otunu ben balık sofralarına çok yakıştırırım. Ama yapısında içerdiği kükürtlü bileşenleri, madeni tuzları ve vitaminlerin gücünden tam anlamıyla faydalanabilmek için tek başına tüketilmesi önerilir. Kış mevsimindeki hastalıklara karşı direncimizi artırır. Sabah kahvaltılarına da peynire eşlik ederek sadece lezzet değil, renk de katar.
Turp: Özellikle siyah turp çok daha yüksek miktarda besin öğesi içerir ve potasyum için iyi bir kaynaktır. Yorgunluğa iyi gelir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Rendelenmiş havuç ve siyah turp, limon ve zeytinyağı ile buluşarak enfes bir kış salatası ihtimalini de buraya not olarak bırakalım.
Armut: Zengin karoten içeriği nedeniyle sarı, yeşil renge sahiptir. Yüksek C vitamini ve bakır içeriği ile iyi bir antioksidan özellik gösterir ve serbest radikal hasarına karşı hücreleri korur.
Ayva: Altın sarısı renginde hoş kokulu bir meyve olan ayva A ve B vitaminleri, yüksek miktarda potasyum ve kireçli tuzlar içerir. Zindelik verir. Çekirdekleri yoğun pektin içerdiği için mutlaka ayva tatlısı yapılırken kullanılmalıdır.
Greyfurt: C Vitamini açısından zengin olan greyfurt bağışıklık sistemi için yararlıdır. Kronik hastalığı olan ve tansiyon hastalarına çok fazla önerilmez.
Mandalina: Zengin C vitamini içeriğiyle, özellikle kış aylarında soğuk algınlığı, nezle ve gribe karşı savunma mekanizmamızı güçlendirir.
Nar: Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için sıklıkla tüketilmelidir. Yakut renkli her bir tanesi folik asit, A ve C vitaminlerini, selenyum, magnezyum, fosfor gibi minerallerini içerir.
Portakal: C vitamini ve folik asit kaynağı olan portakal bağışıklık sistemini güçlendirir.
Rezene: Uçucu yağlar içerdiğinden kaynatılması yerine sıcak suda bekletilmesi tercih edilmelidir. Kalsiyum, potasyum gibi minerallerin yanı sıra B vitamini de içerir. Vücut direncini artırır. Yoğun ve yorucu geçen ofis günlerinizde sap kısımlarından kış çayı hazırlayabilir, stres seviyenizi düşürebilirsiniz.
1 /4 sap rezene
1 adet tarçın çubuğu
1 çay kaşığı bal
1 dilim limon sıcak su
tüm malzemeyi içeceğiniz bardağa koyun. Üzerine sıcak su ekleyip 5 dakika kadar demlenmesini bekleyin ve için.
Tüm bu güzellikler geride mi kalacak?
Lezzetleri, renkleri ve içerikleriyle her mevsimi özel olarak taçlandıran bu meyve ve sebzelerin varlığına o kadar alışığız ki yok olduklarını hayal edemiyoruz. Oysa gerçekler sanıldığından daha korkutucu. Hiçbirimiz kötü olasılıkları düşünmek istemeyiz ama sürdürülebilirlik konusunun en kritik noktası gıda.
İklim değişikliği ve küresel ısınma ise sürdürülebilirliğin iki önemli tehdit unsuru. Ayvaların ışıldamadığı, turpların, havuçların toprak altında büyümediği, kar yağmadığı için buğday başaklarının gelişmediği bir dünya, distopik roman ve filmlerin içinden çıktı ve tam karşımızda duruyor.
Şu verilere bir göz atın: Dünya genelinde 2022’nin bugüne kadar ölçülen en sıcak 5’inci, Avrupa’da ise en sıcak 2’nci yıl olduğu belirtildi. Avrupa Birliği’nin (AB) Copernicus İklim Değişimi Servisi, 2022’de çok sayıda sıcaklık rekoru kaydedildiğini, sera gazı yoğunlaşmalarının arttığını bildirdi. AB verilerine göre; 2022 yılı ‘sıcaklık kayıtlarının tutulmasından bu yana ölçülen en sıcak 5’inci yıl’ oldu.
Son 8 yıl ise ‘en sıcak 8 yıllık dönem’ olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl ortalama sıcaklık, 1991-2020 referans döneminden 0.3 derece daha yüksek ölçüldü. Sıcaklık 1850-1900 dönemine göre ise 1.2 derece arttı. Atmosferdeki karbondioksit yoğunlaşmaları da son yıllardaki gibi yaklaşık 2.1 ppm yükseldi. Bu yıl bazı bölgelerde arılar kış uykusuna yatmadı.
Uçuyorlar, yuvalarına geri döndüklerinde bal tüketmek zorundalar ve kış aylarında yuvalarda yeterli bal olmayışı kitlesel arı ölümleri riski taşıyor. Ayılar da uyumamış bu sene. Kars’ta Kasım ve Aralık aylarında uykuya yatıp Mart ile Nisan arasında uyanan boz ayılar, bu yıl beklenen kar yağışının olmaması ve hava sıcaklığının yüksek seyretmesi nedeniyle kış uykusuna yatamamış.
Aynı durum Sivas ve Uludağ’da da gözlenmiş. Meteoroloji Genel Müdürlüğü raporlarına göre, 2022 yılı aralık ayı yağışlarında yüzde 57 azalma söz konusu oldu. Bu şartlar altında bu yıl buğday, arpa, mercimek başta olmak üzere tahıl ve sebze ürünlerinde büyük kayıplar yaşanabileceğinden endişe ediliyor. Gelecek yılın neler getireceğini bilmiyoruz. Küresel ısınma sanılandan çok daha sert bir hızla artıyor. Peki bu risk kimi ne kadar ilgilendiriyor? Hepimizi. Her birimizi.
Sektörel Gündem
SAHİMDER İş- Mak Fest 2025 Sakarya’da Kapılarını Açtı

15 – 18 mayıs tarihleri arasında kapıları açık olacak olan SAHİMDER İş- Mak Fest 2025, Serdivan AVM karşında eşsiz bir törenle başladı. Sektörün önde gelen markalarını bir araya getirdi.
Sakarya Hafriyatçılar ve İs Makinaları Derneği (SAHİMDER) öncülüğünde hayata geçirilen İş – Mak Fest 2025, sektörde önemli bir adım atarak ağır iş makineleri dünyasını Sakarya’da bir araya getirdi. Sanayi ve teknoloji alanında dikkat çeken etkinlik, büyük bir katlımla başladı. Açılışta, Serdivan ve Erenler Belediye başkanları ile sivil toplum temsilcileri hazır bulundu. Katılımcılar, festivalin şehir ve ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Vinçlerden ekskavatörlere, kaldırma sistemlerinden inovatif platform çözümlerine kadar birçok ürünün sergilendiği alanda ziyaretçiler, sektörel gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakaladı.
Açılış Hep Birlikte Yapıldı
Etkinliğin açılış kurdelesi; Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, 15 Temmuz Milli irade Derneği Genel Başkan Vekili Yunus Özçelik, SAHİMDER Başkanı Can Akova, SAHİMDER yöneticileri ve katılımcı firma temsilcileri tarafınca birlikte kesildi. İş makineleri dünyasının kalbi bu hafta Sakarya’da atıyor. Ekskavatörlerden vinç sistemlerine, platform çözümlerinden kaldırma ve taşıma ekipmanlarına kadar çok sayıda ürün, etkinlik alanında ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Katılımcılar, firmaların sahada sergilediği ürünleri yakından inceleme ve avantajlı tanıtım kampanyalarından faydalanma şansı yakalıyor.
SAHİMDER Başkanı Can Akova “Hedefimiz, Bu Organizasyonu Geleneksel Hale Getirmek ve Her Yıl Daha Da Büyütmek. ” Açılışta konuşan SAHİMDER Başkanı Can Akova, “Bu yıl Sakarya’da sektörel anlamda önemli bir adım attık. Türkiye’nin dört bir yanından iş makinaları temsilcilerini bir araya getirdik. Hedefimiz, bu organizasyonu geleneksel hale getirmek ve her yıl daha da büyütmek.
Destek veren tüm kurumlara ve firmalara teşekkür ediyorum” dedi.
İş-Mak Fest 2025, 15-18 Mayıs tarihleri arasında her gün 10.00-19.00 saatlerinde ziyarete açık olacak.
Sektörel Gündem
Manliftlerde Lityum Akü Dönemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Günümüzde inşaat, bakım ve lojistik sektörlerinde yaygın olarak kullanılan personel yükseltici platformlar (makaslı platformlar, eklemli platformlar, dikey platformlar vb.), teknolojik gelişmelerle birlikte daha verimli ve sürdürülebilir hale geliyor. Bu dönüşümün en önemli parçalarından biri ise lityum iyon (Li-ion) akü teknolojisi.
Geleneksel kurşun-asit akülere kıyasla daha uzun ömürlü, hızlı şarj olabilen ve bakım gerektirmeyen lityum aküler, birçok platform üreticisi tarafından tercih edilmeye başlandı. Sektörde bu teknolojiyi benimseyen firmalar arasında Trojan Battery ve Anko Enerji gibi önemli üreticiler yer alıyor. Özellikle Anko Enerji, manlift sistemleri için lityum akü dönüşüm ve enerji çözümleri sunarak işletmelere verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
Ancak lityum akülerin avantajları kadar, dikkate alınması gereken bazı dezavantajları da bulunuyor. İşte personel yükseltici platformlarda lityum akü kullanımının öne çıkan artıları ve eksileri:
Lityum Akülerin Avantajları
1. Daha Uzun Ömür
Lityum aküler, kurşun-asit akülere kıyasla 3 ila 5 kat daha uzun ömürlüdür. Ortalama 2.000 ila 5.000 şarj döngüsü sunarak, işletmeler için daha az değiştirme maliyeti anlamına gelir.
2. Daha Hızlı Şarj Süreleri
Lityum aküler, geleneksel akülere kıyasla çok daha kısa sürede şarj olur. Bu özellik, platformların daha kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlayarak iş verimliliğini artırır.
3. Kısa Süreli Şarj İmkanı
Kurşun-asit aküler, tam şarj olmadan kullanıldığında ömürlerini kısaltabilir. Ancak lityum aküler bu sorunu yaşamaz. Örneğin, 1 saatlik öğle molasında bile şarj edilebilir ve kullanım ömrüne zarar vermeden çalışmaya devam edebilir.
4. Daha Hafif ve Kompakt Yapı
Lityum aküler, aynı kapasitedeki kurşun-asit akülere göre daha hafiftir. Bu da personel yükseltici platformların taşınmasını ve manevra kabiliyetini artırır.
5. Bakım Gerektirmeyen Kullanım
Lityum aküler, su ekleme veya düzenli bakım gerektirmez. Bu özellik, bakım maliyetlerini ve iş gücü ihtiyacını azaltarak işletmelere büyük avantaj sağlar.
6. Çevre Dostu Teknoloji
Kurşun içermeyen yapıları sayesinde çevreye daha az zarar verir ve geri dönüştürülebilir malzemeler içerir. Bu da işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.
Lityum Akülerin Dezavantajları
1. Yüksek Maliyet
Lityum akülerin başlangıç maliyeti, kurşun-asit akülere göre daha yüksektir. Ancak uzun vadede daha uzun ömür, düşük bakım gereksinimi ve enerji tasarrufu sayesinde bu maliyet dengelenebilir.
2. Soğuk Havalarda Performans Kaybı
Düşük sıcaklıklarda, lityum akülerin şarj alma süresi uzayabilir ve performans kaybı yaşanabilir. Soğuk hava koşullarında verimliliği koruyabilmek için özel ısıtma sistemleri gerekebilir.
3. Yangın Riski
Lityum iyon aküler, delinme veya aşırı ısınma durumunda yangın riski taşıyabilir. Ancak günümüzde gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde bu risk büyük ölçüde minimize edilmiştir.
Lityum Akülerle Geleceğe Yatırım
Sektörde lityum akü kullanımı giderek yaygınlaşırken, daha uzun ömür, yüksek verimlilik ve çevre dostu yapısıyla işletmeler için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak yüksek yatırım maliyeti ve soğuk hava koşullarındaki performans düşüşü gibi dezavantajları göz önünde bulundurulmalıdır.
Lityum akü teknolojisi, uzun vadede hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından önemli kazançlar sunarak personel yükseltici platformlarda yeni bir dönem başlatıyor.
Lityum akülerle donatılmış platform üreticilerinin sunduğu çözümler ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilerek doğru yatırım kararları alınabilir.
Sektörel Gündem
Sanatın Gücü, Çocukların Hayal Gücü: İstanbul Vinç Resim Yarışması

İstanbul Vinç, yalnızca sektörel çözümler sunmakla kalmayıp topluma değer katan projelere imza atıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen çocuk resim yarışması, genç yeteneklerin hayal gücüne dokunarak sanata olan ilgilerini artırmayı ve özgün bakış açılarını desteklemeyi hedefledi. Yarışmanın teması “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” olarak belirlendi.
Yarışmaya Katılım ve Çalışmalar
Türkiye genelindeki tüm İstanbul Vinç şubelerinden katılım sağlanan yarışmada, çalışanların çocukları kendi gözlerinden İstanbul Vinç’i resmetti. Katılımcılar arasında, gökyüzüne yükselen makineler ve güvenli çalışma ortamlarını yansıtan çeşitli eserler dikkat çekti. Her bir çalışma, şirketin birlikteliğini pekiştirirken çocukların hayal gücünü ortaya koydu.
Jüri Değerlendirmesi ve Kazananlar
Jüri üyeleri, eserleri yaratıcılık, teknik uygulama ve temaya uygunluk kriterlerine göre titizlikle değerlendirdi. Kazananlar şu şekilde belirlendi:
Eyüp Kaan Deveci: İstanbul Vinçi rengarenk hayal dünyasında başarılı bir şekilde konumlandırdı.
Ebrar Duru Kaya: “İstanbul Vinç Güvenle Yükseliyor” temasını yansıtan çalışması büyük beğeni topladı.
Ebubekir Gümüş: İstanbul’un detaylarına öncelik veren çalışması ile fark yarattı.
İstanbul Vinç Pazarlama Müdürü Işıl Bilgin, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, yarışmanın hem çocuklarımızın sanat yeteneklerini ortaya çıkarmada hem de şirket içindeki birlikteliği güçlendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bilgin, “Bu yarışma, geleceğimizin sanatçılarına ve liderlerine ilham veren, sosyal sorumluluk bilincimizi pekiştiren anlamlı bir adım. Çocuklarımızın hayal gücünü desteklemek, İstanbul Vinç ailesi olarak en büyük gurur kaynağımız” ifadelerini kullandı.
Sosyal Sorumluluk ve Gelecek Vizyonu
Yarışma, İstanbul Vinç ailesinin bir parçası olan çalışanların ve ailelerinin katılımıyla, şirket içindeki birlikteliği ve sosyal sorumluluğu pekiştirdi. Her katılımcının emeğine verilen değeri göstermek amacıyla tüm çocuklara D&R hediye kartları takdim edildi. Şirket, bu etkinliği önümüzdeki yıllarda geleneksel bir hale getirerek, sanatı, yaratıcılığı ve çocukların gelişimini desteklemeye devam etmeyi planlıyor.
Sanat, hayal gücüyle yükseklere ulaşır. İstanbul Vinç, sadece makinelerini değil, çocukların hayallerini de geleceğe taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.
-
1 Konu 1 Konuk4 yıl önce
Sarılar Group’un Genç Yöneticisi Hanifi Gürbüz: Yatırım Odaklıyız, Covid-19 Sürecinde Bile Çalışmalarımız Devam Ediyor…!
-
Özel Haber3 yıl önce
ELFATEK’TEN AKİBA
-
Ağır Yük Taşıma Araçları4 yıl önce
GEMLİK AKTAŞ-1 LOJİSTİK’İN GURUR GÜNÜ
-
Özel Haber4 yıl önce
HASANKEYF’TEKİ TARİHİ TAŞIYAN ÇABA MİSNAK, DÜNYADA YAPILAMAYANI YAPARAK HEM TARİHİ TAŞIDI HEM DE TARİHE GEÇTİ
-
Son Dakika4 yıl önce
Hareket Turquality ile Globaldeki Gücüne Güç Katacak
-
Özel Haber4 yıl önce
Salih Kodaman: Müşteriye verdiğimiz güven, bizim en büyük farkımız
-
Son Dakika4 yıl önce
Düzce eşrafından Sadettin Kayışoğlu vefat etti.
-
Son Dakika3 yıl önce
Devrilen forkliftin altında kalan operatör can verdi